Harun Yahya


Önsöz



Evrim teorisi denildiği zaman insanların aklına farklı kavramlar gelebilir. Bazı insanlar -genelde materyalist çevrelerden kişiler- evrim teorisinin bilim tarafından ispatlanmış bir gerçek olduğunu sanırlar. Oysa gerçek bunun tam tersidir, bilimsel yüzlerce delil evrim teorisinin geçersizliğini gözler önüne sermiştir. Ancak yine de söz konusu insanlar evrim teorisini şiddetle savunur, bu teoriye karşıt her fikri şiddetle reddederler. 
İkinci grup, evrim teorisinin iddiaları hakkında bilgi sahibi değildir. Bu kişiler söz konusu teoriyle pek ilgilenmezler, çünkü Darwinist düşüncenin 1,5 asırdır insanlığa verdiği zararın farkında değildirler. Bilimsel yönden geçersizliğine rağmen evrim teorisinin hararetle savunuluyor olması, insanların karşısına bir dayatma olarak çıkarılması, onların gözünde bir sorun değildir. Bu konuda olan bitenlere tamamen gözlerini kapatmışlardır.

Bu kişiler teorinin bilim karşısında geçerliliğini yitirdiğini bilseler de, bu konuyu hiç önemsemedikleri gibi, önemseyenlere de bir anlam veremezler. Bu kişilere göre evrim teorisinin geçersizliğinin anlatılması için çaba sarf edilmesi, bu konuda kitaplar çıkartılması ya da konferanslar verilmesi gereksizdir. Çünkü onlara göre evrim teorisi zaten "eskimiş" ya da "bitmiştir". Halbuki bu kişiler ciddi bir yanılgı içindedirler. Evrimin köhne bir teori olduğu doğrudur, ancak evrim teorisinin aldatmacalarının deşifre edilmesinin gereksiz olduğunun düşünülmesi yanlıştır. 









Üçüncü bir grup ise, materyalist telkin ve propagandalar sonucunda evrim teorisini bilimsel bir gerçek zanneden ve bu teori ile Allah'a iman arasında kendilerince bir "orta yol" arayan bazı inançlı insanlardır. Bu kişiler, Darwinizm'in canlılığın kökeni hakkındaki senaryosunu aynen kabul etmekte, ancak bu senaryonun sözde Allah'ın kontrolünde olduğunu savunarak, evrim teorisi ile inanç arasında adeta bir "uzlaşma" sağlamaya çalışmaktadırlar.

Ancak bu üç farklı bakış açısı da yanlıştır. Ne bu teoriyi bilimsel bir gerçek gibi lanse etmek, ne önemsiz gibi göstermek, ne de bu teoriyi sözde "dine uygun" hale getirmeye çalışmak akılcı değildir. Çünkü kitap boyunca görüleceği gibi, evrim teorisi ideolojik arka planı olan, ateizmi sağlamlaştırmak ve temellendirmek amacıyla ortaya atılmış ve materyalist düşünceye sahip çevreler tarafından şiddetle sahiplenilmiş din ahlakına uygun olmayan bir düşüncedir. Materyalist felsefe üzerine bina edilmiştir ve dünya üzerindeki olayları yorumlayışı da "materyalistçe"dir. Charles Darwin tarafından ortaya atıldığından bu yana insanlığa çatışma, sömürü, savaş ve dejenerasyondan başka bir şey getirmemiştir. Bu nedenle konunun önemini iyi kavramak ve bu batıl düşünceye karşı ciddi bir fikri mücadele yürütmek gerekmektedir.

Elinizdeki kitapta evrim teorisi çok farklı bir yönden ele alınacak, evrim teorisini savunan bazı inançlı insanların yanılgılarına cevap verilecektir. Yapılan çalışma bu yönüyle, evrim teorisiyle yaratılış gerçeği arasında kendilerince bazı ortak noktalar bulmaya, hatta Kuran'dan evrim teorisine sözde delil getirmeye çalışan birtakım Müslümanlara bir cevap niteliğindedir. Kuşkusuz bundaki amacımız evrim teorisini doğru sanan Müslümanları yermek değildir. Amacımız, evrim teorisi konusundaki yaklaşımlarının hatalı olduğunu izah ederek, onlara bu konuda fikren yardım etmek, daha doğru bir bakış açısı benimsemelerine vesile olmaktır.

Kitapta üzerinde durulacak bir diğer konu da hiçbir bilimsel dayanağı olmayan Darwinizm'in, asıl olarak dini hedef alan bir teori olduğudur. Dolayısıyla kitapta Müslümanların bu teoriyi hafife almalarının, önemsiz kabul etmelerinin ve bu teoriyle fikri bir mücadele yürütülmesini gereksiz görmelerinin sakıncalarına dikkat çekilecektir.

Evrim teorisi gibi ideolojik anlam ifade eden ve İslam dininin gerçekleriyle çelişen bir teoriyi savunmak, inanç sahibi bir kişinin şiddetle kaçınması gereken bir durumdur. Belki böyle bir tutumun nedeni, bu teorinin bugüne kadar insanlığa getirdiği belalardan, din ahlakına düşmanlık besleyen çevrelerin bu teoriyi sahiplendiğinden, bu teorinin yaratılış gerçeğini kesin olarak reddettiğinden habersiz olmak olabilir. Bu durumdaki bir Müslümanın, hakkında bilgi sahibi olmadığı bu konunun peşinden gitmekten şiddetle sakınması şarttır. Çünkü bu, Allah'ın iman edenlere bir emridir. Kuran'da şu şekilde buyrulmaktadır:

Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme; çünkü kulak, göz ve kalb, bunların hepsi ondan sorumludur. (İsra Suresi, 36)

Örnek Müslüman tavrı ise, bir konuyu samimiyetle araştırmak, öğrenmek ve ona göre davranmaktır:

... İşte (Allah'a) teslim olanlar, artık onlar 'gerçeği ve doğruyu' araştırıp-bulanlardır. (Cin Suresi, 14)

Müslüman evrimcilerin de yukarıdaki ayetlerde bildirilen emir gereği, evrim teorisi üzerinde dikkatle düşünüp, daha sonra kapsamlı bir araştırma yapmaları ve vicdanlarının sesini dinleyerek karar vermeleri gerekir. Elinizdeki kitap, bu konuda yol göstermek ve yardımcı olmak için yazılmıştır.



 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü