Harun Yahya

Sonuç



Kitap boyunca ortaya koyduğumuz gerçek, Hz. İsa (as)'ın getirdiği dinin, "Allah'a bir ve tek olarak iman eden, hak din" olduğudur. Ancak bu mübarek insanın tebliği, onun Allah Katına alınışının ardından, özünden uzaklaştırılmış, gerçek İseviliğin yerine "üçleme ve kefaret gibi" batıl felsefeleri temel alan yeni bir inanç oluşturulmuştur. Ve bu inanç insanlara "hiç düşünmeden, sorgulamadan, araştırmadan" kabul edilmesi gereken "mutlak bir kanun" olarak sunulmuştur.

Ancak insanlar, konsillerde "oy çoğunluğuyla" kabul edilen bu yanlış inanışları artık sorgulamaya başlamışlardır. Geçmişte üçleme inancı hakkında şüphelerini dile getirenler, Engizisyon mahkemelerine çıkarılır, ölüm cezalarına çarptırılırken, artık bu tartışmalar suç olmaktan çıkmıştır. Asırlar boyunca üzerinde konuşulmayan, tartışılmayan üçleme inancının Hıristiyan kutsal metinlerinde yer almadığı, bu inancın Hz. İsa (as)'dan 3 asır sonra Hıristiyanlığa girdiği her ortamda dile getirilmeye başlanmıştır. Kitap boyunca da örneklerini gördüğümüz çeşitli ilahiyatçılar, yazarlar, araştırmacılar insanlara gerçek Hıristiyanlığı anlatmaktadırlar. Üçleme inancını reddeden çeşitli bağımsız kiliseler de dünyanın dört bir yanında insanlara üçleme inancı hakkındaki gerçekleri vaaz etmektedir. Bu gelişmelerin son yıllarda daha da hız kazanmasının ise çok önemli bir sebebi bulunmaktadır: Hıristiyanlığın tüm yanlış inanışlarından arınıp kendi özüne döneceği vakit yaklaşmıştır.

İçinde yaşadığımız ahir zaman, tüm iman sahipleri için çok kutlu ve müjdeli bir zamandır. Çünkü, Rabbimiz iki bin yıl aradan sonra, ahir zamanda elçisini yeniden dünyaya göndereceğini müjdelemiştir. Bu elçi, Hz. İsa'dır. Bu özellikle de Hıristiyanlar için çok önemli bir müjdedir. Çünkü iki bin yıldan bu yana özünden uzaklaşan Hıristiyanlığı özüne döndürebilecek olan tek kişi ise Hz. İsa'dır. Hıristiyanlık Hz. İsa (as)'ın vesilesiyle "Gerçek İsevilik", Hz. İsa (as)'a tabi olanlar da "Gerçek İseviler" olacaklardır.




Lale bahçesi




Kuran ayetlerinde Hz. İsa (as)'ın yeryüzüne ikinci kez gelişi çeşitli alametlerle bizlere bildirilmektedir. Peygamber Efendimiz (sav)'in de "...Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek..." (Sahih-i Müslim bi Şerhin-Nevevi, cilt 2, s.192) gibi birçok hadisinde Hz. İsa (as)'ın geldiğinde yapacakları ve o dönemin özellikleri çeşitli örneklerle anlatılmaktadır. Hadislerde bildirildiğine göre Hz. İsa geldiğinde; İseviliği özüne döndürdükten sonra Dünya üzerinde hakim olan inkarcı sistemi ortadan kaldıracak ve bunun ardından insanlar akın akın din ahlakını yaşamaya yöneleceklerdir. Gerçek din ahlakının yaşanması insanlara hem manen hem madden huzur ve rahatlık getirecektir. Dünya üzerindeki tüm çatışma ve kavgalar son bulacak, anlaşmazlıkların hepsi barışcıl yollarla çözüme kavuşacaktır. Ahlaki bozukluklardan kaynaklanan tedirginlik ve korkular yerini güvenliğe bırakacaktır. Adalet tüm dünyaya hakim olacak, dünyanın neresine gidilirse gidilsin, insanlar güzellik, zenginlik ve bereketle karşılaşacaklardır.

Tüm iman edenler gibi bizim de temennimiz, Rabbimiz'in bizi Hz. İsa'yla karşılaşma şerefine eriştirmesi ve onun gelişinden önceki bu dönemde, mübarek misafirimizi karşılamak için en güzel hazırlığı yapmamızı bize nasip etmesidir. Dileğimiz Hıristiyan kardeşlerimizin de İncil'de "... Sizden göğe alınan bu İsa, göğe gittiğini nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir." (Elçilerin İşleri, 1: 11) şeklinde haber verilen bu müjdeyle sevinmeleri ve üçleme yanılgısını fark edip katıksızca Allah'a yönelmeleridir.

 


Sen Yücesin,
bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok.
Gerçekten Sen, herşeyi bilen,
hüküm ve hikmet sahibi olansın.
(Bakara Suresi, 32)


 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü