Harun Yahya

Uğur ile Örümcek



Uğur bahçede uzanmış kitap okuyordu. Okuduğu kitaptan gözlerini ayırıp etrafa bakarken birden gözüne ağacın dallarındaki örümcek ağı ilişti. Ayağa kalktı ve örümcek ağına biraz daha yaklaştı ve hayranlıkla ağı incelemeye başladı. Bu arada ağın yakınındaki örümcek Uğur’a seslendi.

Örümcek: Merhaba dostum!

örümcek

Uğur: Merhaba, yaptığın ağın şekli çok ilginç. Bu şekli nasıl yapıyorsun?

Örümcek: Ağımı kurmak için uygun bir yer tespit ederek işe başlarım. Bu yer bir köşe veya birbirine yakın iki cismin arası olabilir. Ağaç dalları arasına nasıl ağ yaptığımı anlatayım sana. İplikçiğimi dalın bir ucuna önce sıkıca yapıştırırım. Dalın diğer ucuna doğru yürürken diğer yandan da iplikçik salgılamaya devam ederim. Belirli bir uzaklığa gelince durur ve iplikçik salgılamayı keserim. Sonra salgıladığım iplikçiği kuvvetli bir biçimde kendime doğru çekmeye başlarım ve ucunu bulunduğum yere sıkıca yapıştırırım. Daha sonra meydana gelen yayın içinde ağımı örmeye başlarım.

Uğur: Ben bir ipi gergin olarak iki duvar arasında tutup böyle bir işlemi asla gerçekleştiremezdim. İpi gergin tutmak zor olmuyor mu?

Örümcek: Bu sorunu nasıl çözdüğümü sana anlatayım: Bazen ağımı birbirinden uzak dallar arasına kurarım. Böyle ağlar oldukça büyük olduğundan av yakalama kapasiteleri de büyüktür. Ama ağın büyük olması zamanla gerginliğinin azalmasına neden olur. Bu da, av yakalamadaki başarımın azalması demektir. Ağın merkezine giderim, buradan yere kadar uzanan bir iplikçik salgılarım. İplikçiğin yere yakın olan ucuna da minik bir taş tuttururum. Sonra ağa geri döner ve iplikçiği çekerek taşın yerden yukarı kalkmasını sağlarım. Taş havada iken bağlı olduğu iplikçiği, ağın ortasına yeniden sıkıca tuttururum. Sonuçta ağ, ortasından sarkan bu taşın kendisini aşağı doğru çekmesi nedeniyle gerilir. İşte bu kadar!

zürafa

Uğur: Bu harika bir yöntem! Peki sen böyle üstün bir tekniği nereden biliyor ve nasıl başarıyla uyguluyorsun? Üstelik milyonlarca yıldır her örümcek bunu yapıyor olmalı…

Örümcek: Haklısın dostum. Bunu başaracak bir zekaya sahip olduğumu düşünmek akıl dışı olacaktır. Bu tekniği kullanabilmemi bana ilham eden, herşeyin sahibi olan ve bunları yaratan Allah’tır.

Unutma Uğur, Allah için herşey çok kolaydır. Allah sonsuz sayıda varlık, sonsuz sayıda mekan yaratmaya güç yetirendir.

Uğur: Anlattıkların için teşekkür ederim. Allah’ın ne kadar güçlü ve üstün bir bilgiye sahip olduğunu, yarattığı canlıları ve bunlardaki kusursuz tasarımları her gördüğümde daha iyi anlıyorum.

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü