Harun Yahya

İnkarcıların Gaflette Oldukları Büyük Gerçek



Önceki bölümlerde üzerinde durduğumuz gibi, inkarcıların din ahlakına ve inananlara karşı alaycı bir tavır göstermelerinin en önemli nedenlerinden biri, herşeyi dünyevi kıstaslara göre değerlendirmeleridir. Bunun nedeni de, tüm yaşamlarının dünya ile sınırlı olduğunu zannetmeleri ve dünyaya karşı hırs dolu bir bağlılık duymalarıdır. Din ahlakından uzak yaşayan insanların bu ruh hali Kuran'da şöyle bildirilmiştir:

Kendi kavminden, inkar edip ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir." "Eğer sizin benzeriniz olan bir beşere boyun eğecek olursanız, andolsun, siz gerçekten hüsrana uğrayanlar olursunuz." "O, öldüğünüz, toprak ve kemik haline geldiğiniz zaman, sizin mutlaka (yeniden diriltilip) çıkarılacağınızı mı va'dediyor?" "Heyhat, size va'dedilen şeye heyhat..." O (bütün gerçek), yalnızca bizim (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz. (Müminun Suresi, 33-37)

İşte bu hırs sebebiyle inkarcılar dünyaya yönelik bir kavrayış eksikliği içine düşerler. Etraflarında gördükleri şeyleri Allah'tan bağımsız görür, tüm bunların ancak Allah'ın dilemesiyle varlıklarını sürdürebildiklerini kavrayamazlar. Allah inkarcıların dünya hayatına yönelik gerçekleri kavrayamadıklarını bir ayetinde şöyle bildirmiştir:

Onlar, dünya hayatından (yalnızca) dışta olanı bilirler. Ahiretten ise gafil olanlardır. (Rum Suresi, 7)

İnkarcıların hayatları boyunca hesap edemedikleri çok önemli bir gerçek vardır. Onlar bu gerçekten habersiz şekilde her türlü ahlaksızlığı uygular, dünyada kendilerince çıkar sağlamaya çalışır, yalan söyler, dine yönelik alaycı davranışlarda bulunur, inananlara iftiralar atar, onlara zarar vermeye çalışırlar.

Ancak aslında büyük bir gaflet içindedirler, ve bunun şuurunda değildirler. İlerleyen sayfalarda din ahlakından uzak insanların, şuursuzca, "gaflet içinde" yaşadıkları bu büyük gerçek anlatılacaktır.

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü