Harun Yahya

Sonsuz Lezzet




Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere, afiyetle yiyin ve için. (Mürselat Suresi, 43)


Ayetlerde cennet ehlinin en güzel yemeklerle ve çeşitli içeceklerle nimetlendirildikleri bildirilmektedir. İnsan cennette dünyadaki eksikliklerden arındırıldığı için, beslenme gibi bir ihtiyacı olmayabilir. Cennetteki yemek-içmek zevk almak için yaratılıyor olabilir.

Dünyada iman edip salih amellerde bulunan ve çaba harcamalarını Allah'ın şükre değer bulduğu müminler için cennette hazırlanan yiyecekler, dünyadakilere çok benzemektedir. Bir ayette cennet ehlinin bu benzerliği şu şekilde ifade ettiği haber verilir:

(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır. (Bakara Suresi, 25)

Gerçekten de dünyada insanın nefsinin çektiği, hem görüntü hem de tat olarak zevk veren yüzlerce çeşit yemek vardır. Bu yemeklerin benzerlerinin cennette de müminlere hoşnutluk vermek üzere var edilmeleri şüphesiz Allah için çok kolaydır. Ancak bunlar dünyadaki gibi insanda fiziksel sıkıntılar (şişmanlık, kolesterol, aşırı doyma hissi, vs.) yaratmazlar. Allah cennet ehline "yaptıklarınıza karşılık olmak üzere afiyetle yiyin ve için" (Mürselat Suresi, 43) şeklinde seslenmektedir. Bu, Allah'ın bir ödüllendirmesidir. Allah, yemek yemeyi, içmeyi cennet ehline hesapsız bir rızık olarak çok zevk alınan, haz duyulan bir ödül haline getirmiştir.

Cennete kavuşabilmek için insanlar dünya hayatında imtihan edilirler. İman edenler de dünyadaki hayatları boyunca Rabbimiz'in rızasını kazanmak için ciddi bir çaba ve üstün bir gayret göstermiş, gönülden O'na yönelip, sürekli şükredip, dua ve tevbe etmişlerdir. Allah da bu çabalarına karşılık olarak onlara cennet nimetlerini ayette haber verildiği üzere, "Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere" (Mürselat Suresi, 43) diyerek sunmaktadır.

Kuran'da bizlere bildirilen cennet rızıklarının başında etler gelir. Allah cennetteki müminlere "... istek duyup-arzuladıkları meyvelerden ve etten bol bol" (Tur Suresi, 22) verdiğini, "canlarının çektiği kuş eti"nden (Vakıa Suresi, 21) de orada onlara sunulacağını bildirmektedir. Üstelik orada, müminlerin rızıklarının "... bitip tükenmesi de yok"tur. (Sad Suresi, 54) Çünkü müminler, "... içinde hesapsız olarak rızıklandırılmak üzere cennete girerler." (Mümin Suresi, 40) İstenilen yemek, istenildiği kadar yenebilir, bu yemek ne tükenir, ne de insan doyarak ya da rahatsız olarak durmak zorunda kalır.

Cennette var olan rızıklardan, Kuran'da belki de en çok söz edileni, meyvelerdir. İstek duyulup arzulanan her türden meyve, orada müminlere ikram edilmektedir. Üstelik bu meyvelerin "gölgeleri onlara pek yakın ve devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmıştır." (İnsan Suresi, 14) Ayetten anlaşıldığı kadarıyla, cennet meyveleri doğal ortamlarında, ağaçlarda bulunuyor ve müminler de bunları oradan kolayca alarak, yiyebiliyorlar. Nitekim Vakıa Suresi'nin 28. ve 29. Ayetlerinde "yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları), üstüste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları" ifadeleri kullanılarak, meyvelerin ulaşılmasının kolaylığı, cennetin bereketine ve bolluğuna bağlanmıştır.

Meyveler öylesine bol ve bereketlidirler ki, ağaçların dalları onları taşıyamamaktadır. Bükülmüş ve aşağı sarkmış bu dallardan da o meyvelere ulaşmak çok kolaydır.

Cennette meyveler gümüş ya da altın tepsilerde, şık ve estetik kaplarda müminlere tahtlar üzerinde sohbet ederlerken ikram ediliyor olabilir. Şüphesiz bunların dünyada insana rahatsızlık veren çekirdek, çürük, eziklik gibi kusurları da cennete layık bir şekilde ortadan kaldırılmıştır. Hepsi kusursuz ve göz alıcı bir güzelliğe sahip olarak müminlere ikram edilmektedir.

Meyveler bir yandan da cennetin güzelliğine ayrı bir renk ve estetik katarlar. Her cinsten meyveyle yüklü ağaçların rengarenk görüntüsü cennetin muhteşem manzarasını daha da güzelleştirir. Cennetteki herşey insan gözüne hitap eden çok estetik görüntülere sahiptir. Bu görüntü Allah'ın sanat ve kudretinin de bir göstergesi olarak ayrı bir şükür vesilesidir.

Yaratılan bunca güzel yemek ve meyve yanında, elbette içeceklerin olması da arzulanabilir. Ayetlerde bu içeceklerden de bahsedilmektedir. Örneğin bir ayette "kaynaktan (doldurulmuş) kadehlerle çevrelerinde dolaşılır" (Saffat Suresi, 45) şeklinde geçmektedir. Müminler için cennette "sonu misk olan, karışımı tesnimden, mühürlü, katıksız bir şarap" (Mutaffifin Suresi, 25-27) hazırlanmıştır. Ayetlerde de belirtildiği gibi bu içecekler aynı zamanda güzel kokular da içermektedir. Ayrıca şüphesiz bu şarap, dünyadakilere benzememektedir.

Cennet ehlini sarhoş etmeyecek, içenlerin şuurunu bulandırmayacaktır. Allah cennette içkilerin kadehlerle sunulduğunu ve bu içkilerden başların ağrımayacağını, müminlerin kendilerinden geçip akıllarının çelinmeyeceğini ayetlerde belirtmektedir. Bu ikramı yapanlar ise, Allah'ın özel olarak görevlendirdiği civanlar olabilir.

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü