Harun Yahya

Bitkilere Ait Fosil Örnekleri (2/2)











Söğüt Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Green River Oluşumu, Utah, ABD

Tarih boyunca söğütler hep söğüt olarak var olmuşlardır. Herhangi bir bitkiden türememişler, varlıklarını devam ettirdikleri müddetçe de herhangi bir bitkiye dönüşmemişlerdir. Fosil kayıtlarında yarı söğüt yarı meşe, yarı meşe yarı kavak herhangi bir ara bitki türünün izine rastlanmaz. Çünkü böyle ara bitkiler hiçbir zaman yaşamamıştır.

Resimdeki 50 milyon yıllık söğüt yaprağı fosili, bitkilerin evrim geçirdikleri iddiasının hayal ürünü bir hikaye olduğunu evrimcilere açıkça göstermektedir. Fosiller, evrimin hiçbir zaman yaşanmadığının, canlılığın kökeninin Yaratılış olduğunun ispatıdır.

 









Eğrelti Otu



Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 300 milyon yıl
Bölge: Mazon Creek Oluşumu, Illinois, ABD

Paleontolojik bulgular diğer tüm canlılar gibi eğrelti otlarının da evrimle ortaya çıkmadıklarını, tam tersine yaratıldıklarını ispatlamaktadır. Günümüzde pek çok bilim adamı da fosil kayıtlarının evrimi değil, Yaratılış'ı desteklediğini, ara canlıların gerçekte değil sadece evrimcilerin hayallerinde yaşadıklarını kabul etmektedir. Dinozorların Sessiz Gecesi kitabının yazarı, evrimci Hoimar Von Ditfurth şöyle söylemektedir:

"Geri dönüp baktığımızda, neredeyse ıstırapla aranan o geçiş biçimlerini bir türlü bulamamış olmamıza şaşırmamamız gerektiğini anlıyoruz. Çünkü büyük olasılıkla böyle bir ara aşama hiç var olmadı." (Hoimar Von Ditfurth, Dinozorların Sessiz Gecesi 2, Alan Yayıncılık, Kasım 1996, İstanbul, Çev: Veysel Atayman, s. 22)

Von Ditfurth'un ifade ettiği gerçeği destekleyen bulgulardan biri resimdeki 300 milyon yıllık eğrelti otu fosilidir.

 









Kayın Ağacı Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Cache Creek Oluşumu, Kanada

150 yıldır yapılan bütün araştırmalara ve harcanan büyük emek ve imkanlara rağmen evrim teorisini destekleyecek bulgular bir türlü ortaya çıkmamaktadır. Oysa, eğer evrim diye birşey gerçekleşmiş olsaydı, bu konuda sayılamayacak kadar çok delilin bulunmuş olması gerekirdi. Nitekim Darwin'den bu yana pek çok evrimci bilim adamı, çok sayıda delil olması gerektiğini, ama bunların bir türlü bulunamadığını kabul etmiştir.

Öte yandan Yaratılış'ın apaçık bir gerçek olduğunu ortaya koyan sayısız delil ve bulgu vardır. Bunlardan biri de, kayın ağaçlarının 50 milyon yıldır hiç değişmediklerini, yani evrim geçirmediklerini ispatlayan resimdeki fosil örneğidir.

 









Eğrelti Otu



Dönem: Senozoik zaman, Paleosen dönemi
Yaş: 58 milyon yıl
Bölge: Kuzey Dakota, ABD

Dryopteris cinsine dahil olan resimdeki eğrelti otlarının yaklaşık 250 türü bulunmaktadır. 58 milyon yıl öncesine ait olan bu eğrelti otu fosili, günümüzde mevcut olan eğrelti otlarıyla kıyaslandığında aralarında hiçbir fark olmadığı görülmektedir. 58 milyon yaşındaki bu eğrelti otu fosili, evrimcilerin bitkilerin evrimi masalını geçersiz kılan delillerden biridir. Bitkiler de, diğer canlılar gibi aniden ortaya çıkmış ve milyonlarca yıldır hiç değişmemişlerdir. Yani, evrim geçirmemişler, yaratılmışlardır.

 









Hanımeli Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Paleosen dönemi
Yaş: 58 milyon yıl
Bölge: Sentinel Butte Oluşumu, Kuzey Dakota, ABD

Resimde görülen 58 milyon yıllık hanımeli yaprağının günümüzdekilerden hiçbir farkının olmaması, aslında evrimcilerin iddiaları karşısında verilebilecek yeterli bir cevaptır.

Bugün bitkilerin evrimi senaryosunu savunan bilim adamlarının düştükleri en büyük çıkmazlardan biri, bitkilerin sözde evrimini gösteren tek bir ara geçiş fosili dahi bulunmamasıdır. Yarı oluşmuş sistemlere sahip hiçbir ilkel bitki fosili yoktur, bir bitkinin bir başka bitkinin atası olduğuna dair hiçbir kanıt ortaya konamamıştır. Dolayısıyla bitkilerin sözde evrimini gösteren evrim ağaçları tamamen hayal gücünün ürünüdür ve hiçbir bilimsel yanı yoktur.

 









Eğrelti Otu



Dönem: Senozoik zaman, Paleosen dönemi
Yaş: 58 milyon yıl
Bölge: Sentinel Butte Oluşumu, Kuzey Dakota, ABD

Eğrelti otu fosilleri bize evrimsel bir sürecin hiçbir şekilde yaşanmadığını, canlıların ilk var oldukları günden bu yana değişmeden geldiklerini göstermektedir. Resimdeki eğrelti otu fosili de 58 milyon yıl boyunca hiç değişmemiş, evrim geçirmemiştir.

Bitkiler birbirlerinden bağımsız olarak yeryüzünde aniden belirmişlerdir ve bitki türlerinin arasında sözde evrimsel bir bağ bulunmamaktadır. Elbette ki, tek bir bitkiden sayısız çeşitlilikteki bitkilerin ortaya çıkması imkansızdır. Bitkilerin her biri kendi türüne ait farklı özelliklere sahiptir. Renkleri, tatları, şekilleri, üreme biçimleri birbirinden farklıdır, son derece kompleks mekanizmaları vardır. Bu kompleks mekanizmaların, evrimcilerin iddia ettikleri gibi, tesadüfen oluşması mümkün değildir. 

 









Huş Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Paleosen dönemi
Yaş: 58 milyon yıl
Bölge: Sentinel Butte Oluşumu, Kuzey Dakota, ABD

Huş, Betulaceae familyasına dahil olan bitkilere verilen isimdir. Ilıman iklimleri tercih eden huş bitkileri, genelde beyaz veya boz esmer renklidir. Resimde fosilleşmiş şekli görülen huş yaprağı da, milyonlarca yıldır değişmemiş, evrim geçirmemiş, kudret sahibi Yüce Allah tarafından yaratıldığı şeklini muhafaza etmiştir.

 




Sentinel Butte
 







Eğrelti Otu



Dönem: Senozoik zaman, Paleosen dönemi
Yaş: 58 milyon yıl
Bölge: Sentinel Butte Oluşumu, Kuzey Dakota, ABD

Bitkilerin hiçbir şekilde evrim geçirmediklerinin delillerinden bir tanesi de resimde görülen eğrelti otu fosilidir. Bitkilerin bir atası olmadığı, tüm bitki türlerinin -evrimsel süreç olmaksızın- aniden yeryüzünde belirdikleri gerçeği, birçok bilim adamı tarafından da dile getirilmektedir. Eğer evrimcilerin iddia ettiği gibi bir sözde ata olsaydı, hem bu ataya ait delillerin ortaya konması hem de bitkilerin bu sözde atadan hangi aşamalardan geçerek farklılaştıklarının açıklanabilmesi gerekirdi. Ancak bugüne kadar somut bulgular ışığında bu açıklamayı yapabilecek bir evrimci çıkmamıştır, bundan sonra da çıkmayacaktır. Çünkü bitkiler Darwinistlerin iddia ettiği gibi bir süreçten geçmemiştir. Tüm bitkileri üstün akıl ve sanat sahibi olan Allah yaratmıştır.

 









Hanımeli Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Paleosen dönemi
Yaş: 58 milyon yıl
Bölge: Sentinel Butte Oluşumu, Kuzey Dakota, ABD

Evrim teorisinin bilimsel bulgularla desteklenmediği ve hayali bir hikaye olmaktan öteye gitmediği, pek çok bilim adamı tarafından da ifade edilen bir gerçektir. Evrimci biyologlar, Gilbert, Opitz ve Raff, Developmental Biology dergisinde yayınlanan 1996 tarihli bir makalelerinde, Darwin'in evrim teorisinin çözümsüz olduğunu şöyle ifade ederler:

"Goodwin'in 1995'te belirttiği gibi, türlerin kökeni, yani Darwin'in problemi, çözümsüz kalmaya devam etmektedir." (Scott Gilbert, John Opitz, and Rudolf Raff, "Resynthesizing Evolutionary and Developmental Biology", Developmental Biology, vol. 173, article no. 0032, 1996, s. 361).

Bu sözler, evrimin somut bilimsel bulgular karşısındaki yenilgisinin itirafıdır. Resimdeki 58 milyon yıllık hanımeli yaprağı fosili de, bu yenilgiyi bir kez daha gözler önüne sermektedir.

 









Huş Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Paleosen dönemi
Yaş: 58 milyon yıl
Bölge: Sentinel Butte Oluşumu, Kuzey Dakota, ABD

Şu an yeryüzünde 500.000'den fazla bitki çeşidi bulunduğu bilinmektedir. Bu bitkilere ait fosil örnekleri birer birer ortaya çıkarılmakta ve böylece bitkilerin hiçbir şekilde evrim geçirmedikleri, ilk yaratıldıklarından bu yana hiç değişmedikleri delillendirilmektedir. Önemli sayıda bilim adamı da bu gerçeği görmekte ve evrim teorisinin bugün artık geçersiz olduğunu kabul etmektedir. Bunlardan biri de Fransa Jeoloji Topluluğu başkanlarından Paul Lemoine'dir. Lemoine, evrimci açıklamaların zoologlar için de botanikçiler için de yetersiz olduğunu, diğer bir deyişle bu bilim dallarının evrimi kabul etmediğini şöyle ifade etmektedir:

"Evrim teorileri ile araştırma yapmayı seven gençlerimiz kandırıldı. Bütün dünyanın öğrenmeye devam ettiği bir dogma oluşturuldu. Zoologlar ya da botanikçiler yapılan hiçbir açıklamanın yeterli olmadığını saptamıştır… Bu özetten şu sonuç çıkmaktadır ki, evrimin gerçekleşmiş olması imkansızdır." (Introduction: De (Evolution), Encyclopedie Française, Vol.5 (1937) s. 6)

 




This is a "two-faced" fossil whose traces can be seen on both surfaces of the split rock layers.







Sabun Ağacı Yaprağı



Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge:Nammoura, Lübnan

Resimde görülen 95 milyon yıllık sabun ağacı yaprağı fosili evrimcilerin açıklayamadıkları bir başka yaratılış delilidir. Bulunan her yeni fosil Yaratılış gerçeğini bir kez daha tasdik etmekte ve evrimcilerin içinde bulundukları büyük çıkmazı daha da aşılamaz hale getirmektedir. Fosil kayıtlarının evrimciler için ne kadar büyük bir endişe kaynağı olduğunu, evrim teorisinin önemli kuramcılarından Douglas Futuyma şöyle dile getirmektedir:

"Fosil kayıtlarının aşamalı gelişim için çok az delil ortaya koyduğu inkar edilemez. Pek çok canlı grubunun kökeni halen kaydedilememiştir." (Futuyma, D., Science on Trial: The Case for Evolution, 1983, p. 190-191)

 









Sabun Ağacı Yaprağı



Dönem: Mezozoik zaman, Kretase Dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan

Bugüne kadar elde edilen hiçbir fosil, sabun ağaçlarının sözde evrimsel sürecini göstermemiştir. Çünkü tüm sabun ağacı fosilleri, günümüzde yaşayan sabun ağaçlarıyla aynı özelliklere sahiptir. Evrimciler, sadece sabun ağaçlarının değil, hiçbir canlının hayali evrim sürecini ve sözde ortak atasını gösteremezler. Çünkü fosil bulgularına göre tüm canlı türleri yeryüzünde birden bire ortaya çıkmış, yani yaratılmıştır. Evrimci Douglas Futuyma, fosillerin gösterdiği bu gerçeği şu sözleriyle teyit eder:

"Büyük canlı gruplarının önemli bir bölümü, atalarından geliştiklerini gösteren herhangi somut delil olmadan, kayalarda aniden belirir... Bu nedenledir ki, ona en çok ihtiyaç duyduğumuz konuda, yeni büyük canlı gruplarının kökeni gibi, fosil kayıtları yetersiz kalır." (Futuyma, D., Science on Trial: The Case for Evolution, 1983, p. 82 - 83)

Futuyma'nın, fosil kayıtlarının yetersiz kaldığı iddiası da gerçeği yansıtmayan, evrimcilerin kendilerini avutmak için ortaya attıkları bir hikayeden ibarettir. Bugüne kadar 250 bin farklı canlı türüne ait milyarlarca fosil örneği çıkarılmıştır, ama içlerinden bir tanesi bile evrim masalını desteklememektedir.

 









Sabun Ağacı Yaprağı



Dönem: Mezozoik zaman, Kretase Dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge:Nammoura, Lübnan

Diğer tüm bitkiler gibi sabun ağaçları da her zaman sabun ağacı olmuşlardır. Fosil araştırmaları sırasında elde edilen örnekler bu gerçeği delillendirmektedir. Bulunan sabun ağacı fosilleri, bu bitkinin günümüzdeki örnekleriyle 95 milyon yıl önce yaşamış olanları arasında hiçbir fark olmadığını göstermektedir. Bu durum, bitkilerin evrimi iddiasını ortadan kaldırmaktadır.

 









Eğrelti Otu



Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 354 – 292 milyon yıl
Bölge: ABD

Bitkilerin hiçbir zaman evrim geçirmediğinin kanıtlarından biri de, fosil kayıtlarında sıkça örneklerine rastlanan eğrelti otlarıdır. Bugüne kadar eğrelti otlarının sözde atası kabul edilebilecek hiçbir fosil bulunmamıştır. Fosil kayıtlarının gösterdiği bilgilerden biri, eğrelti otlarının aniden ortaya çıktığı, yani yaratıldığıdır. Diğer bir bilgi ise aradan geçen yaklaşık 300 milyon yıla rağmen hiç değişmedikleri, başka bir bitkiye dönüşmedikleridir. Yaklaşık 300 milyon yıldır aynı kalan eğrelti otları, evrimin hayal ürünü bir hikayeden ibaret olduğunu açıkça göstermektedir.

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü