Harun Yahya

Hz. Yakup (as)



Güç ve basiret sahibi olan kullarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da hatırla. Gerçekten Biz onları, katıksızca (ahiretteki asıl) yurdu düşünüp-anan ihlas sahipleri kıldık. Ve gerçekten onlar, Bizim Katımız'da seçkinlerden ve hayırlı olanlardandır. (Sad Suresi, 45-47)
Hz. Yakup, Hz. İbrahim'in soyundandır. Allah Hz. İbrahim'i ve oğullarını kavimlerini hayra çağıran ve hidayete yönelten birer önder kılmıştır. Ve bunu Kuran'da şöyle bildirmiştir:
Ve onları, Kendi emrimizle hidayete yönelten önderler kıldık ve onlara hayrı kapsayan-fiilleri, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar Bize ibadet edenlerdi. (Enbiya Suresi, 73)

Hz. Yakup Oğullarına Hak Dine Uymalarını ve
Salihlerden Olmalarını Vasiyet Etmiştir


Kuran'da Hz. Yakup'un yaptığı tebliği anlatan ayetler Bakara Suresi'nde geçer. Allah Hz. Yakup'un oğullarına vasiyetini şöyle bildirir:
Bunu İbrahim, oğullarına vasiyet etti, Yakup da: "Oğullarım, şüphesiz Allah sizlere bu dini seçti, siz de ancak Müslüman olarak can verin." (diye benzer bir vasiyette bulundu.) (Bakara Suresi, 132)
Müslüman olarak can vermek, Allah'tan korkan insanların en önemli dualarından biridir. Çünkü bir insan hayatı boyunca salih amellerde bulunduğu halde sonradan niyetini bozup imanından dönerse yaptığı tüm amelleri boşa gidecek, cehennem azabını hak edecek bir konuma gelecektir. Hz. Yakup oğullarına "Müslüman olarak can verin" derken onları bu konuda uyarmakta ve samimi niyetlerini ve kararlılıklarını asla bozmadan imanlarını korumalarını öğütlemektedir. Babalarının vasiyetine uyan oğulları Allah'a ibadet edeceklerini ve O'na teslim olduklarını şöyle dile getirmişlerdir.
Yoksa siz, Yakub'un ölüm anında, orada şahitler miydiniz? O, oğullarına: "Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?" dediğinde, onlar: "Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilahı olan tek bir ilaha ibadet edeceğiz; bizler ona teslim olduk" demişlerdi. (Bakara Suresi, 133)

Hz. Yakup, Oğullarına Tevekkülü Öğütlemiştir.


Ve dedi ki: "Ey çocuklarım, tek bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben size Allah'tan hiçbir şeyi sağlayamam (gideremem). Hüküm yalnızca Allah'ındır. Ben O'na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnızca O'na tevekkül etmelidirler." Babalarının kendilerine emrettiği yerden (Mısır'a) girdiklerinde, (bu,) -Yakub'un nefsindeki dileği açığa çıkarması dışında- onlara Allah'tan gelecek olan hiçbir şeyi (gidermeyi) sağlamadı. Gerçekten o, kendisine öğrettiğimiz için bir ilim sahibiydi. Ancak insanların çoğu bilmezler. (Yusuf Suresi, 67-68)
Hz. Yakup oğullarına şehre girerken tedbirli olmalarını öğütlerken çok önemli bir gerçeği de hatırlatarak, tedbire değil Allah'a güvenmek gerektiğini vurgulamıştır. Çünkü Allah istemedikçe insan kendine zarar veya fayda sağlama gücüne sahip değildir. Başına gelecek hiçbir şeyi önleyemez, hiçbir hayra da kavuşamaz. Mümin, Allah rızasını aradığı için yapılması gereken herşeyi yapar, alınması gereken tüm tedbirleri alır. Ama sonucun Allah'ın izni ile olduğunu kesin olarak bilir, yanlızca O'na güvenip dayanır.
 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü