Harun Yahya


Hürriyet Bilim Dergisine Cevap: İnsan Politik Bir Hayvan Değildir



Hürriyet Bilim dergisinin 1 Haziran 2002 tarihli sayısında "İnsan mı 'Politik Hayvan' Şempanze mi 'Politik İnsan'" başlığıyla bir yazıya yer verildi. Bu yazıda, insanlardaki iktidar oyunları, nüfuz mücadeleleri, blöf, yardım isteme, çıkar hesapları gibi sosyal davranışların daha iyi anlaşılması için, şempanzelerin davranışlarının incelenmesi gerektiği öne sürülüyor, ve bu davranışların insanlara maymunlarla ortak atalarından miras kaldığı iddia ediliyordu.




İnsan Politik Bir Hayvan Değildir



 




Bu yazı ayrıca bazı şempanze, orangutan ve insan resimleriyle de süslenmişti. Resimlerde, insanlarla bu hayvanlar arasında görülen benzer bazı davranışlar gösterilmekteydi. Örneğin, elini ileriye doğru uzatan bir şempanze resminin üzerinde Tony Blair'e doğru elini uzatan İtalya Başbakanı Sylvio Berlusconi'nin bir resmi bulunmaktaydı. Evrimci yazara göre, bu benzerliğin açıklaması şu idi: Kolun ileri doğru uzatılması, yardım isteyen şempanzenin politik aracı idi. Söz konusu resimde ise, Blair'den yardım isteyen Berlusconi elini ileri doğru uzatmıştı. Yani bu iddiaya göre, hem şempanze hem de bir ülkenin başbakanı aynı jest ile, aynı şeyi ifade ediyorlardı. Bir başka resimde ise, biri gülen diğeri ise yüzünü asan iki insan bulunmaktaydı. Bu resmin yanına ise biri gülen diğeri somurtan maymun resimleri konmuş ve bunlar hem insanların hem de maymunların rekabetine örnek olarak gösterilmişti. Yazı bu şekilde resim benzetmeleri ile, hiçbir bilimsel delil verilmeden, sadece evrim propagandası yapmak amacıyla tasarlanmıştı.

Sadece şempanzelerin değil, birçok hayvanın insanlara benzer davranışları vardır, ancak bu onların insanın evrimsel akrabası olduğunu göstermez

Söz konusu benzetmelerin hiçbiri bilimsel değildir. Aynı şekilde, doğadaki birçok canlının resimleri veya davranış şekilleri örnek alınarak, insanlarla benzetme yapılabilir ve bu hayvanlar insanlarla ortak bir atadan gelmiş gibi gösterilebilir. Söz gelimi, yuvasına kestiği bir yaprağı taşıyan bir karınca resminin yanına, akşam eve dönerken alışveriş yapan bir babanın resmini yerleştirip, "işte bu benzerlik insanın karınca ile ortak bir atadan geldiğini göstermektedir" diyebilirsiniz. Veya kış için yiyecek stoklayan köknar kargalarının resminin yanına, buzdolabının derin dondurucusuna kış için çilek koyan bir kadının resmini koyduğunuzu ele alalım. Bu kez de "bir sonraki mevsim için meyve toplayarak, korunaklı bir yere saklamak insana evrimsel atalarından kalmış bir davranış şeklidir" yorumunu yaparak, köknar kargaları insanın atasıdır sonucuna varabilirsiniz. Baraj inşa eden kunduzlar, ağ ören örümcek, bal peteği inşa eden balarısı aynı mantıkla, insanlara benzetilebilir ve her biri ayrı ayrı, söz konusu yazıda olduğu gibi, "insanın kuzenleri" olarak tanıtılabilir. Ancak bu tür çıkarımlar yapmanın ne bilimsel ne de mantıksal bir yönü olmayacağı açıktır.




Karınca ve insan




Evrimcilerin düşünmeden kabul ettikleri varsayımlar, aslında çok zayıf temellere dayalıdır. Maymunların insanlara benzer bazı davranışlarından müthiş bir heyecan duyan evrimciler, maymunlardan çok daha zeki davranışlar gösteren canlıları görmezden gelirler. Oysa onların mantığına göre evine yiyecek taşıyan bir karınca ile evi için alışveriş yapan bir babayı, baraj inşa eden kunduz ile inşaat mühendislerini birbirine benzetmek ve karıncalar veya kunduzlar bizim atalarımızdır demek mümkündür.

Bu iddia ne kadar saçma ise, atalarımız maymun demek de o kadar saçmadır.





Evrimciler, maymunların bazı davranışlarını insanlara benzeterek büyük bir heyecana kapılırlar ve maymunların insanların evrimsel akrabaları olduğuna kanaat getirirler. Oysa, yukarıda da belirtildiği gibi karıncalardan kargalara kadar birçok canlı, insanlara benzer davranışlar sergilemektedir. Ancak, hayvanların bu davranışları onların insanlarla evrimsel bir akrabalığı olduğunu göstermez. Herşeyden önce bu canlılar insanlara benzeyen davranışlarını bilinçsizce yaparlar. Örneğin bir baraj inşa eden kunduz bunu bir baraj mühendisinin sahip olduğu bilinç, akıl ve bilgi ile yapmaz. Bunu içgüdüleri ile yapar. Bilim adamlarının içgüdü dedikleri, hayvanların doğumla birlikte sahip oldukları program, Allah'ın onlara vahyettiği özelliklerdir. Ve bu onların çok değişik özelliklere sahip olmalarına ve bizi şaşırtan şeyler yapmalarına imkan verir; maymunların, arıların, karıncaların, termitlerin vs. bazı davranışlarında olduğu gibi.

Maymunların davranışlarını, insan davranışları ile özdeşleştirmeye çalışan, onların sosyal açıdan da insanlara yakın olduğunu kanıtlamak isteyen evrimciler, uzun yıllar boyunca maymunlarla yaşamış, maymunlar üzerinde sayısız deney yapmış, zeka testleri uygulamış, hayali ortamlara verdikleri tepkileri gözlemlemişlerdir. Sonuç olarak ise bu hayvanlarda bilinç olmadığı, insanlara benzeyen davranışları bilinçsizce yaptıkları ortaya çıkmıştır.




Profesör Daniel J. Povinelli




Profesör Daniel J. Povinelli





Bunlardan biri Louisiana Üniversitesi'nden Profesör Daniel J. Povinelli'nin, evrimcileri tümüyle hayal kırıklığına uğratan çalışmalarıdır. Povinelli, maymun ve insan davranışlarını karşılaştırmalı olarak inceleyen en önde gelen evrimci bilim adamlarından biridir. 300 şempanzeyle beraber yaşayan Povinelli'nin tarafsız araştırmaları, evrim teorisinin hayali iddiasının son dayanağını da yıkmıştır. Povinelli, uzun çalışmalarını tek bir cümleyle şöyle özetler:


"Şempanzeler, üzerlerinde yaptığım çalışmalara çok sabrettiler ama nihayetinde bana tüylü insan çocuğu olmadıklarını öğrettiler."1


Povinelli 20 yıldan fazla bir süredir yürüttüğü araştırmalarını Scientific American dergisindeki 1998 tarihli makalesinde şu şekilde aktarır:


"Basitçe söylemek gerekirse, şempanzeler görsel algıyı bizden çok daha farklı bir şekilde anlıyorlar. Laboratuvarımızdaki diğer çalışmalar şempanzelerin hiçbir davranışı psikolojik manada anlamadıklarını ortaya koydu. Örneğin dikkatlice yapılan testler maymunların işaret jestlerindeki anlamı anlamadıklarını hatta kasıtlı ve kasıtsız davranışlar arasındaki farkı kavrayamadıklarını ortaya koydu."2


Hürriyet Bilim dergisi ise, şempanzelerin insanlar gibi politik oyunlar yapabildikleri, jestlerle, mimiklerle kendilerini ifade edebildikleri ve bu yönlerinin insan davranışlarının kökeni olduğu iddiasındadır. Oysa, bilim adamları yaptıkları araştırmalarda, şempanzelerin bu davranışları bilinçsizce yaptıklarını, içgüdüsel olarak sahip oldukları bazı davranışlar olduğunu, ama bunun dışında psikolojik anlamda bir iletişime sahip olmadıklarını ortaya koymuşlardır.


Sonuç



Hürriyet Bilim dergisinin sayfalar ayırdığı bu yazı, içi boş bir evrim propagandasından başka bir şey değildir. İnsan davranışlarının kökeni şempanzelerin davranışları değildir. İnsan bilinç ve akıl sahibi, davranışlarının şuurunda olan, plan ve hesap yapabilen, geçmişi takdir edip, geleceğe yönelik tahminlerde bulunabilen, yargı, değerlendirme yeteneğine sahip bir varlıktır. Ne şempanzelerde, ne de başka bir hayvanda bu özelliklerin hiçbiri bulunmaz. Dıştan bakıldığında insana benzer bir tavır gösterseler bile bu hayvanlar Allah'ın onlara ilham ettiği şekilde davranırlar. Ancak yaptıklarının bilincinde değildirler.

Hürriyet Bilim dergisi, insanın politik bir hayvan olmadığını, Allah'ın kendisine üflediği ruhu taşıyan, akla ve bilince sahip bir varlık olduğunu artık kabul etmelidir.

 


Dipnotlar



1. Daniel J. Povinelli, Scientific American, 19 Kasım 1998

2. Daniel J. Povinelli, Scientific American, 19 Kasım 1998


 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü