Harun Yahya

Kök Hücrelerin Tıp Alanındaki Geniş Kullanımı


Son günlerde medyada sık sık rastlanan tıp haberleri arasında en dikkat çekici olanları kök hücreler yardımıyla hastalıkların tedavi edilmesidir. Gerçekleştirilen araştırmaların sonuçları zarar gören organlara doğrudan “kök hücre” enjekte edilmesiyle organların yeniden eski işlevine kavuştuğunu ortaya koymaktadır.


 Mucizevi kök hücreler nasıl elde edilir?

 Kaç çeşit elde etme yöntemi vardır?

 Kullanım alanları nelerdir?


www.insanmucizedir.com

Kök hücre nedir?

Döllenmeden dört gün geçtikten ve birkaç hücre bölünmesi gerçekleştikten sonra, totipotent adı verilen döllenmiş yumurta hücreleri farklılaşmaya başlar ve blastosit denilen içi boş bir küreye dönüşürler.

Blastosistte biri dış tabaka, biri de kürenin içinde olan iç tabaka olmak üzere iki tip hücre vardır. Blastosistin dış tabakasından dokuz ay boyunca bebeğin beslenmesini ve solunumunu sağlayacak plasenta ve koruyucu korion tabakası gelişir. Blastosistin iç hücre tabakasında ise göz, kalp, beyin, kaslar, kemikler gibi doku ve organlar gelişir. İşte içteki bu hücre kümesi, çeşitli doku ve hücre tiplerine dönüşebilir. Farklı hücre tiplerine dönüşebilme ve kendisini yenileyebilme özelliklerine sahip olan bu hücrelere “kök hücre” adı verilir. Vücudumuzdaki kas, cilt, karaciğer hücreleri gibi hücrelerin belli birer hedefi vardır ve bu hücreler bölündükleri zaman kendileri gibi bir hücre oluşturmaktadırlar. Yani karaciğer hücresi bölününce yeni bir karaciğer hücresi, kas hücresi bölününce yeni bir kas hücresi oluşmaktadır. Ancak bu  hücrelerden farklı olarak kök hücrelerin belirlenmiş, sabit bir görevleri yoktur. Aldıkları sinyale göre farklı hücre türlerine dönüşebilmektedirler. Vücudumuzdaki kök hücrelerin bu dönüşümünü genler kontrol eder.



Kök Hücreleri Nasıl Elde Edilir?

Kök hücreler embriyonel ve erişkin kök hücresi olmak üzere iki kaynaktan elde edilir.

 Anne karnındaki embriyodan elde edilen kök hücreye embriyonel kök hücre adı verilir. Embriyonik kök hücreler ilk olarak tüp bebek yöntemi ile oluşturulan bir embriyodan elde edilmiştir. Ancak göbek kordonundan alınan kandan, bebeğin plasenta ve amnion sıvısından da kök hücre elde edilebilir. Kök hücre elde etmek için hayvan deneyleri de yapılmıştır. Kamuoyunun yakından tanıdığı ve klonlama metodu ile elde edilen Dolly örneğinde olduğu gibi, kök hücreler klonlama ile de elde edilebilir.

 Bazen de erişkin kök hücreleri kullanılır. Bunlar farklılaşmış dokularda bulunan farklılaşmamış hücrelerdir. Her yaştaki insanda bulunan bu hücreler kendilerini yenileyebilir ve ihtiyaç duyulduğunda bulundukları dokudaki değişik hücre türlerine dönüşebilirler. Erişkin kök hücreleri, organizma yaşadığı sürece kendilerinin kopyalarını üreterek çoğalır.

 Erişkin kök hücreleri kemik iliği, kas, göz, sinir, deri gibi dokularda bulunur ve çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılırlar. Örneğin kemik iliğinden elde edilen kan kök hücreleri, kan kanserinin tedavisinde kullanılmaktadır.

Deneysel çalışmalarda her iki kaynaktan elde edilen kök hücreler, ana kaynaktan alındıktan sonra laboratuvar ortamında çoğaltılır. Böylece yeni kök hücre veya farklı hücreler elde edilir.

Kök Hücrelerin Tıp Alanında Kullanımı



Günümüzde kanser veya organ yetmezlikleri gibi kronik hastalıkların tedavisinde kök hücrelerden yararlanılmaktadır. Vücudumuz eskiyen, görevini yerine getiremeyen veya ölen hücrelerin yerine yenilerini oluşturduğu, yani kendisini yenilediği sürece organlar çalışır ve yaşam devam eder. Ancak normal görevini yapamayan veya ölen hücrelerin yerine yenileri gelmediği zaman organlar çalışamaz ve çeşitli hastalıklar meydana gelir. Vücudun gerektiğinde hücre yenilemesi yapamadığı durumlarda vücuda dışarıdan verilen yeni hücreleri kullanmak, hastalığı tedavi edip insan hayatının uzamasına vesile olabilir. Son yıllarda üzerinde çalışılan kök hücreler, hastalıklı hücrelerin yenilenmesi için çok önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Laboratuvarlarda kök hücrelerden üretilen özelleşmiş hücreler vücutta eskilerinin yerini almaktadır. Kök hücrelerin bugün tıp alanındaki kullanım alanı şöyledir:


Kanser ve doğuştan olan birçok hastalığın tedavisinde yararlanılır. Çünkü hastalıklar bu hücrelerin uzmanlaşma mekanizmalarındaki farklılaşmadan dolayı ortaya çıkar.

Kök hücreleri için diğer bir uygulama sahası, kusurlu ve bozuk hücrelerin yerine sağlam hücre ve dokuların üretilmesidir. Birçok hastalığın tedavisi, arızalı hücrelerin değiştirilmesiyle mümkün olabilecektir. Parkinson, Alzheimer, omurilik yaralanmaları ve sinir tahribatlarına bağlı felçler, şeker hastalığı, eklem rahatsızlıkları, osteoporoz ve romatizmanın, kök hücrelerden yararlanılarak tedavisi yapılabilir. 

Böbrek hastalıkları, yarık damak, yarık dudak, kanser, alerji, mikrobik hastalıklar, göz ve deri hastalıklarının tedavisinde de kök hücrelerden yararlanmak için deneysel çalışmalar sürmektedir. Bu alanda başarı sağlanmış çalışmalar medyada sıklıkla yer almaktadır.

Basında bu konuda yer alan haber başlıklarından bazıları şöyledir: 

İnsan embriyosunu saran amniyon sıvısı ve hayvan ceninlerinden alınan hücreler kullanılarak böbrek üretildi

Bir kişinin bağışladığı soluk borusunun tüm hücreleri temizlenip hastanın  kemik iliği dokularından kök hücreler alınarak laboratuvarda nefes borusu üretildi ve hastaya ameliyatla nakledildi

Halk arasında kas erimesi olarak bilinen hastalık laboratuvar ortamında bilim adamlarının kök hücreden kas üretmeyi başarmaları ile son bulacak

Kök hücrelerden bağırsak dokusu üretildi

Kök hücreden diş üretildi

Kök hücreden yumurta hücresi üretildi.


Kök Hücrelerdeki Değişimi Başlatan Yüce Allah’tır

 Bilim adamları bir yandan kök hücrelerin nakliyle uğraşırken bir yandan da daha önemli bir sorunun cevabını bulmaya çalışmaktadırlar. Bu soru kök hücrelerde dönüşümün başlamasını sağlayan sinyalin kaynağıdır. Diyelim ki kök hücre nakli başarıyla gerçekleşti, peki kök hücrelerini, özel görevleri yerine getirebilen hücrelere dönüştüren sinyal nereden gelir? Birer atom yığını olan ve hiçbir akla sahip olmayan hücreler nasıl bir anda değişim göstermeye “karar verirler”? İşte bu mucizevi dönüşümün sahibi onlara yaptıkları her hareketi ilham eden yeryüzündeki canlı cansız tüm varlıkları kontrolü altında tutan Yüce Rabbimiz’dir.

“Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah’ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle herşeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için.” (Talak Suresi, 12)

www.evriminmikrobiyolojikcokusu.com

Kök hücreler ve faaliyet gösterdikleri insan bedeni de, Yüce Allah’ın eseridir. İnsan bedenindeki her hücre, O’nun belirlediği şekilde hareket eder, O’nun istediği şeyi yapar. Allah dilemedikçe hiçbirinin gücünün ve yeteneğinin olması mümkün değildir. O, tüm canlıları gözetip koruyan, onları benzersiz ve kusursuz yaratan, onları en güzel özelliklerle donatandır. Ayetlerde şöyle bildirilmektedir:

“Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah’adır. (Bundan) Sonra bile, inkar edenler, Rablerine (birtakım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar. Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O’dur. Adı konulmuş ecel, O’nun Katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz. Göklerde ve yerde Allah O’dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir; kazandıklarınızı da bilir.”  (Enam Suresi, 1-3)

Kemik iliğindeki kök hücre, Allah’ın izniyle hayranlık uyandırıcı bir yeteneğe sahiptir. Vücutta eksilen hücreleri hemen belirler ve özel bölünme yeteneği ile ihtiyaç olan hücrelerin niteliğinde, eksilen miktar kadar üretim yapar. Kök hücrenin bu mucizevi üretimi, vücut içinde hiçbir zaman bir dengesizlik olmaması, yaşamımızın sorunsuz şekilde devam edebilmesi için gerekli olan sebeplerden sadece biridir. Adeta bir asker gibi vücut tarafından istenilen herşeyi yapmaya kodlanmış bu hücre çeşitlerini kontrolü altında tutan güç Allah’tır ve Yüce Allah rahmetinden ötürü bu küçük canlıları insanoğlunun hizmetine vermiştir. Kök hücreleri Allah’ın yarattığı sayılamayacak kadar çok nimetlerden yalnızca bir tanesidir. Allah bu gerçeği ayetlerinde şöyle bildirmektedir:

 “Yaratan, hiç yaratmayan gibi midir? Artık öğüt alıp-düşünmez misiniz? Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.”  (Nahl Suresi, 17–18)

Masaüstü Görünümü