Harun Yahya

Sözlü Dua ve Fiili Dua



Allah yeryüzünde meydana gelen tüm olayları belli sebeplere bağlamıştır. Dünyadaki ve evrendeki herşey Allah'ın koyduğu kanun ve kurallara göre işler. Allah, sözlü duanın yanında insanların çabalarıyla dualarının gerçekleşmesini ne kadar arzuladıklarını göstermelerini beklemektedir. Bu da "fiili dua"dır.

Fiili dua, kişinin herhangi bir arzusuna ulaşmak için elinden gelen herşeyi tamamen yapmasını ifade eder. Bir insanın üniversite imtihanına girmek için form doldurması, dershaneye gitmesi, ders çalışması bir duadır. Bununla birlikte tüm bu işleri yaparken Allah'ın kendisine başarı vermesi için istekte bulunması da bir duadır. Fiili dua, sözlü dua ile birlikte yapılması gereken temel bir ibadettir. Fiili ve sözlü duayı açıklayan bir başka örnek, tevbedir. İnsanın işlediği bir günaha karşılık tevbe etmesi ve bağışlanma dilemesi sözlü bir duadır. Ancak insanın sorumluluğu bununla bitmemektedir. Kendisini kötülükten koruması için Allah'a dua eden insanın, bu konuda bir çaba göstermesi, tercih yapması gereken durumlarda iradesine hakim olarak doğru olan yolu tercih etmesi gerekmektedir. Yani tevbe edip vazgeçtiği kötü davranışına bir daha geri dönmemelidir. Bunlar ise onun fiili duasıdır.

Bir işin gerçekleşmesi için dua edip oturan insanın yapmış olduğu hareket ne kadar yanlış ise, tüm çalışmaları ve tedbirleri aldıktan, yani fiili duasını tamamladıktan sonra "bu işi ben tamamladım" diyerek sözlü dua etmeyenin yapmış olduğu davranış da o derece yanlıştır.


“Duada İnsanın Aklının Alamayacağı Sırlar Vardır”

ADNAN OKTAR:... Allah’la bağlantı çok hayati bir konudur. Bazı insanlar zannediyorlar, oruç tutulur, namaz kılınır, arada sırada Allah’a dua edilir ama öyle, birşeyler istenir. Öyle değil. Duada insanların aklının alamayacağı sırlar vardır. Bu, duanın gücüyle orantılı olarak değişir. Duadaki samimiyetle orantılı olarak. Mesela sabah kalkar, “Ya Rabbi, Allah’ım işimi rast getir” der, çıkar adam, bu bir duadır. Ama kimi de çok derin konsantre olur, huşu ile Allah’a dua eder. Bu duada olan olaylar daha değişiktir. Mesela “Ya Rabbi” der, “İslam’ı dünyaya hakim et” der. Mesela 10 kişi dua eder. Bakın abartmıyorum, o 10 kişinin duası nedeniyle İslam dünyaya hakim olur. Net diyorum, bir bildiğim var ki söylüyorum. Net bu yani. “Ya Rabbi” der, beni Mehdi’ye talebe kıl” der şahıs. O duası kabul olur. “Ya Rabbi, Beni Hz. İsa (as)’a talebe kıl, onunla tanışmayı nasip et bana der”, ama çok çok candansa bu da olur. “Ya Rabbi, beni Hızır’la tanıştır” der, bu da olur. “Ya Rabbi, bana melekleri göster” der bu da olur ama duanın gücü ve derinliği ile orantılıdır bu ve buna benzer birçok şey. Bir de çocuksu dua vardır yani sathi, mesela merakından bir Mehdi’yi göreyim, acaba nasıl birisi? Mehdi’yi bana tanıştır diyen, neyi kabul edecek biliyor musunuz? Ölümü, bütün gençliğini vermeyi, her türlü acıya katlanmayı, her türlü iftiraya katlanmayı kabul ederek dua edecek. “Ben merak ettim, bir göreyim,” öyle yok. Hz. İsa (as)’a dua eden neyi kabul edecek biliyor musunuz? Ölümü, gençliğini vermeyi ve en şiddetli acıları kabul edecek. O şekilde ona tabi olacak, o zaman görür. Hızır’ı isteyen de. Hızır’la görüşmeyi isteyen.
Adnan Oktar (Harun Yahya)
Hz. Musa (as) biliyorsunuz onun daha üç tane uygulamasına dayanamadı. Ulul-azm peygamber olduğu halde. Bu güç ister, güç, irade, akıl ve kararlılık ister. “Ben” dedi Hz. Musa (as)’a “Artık senle yollarımı ayırıyorum” dedi. “Şimdi dayanamadığın bu olayların hikmetini sana açıklayayım” dedi. Açıklayınca tam anlamıyla haklı olduğunu gördü. Duada konuşma gücü kazanırsın, mükemmel bir hitabet kazanabilirsin duada. Bir sahtekar kafalama üslubu vardır, sahtekar hoca üslubu vardır klasik, biliriz, meşhurdur, hoca konuşuyor diye dinlerler. Klasik sahtekar üslubu, kendini satar adeta, hava peşindedir, desinlere konuşur. Ne alim adammış böyle, kimsenin bilmediği dilde konuşur, kimseni anlamadığı şeyleri söyler. İlmini, mushatini ve karihasını, ayn’ları çatlarak konuşur. Halkın bilmediğini bildiği halde, bu samimiyetsizliktir. Bir de hikmet vardır, samimidir insan, Allah’tan ona özel olarak gelir. Bu da dua ile olur. Halkın tam ihtiyacı olan konuları anlatırsın, bu da dua ile olur. Kısa bir açıklama yaparsın adamın bütün dünyasını değiştirirsin. Adam 50-60 yaşına kadar gelmiştir, herşeyi dinlemiştir, hiçbir şeyden etkilenmez, senin 4-5 kelimeden oluşan bir sözün olur, yüzündeki bir ifade, ses tonun ve üslubunla ama tabi bu oyun ile olmaz bu. Bu, Allah ile tam ruhani bağlantı ile olur. Adamın bütün dünyası değişir. Bir daha asla geriye dönüşü olmaz. Onun için mesela ben üniversiteye hazırlanıyorum, diyor. Allah için hazırlanırsan, dua ile hazırlanırsan o üniversitenin bereketi olur. (ADNAN OKTAR'IN KANAL 35 VE KANAL AVRUPA'DAKİ CANLI RÖPORTAJI - 21 Şubat 2010)


 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü