Harun Yahya

İsviçre, International Relations and Securıty Network (ISN), Sayın Adnan Oktar'ın Dorian L. Jones'un sorularına cevapları, 1 Mart 2008

DORIAN L. JONES: Neden yaratılışçılığı yaymaya çalışıyorsunuz?
ADNAN OKTAR: Evrim bilimsel olarak çökmüş bir teoridir. Genetik, mikrobiyololoji, paleontoloji gibi sayısız bilim dalı Darwin'in iddialarının geçersiz olduğunu ortaya koymuştur. Evrim ilk canlı hücrenin nasıl meydana geldiğini dahi açıklamaktan acizdir. 150 yıldır elde edilen milyonlarca fosil, canlıların herhangi bir ara aşamadan geçmediğini, on milyonlarca yıldır aynı kaldığını, yani evrimin yaşanmadığını ispatlamıştır. Bilim karşısındaki yenilgisine rağmen evrimin savunuluyor olmasının sebebi ideolojiktir. Bilimin ortaya koyduğu gerçek ise evrenin ve canlılığın Allah'ın eseri olduğudur.
DORIAN L. JONES: Bu konu grubunuz için ne kadar önemli?
ADNAN OKTAR: Darwinizm, başta faşizm ve komünizm olmak üzere, dünyayı kana bulayan bir çok ideolojiye fikri zemin oluşturmaktadır. Darwinizm'e karşı yürütülen ilmi mücadele, aynı zamanda teröre, anarşiye ve kargaşaya karşı da yapılan ilmi bir mücadeledir. Çatışmanın sözde ilerlemenin bir gereği olduğu, sadece güçlü olanların ayakta kalabileceği yönündeki Darwinist telkinler on yıllardır insanların birbirlerini acımasızca ezmelerine, birbirleriyle kavga etmelerine, kan dökmelerine neden olmuştur. Dünyanın huzura ve güvenliğe kavuşması için bu telkinlerin hiçbir bilimsel dayanağının olmadığının, büyük birer yalan olduklarının ifşa edilmesi gerekir. Barışı, insanların mutluluğunu ve aydınlığı isteyen herkes de bu ilmi mücadeleye destek olmakla yükümlüdür.
DORIAN L. JONES: Türkiye'deki okul ve üniversitelerde Yaratılış okutulmalı mı, neden?
ADNAN OKTAR: Her düşüncenin özgürce anlatıldığı bir ortam olması güzel olanıdır. Hem Türkiye'de hem de dünyanın diğer ülkelerinde okullarda evrim teorisi okutulabilir, ama bunun yanında Yaratılış'ın da okutulması gerekir. Öğrenciler önlerine konulan delillere, somut bilgilere bakarak neyin doğru neyin yanlış olduğunu görür, buna göre kendi kararlarını verirler. Hiçbir bilimsel delili olmamasına rağmen evrimin adeta reddedilemez bir gerçek gibi savunulması demokratik bir yaklaşım değildir. Örneğin, Avrupa'da uygulanmaya çalışılan yasakçı ve baskıcı bir zihniyetle bir yere varılamayacağı açıktır. Yaratılış hakkında bilgi almak isteyen bir öğrenci zaten, internet sayesinde dilediği anda ulaşabilmekte, istediği kadar bilgi edinmektedir. Kitapların yasaklanması, okullarda Yaratılış'ın okutulmasının engellenmesi hem anlamsız, hem de Hitler zihniyetinden kalma çağdışı bir uygulamalıdır. 
DORIAN L. JONES: Bu hedefi başarmak için grubunuz neler yapıyor ve bu konuda ne kadar başarılısınız?
ADNAN OKTAR: Bugün evrim teorisinin yanlışlığını ortaya koyan ilmi çalışmalarımız dünyanın dört bir yanında çok ciddi bir etki uyandırmaktadır. Türkiye'de bundan 20 yıl önce evrime inananların oranı neredeyse %80 iken, bugün halkın neredeyse %90'ı Yaratılış'a inanmaktadır. Elbette bunda, yayınlanan onlarca eserin, belgeselin, makalenin, konferansın, serginin büyük etkisi vardır. Benzer bir durum Avrupa ve Amerika için de geçerlidir. Yaratılış Atlası kitabının Avrupa'ya ulaşmasından sonra yapılan anketlerde, Fransa'da canlıların evrimle oluşmadığına inananların oranı %92 (Science Actualités), Almanya'da insanın bir Yaratıcı'nın eseri olduğunan inananların oranı %85 (Süddedeutsche Zeitung), İsviçre'de ise Yaratılış'a inananların oranı %85 (Blick) olarak çıkmıştır. Bu da tüm dünyada çok önemli bir fikri değişim yaşandığının ispatıdır.
DORIAN L. JONES: Yaratılışın bilime değil inanca dayalı bir görüş olduğunu söyleyen akademisyenler için ne diyorsunuz?
ADNAN OKTAR: Bilimsel olmayan ve körü körüne bir saplantı olarak savunulan evrimdir. Bilimden yana olduğunu söyleyen bir kimse, bilimin ortaya koyduğu somut delillere bakmalı ve bu somut deliller neyi gösteriyorsa onu savunmalıdır. Ancak evrimciler, somut delillerin hepsi teorinin aleyhinde olmasına rağmen adeta batıl bir din gibi bağlandıkları Darwinizm'den vazgeçmemektedir. Kör tesadüfleri sözde ilah edinen, Darwinizm'e radikal bir ön yargıyla bağlanan ve bu nedenle gerçekleri bir türlü göremeyen evrimcilerdir. Bilimsel düşünen, sağduyulu davranan, bulguları ön yargısız değerlendiren bir kimse için ise Yaratılış, net bilimsel bulgularla da desteklenen, apaçık bir gerçektir.
DORIAN L. JONES: Bu tartışma Türkiye için ne kadar önemli?
ADNAN OKTAR: Bugün Darwinizm Türkiye'de çok ağır bir yenilgiye uğramıştır. Eskiden insanların bilgisizliğinden faydanlanarak evrim propagandası yapanlar, günümüzde artık sessizliğe gömülmüştür. Önümüzdeki yıllarda ise Türkiye'yi çok aydınlık bir gelecek beklemektedir. Türkiye önümüzdeki yıllar içinde hem bölgesi hem de dünya için çok önemli bir konuma gelecektir. Türkiye'nin öncülüğünde tesis edilecek Türk-İslam Birliği, Orta Doğu'da ve dünyada güven kaynağı olacak, insanların beklentisi içinde olduğu dünya barışını inşa edecektir.

Masaüstü Görünümü