Harun Yahya


6. Bölüm: İncil'de ahirete iman



Yeniden Dirilişe İman



... Tüm mezarda yatanların O'nun sesini işiteceği vakit geliyor... İyilik yapanlar yaşamak için, kötülük yapanlarsa yargılanmak için dirilecekler. (Yuhanna, 5:28-29)

İsa kendisini yemeğe çağırmış olana da şöyle dedi: "... Ziyafet verdiğin zaman yoksulları, kötürümleri, sakatları, körleri çağır. Böylece mutlu olursun. Çünkü bunlar sana karşılık verecek durumda değildirler. Karşılığı sana... [cennette] verilecektir." (Luka, 14:12-14)

Uslanıp kendinize gelin, artık günah işlemeyin. Bazılarınız Allah'ı hiç tanımıyor. Utanasınız diye söylüyorum bunları. Ama biri çıkıp, "Ölüler nasıl dirilecek? Nasıl bir bedenle gelecekler?" diye sorabilir. Ne akılsızca bir soru!... Ölülerin dirilişi de böyledir. Beden çürümeye mahkum olarak gömülür, çürümez olarak diriltilir. Düşkün olarak gömülür, görkemli olarak diriltilir. Zayıf olarak gömülür, güçlü olarak diriltilir. (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 15:34-36, 42-43)

Ölülerin dirilmesi konusuna gelince, Allah'ın size bildirdiği şu sözü okumadınız mı?... (Matta, 22:31)

Aynı bu adamların kabul ettiği gibi, hem doğru kişilerin hem doğru olmayanların ölümden dirileceğine dair Allah'a umut bağladım. Bu nedenle ben... Allah'ın... huzurunda vicdanımı temiz tutmaya her zaman özen gösteriyorum. (Elçilerin İşleri, 24: 15-16)

Kardeşler, şunu demek istiyorum... Çürüyen de çürümezliği miras alamaz. İşte size bir sır açıklıyorum... Son borazan çalınınca hepimiz bir anda, göz açıp kapayana dek değiştirileceğiz. Evet, borazan çalınacak, ölüler çürümez olarak dirilecek ve biz de değiştirileceğiz [yeni bir yaratılışla yaratılacağız]. (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 15:50-52)









Hesap Gününe İman



Allah'ın görmediği hiçbir yaratık yoktur. Kendisi'ne hesap vereceğimiz Allah'ın nazarında herşey çıplak ve açıktır. (İbranilere Mektup, 4:13)

Allah, herkese, yaptıklarının karşılığını verecektir. Durmadan iyilik ederek yücelik, saygınlık ve ölümsüzlüğü arayanlara sonsuz yaşamı [cenneti] verecek. Ama bencil olanların, gerçeğe uymayıp haksızlığın peşinden gidenlerin üzerine gazap ve öfke yağdıracak. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 2:6-8)

Size şunu söyleyeyim, insanlar söyledikleri her boş söz için yargı günü hesap verecekler. Kendi sözlerinizle aklanacak, yine kendi sözlerinizle suçlu çıkarılacaksınız. (Matta, 12:36-37)

Yüksek sesle şöyle diyordu: "Allah'tan korkun! O'nu yüceltin! Çünkü O'nun yargılama saati geldi. Göğü, yeri, denizi, su pınarlarını Yaratan'a kulluk edin!" (Vahiy, 14:7)

Herkesin yaptığı iş belli olacak, yargı günü ortaya çıkacak. Herkesin işi ateşle açığa vurulacak. Ateş her işin niteliğini sınayacak. (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 3:13)

Allah'ın yargı kürsüsü önüne hepimiz çıkacağız. Yazılmış olduğu gibi: "Rab şöyle diyor: Varlığım hakkı için her diz önümde çökecek ve her dil Allah olduğumu açıkça söyleyecek." Böylece her birimiz kendi adına Allah'a hesap verecektir. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 14:10-12)

Görülüyor ki Rab Kendi yolunda yürüyenleri karşılaştıkları denemelerden nasıl kurtaracağını bilir. Doğru olmayanları, özellikle benliğin yozlaşmış tutkuları ardından giden ve yetkisini hor görenleri [Allah'ı tenzih ederiz] cezalandırarak yargı gününe dek nasıl alıkoyacağını da bilir. (Petrus'un 2. Mektubu, 2:9-10)

Aldanmayın... İnsan ne ekerse, onu biçer. Kendi doğal benliğine eken [nefsine uyan], benlikten ölüm biçecektir... [Allah için] eken... sonsuz yaşam biçecektir. (Pavlus'tan Galatyalılara Mektup, 6:7-8)









Kutsal Yasa'da söylenenlerin [Allah'ın hükümlerinin]... bütün dünya Allah'a hesap versin diye, Yasa'nın yönetimi altındakilere [Allah'ın emirlerine uymakla sorumlu olanlara] söylendiğini biliyoruz. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 3:19)

Herkes kendi işini sınasın. O zaman başkasının yaptıklarıyla değil, yalnız kendi yaptıklarıyla övünebilir. Herkes kendine düşen yükü taşımalıdır. (Pavlus'un Galatyalılara Mektubu 6:4-5)

Bu nedenle, bu buyrukların en küçüğünden birini kim çiğner ve başkalarına öyle öğretirse, Allah'ın Egemenliğinde [ahirette] en küçük sayılacak. Ama bu buyrukları kim yerine getirir ve başkalarına öğretirse, Allah'ın Egemenliğinde [ahirette] büyük sayılacak. (Matta, 5:19)

Atalarımıza, 'Adam öldürmeyeceksin. Öldüren yargılanacak' dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kardeşine öfkelenen herkes yargılanacaktır. Kim kardeşine aşağılayıcı bir söz söylerse... yargılanacaktır. (Matta, 5:21-22)

Size doğrusunu söyleyeyim, yargı günü o kentin hali Sodom'la Gomora bölgesinin halinden beter olacaktır. (Matta, 10:15)

Ya sen, ey Kefarnahum, göğe mi çıkarılacaksın? Hayır, ölüler diyarına [cehenneme] indirileceksin!... Sana şunu söyleyeyim, yargı günü senin halin Sodom bölgesinin halinden beter olacaktır! (Matta, 11:23-24)









Size şunu söyleyeyim, yargı günü o kentin hali Sodom Kenti'nin halinden beter olacaktır. "Vay haline, ey Horazin! Vay haline, ey Beytsayda! Sizlerde yapılan mucizeler Sur ve Sayda'da yapılmış olsaydı, çoktan çul kuşanıp kül içinde oturarak tövbe etmiş olurlardı. Ama yargı günü sizin haliniz Sur ve Sayda'nın halinden beter olacaktır." (Luka, 10:12-14)

Beni reddeden ve sözlerimi kabul etmeyen kişiyi yargılayacak [Allah] var. O kişiyi son günde yargılayacak olan... (Yuhanna, 12:48)

Bu nedenle sen, ey başkasını yargılayan insan, kim olursan ol, özrün yoktur. Başkasını yargıladığın konuda kendini mahkum ediyorsun. Çünkü ey yargılayan sen, aynı şeyleri yapıyorsun. Böyle davrananları Allah'ın haklı olarak yargıladığını biliriz. Bu gibi şeyleri yapanları yargılayan, ama aynısını yapan ey insan, Allah'ın yargısından kaçabileceğini mi sanıyorsun? (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 2:1-3)

İnatçılığın ve tövbesiz yüreğin yüzünden Allah'ın adil yargısının açıklanacağı gazap günü için kendine karşı gazap biriktiriyorsun. Allah herkese, yaptıklarının karşılığını verecektir. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 2:5-6)

Yeşaya, İsrail için şöyle sesleniyor: "İsrailoğulları'nın sayısı denizin kumu kadar çok olsa da, ancak pek azı kurtulacak. Çünkü Rab yeryüzündeki yargılama işini tez yapıp bitirecek." [Allah hesabı çabuk görendir.] (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 9:27-28)

Sizin tarafınızdan ya da olağan bir mahkeme tarafından yargılanırsam hiç aldırmam. Kendi kendimi de yargılamıyorum. Kendimde bir kusur görmüyorum. Ama bu beni aklamaz. Beni yargılayan Rab'dir. (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 4:3-4)

Onlar, ölüleri de dirileri de yargılamaya hazır olan Allah'a hesap verecekler. (Petrus'un 1. Mektubu, 4:5)

Çünkü yargının... başlayacağı an gelmiştir... (Petrus'un 1. Mektubu, 4:17)

Yargı gününde cesaretimiz olsun diye, [iman edenler için] sevgi böylelikle içimizde yerleşik kılınmıştır... (Yuhanna'nın 1. Mektubu, 4:17)

Kurtarıcımız tek Allah, sizi düşmekten alıkoyacak, büyük sevinç içinde lekesiz olarak Yüce Huzuruna çıkaracak güçtedir. Yücelik, ululuk, güç ve yetki... bütün çağlardan önce, şimdi ve bütün çağlar boyunca Allah'ın olsun! Amin. (Yahuda'nın Mektubu, 1:24-25)


Kıyamet Gününe İman



Kendinize dikkat edin! Yürekleriniz sefahat, sarhoşluk ve bu yaşamın kaygılarıyla ağırlaşmasın. O gün, üzerinize bir tuzak gibi aniden inmesin. Çünkü o gün bütün yeryüzünde yaşayan herkesin üzerine gelecektir. Her an uyanık durun, gerçekleşmek üzere olan bütün bu olaylardan kurtulabilmek... için dua edin. (Luka, 21:34-36)

Ama o günlerde, o sıkıntıdan sonra, 'Güneş kararacak, Ay ışığını vermez olacak, yıldızlar gökten düşecek'... (Markos, 13:24-25)

Ama Rab'bin günü hırsız gibi [aniden] gelecek. O gün gökler büyük bir gürültüyle ortadan kalkacak, maddesel öğeler yanarak yok olacak, yer ve yeryüzünde yapılmış olan herşey yanıp bitecek... O gün gökler yanarak yok olacak, maddesel öğeler şiddetli ateşte eriyecektir. (Petrus'un İkinci Mektubu, 3:10-12)

O günü ve o saati ne gökteki melekler, ne de İsa bilir; Allah'tan başka kimse bilmez... Dikkat edin, uyanık durun, dua edin. Çünkü o anın ne zaman geleceğini bilemezsiniz. (Markos, 13:32-33)

O günü ve saati, ne gökteki melekler, ne de İsa bilir; Allah'tan başka kimse bilmez. (Markos, 24:36)









O günlerde gebe olan, çocuk emziren kadınların vay haline!... O günlerde öyle bir sıkıntı olacak ki, Allah'ın var ettiği yaratılışın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. (Markos, 13:17-19)

... Onun beklemediği bir günde, ummadığı bir saatte gelecek, onu şiddetle cezalandıracak ve ikiyüzlülerle bir tutacak. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. (Matta, 24:50-51)

Haksızlıkla gerçeğe engel olan insanların bütün Allah'sızlık ve haksızlığına karşı Allah'ın gazabı gökten açıkça gösterilir... Allah hepsini gözlerinin önüne serdi. (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:18-19)

Dinleyin şimdi ey zenginler, başınıza gelecek felaketlerden ötürü feryat ederek ağlayın. Servetiniz çürümüş, giysinizi güve yemiştir. Altınlarınız, gümüşleriniz pas tutmuştur. Bunların pası size karşı tanıklık edecek, etinizi ateş gibi yiyecektir. Son günlerde servetinize servet kattınız. Bakın, ekinlerinizi biçmiş olan işçilerin haksızca alıkoyduğunuz ücretleri size karşı haykırıyor... Yeryüzünde zevk ve bolluk içinde yaşadınız. Kıtal günü [azap günü] için kendinizi besiye çektiniz. (Yakup'un Mektubu, 5:1-5)


Cennete İman











Elçiliğim, yalan söylemeyen Allah'ın zamanın başlangıcından önce vaat ettiği sonsuz yaşam [cennet] umuduna dayanmaktadır. (Pavlus'tan Titus'a Mektup, 1:2)

İsa Yahudilere şöyle karşılık verdi:.. "Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni Gönderene [Allah'a] iman edenin [cennette] sonsuz yaşamı vardır..." (Yuhanna, 5:19-24)

Rab beni her kötülükten kurtarıp güvenlik içinde Allah'ın Egemenliğine [cennete] ulaştıracak. Sonsuzlara dek O'na yücelik olsun! Amin. (Pavlus'tan Timoteos'a 2. Mektup, 4:18)

Geçici yiyecek için değil, [cennetteki] sonsuz yaşam boyunca kalıcı yiyecek için çalışın... (Yuhanna, 6:27)

Size doğrusunu söyleyeyim, iman edenin [cennette] sonsuz yaşamı vardır. (Yuhanna, 6:47)

Yeryüzünde kendinize hazineler biriktirmeyin. Burada güve ve pas onları yiyip bitirir, hırsızlar da girip çalarlar. Bunun yerine kendinize gökte [cennette] hazineler biriktirin. Orada ne güve ne pas onları yiyip bitirir, ne de hırsızlar girip çalar. Hazineniz neredeyse, yüreğiniz de orada olacaktır. (Matta, 6:19-21)

Allah'ın Kendisi'ni sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmedi, hiçbir kulak duymadı, hiçbir insan yüreği kavramadı. (Pavlus'tan Korintlilere 1. Mektup, 2:9)

Doğru kişiler, o zaman Allah'ın Egemenliğinde [cennette] Güneş gibi parlayacaklar. Kulağı olan işitsin!... Çağın sonunda da böyle olacak. Melekler gelecek, kötü kişileri doğruların arasından ayırıp kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. İsa, "Bütün bunları anladınız mı?" diye sordu. "Evet" karşılığını verdiler. (Matta, 13:43-51)

O günden sonra İsa şu çağrıda bulunmaya başladı: "Tövbe edin! Çünkü Allah'ın Egemenliği [ahiret hayatı] yaklaştı." (Matta, 4:17)

İsa konuşmaya başlayıp onlara şunları öğretti: "... Allah'ın Egemenliği [cennet] onlarındır... Onlar teselli edilecekler. Ne mutlu yumuşak huylu olanlara! Çünkü onlar yeryüzünü miras alacaklar. Ne mutlu doğruluğa acıkıp susayanlara! Çünkü onlar doyurulacaklar. Ne mutlu merhametli olanlara! Çünkü onlar merhamet bulacaklar. Ne mutlu yüreği temiz olanlara! Çünkü onlar Allah'ı görecekler. [Salih müminlerin cennet nimeti olarak Allah'ın Yüce Zatı'nın tecellisini görmeleri kastedilmektedir.] Ne mutlu barışı sağlayanlara!... Ne mutlu doğruluk uğruna zulüm görenlere! Çünkü Allah'ın Egemenliği [cennet] onlarındır. Benim yüzümden insanlar size sövüp zulmettikleri, yalan yere size karşı her türlü kötü sözü söyledikleri zaman ne mutlu size! Sevinin, sevinçle coşun! Çünkü göklerdeki [cennetteki] ödülünüz büyüktür. Sizden önce yaşayan Peygamberlere de böyle zulmettiler." (Matta, 5:2-12)

Bu sırada öğrencileri İsa'ya yaklaşıp, "Allah'ın Egemenliğinde [ahirette] en büyük kimdir?" diye sordular. İsa, yanına küçük bir çocuk çağırdı, onu orta yere dikip şöyle dedi: "Size doğrusunu söyleyeyim, [kötü olan] yolunuzdan dönüp küçük çocuklar gibi olmazsanız, Allah'ın Egemenliğine [cennete] asla giremezsiniz. Kim bu çocuk gibi alçakgönüllü olursa, Allah'ın Egemenliğinde [ahirette] en büyük odur." (Matta, 18:1-4)

O'nun [Allah'ın] buyruğunun sonsuz yaşam [cennet] kazandırdığını biliyorum. Bunun için ne söylüyorsam, Allah'ın bana söylediği gibi söylüyorum. (Yuhanna, 12:50)

İman uğrunda yüce mücadeleyi sürdür. [cennette] sonsuz yaşama sımsıkı sarıl. Bunun için çağrıldın ve birçok tanık önünde yüce inancı açıkça benimsedin. (Pavlus'tan Timoteos'a 1. Mektup, 6:12)

Allah'ın huzur diyarına [cennete] girme vaadi hâlâ geçerliyken, herhangi birinizin buna erişmemiş sayılmasından korkalım. Çünkü biz de onlar gibi iyi haberi aldık. Ama onlar duydukları sözü imanla birleştirmediklerinden dolayı, bunun kendilerine bir yararı olmadı. Biz inanmış olanlar huzur diyarına [cennete] gireriz. Nitekim Allah şöyle demiştir: "Gazaba geldiğimde ant içtiğim gibi, onlar huzur diyarıma [cennete] asla girmeyecekler." (İbranilere Mektup, 4:1-3)









Demek ki, bazılarının huzur diyarına [cennete] gireceği kesindir. Daha önce iyi haberi almış olanlar söz dinlemedikleri için o diyara giremediler. (İbranilere Mektup, 4:6)

Bu nedenle, herhangi birimizin aynı tür söz dinlemezlikten ötürü düşmemesi için o huzur diyarına [cennete] girmeye gayret edelim. (İbranilere Mektup, 4:11)

Bu konuda yine diyor ki, "Onlar huzur diyarıma [cennete] asla girmeyecekler. (İbranilere Mektup, 4:5)

... Huzur diyarına [cennete] kimlerin girmeyeceğine dair ant içti. Görüyoruz ki, imansızlıklarından ötürü oraya [cennete] giremediler. (İbranilere Mektup, 3:18-19)

... Ey kötülük yapanlar! "İbrahim'i, İshak'ı, Yakup'u ve bütün Peygamberleri Allah'ın Egemenliğinde [cennette], kendinizi ise dışarı atılmış gördüğünüz zaman, aranızda ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır." (Luka, 13:27-28)



Allah, herkese, yaptıklarının karşılığını verecektir. Durmadan iyilik ederek yücelik, saygınlık... arayanlara sonsuz yaşamı [cenneti] verecek... (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 2:6-7)

... Bunlar [kötüler] sonsuz azaba [cehenneme], doğrular ise sonsuz yaşama [cennete] gidecekler. (Matta, 25:46)

Biz Allah'ın vaadine göre, doğruluğun barınacağı yeni gökleri ve yeni yeryüzünü bekliyoruz. Bunun için sevgili kardeşlerim, madem ki bunları bekliyorsunuz, Allah'ın önünde lekesiz, kusursuz ve barış içinde bulunmaya gayret edin. (Petrus'un İkinci Mektubu, 3:13-14)

Allah'ın insanı akladığı, Müjde'de açıklanır. Aklanma yalnız imanla olur. Yazılmış olduğu gibi, "İmanla aklanan insan [cennette] yaşayacaktır." (Pavlus'tan Romalılara Mektup, 1:17)

... O'na [Allah'a] iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, ama hepsi sonsuz yaşama [cennete] kavuşsun. (Yuhanna, 3:16)

"Size doğrusunu söyleyeyim" dedi İsa, "[Allah rızası için] benim ve Müjde'nin uğruna evini, kardeşlerini, anne ya da babasını, çocuklarını ya da topraklarını bırakıp da şimdi, bu çağda çekeceği zulümlerle birlikte yüz kat daha fazla eve, kardeşe, anneye, çocuğa, toprağa ve gelecek çağda sonsuz yaşama [cennete] kavuşmayacak hiç kimse yoktur. Ne var ki, birincilerin birçoğu sonuncu, sonuncuların birçoğu da birinci olacak." (Markos, 10:29-31)


Cehenneme İman











Kimden korkmanız gerektiğini size açıklayayım: Kişiyi öldürdükten sonra cehenneme atma yetkisine sahip olan Allah'tan korkun. Evet, size söylüyorum, O'ndan korkun. (Luka, 12:5)

Orada [cehennemde] ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır... (Matta, 22:13)

Deliceler (yabani ağaçlar) nasıl toplanıp ateşte yakılıyorsa, çağın sonunda da böyle olacak... [Allah] meleklerini gönderecek, onlar da insanları günaha düşüren herşeyi, kötülük yapan herkesi... toplayıp kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır... Çağın sonunda da böyle olacak. Melekler gelecek, kötü kişileri doğruların arasından ayırıp kızgın fırına atacaklar. Orada ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır... [Ahiret sorgusu] denize atılan ve her türlü avı biraraya toplayan balıkçı ağına benzer. İyice dolduğunda onu kıyıya çekerler, oturup işe yarayanları kaplara toplarlar, yaramayanları ise dışarı atarlar. Çağın sonunda durum bu olacak. Melekler çıkıp kötüleri doğrular arasından ayıracak ve yanan ocağa atacaklar. Orada [cehennemde] ağlayış ve diş gıcırtısı olacak. (Matta, 13:40-50)

... [Allah'ın azabı] onun beklemediği bir günde, ummadığı bir saatte gelecek, onu şiddetle cezalandıracak ve ikiyüzlülerle bir tutacak. Orada [cehennemde] ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır. (Matta, 24:50-51)

Ya sen, ey Kefarnahum, göğe mi çıkarılacaksın? Hayır, ölüler diyarına [cehenneme] indirileceksin! Çünkü sende yapılan mucizeler Sodom'da yapılmış olsaydı, bugüne dek ayakta kalırdı. Sana şunu söyleyeyim, yargı günü senin halin Sodom bölgesinin halinden beter olacaktır! (Matta, 11:23-24)

... Bunlar [kötüler] sonsuz azaba [cehenneme], doğrular ise sonsuz yaşama [cennete] gidecekler. (Matta, 25:46)

... Ey kötülük yapanlar! "İbrahim'i, İshak'ı, Yakup'u ve bütün Peygamberleri Allah'ın Egemenliğinde [cennette], kendinizi ise dışarı atılmış gördüğünüz zaman, aranızda ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır." (Luka, 13:27-28)

Ya sen, ey Kefarnahum, göğe mi çıkarılacaksın? Hayır, ölüler diyarına [cehenneme] indirileceksin!... Sana şunu söyleyeyim, yargı günü senin halin Sodom bölgesinin halinden beter olacaktır! (Matta, 11:23-24)

Bir gün yoksul adam öldü... Sonra zengin adam da öldü ve gömüldü. Ölüler diyarında [cehennemde] ızdırap çeken zengin adam başını kaldırıp uzakta İbrahim'i ve onun yanında Lazar'ı gördü. 'Ey babamız İbrahim, acı bana!' diye seslendi. 'Lazar'ı gönder de parmağının ucunu suya batırıp dilimi serinletsin. Bu alevlerin içinde azap çekiyorum.' İbrahim, 'Oğlum' dedi, 'Yaşamın boyunca senin iyilik payını, Lazar'ın da kötülük payını aldığını unutma. Şimdiyse o burada teselli ediliyor, sen de azap çekiyorsun. Üstelik, aramıza öyle bir uçurum kondu ki, ne buradan size gelmek isteyenler gelebilir, ne de oradan [cehennemden] kimse bize [cennete] gelebilir.' (Luka, 16:22-26)

Sizi yılanlar, engerekler soyu! Cehennem cezasından nasıl kaçacaksınız? İşte bunun için size peygamberler, bilge kişiler ve din bilginleri gönderiyorum. Bunlardan kimini öldürecek... kimini kamçılayacak, kentten kente kovalayacaksınız. (Matta, 23:33-34)

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü