Harun Yahya

Kuran'da Herşey Açıklanmıştır



Allah tüm insanların karanlıklardan nura çıkmaları için her konunun açıklamasını ve çözümünü Kuran'da bildirmiştir. Nahl Suresi'nde Rabbimiz Kuran için şöyle buyurmaktadır:

Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. (Nahl Suresi, 89)

Enam Suresi'nde ise, "... Biz Kitap'ta hiçbir şeyi noksan bırakmadık, sonra onlar Rablerine toplanacaklardır." (Enam Suresi, 38) şeklinde bildirilmiştir. Kuran'da herşey en mükemmel, en hikmetli ve en özlü şekilde açıklanmıştır. Bu, Allah'ın kullarına olan rahmetinin bir tecellisidir.

Allah, gerçek imanın şartlarını, insanların dünyadaki ve ahiretteki yaşamlarına ilişkin pek çok konuyu, iman sahibi bir insanın nasıl bir ahlaka sahip olması gerektiğini ve bir insana hayatı boyunca yol gösterecek birçok konuyu bizlere Kuran'da detaylı olarak bildirmektedir. Allah ayrıca, Kuran vasıtasıyla bize Kendisi'ni tanıtır, tüm kainatı yoktan var eden, alemlerden müstağni, tüm eksikliklerden münezzeh, herşeyden haberdar olan, gizlinin gizlisini gören, işiten olduğunu bize ayetlerle açıklar.

Bunun yanı sıra Kuran'da, insanların niçin ve nasıl yaratıldıkları, nasıl bir hayat sürerlerse Allah'ın rızasını kazanabilecekleri, ibadet şekilleri, güzel ahlakın tarifi, bedensel ve ruhsal olarak sağlıklı olmanın yolları, zor anlarda ve beklenmedik durumlarda alınması gereken önlemler, çeşitli insan karakterleri detaylı olarak açıklanmıştır. Ayrıca bilimsel gerçeklere işaret eden ayetler, günlük hayata ve toplumsal sorunlara dair bilgiler, kıyamet günü, cennet ve cehennem gibi daha pek çok konu hakkında bilgiler verilmiştir. Yani Kuran'da bir insanın yaşamının her anında gereksinim duyacağı temel bilgilerin tümü mevcuttur. Ayetlerde şu şekilde bildirilir:


Böylece Biz onu Arapça bir Kuran olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup-sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur. (Taha Suresi, 113)

Andolsun, bu Kuran'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkarda ayak direttiler. (İsra Suresi, 89)

Andolsun, bu Kuran'da insanlar için Biz her örnekten çeşitli açıklamalarda bulunduk... (Kehf Suresi, 54)


Kuran'da insana, Allah'ın hükümlerini kayıtsız şartsız kabul etmesi, sadece Allah'ı dost ve vekil edinmesi, hayattaki tek amacının Allah'ın rızası, rahmeti ve cenneti olması gerektiği bildirilir. Kuran ayetlerinde bildirildiği gibi bir hayat süren insan için tek ölçü Kuran, izlenecek tek yol da Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'in yoludur. Kuran'da gerçek Müslümanların her dönemde içinde yaşadıkları toplumun batıl dininden kopup, katıksız olarak Allah'a ve O'nun emirlerine yöneldiklerinden bahsedilir. Örneğin Kuran'da, yaşadıkları toplumun batıl dinini kabul etmedikleri için kınanan ve ölüm tehdidi altında kalarak bir mağaraya sığınan salih gençlerin durumları Kehf kıssasında haber verilir. (Kehf Suresi, 13-16) Kuran'ın başka ayetlerinde de Hz. Yusuf (as)'ın katıksızca Allah'a ve O'nun emirlerine yönelmesi iman edenlere örnek olarak verilir:

... Doğrusu ben, Allah'a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terk ettim. Atalarım İbrahim'in, İshak'ın ve Yakub'un dinine uydum. Allah'a hiçbir şeyle şirk koşmamız bizim için olacak şey değil... (Yusuf Suresi, 37-38)

Elbette ki içinde yaşadığı toplumun batıl dininden kopup ayrılmak demek, manevi olarak bu dinin mensuplarından kopmak anlamındadır. Bir diğer deyişle onların Allah'ın hak dini olan İslam'ın dışındaki ibadet şekillerini, inançlarını, değer yargılarını, düşünce yapılarını, ahlak anlayışlarını, gelenek ve adetlerini, davranış şekillerini, konuşma üsluplarını benimsememeleri, kendilerine temel kaynak olarak Allah'ın vahyini ve Allah'ın elçisinin hayatını ölçü almalarıdır. (www.sonpeygamberhzmuhammed.com)

Allah Kendisi'ne kulluk edenlere din olarak İslam'ı seçip beğenmiş, başvuracakları rehber olarak Kuran'ı indirmiş, Peygamber Efendimiz (sav)'in hayatını da örnek kılmıştır. Tek doğru ve hak yol, Allah'ın yoludur. Allah'ın Kuran'da bildirdiği yollar dışındaki tüm yollar batıldır, yanlıştır. Ve yalnızca hurafelere, bidatlara ve zanlara dayalıdır. Dolayısıyla insan ancak Kuran ayetlerini kendisine tek ölçü olarak aldığı, Allah'ın buyruklarını titizlikle yerine getirdiği, her an O'nun rızasını kazanacak salih amellerde bulunduğu ve kendisine Peygamber Efendimiz (sav)'i örnek aldığı takdirde Yüce Rabbimiz Allah’ın Katından güzel bir karşılık umabilir.

Kuran'da bildirildiği gibi Allah'ın sözleri "tastamamdır" ve ancak Kuran'ı ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetini kendisine rehber edinen bir insanın en doğru ve en gerçek bilgilere ulaşması mümkündür. Allah'tan başka bir "hakem" olmadığı Kuran'da şöyle haber verilmiştir:

Allah'tan başka bir hakem mi arayayım? Oysa O, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma. Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir. (Enam Suresi, 114-115)

Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) de kavmine, başvurulması gereken tek kaynağın Kuran olduğunu söylemiştir. Peygamberimiz (sav) bazı hadis-i şeriflerinde Müslümanlara şu öğütlerde bulunmuştur:

"Kuran'a sımsıkı bağlı olunuz ve onu kılavuz ve rehber edinin. Zira o, alemlerin Rabbinin kelamıdır. O'ndandır ve O'na döner. (Sizi de O’na çeker.)" (Ramuz El-Ehadis, 2. cilt, s. 317, no. 10)

Ve yine buyurdu: "Bu kalpler demir gibi pas tutar." "Ne ile pası çıkarılır ya Resullullah?" dediler. Buyurdu ki: "Kur'an-ı Kerim okumakla ve ölümü hatırlamakla" (Beyhaki) Yine buyurdu: "Ben giderim ve size iki vaiz bırakırım, daima size nasihat verirler. Biri konuşarak söyler, diğeri susarak: Konuşan vaiz Kuran-ı Kerim'dir. Susan vaiz ise ölümdür." (İmam-ı Gazali, Kimya-yı Saadet, s. 141)

Allah'tan başka İlah olmadığına ve Benim O'nun elçisi olduğuma şehadet ediyorsunuz değil mi? Öyle ise müjdeler olsun. Bu Kuran öyle bir iplik ki, bir ucu Allah'ın elinde, bir ucu da sizin elinizdedir. Ona yapışınız. Ondan sonra dalalet ve tehlikeye asla düşmezsiniz. (Ramuz El-Ehadis, 1. Cilt, s. 7, no.4)

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü