Harun Yahya

Sayın Adnan Oktar’ın Ateist, Komünist, Dindar, Musevi, Hristiyan, Alevi, Sünni her inanç ve düşünceden insanın birinci sınıf insan muamelesi görmesi gerektiğini anlatan açıklamaları


 





 

ADNAN OKTAR: Laiklik bir tek Türkiye için değil, her toplum için çok önemli sosyal bir denge unsurudur. Yani temel denge unsuru diyebilirim. Türkiye’de laiklik uygulandığında her düşüncede insan huzur içinde yaşayacak demektir ve toplum içinde gerilim olmayacak demektir; kargaşa, kavga olmayacak demektir. Bir hakem inançtır, hakem düşüncedir. DARWİNİST DÜŞÜNCEDE DE, KOMÜNİST DÜŞÜNCEDE DE, HER DÜŞÜNCEDE DE İNSAN OLABİLİR. BU İNSANLARA BİRİNCİ SINIF VATANDAŞ MUAMELESİ YAPMAK LAİK SİSTEMİN BİR GEREĞİDİR... Ben her türlü yasaklamacılığa karşıyım. Gerçek anlamda laik olan bir insan hür düşünceden korkmaz. Hür düşünce yoksa zaten laiklik de yoktur. Laikliğin gereğidir hür düşünce. Hem Darwinizm, hem anti-Darwinizm, hem Marksizim, hem İslam, hem faşizm, egzistansiyalizm, Budizm, her şeyin insanlara öğretilmesi gerekir. Ateizm de, ateizmin ne olduğu da insanlara öğretilmesi gerekir. İnsanlar bu düşünceler içerisinde hür olarak, düşüncelerini savunmaları gerekir. (The Guardian Röportajı, Nisan 2008)

ADNAN OKTAR: Marksist de bizim insanımız, mason da bizim insanımız. İslam’ın şefkat anlayışında herkesin hidayet bulması için herkese şefkat esası vardır. DOLAYISIYLA SEN MASONSUN, SEN KOMÜNİSTSİN, SEN ATEİSTSİN DİYE AŞAĞILAMA OLMAZ. ONLAR DA BİRİNCİ SINIF İNSANDIR. KORUYUP KOLLARSIN, SAYGI DUYARSIN. Eğitimleri için yardımcı olursun ama buna rağmen ben bu görüşteyim diyorsa, ona da saygı duyarım. Zorla fikir değiştirilmez, zorla düşünce değiştirilmez, inşaAllah. (Adıyaman Asu TV; 16 Ağustos 2010)

ADNAN OKTAR: Ben tabii din ile siyasetin ayrı tutulması taraftarıyım. Bu düşüncedeyim ve laik sistem içerisinde, dinin anlatılması İslam’ın anlatılması ve yaşanması taraftarıyım, bunda herkesin huzurlu olacağını düşünüyorum, ÇÜNKÜ BİR TOPLUMDA DİNSİZ DE VARDIR YAHUDİ DE VARDIR HIRİSTİYAN DA VARDIR. ONLARIN DA HAKKI VARDIR. ONLAR DA BİRİNCİ SINIF VATANDAŞTIR ve hatta değişik mezhepler vardır. Mesela Aleviler vardır, Caferiler vardır hepsi bizim kardeşimizdir. Hepsine derin bir muhabbet duyarız ve onların hiç bir şekilde mağdur edilmesini gönlümüz kabul etmez. Zaten ben o tip bir mezhep ayrımında, Aleviyi de Caferiyi de hepsini bir görüyorum, yani hepsini kardeşim olarak görüyorum. Bir tek ehli kitap Kuran’da belirtildiği gibi ehl-i kitaptır onlar. Ama onlar da bizim kardeşimizdir, dostumuzdur. Onların da hakkı hukuku vardır. Onlarla da dostluk ve sevgi bağı içerisinde yaşamamız gerekir. (Al-Baghdadia TV; Nisan 2008)

ADNAN OKTAR: Bir kere her düşüncede insana birinci sınıf insan muamelesi yapılması çok önemlidir. MESELA ATEİST OLABİLİR, MARKSİST OLABİLİR, BUDİST OLABİLİR YANİ İSLAM DIŞINDA HER ŞEYİ DÜŞÜNEN İNSANLAR OLABİLİR. BU İNSANLARA BİRİNCİ SINIF VATANDAŞ OLARAK MUAMELE YAPILMASI, BUNLARA SAYGI DUYULMASI, BUNLARIN SOSYAL HAKLARININ ÇOK İYİ KORUNMASI ÇOK ÖNEMLİDİR. Bu konuda iyi garanti veren bir sistem olursa bence bu sorunların hiçbiri olmaz. Yani bu konuda samimi, kesin garanti verilmesi lazım. Rahatlatıcı olunması lazım. Bu şartlarda tamamen dini reddeden bir insan dahi böyle bir yönetimde yaşamak ister, çünkü daha güvenli onun için. (Al Hurra TV; Nisan 2008)

ADNAN OKTAR: Yahudileri ezdirtmeyeceğim. Peygamber soyudur, onları ezdirtmem, kılına dokundurtmam. Hıristiyanlar da öyle, sana ne, kilisede ibadetini yapsın, sana ne? Biz onlara Allah’ın birliğini anlatırız, ama Kiliselerini de koruruz, kendilerini de koruruz, canları, emanları bizim üzerimizedir. Museviler de aynı şekilde. Aynı şekilde komünistler de öyle, bize emanettirler. Canını, malını, ırzını, namusunu korumakla mükellefiz, ezdiremeyiz. Adam “ben böyle inanıyorum” diyor. Hürriyet var, özgürlük var. Adam münafıklık mı yapsın? İlla münafık olmasını istiyorsun sen. Adam dürüstçe söylüyor. “Kardeşim, ben komünistim” diyor. Tamam, dürüst, samimi adam. Komünist olabilir, Allah hidayet vermemiş, dua edersin. Adamın yakasına yapışamazsın, sen. Hayat kalitesini bozamazsın. Aşağılayıp, ezemezsin. Birinci sınıf vatandaştır. Olur mu öyle şey? (A9 TV; Adıyaman Asu TV; 30 Mayıs 2011)

ADNAN OKTAR: Mehdiyet, yaşatma yönü ağır basan bir harekettir. Bir de kaliteli yaşatmayı esas alan bir harekettir Mehdiyet. Güzel yaşatmayı, mutlu, sevinçli, sıhhatli yaşatmayı esas alır. Yani, müşriklerin bile, güzel hayat yaşamasını sağlar Mehdiyet. DİNSİZLERİ BİLE KORUYUP-KOLLAR, BİRİNCİ SINIF VATANDAŞ OLARAK KORUYUP-KOLLAR. ÖYLE BİR SİSTEMDİR. (A9 TV; 13 Mayıs 2011)

ADNAN OKTAR: Mehdi (as)’dan kasıt İttihad-ı İslam’dır. Hasan, Hüseyin, Ahmet fark etmez. Bir tane çok güvendiğimiz, sevdiğimiz, bütün dünyanın seveceği bir insan. Müşfik, merhametli, Hıristiyanları da seven, Musevileri de seven, Müslümanları canı gibi seven hatta Budistlere, ATEİSTLERE KARŞI DA ŞEFKAT GÖSTEREN, HERKESE BİRİNCİ SINIF İNSAN MUAMELESİ YAPAN, MEDENİ, MODERN, AFFEDİCİ, ŞEFKATLİ, İNSANCIL, BİLİMİ SANATI ALABİLDİĞİNE TEŞVİK EDEN, değil mi? Demokrasiyi kucaklayan, Allah’tan şiddetli korkan, Kuran’a tam temessük etmiş, sünnete tam temessük etmiş, Peygamber (sav)’e aşık, Allah’a, hepsinin üzerinde Allah’a aşık, çünkü Allah’ın tecellisi olarak Peygamber (sav)’i seviyor. Mübarek muhterem bir insandır Mehdi (as). (Adıyaman Asu TV; 31 Mayıs 2010)

ADNAN OKTAR: Fikir özgürlüğü. Mesela şimdi bu hiç vurgulanmıyor. Mesela Pakistan’da İslam’ın anlaşılma şekli bambaşka, Afganistan’da bambaşka, Türkiye’de bambaşka. Mesela diyorsun ki: “Anlayışlı olmak lazım” Ne demek bu; MARKSİST DE OLABİLİR, DİNSİZ DE ATEİST DE OLABİLİR. ONLARA KARŞI SAYGILI OLMAK, DEĞİL Mİ? KİMSEYE BASKI YAPMAMAK, İNANÇLARINA BASKI YAPMAMAK VE İNANCINDAN DOLAYI DA ONA KARŞI SAYGISIZ BİR TAVIR GÖSTERMEMEK. BİRİNCİ SINIF İNSAN MUAMELESİ YAPMAK HERKESE, değil mi? MARKSİST DE OLABİLİR YİNE SAYGILI VE SEVECEN DAVRANACAKSIN. İnşaAllah. Başka; sanatı öldürmeyeceksin. Neşeyi öldürmeyeceksin. Mutluluğu, sevinci öldürmeyeceksin. Bilakis sanatı, güzelliği, neşeyi ve sevinci dirilteceksin, değil mi? Estetiği, temizliği teşvik edip mükemmelleştireceksin. (Gaziantep Olay TV; Çay TV; 10 Ağustos 2010)

ADNAN OKTAR: MHP’liler en başta bir kere Allah’a çok coşkun sevgileri vardır. İslam’a coşkun sevgileri vardır. Vatanın birlik ve bütünlüğü konusunda kesin kararlıdırlar. Üniter sistemi savunurlar. Bölünmeye şiddetli karşıdırlar ve anti-komünisttirler. Bunlar benim için çok önemli kriterler. Bunu yaşayan insanlar benim dostumdur. Bu yönleriyle onları çok seviyorum tabi ve destekliyorum. Bunu kim savunursa onu sever ve desteklerim. Yani vatanın bölünmesine asla müsaade etmem. Dine laf getirtmem. İslam’a laf getirtmem. ANTİ-KOMÜNİSTİM AMA BEN BUNU FİKİR DÜZEYİNDE DÜŞÜNCELERİMLE VE KİTAPLARIMLA YAPARIM. YANİ BASKI , ŞİDDET, VE TERÖRE ŞİDDETLE KARŞIYIM. VE ONLARINDA BİRİNCİ SINIF İNSAN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. Fakat fikri bir mücadelenin fikri bir karşılıklı münazaranın faydalı olacağını düşünüyorum. (Irish Times, Eylül 2008)

ADNAN OKTAR: Ben bütün dünyanın iyiliğini, güzelliğini istiyorum, ben inanmayanlara da çok saygılıyım, MARKSİSTLERE DE SAYGILIYIM, ATEİSTLERE KARŞI DA SAYGILIYIM. ONLARIN DA BİRİNCİ SINIF İNSAN OLDUĞUNA İNANIYORUM VE LAİK DÜŞÜNCE YAPISINDAYIM. Herkesin özgürce fikrini savunmasını düşünüyorum ve istiyorum. Modernliği, bilimi, sevgiyi, arkadaşlığı her zaman destekliyorum. Barışçıl bir insanım, düşüncem de barışçıl ve her inanca saygı duyan bir düşünce içerisindeyim. O yüzden tedirgin olacakları hiçbir şey yok, ben onların mutluluğu için gayret ediyorum. (Le Monde, Mayıs 2008)

Masaüstü Görünümü