Harun Yahya

Joel Richardson'ın Türkiye'yi Deccal olarak tanıtması çok büyük bir yanılgıdır


 

Sayın Adnan Oktar'ın 27 Temmuz 2012 tarihli sohbetinden:

Joel Richardson’ın üslubu insancıl gibi görünüyor fakat deccal tarifi çok acımasız, merhametten, şefkatten uzak, vicdandan uzak. akılcı olan, doğru olan; gaddar insanların, zalim insanların, sevgisiz insanların deccal yanlısı olacağıdır. Allah düşmanlarının, Darwinistlerin, materyalistlerin deccal yanlısı olacağı; iyi insanların, sevecen insanların, yaratılışı gören insanların da Mehdi (as) ve Mesih yanlısı olacağıdır. Dolayısıyla Richardson, Türk milletini toptan deccalin ordusu olarak vasfediyor, çok ayıp yapıyor, günaha giriyor. Ahirette bunun hesabını veremez. “İncil’de de böyle” diyor diye İncil’e de iftira da bulunmuş oluyor. İncil’de öyle bir ifade yok. İncil’de “Türk Milleti deccaldır” diye nerede öyle bir ifade var? Zaten öyle mantıksız bir şeyi Allah söylemez. Onun için Joel’in bu üslubunu acilen düzeltmesi gerekiyor.

Sayın Adnan Oktar'ın 24 Temmuz 2012 tarihli sohbetinden:

Israrla Türkiye’yi deccal konumuna sokmaya çalışıyorlar. Bizim buraya gelen Joel de çok hata yapıyor. Israrla Türkiye’yi deccal olarak dünyaya tanıtıyor. Ondan sonra sevgiden, şefkatten, merhametten bahsediyor. Sen Türkiye’yi, Müslümanları deccal olarak gösterirsen Hıristiyan âlemi de deccalı yok etmek isteyecektir. O zaman İslam âleminin öldürülmesini helal kılmış oluyorsun. Türkiye’nin yerle bir edilmesini helal kılmış oluyorsun, teşvik etmiş oluyorsun. Nasıl sevgi oluyor bu? Diyor ki “Mehdi (as) çıktığında eğer barışa yönelik insanları teşvik ediyorsa deccaldır.” diyor. Allah Allah! Öyle bir kilitlemişsin ki sen. Savaş diyeni deccal olarak ilan ediyorsun, barış diyeni deccal olarak ilan ediyorsun. Susanı da deccal olarak ilan ediyorsun. Peki, ne yapılacak bu durumda? “Kudüs’te Hz. Süleyman (as)’ın mescidini yapacağız inşaAllah” dedim. “Deccal yapacak onu” diyor. Allah Allah! “E o zaman yapmayalım” dedim “Madem öyle, deccal alametiyse bu, vazgeçtik o zaman” dedim. “Yok, diyor işte öyle demek istemedim” Öyle demek istiyorsun sen. Deccal yapacak diyorsan o zaman Müslümanlar yapmasınlar. Sen bütün Hıristiyan âlemine Müslümanları deccal olarak tanıtacaksan ve alamet olarak da onu gösteriyorsan Müslümanlar o zaman o camiyi yapmaz. Müslümanların birleşmesini deccal alameti olarak gösteriyorsun, o zaman paramparça duralım, öyle mi?

Ben Evangeliklerin mazlum olanlarını, iyi niyetli olanlarını sevgiyle, şefkatle, muhabbetle değerlendiriyorum. Ama Türkiye’yi deccal tanıtmanın bir mantığı yok.Zulümdür bu. Ben barıştan bahsettim. “Zaten deccal de barışı savunacak” diyor. Allah Allah. Ne diyeyim? Yobazlar gibi asıp kesmeyi mi savunayım? Tabii ki barışı savunacağız. Mehdi (as) Kuran’a uygun, hadise uygun bir üslup kullandığında insanlar tabi olacaktır. Mehdi (as) Hz. İsa Mesih ile birlikte hareket ediyor. Tek başına hareket eden bir insan değil. Hıristiyanlarla iç içe, hayatı şeffaf, ortada. Hıristiyanlar ittifakla beraber çalışıyorlar zaten. Yani ana kuvveti Hıristiyanlar. Müslüman ve Hıristiyan ittifakıyla oluyor. Kendi ittifak ettiği insanları nasıl yok etsin,  niye yok etsin? Kuran’ın hükmüne ters, Ehli Kitap’a sen nasıl zulmedebilirsin? Nasıl asıp kesebilirsin?

Joel : “İncil’e göre deccal bugünkü İslam devletlerini kapsayacak.” Sen nefret tohumunu atmış oluyorsun. Bütün Hıristiyanların kalbine nefret tohumunu koyuyorsun. Bunu diyeceğine, “Hıristiyanlarla Müslümanlar kardeş olsun, birlikte Allah’ın dinine hizmet etsinler, Allah’ın birliğini savunsunlar” desene.

“Bazı Hıristiyanlar arasında Roma İmparatorluğu deccaliyet görevini yapmış kabul edilse de aslında bu İslam devletleridir.” E o zaman hepsini ez. Hepsini as kes. Zaten kesiyorsunuz. Şu akıl mı? Barışı, kardeşliği istesene, sevecenliği istesene. Aynı Allah’a inanıyoruz. Allah’ımız bir, aynı peygamberlere iman ediyoruz. Aynı ahirete inanıyoruz, cennete, cehenneme inanıyoruz. Müslümanların deccalı yok mu, yobazı yok mu? Var. El Kaide’sinden tut, Taliban’ından çık. İçlerinde akıl almaz zulüm eden zalimler var. Afrika’da Müslümanları yakıyorlar, gözümüzle gördük.

“İncil’e göre Hz. İsa (as)’ın yeryüzüne dönüşünden evvel deccal gelecek Müslümanların beklediği Mehdi (as) tam bu dönemde devletleri birleştirmek üzere gelecek.” Şimdi tam vakti ya bu. “Bu da göz ardı edilemez bir benzerlik.” O zaman “Mehdi (as) deccaldır” diyor. Yani İttihad-ı İslam olursa deccal gelmiş oluyor. Kurnazlığa bak. Barışla ortaya çıkıyoruz barıştan bahsediyoruz. “Tam deccal alameti” diyor.

‘Deccal: İslam’ın Beklediği Mehdi’ kitabında, bak kitaba bak, çok kışkırtıcı bir kitap. Öyle diyeceğine, “Hıristiyanlarla Müslümanlar ittifak etsin, Mehdi (as) ile İsa (as) ittifak etsin, dünyaya barış gelsin” desene. Birde Türkiye’nin askeri gücü belli. Türkiye kendini ancak koruyup kolluyor. Nerden çıkarıyorsun bunu? Türkiye PKK’yla ancak baş ediyor yani. Bizim bir askeri gücümüz yok,öyle bir iddiamız da yok. Yani herkesi asıp keseceğiz diye bir şey yok. Barışı da söyletmiyorsun. Peki napalım? Hayır, Türkiye kime saldırdı, ne yaptı yani? Şefkati, sevgiyi isteyen bir ülke.

“Deccal İslam’ın beklediği Mehdi” kitabında İncil’e göre deccalın Müslüman Mehdi (as) ile inanılmaz benzerlikler, paralellikler gösterdiğini iddia ediyor. Her ikisinin de dünyayı fethetmek için politik ve askeri bir lider olarak beyaz at üstünde geleceğini, sahte bir peygamber ile işbirliği yapacağını ve tek bir dünya dini kuracağını söylüyor.” İslam’ın dünyaya hâkimiyetinideccaliyet alameti olarak görüyor. “Richardson Mehdi (as)’ın Romalılara bir Yahudi aracılığıyla 7 yıllık anlaşma yapacağından bahseden bir hadise dikkat çekiyor. Tıpkı İncil’de belirtilen deccalın Yahudilerle 7 yıllık bir anlaşma yapacağı gibi.” Mehdi (as)’ın Hıristiyan âlemiyle anlaşma yapması, onlarla ittifak etmesi çok insancıl ve gayet güzel barışa yönelik bir hareket. Bunun deccallıkla ne alakası var? Hayır deccal kafalı zalim Müslümanlar yok demiyorum ki ben. Yobazlarla biz geceli gündüzlü uğraşıyoruz zaten. Her ülkede var, Türkiye’de de var deccal kılıklı yobaz.

“Hadislerin çoğu İncil o dönemde mevcut olduğu için İncil’den etkilenerek elde edilmiş. Hz. Muhammed (sav) de ahir zamanla ilgili anlattıklarının çoğunu İncil’den aldı.” E güzel. Tevrat’tan da alır ama aynısı vahiy olarak geliyor; vahiy zaten ortak kaynak. Tevrat’ta da var, Zebur’da da var, İncil’de de var, Kuran’da da işaret ediliyor. Hadislerde de var. Hak olan bir hükmü ahir zamanda olacak, Nuh (as)’ın kitaplarında var. Hz. Adem’den itibaren bütün peygamberlerin bildiği bir konudur. Dolayısıyla İncil’le benzerlik olması İncil’in vahye dayalı bir kitap olduğunu gösterir. Tevrat’ta da var aynı şey. Niye ondan bahsetmiyorsun? Zebur’da da var. Niye ondan bahsetmiyorsun? Tevrat, Zebur, İncil, hadisler mutabakat halinde hak olduğunu gösterir bu hükmü, aynı kaynaktan vahiyden geldiğini gösteriyor. Cenab-ı Allah’tan geldiğini gösterir.

“Müslümanlara göre Mehdi ve sahte İsa Mesih tüm İslam dünyasını birleştirecek ve Osmanlı imparatorluğunu yeniden kuracak” Hadislerde Osmanlı İmparatorluğundan bahsedilmiyor ki. Bu da çok samimiyetsiz, bilimsellikten uzak bir iddia. Kim diyor Osmanlı İmparatorluğu oluşacak diye? Osmanlı’nın iyi yönleri güzel yönleri var; ama Osmanlı’yla alakası yok. Osmanlı tarihe karışmış bir sistem. Yani Müslümanlığa benzer yönleriyle Osmanlı’ya benzeyebilir kısmen; ama Osmanlı’nın çok galiz hataları var, çok yanlışları da var. Neden Osmanlı olsun? “Sahte İsa” bak! İsa Mesih’e de hazırlık yapmışlar. İsa Mesih “Allah bir” diyeceği için onu da sahte İsa Mesih olarak hazırlıyorlar. İstiyorlar ki İsa Mesih denen şahıs hâşâ “ben Allah’ım” desin. Yemek yiyen, banyoya giden, uyuyan bir insan Allah olur mu? Sen uyuyan, yemek yiyen, banyoya giden, acıkan bir insana ve Allah’a dua eden, Allah’a yalvaran bir kula, peygambere Allah diyorsun.

“YecücMecüc savaşıyla yönetimleri sona erecek ve gerçek İsa gelecek. İslam dünyası gerçek İsa Mesih’i sahte sanacak” Yani birisi çıkacakmış “ben Allah’ım” diyecek. İşte deccalın çıkış şekli bu;“ben Allah’ım” demesi. Yani yemek yiyen bir insana insan niye Allah desin? Şurada öyle bir ciddi samimiyetsizlik var ki; madem üç Allah’a inanıyorsunuz, Allah üçtür diyorsunuz,Ruhu’l Kudüs, Allah ve oğul (İsa Mesih). Ruhu’l Kudüs’e dua edilir diyor.Olmaz ama, biz hadi öyle düşünelim.“İsa Mesih’e de dua edilir” diyor. Allah olduğu için “Allah’a da dua edilir” diyor. Peki, bu gördüğünüz üç ilahtan neden Allah’a dua etmiyorsunuz? Madem seçenek hakkı varsa Allah’ı seç, Allah’a dua et. Ruhu’lKudüs’ede dua etmiyorlar. Allah’a da dua etmiyorlar. İsa Mesih’e dua ediyorlar.Üç seçenek varsa Allah’a dua et. Doğrudan Allah’a dua etsene. Oğlu olarak görüyorsunuz hâşâ ona dua edeceğine Allah’a dua et. Zaten Allah’ın oğlu olmaz da. Sonunda da dinsiz imansız Hıristiyan kitle meydana getiriliyor. Çok nadir Allah’a inanan Hıristiyanların içerisinde artık. 

“Yuhanna İncili’nde kuzeyden gelecek kavimlerin Yecüc Mecüc savaşını başlatacağı söylenir. Bu yüzden hep Rusların Yecüc Mecüc olduğuna inanılırdı” Bak, bu sefer de Ruslara da kafayı takmışlar. “Hâlbuki birliği kuran Türkiye olacak gibi göründüğüne göre YecücMecüc Türkler olmalı” yani Türklerin YecücMecüc olduğu kanaatinde. Bir şekilde Türklerin savaşla yeryüzünden ortadan kaldırılmasının dünyayı ferahlatacağına inanıyorlar. Deccal olarak Türk milletinin toptan bir katliamla yok edilmesinin faydalı olacağına inanıyorlar. Çünkü eğer Türkiye ve Türk milleti deccaliyetse ayırt etmeyeceklerine göre toptan yok edilmesi gerekiyor. Çünkü Allah üçtür demeyen gitmiş oluyor zaten. Türk milleti de Allah birdir dediğine göre, hepsi deccal taraftarı olmuş oluyor o zaman hâşâ. Bırak deccalı aramayı.Deccal bütün dinsizliktir; ateist akımlar,Darwinist, materyalist akımların tamamına deccal denir.

Adnan Oktar'ın 26 Temmuz 2012 tarihli A9 Tv röportajından



Adnan Oktar'ın 26 Temmuz 2012 tarihli A9 Tv röportajından



Adnan Oktar'ın 24 Temmuz 2012 tarihli A9 Tv röportajından



Adnan Oktar'ın 24 Temmuz 2012 tarihli A9 Tv röportajından



Adnan Oktar'ın 24 Temmuz 2012 tarihli A9 Tv röportajından



Adnan Oktar'ın 24 Temmuz 2012 tarihli A9 Tv röportajından



Adnan Oktar'ın 10 Temmuz 2012 tarihli A9 Tv röportajından

Masaüstü Görünümü