Harun Yahya



Yemen'de Siyasi Hayat



National Yemen, 14 Temmuz 2014


Yemenliler her anına adaletin, güzel ahlakın ve dürüstlüğün hakim olduğu bir hayatı hak ediyor. Yemen'de bunun en çok önem kazandığı alanlardan biri ise siyaset. Siyasetçi demek, "Çok kalabalık bir insan topluluğunun sorumluluğunu üzerine alan, kendisinden çözüm ve hizmet beklenen kişi" demektir. Bu kişi adaletle hüküm vermeli, insanlar arasında ayrım gözetmemeli, ihtiyaç içinde olan insanları fark edip, hemen bu ihtiyaçları karşılama yoluna gitmelidir. Hizmet üretirken her zaman uzman kadrolarla birlikte çalışmalı, işi ehline vermelidir. Aksaklıkları, yürümeyen ve tıkanan noktaları hemen fark etmeli, bu konularda çok fazla çözüm üretmeli, hızlı manevralar yapabilmelidir. Acil olanı fark edebilmeli ve hizmeti geciktirmeden yerine ulaştırabilmelidir.



çiçek buketi


Fakat günümüzde siyaset, bazı insanlar için bir hizmet alanı olmaktan çıkmış, çıkara dayalı bir iş koluna dönüşmüş durumdadır. Amaç, sadece makam elde etmek ve bu makamı her şart ve durumda korumak, mümkünse daha üst makamlara çıkmak haline gelmiştir. Böyle olunca da hedefe ulaşmak için yapılan her türlü ahlak dışı uygulama makul karşılanır olmuştur.
Dünya üzerindeki her ülkede bu tip olaylarla karşılaşmak mümkündür. Yolsuzluklar yüzünden istifa eden görevlilerin, suiistimallerin, piyasayı yönlendirerek kişisel çıkar sağlayanların yüzlerce örneği var. Örneğin diktatörlükle yönetilen pek çok ülkede halk çok büyük bir sefalet içinde yaşayıp, açlık, susuzluk ve salgın hastalıklarla mücadele ederken, baştaki yöneticiler çok büyük bir zenginlik ve sefahat hayatı sürüyorlar. Irak'taki, Suriye'de ve Tunus'taki geçmiş yönetimler bu konuda çok açık örnekler teşkil ediyorlar. Zaire'nin eski lideri Mobutu, kendisi için özel uçağıyla her ay Fransa'dan kuaförünü getirtirken, halkı bir ekmek için çatışmalara girmekteydi. Mobutu, ülkesinin tüm yeraltı ve elmas kaynaklarını kendi üzerine geçirmiş, Batılı ülkelerin kullanımına açmış, fakat kabile çatışmaları içinde mücadele veren halkını görmezlikten gelmişti.




yemenli küçük kız yemen bayrağı ile



İşte bu tip yönetimlere, Kuran ahlakının yaşanmadığı ortamlarda rastlamak mümkün. Çünkü dinin olmadığı bir ortamda insanlar için adaletin, yardımlaşmanın, merhametin, sevginin, saygının, dürüstlüğün bir anlamı yoktur. Herkes kendi çıkarı için çaba sarf etmekte ve bu konuda çok hırslı davranmaktadır. Allah bir ayetinde bu tarz insanların oluşturdukları tehlikeye şöyle dikkat çekmiştir:
O, iş başına geçti mi (ya da sırtını çevirip gitti mi) yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye çaba harcar. Allah ise, bozgunculuğu sevmez. (Bakara Suresi, 205)
Dolayısıyla Kuran'a uyulmadığı müddetçe, yukarıdaki ayette söz edilen insanlar var olacaktır. Oysa vicdanlı ve Allah'tan korkan insanların yönettiği bir ülkede kimsenin bir başkasına haksızlık yapmasına izin verilmez, her türlü ihtiyaç giderilir, sürekli yeni çözümler ve hizmetler üretilir. İslam ahlakını yaşayan insanlar her türlü hizmeti karşılıksız yaparlar. Allah rızası için yapılan hizmetin, emeğin, yardımın karşılığı ise dünyada değil, ahirette beklenir.
İnsanlar Allah'ın dinini tebliğ etmek için gönderilen elçilere tarih boyunca birtakım suçlamalarda bulunmuşlardır. Elçilerin, insanları Allah'a ibadet etmeye, din ahlakını yaşamaya davet etmelerinin arkasında hep başka bir sebep aramışlardır. Ayette elçilerin kavimlerine şu şekilde hatırlattıkları bildirilir:
Ey kavmim, ben bunun karşılığında sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim, beni yaratandan başkasına ait değildir. Akıl erdirmeyecek misiniz? (Hud Suresi, 51)
İktidardaki yönetimlerin etrafında yer alan çıkar grupları arasındaki ilişkiler sık sık dünya siyasetinde gündeme gelen bir konudur. Bu çıkar grupları Yemen'de olduğu gibi bazen aşiretler şeklinde, bazen mafya, bazen de çok uluslu şirketler şeklinde yer alabiliyor.
İslam ahlakının yaşanmadığı, makam ve görevlerin, vasıf ve yeteneklere göre belirlenmediği böyle ülkelerde, önemli bir makama ulaşan kişinin yapacağı ilk şey de hemen adaleti gözetmeksizin yakınlarını, tanıdıklarını etkin görevlere getirmek, onları korumak ve kalkındırmak olur. Bu nedenle de pek çok parti ve siyasetçi için "kadrolaşma" çalışmaları çok büyük önem taşır. Yine milletin menfaati düşünülmez, hizmet birinci planda yer almaz, kişisel ve siyasal tercihler ön plana çıkar. Bu anlayışın bir sonucu olarak da hizmet, ihtiyaç içinde olan şehirlerde, köylerde değil, seçim bölgelerinde yoğunlaşır. Fakir bir köyün elektriği, suyu yokken veya daha başka acil ihtiyaçları varken, onun bu ihtiyacını karşılamak yerine, kampanyaya destek sağlayacağı düşünülen çevrelerin ihtiyacı, çıkarları gözetilebilir.
Tüm bunlar açıkça göstermektedir ki, ister Yemen'de ister dünyanın başka bir köşesinde olsun, Kuran ahlakının yaşanmaması, dünya şartlarında olabilecek her türlü sapkın harekete göz yuman yönetimlerin varlığının da asıl sebebidir.


yemen sosyal yaşam



İnsanlar Allah'tan korkmadıkları için adaletli, merhametli ve vicdanlı davranmazlar. Ahirette hesap vereceklerini düşünmedikleri için, her türlü zulmü ve ahlaksızlığı yapabilirler. Bu yüzden, böyle bir zulüm ortamını dağıtmak, insanlığı aydınlık bir geleceğe ulaştırmak isteyen her kişinin yapması gereken, Kuran ahlakını yaşamak ve yaşatmaktır. Allah'ın güzel ahlak konusundaki emirlerinin insanlara duyurulması, bu ahlakın yaşanmasının teşvik edilmesi, aksi davranışlardan ise tüm insanların vazgeçmesinin sağlanması her Müslümanın üzerine düşen en büyük görevlerden biridir. Bunu görmezlikten gelen veya yapması gereken şeyleri erteleyen, başkalarının üzerine bırakan kişiler ahirette bu duyarsızlıklarından sorumlu tutulabileceklerini unutmamalıdırlar.
Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran Suresi, 104)



yemen sosyal yaşam sevimli küçük kızlar



 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü