Harun Yahya

Tüm Canlıları Allah'ın Yarattığını Sakın Unutmayın


Çoğu insan bilim adamlarından duyduğu herşeyi mutlak birer doğru sanır. Bilim adamlarının birtakım felsefi ya da ideolojik ön yargılara kapılmış olabileceklerini aklına getirmez.
Oysa bu bir aldanmadır, çünkü bilim adamlarının bir bölümü, sahip oldukları bazı ön yargıları ya da bağlı oldukları felsefi görüşleri, bilimsel bir görünüm altında topluma empoze ederler. Örneğin, tesadüflerin karmaşa ve düzensizlikten başka bir şey oluşturamadığını gözleriyle gördükleri halde, evrendeki ve canlılardaki düzenin tesadüfen ortaya çıktığını savunurlar.
Sözgelimi ateist bir biyolog, bir protein molekülünün yapısının çok karmaşık olduğunu gözleriyle görür. Bu karmaşıklığın içinde inanılmaz bir düzen olduğunu ve bu düzenin tesadüflerle kendi kendine oluşma olasılığının bulunmadığını gayet iyi bilir. Ama buna rağmen, canlılığın yapıtaşı olan proteinin, milyarlarca yıl önce ilkel dünya şartlarında rastlantılar sonucu meydana geldiğini iddia eder. Bu akıl almaz bir iddiadır. Söz konusu kişi bununla da kalmaz, yalnızca bir değil, milyonlarca proteinin tesadüflerle oluşup, sonra inanılmaz bir plan ve düzen içinde biraraya gelerek ilk canlı hücreyi oluşturduklarını da çekinmeden iddiasına ekler. Hatta bu iddiasını gözü kapalı bir inatçılıkla da savunur. Bahsettiğimiz kişi "evrimci" bir bilim adamıdır.
Oysa aynı bilim adamı, boş bir arazide yürürken üst üste dizilmiş üç tuğla görse, bunların tesadüfen meydana gelip sonra yine tesadüfen üstüste dizildiklerine asla ihtimal vermez. Hatta böyle bir iddiaya sahip bir kimsenin aklından zoru olduğunu düşünür. Peki, sıradan olayları normal değerlendirebilen bu insanlar, nasıl olup da konu kendilerinin ve etrafındakilerin varlığını araştırmaya gelince bu denli akıl dışı bir tutum sergileyebilmektedirler?
Bu davranışın bilim adına olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü bilim, ihtimalleri eşit olan bir olayda bile her iki ihtimal üzerinde düşünmeyi, her ikisinden de şüphe etmeyi gerektirir. Oysa değil canlı bir hücrenin, onun milyonlarca proteininden tek bir tanesinin bile doğal şartlarda rastlantılarla oluşmasına imkan ve ihtimal yoktur.
Bu durumda geriye tek bir ihtimal kalmaktadır. Canlılık tesadüfen oluşmamıştır yani "yaratılmış"tır. Tüm canlı varlıklar, üstün bir güç, bilgi ve akıl sahibi Yaratıcımız olan Allah'ın sonsuz ilmiyle var olmuşlardır. Bu gerçek yalnızca bir inanç biçimi değil; akıl, mantık ve bilimin vardığı ortak bir sonuçtur.
O halde herşeyin Yaratıcısı'nın Rabbimiz olan Allah olduğunu ve yeryüzü üzerindeki herşeyi düzenleyenin yalnızca O olduğunu sakın unutmayın.
 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü