Harun Yahya

Ahirette Yitirilen Nimetler



Allah inkar edenlerle sonsuza dek konuşmayacak ve onları gözetmeyecektir



... Allah onlarla konuşmaz, onları gözetmez ve onları arındırmaz. Ve onlar için acı bir azab vardır. (Al-i İmran Suresi, 77)

Der ki: "Onun içine sinin ve Benimle söyleşmeyin." (Mü'minun Suresi, 108)

Sonsuza kadar ne ölebilecek ne de yaşayabileceklerdir



... o, en büyük ateşe yollanacaktır. Sonra onun içinde o, ne ölür, ne yaşar. (A'la Suresi, 12-13)

... ona her yandan ölüm gelecek, oysa ölmeyecek de... (İbrahim Suresi, 17)

Dünya hayatında sonsuza dek yaşamayı isterken, orada yok olmayı isteyeceklerdir



Elleri boyunlarına bağlı olarak, sıkışık bir yerine atıldıkları zaman, orada yokoluşu isteyip-çağırırlar. (Furkan Suresi, 13)

Umutlarını kaybetmişlerdir



... orada onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir. (Zuhruf Suresi, 75)

Kıyamet-saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar umutsuzca yıkılırlar. (Rum Suresi, 12)

Huzurlu, güvenli bir ortam yerine, çekişilen tartışılan bir ortamda yaşayacaklardır



... cehennem halkının birbiriyle çekişmesi kesin bir gerçektir. (Sad Suresi, 64)

Orada birbirleriyle çekişip tartışarak derler ki: "Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz," (Şuara Suresi 96-97)

(Allah buyurur:) "Benim huzurumda çekişip-durmayın. Ben size daha önce 'kesin bir uyarı' göndermiştim." (Kaf Suresi, 28)

Sonsuza dek mutluluktan uzak, bedbaht kalacaklardır



... Ona, ancak en bedbaht olandan başkası yollanmaz... (Leyl Suresi, 15)

Sonsuza dek candan ve yakın bir dostları olmayacak, tek dostları ateş olacaktır



"Artık bizim için ne bir şefaatçi var, Ne de candan-yakın bir dost." (Şuara Suresi, 100-101)

... İşte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır. (A'raf Suresi, 36)

Sonsuza dek zalim insanlarla birlikte yaşayacaklardır



Gözleri cehennem halkından yana çevrilince: "Rabbimiz, bizi zalimler topluluğuyla birlikte kılma" derler. (Araf Suresi, 47)

Sevinçli haber yasaklanmıştır



Melekleri görecekleri gün, suçlu-günahkarlara bir müjde yoktur. Ve o gün (melekler onlara) derler ki: "(Size sevinçli haber) Yasaktır, yasak." (Furkan Suresi, 22)

Saygı sevgi göremeyecek, horlanıp aşağılanacaklardır



Cehennem ateşine, 'küçültücü bir sürüklenme ile' sürüklenecekleri gün; (Tur Suresi, 13)

O yüzükoyun cehenneme doğru sürülüp-toplanacak olanlar; işte onlar, yer bakımından çok kötü, yol bakımından sapmış olanlardır. (Furkan Suresi, 34))

"Rabbimiz, şüphesiz Sen kimi ateşe sokarsan, artık onu 'hor ve aşağılık' kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur." (Al-i İmran Suresi, 192)

Nur isteyecek ama bulamayacaklardır



... derler ki: "(Ne olur) Bize bir bakın, sizin nurunuzdan birazcık alıp-yararlanalım." Onlara: "Arkanıza (dünyaya) dönün de bir nur arayıp-bulmaya çalışın" denilir. Derken aralarında kapısı olan bir sur çekilmiştir; onun iç yanında rahmet, dış yanında o yönden azab vardır. (Hadid Suresi, 13)

Onlar için yurdun en kötüsü vardır



Zalimlere kendi mazeretlerinin hiçbir yarar sağlamayacağı gün; lanet de onlarındır, yurdun en kötüsü de. (Mümin Suresi, 52)

Yatakları ve örtüleri cehennem olacaktır



... Onlar için cehennemden yataklar ve üstlerine örtüler vardır. Biz zulme sapanları işte böyle cezalandırırız. (A'raf Suresi, 40-41)

Puslu ve karanlık ortamlarda yaşayacaklardır



Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler. Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim). (Vakıa Suresi, 43-44)

Dar ve sıkıntılı yerlerde kalacaklardır



Elleri boyunlarına bağlı olarak, sıkışık bir yerine atıldıkları zaman, orada yokoluşu isteyip-çağırırlar. (Furkan Suresi, 13)

Gözleri kör olarak haşredileceklerdir



... Biz suçlu-günahkarları o gün, (yüzleri kara, gözleri) gömgök (kaskatı ve kör) olarak' toplayacağız. (Taha Suresi, 102)

Sonsuza kadar serinlik ve ferahlık bulamayacaklardır



Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir içecek. Kaynar sudan ve irinden başka. (Nebe Suresi, 24-25)

Ve kapkara dumandan bir gölge içindedirler. Ki o, ne serindir, ne ferahlatıcı (kerim). (Vakıa Suresi, 43-44)

Güzelliklerini kaybedecek, çirkinleştirilip, ürkütücü bir görünüm alacaklardır



Bu dünya hayatında onların arkasına lanet düşürdük; kıyamet gününde ise, onlar çirkinleştirilmiş olanlardır. (Kasas Suresi, 42)

O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış-ekşimiştir. (Kıyamet Suresi, 24)

Kıyamet günü, Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerinin kapkara olduğunu görürsün. Büyüklenenler için cehennemde bir konaklama yeri mi yok? (Zümer Suresi, 60)

Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', yüzlerini de bir zillet kaplamış; işte bu, kendilerine vadedilmekte olan gündür. (Mearic Suresi, 44)

Tüm rızıklar, tüm cennet yiyecekleri onlar için haram kılınmıştır



Ateşin halkı cennet halkına seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki: "Doğrusu Allah, bunları inkar edenlere haram (yasak) kılmıştır." (Araf Suresi, 50)

Korku içinde yaşayacaklardır



(Ey Muhammed,) Allah'ı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma, onları yalnızca gözlerin dehşetle belireceği bir güne ertelemektedir. (İbrahim Suresi, 42)

Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', yüzlerini de bir zillet kaplamış... (Mearic Suresi, 44)

Tek yiyecekleri, "kaynar su, kan, irin ve ateş" olacaktır



Sonra kendileri için onun üzerinde kaynar su karıştırılmış bir içkileri de vardır. (Saffat Suresi, 67)

(Böylesinin) Önünde cehennem vardır ve (orada) irinli sudan içirilecektir. Yutkunmaya çabalayacak ve boğazından geçirmeyi başaramayacak... (İbrahim Suresi, 16-17)

Onun üzerine de alabildiğine kaynar sudan içeceksiniz. Üstelik 'içtikçe susayan hasta develerin' içişi gibi içeceksiniz. (Vakıa Suresi, 54-55)

İşte bu; tatsınlar onu: Kaynar su ve irin. (Sad Suresi, 57)

İrin ve kan karışımından başka bir yemek yoktur. (Hakka Suresi, 36)

... Onların yedikleri, karınlarında ateşten başkası değildir... (Bakara Suresi, 174)

Cennet nimetleri yerine, boğazı tıkayıp kalan zakkum ve darı dikeni yiyeceklerdir



Doğrusu, o zakkum ağacı; günahkar olanın yemeğidir. Pota gibi; karınlarda kaynar-durur; Kaynar suyun kaynaması gibi. (Duhan Suresi, 43-46)

Nasıl, böyle bir konaklanma mı daha hayırlı yoksa zakkum ağacı mı? Doğrusu Biz, onu kâfirler için bir fitne (bir imtihan konusu) kıldık. Şüphesiz o, 'çılgınca yanan ateşin' dibinde bitip çıkar. Onun tomurcukları, şeytanların başları gibidir. (Saffat Suresi, 62-65)

Şüphesiz zakkum olan bir ağaçtan yiyeceksiniz. Böylece karınları(nızı) ondan dolduracaksınız. (Vakıa Suresi, 52-53)

Boğazı tıkayıp kalan bir yemek ve acı bir azab vardır. (Müzzemmil Suresi, 13)

Onlar için (zehirli olan) dari' dikeninden başka bir yiyecek yoktur. Ne doyurup-semirtir, ne açlıktan korur. (Ğaşiye Suresi, 6-7)

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü