Harun Yahya


Hürriyet Bilim Dergisinin Doğum ve Evrim Konusundaki Yanılgıları



Hürriyet Bilim dergisinin 1 Nisan tarihli sayısında "İnsan neden yardımsız doğmuyor?" başlıklı bir yazı yayımlandı. İnsanın maymunsu canlılardan evrimleştiğinde ısrar eden bu yazı, aşağıda bilimsel gerçeklere aykırı yönleri ile ele alınacak, içerdiği hatalı mantıklar gözler önüne serilecektir.




Bebekler




Beynin Büyüklüğü Doğuma Engel Değildir



Hürriyet Bilim dergisine göre büyük beynimiz doğumu zorlaştıran bir etkendir. Buna karşılık, insanın sözde atası olan maymunsu canlılar daha küçük kafalarının sağladığı avantaj sayesinde daha kolay doğum yapabilmektedirler. Dergi, büyük bir beyine sahip olabilmek için bu zorluğa katlandığımızı, böyle riskli bir doğumu tercih ettiğimizi iddia etmiştir.

Öncelikle insan beyninin sahip olduğu büyüklüğün doğumu zorlaştırdığı iddiası tamamen yanlıştır. Kafatası esnek yapısı sayesinde doğum sırasında doğum kanalının şeklini kolayca almaktadır. Bu nedenle beynimizin doğumda bir sorun olduğu öne sürülemez. Doğum zaten dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan başlayan ve ilerleyen bir süreçtir. Bebek anne karnında iken doğum kanalına kendi kendine kafasını sokar. Daha sonra yine bebeğin gerçekleştirdiği bir dizi hareket sayesinde, bebek doğum kanalında çıkışa doğru ilerler. Bu arada içinde bulunduğu ve tamamen kaslardan oluşan rahim kasılarak onu dışarıya doğru iter.




Bebek




Bir bebeğin doğumunun öncesinde ve sonrasında binlerce mucize meydana gelir.





Gerçekte bu olayda çok hassas bir düzen vardır ve bu da açık bir yaratılış mucizesidir. Bunu görmek için bebeğin doğum sırasında yaptığı hareketleri sırasıyla inceleyelim: Bebek önce başını öne doğru eğer. Çenesi göğsüne değmektedir. Bu annenin leğen kemiğinin içindeki doğum kanalına başını sokması demektir. İşte bu sırada doğum sancıları başlar. Rahimin her kasılmasıyla yani her doğum sancısıyla beraber bebek çıkışa biraz daha ilerler. Sonra başını sağa çevirir. Bu hareket yassı olarak devam eden doğum kanalına başının uyum sağlayacağı tek harekettir. İlerleyen dakikalarda sağa çevrili başını yukarı doğru kaldırır. Saçlı derisi artık çıkışta görünmüştür. Önce alnı, yüzü ve çenesi çıkar. Tüm kafasının çıkması ise en kolayıdır. Çünkü kafatasını oluşturan kemikler birbiriyle kaynamamıştır. Bu sayede birbirlerinin üzerinde kayarlar. Böylece kafatası doğum kanalının şeklini kolayca alır. Bu yüzden pek çok bebek doğduğunda ve yaşamının ilk haftaları boyunca yanlardan basık ve yukarı doğru uzamış mermi şeklindeki kafasıyla ilginç bir görünüme sahiptir. (Bebeklerin kafatası kemikleri doğumdan aylar sonra birbirlerine kaynamaya başlar, bu nedenle uzun süre kafalarının tepe kısmında yumuşak, kemiksiz bir bölge olur.)

Görüldüğü gibi hem anne rahminin yapısı, hem bebeğin kafatası yapısı hem de doğum sırasında gösterdiği davranışlar, birbirine tam bir uyum içindedir. Özel yaratılmış olduğu açıkça anlaşılan bu uyum, insanın doğumunun Allah'ın kontrolündeki bir mucize olduğunu gösterir. Allah bir Kuran ayetinde doğum mucizesi için şöyle bildirmektedir:

Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, Biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkca göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz... (Hac Suresi, 5)

Bu mucizevi doğum olayında, Hürriyet Bilim'in iddiasının aksine, insan beyninin büyüklüğü nedeniyle yaşanan bir sorun da yoktur. Bebeklerin kafatası kemiklerinin henüz kaynamamış olması, doğumu kolaylaştırır.


İnsan, Beynin Büyüklüğünü Seçmez



Hürriyet Bilim'in yazısındaki en tutarsız iddia ise, "insanoğlunun büyük bir beyine sahip olmayı tercih ettiği"nin ileri sürülmesidir. İnsanın bu amaçla zorlu bir doğumu yeğlediği gibi bir mantık kurulmuştur. Oysa beyin büyüklüğü isteğe bağlı değildir. İnsanın, sahip olacağı beyin üzerinde düzenleme yapması da söz konusu olamaz. Bununla beraber doğum safhaları üzerinde bebeğin ya da annenin bir tasarrufu da yoktur. Doğal seleksiyon gibi bilinçsiz süreçler de böyle bir tercihte rol oynayamaz. 


Hürriyet Bilim'in Kafa Karışıklığı



Hürriyet Bilim dergisindeki yazının son derece çelişkili olan iddiası ise, maymunların doğumunun insana göre daha kolay (ve daha avantajlı) olduğunu anlatıp, sonra da buradan "maymundan insana evrim" senaryosuna malzeme bulmaya çalışmasıdır.

Oysa burada bahsedilen durum, evrim teorisine doğrudan ters düşmektedir. Bilindiği gibi evrim teorisi, farklı biyolojik yapılar içinde daha avantajlı (yaşama ihtimali yüksek) olanların seçileceği ve diğerlerinin eleneceği varsayımına dayanır. Darwinizm'in en temel fikridir bu. Bu durumda, eğer maymunların doğumu insanlara göre daha avantajlı ise, evrim teorisine göre insanların elenmiş olması gerekir!

Hürriyet Bilim ise, maymunların doğumunun (kafataslarının küçüklüğü nedeniyle) insana göre daha kolay ve avantajlı olduğunu anlatmakta, sonra da bunu evrim teorisine bağlamaya çalışmaktadır. Bir başka deyişle, evrim teorisinin aleyhinde olan bir delili, sanki lehinde gibi göstermeye çalışmaktadır.

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü