Harun Yahya

Darwinistlerin tesadüf iddialarından duydukları büyük utanç


14 Ağustos 2009 akşamı Habertürk kanalında yayınlanan Sansürsüz programına katılan Darwinistler, son dönemlerin en bilinen Darwinist taktiğine başvurmuşlar ve yine tesadüf iddialarını geri almaya çalışmışlardır.

Darwinistler, Darwin’den beri tüm canlılığı oluşturan yegane gücün tesadüfler olduğunu iddia ederken, son dönemlerde ani bir dönüş yapmış, aslında biz tesadüf demek istemedik diyerek kulvar değiştirmişlerdir. Bunun sebebi, tesadüfün mantıksızlığının artık tüm dünya tarafından fark edilmiş olması ve Darwinistlerin de bu yolla kendilerini ciddi şekilde küçük duruma düşürmeleridir.

Bunun için yeni terimler üretmeye başlamış, “tesadüf demeyelim de rasgele diyelim” veya “random diyelim” gibi yeni terimlere sığınmaya kalkmışlardır. İddialarına göre, tamamen şuursuz atomların şuursuz hareketleriyle gelişen şuursuz bir süreç olan evrim teorisini, SAHTE İSİMLERLE, AYNI ANLAMA GELEN FARKLI TERİMLERLE KURTARABİLECEKLERİNİ ZANNETMEKTEDİRLER.

Darwinistlerin “tesadüf” konusunu anlamazlıktan gelme taktikleri, hayali “maymun ata” konusunu anlamazlıktan gelme taktikleri ile aynıdır. Darwinizm; yaratılışı, Yaratıcı’yı (Yüce Allah’ı tenzih ederiz) ve dolayısıyla canlı varlıklardaki bilinç, akıl ve tasarımı tamamen inkar eden ve dolayısıyla her şeyi şuursuz tesadüflere ve başıboş, kontrolsüz olaylara bağlayan sapkın bir inançtır. Darwinizm’in başka bir tarifi olmamasına rağmen, Darwinistlerin tüm izahları tesadüfe dayanmasına rağmen ve tüm yayınlarında alenen tesadüfü anlatmalarına rağmen, “biz aslında tesadüfü kastetmedik” diye ortaya çıkmaktadırlar. Bu açıkça, tesadüfün adını değiştirmeye kalkmaktır.

Darwinistler, tıpkı hayali “maymun ata”nın adını değiştirmeye kalktıkları gibi, tesadüfün de adını değiştirmeye kalkmaktadırlar. Tıpkı “maymundan geldik” dedikleri zaman küçük duruma düştüklerini bildikleri gibi, “tesadüfen oldu” dediklerinde de küçük duruma düştüklerini bilmektedirler. İşte bu yüzden, bu saçmalığın ismini alenen değiştirmeye kalkmakta ve “biz tesadüf demedik” diye ortaya çıkmaktadırlar. “Peki şuurlu bir varlık mı yaptı” diye sorulduğunda “hayır” derler. “Tüm olaylar bir bilincin, bir aklın kontrolünde miydi?” diye sorulduğunda yine “hayır” derler.

İŞTE BU BİR ALDATMACADIR. Bir şey ya vardır, ya da yoktur. Bir masanın üzerindeki tabak ya vardır ya da yoktur. Bunun üçüncü bir açıklaması olamaz. Dolayısıyla Darwinistler artık demagojiye bir son vermelidirler. Çocukça açmaza girerek kendilerini bu kadar küçük düşürmelerini bütün insanlık şaşkınlıkla izlemektedir.

Masaüstü Görünümü