Harun Yahya

En Yakın Ve Gerçek Dost: Allah




Gerçek bir dost düşünün. Sizi asla yalnız bırakmayan, sizi hep seven, koruyan, kollayan, hep iyiliğinizi ve hayrınızı düşünen, ihtiyacınız olan her şeyi daha siz düşünmeden sizin için hazırlayan ve tertip eden, güvenilir, sizi sonsuza kadar asla terk etmeyecek, yanınızdan hiç ayrılmayacak, sizi hep sevecek ve karşılığında sadece sevgi ve sadakat isteyen bir dost. İşte inananlar için bu dost, Allah’tır. Allah insanın en güzel dostudur, en güzel yardımcısıdır.

www.derinAllahsevgisi.imanisiteler.com

Herkes hayatı boyunca gerçekten güveneceği, her durumda sıkıntısını gideren, zengin ve muktedir bir insan ya da bir güç arayışı içindedir. Aslında gerçek dost insanı yaratan yaşamını sürdürmesini sağlayan, büyük kuvvet sahibi, herşeyi yapmaya kadir olan Yüce Allah’tır.



Allah Tüm Nimetleri Kulları İçin Yaratır

Allah sonsuz güçtür, sonsuz akıldır, sonsuz çeşitlilikte yaratandır. O’nun gücünü, desteğini almak yeryüzündeki en büyük güce sahip olmak, en büyük desteğe sahip olmak demektir. İnsan son derece zayıf ve aciz bir varlıktır. Kendi başına Allah’ın dilemesi dışında hiç bir şeye güç yetiremez.

Bedeni Allah’ın izniyle hareket eder; sağlığı, vücudundaki kas, sinir sistemi, tüm vücut fonksiyonları Allah’ın dilemesiyle işlevlerini yerine getirir. Tek bir tane enzimin işlevini yerine getirememesi durumunda insan hayati fonksiyonlarını yitirir ki bu örnek bile bize er hareketimizde, her nefesimizde Yüce Rabbimiz’e muhtaç olduğumuzu gösterir.

Her yerden sarıp kuşatan, evreni, yeryüzünü, atomları, alemleri yaratan, sonsuz güç sahibi, tüm eksikliklerden münezzeh olan, her şeye kadir olan Allah’ımızın sevgisi, dostluğu herkesin ilgisinden, yakınlığından daha önemlidir. Allah’ın gücünü, desteğini alan kişi yanına en büyük desteği almıştır. Güçsüz bir varlık olan insan, Allah’ın desteği ve yardımıyla pek çok şeye güç yetirir; yolu Allah’ın izniyle açılır.

İmtihan ortamı olarak dünya hayatını yaratan Allah, kulları için birçok nimet de hazırlamıştır. İhtiyacı olacak veya seveceği her türlü koşul daha insan var olmadan önce kendisi için var edilmiştir. Soluyacağı tertemiz hava, gökyüzünde uçan birbirinden güzel kuşlar, binbir çeşitlilik ve güzellikteki bitkiler, son derece estetik çiçekler, eşsiz nimetler, sevdiği insanlar, kalpte coşku oluşturacak derecede sevimli ve güzel canlılar, kusursuz bir denge sistemi ve daha pek çok detayı Allah insan için hazırlamıştır.

Allah Kullarına Rehber Olarak Kuran’ı Yaratmıştır

Allah imtihan ortamı olan dünya hayatı için, kullarına kılavuz olmak üzere elçileri aracılığıyla içinde hiçbir şeyin eksik bırakılmadığı bir de Kitap indirmiştir. Bu insanın ihtiyacı olan her konuyu içinde bulduğu, Allah’ın rızasını kazanmanın yollarının apaçık anlatıldığı bir Kitap’tır.

İnsana doğruyu yanlıştan ayıracak, hangi davranışların ve ahlakın Allah’ın rızasına uygun olacağının tarif edildiği, ihtiyacı olabilecek her konuyu eksiksiz olarak bulacağı hikmet dolu, yol gösterici Kuran indirilmiştir:

“Bu bir Kitap’tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik.” (İbrahim Suresi, 1)

Herşeyi kendisi için en kapsamlı ayrıntılarla hazırlanmış olarak bulan insanın üzerine düşen ise Allah’ın emir ve tavsiyelerinin bulunduğu Kuran’a uygun bir ahlakla yaşamasıdır. Yalnızca Allah’a yönelmiş bir kul olarak, hayatını, kendisi için sonsuz aklıyla en güzel detayları yaratmış olan gerçek dostunun, velisinin yani Yüce Allah’ın rızasına uygun şekillendirmesidir. Sevilmeye, anılmaya, yüceltilmeye, güvenilmeye, gerçek bir dost olarak yönelinmeye tek layık olan, insana herşeyi daha kendisi bile bunlardan haberdar değilken bahşeden Allah’tır.

Allah kullarını seven, onlar için güzellik dileyen, onları bağışlayan, merhamet eden, onlara yardım eden ve karşılıksız olarak lütufta bulunandır. Müşrikler ve inkar edenler ise Allah’ın rahmetinden uzak tutulmuşlardır. Sonsuz adalet sahibi olan Rabbimiz, Kendisi’ne samimi bir kalple iman eden salih kullarını dünyada ve ahirette rahmetiyle ödüllendirecek, inkarda direten kimseleri ise cehennem azabıyla azaplandıracaktır.

İnsanın Tek Vekili Allah’tır

Allah’ın tek dostu olduğunu bilen, O’nun gücüne ve kudretine sığınmış, O’nun üstün aklına ve rahmetine güvenen bir insanın, tek vekili de Yüce Allah’tır. Allah’ın yaptığı herşeyin güzellik, hayır ve üstün bir aklın tecellisi olduğunu bilen bir insan yalnızca Rabbimiz’e güvenip, dayanır, yalnızca O’na sığınır. Dolayısıyla imtihan ortamı olarak yaratılan dünya hayatında iman eden bir insanın temel vasıflarından bir tanesi Allah’a tevekkül olmalıdır. Tevekkül insanın Allah’a güvenip dayanması, O’nu vekil edinmesidir. Her anı, muhatap olduğu her olayı Allah’ın yarattığının farkına varmış bir Müslümanın tüm hayatı boyunca Allah’a tam tevekkül ile derin bir güven içerisinde olması imanının bir gereğidir.

Kendisi hiçbir şey değilken onu yaratan, nimetlerle her yerden çepeçevre sarıp kuşatan Allah’a gereği gibi teslimiyet göstermek imanın en temel özelliklerindendir. Bu nedenle tevekkül, Allah’ın gücünü takdir edebilen ve O’na yakın olan müminlere ait bir özelliktir. İman eden bir Müslüman, bütün olayların daha kendisi doğmadan Allah Katında yaratıldığını, her şeyin belirli bir hikmet ile insanın imtihanı için var edildiğini bilir. Müminler yaşadıkları olay her ne olursa olsun bunu değiştiremeyeceklerini ve bunun kendileri için en hayırlısı olduğunu bilirler. Ve hayatları boyunca, ölümle karşılaşana dek tevekkülün konforunu yaşarlar. Allah tevekkül eden kullarını sever.

Sürekli sonsuz güzel ahlakıyla hayırlar yaratan Allah’tan başka, insanın vekil edinebileceği hiçbir dostu yoktur. Dolayısıyla Kuran ahlakına uygun yaşayan bir Müslümanın hayatı boyunca tevekkül edeceği tek varlık Yüce Allah’tır. Allah, “Allah’a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter.” (Ahzap Suresi, 3) diye buyurmuştur.

Ancak unutmamak gerekir ki kuşkusuz Allah’ın dostluğu insanlarınkine benzemez. O kimi dost edinmişse, o kişiyi dünyada ve ahirette olabilecek en üstün nimete kavuşturmuştur. Herşeyi yaratan Rabbimiz’in, yarattığını dost edinmesi ise çok büyük bir lütuftur. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

“Allah adına gerektiği gibi cehd edin (çaba harcayın). O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim’in dini(nde olduğu gibi). O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur’an’da) da sizi “Müslümanlar” olarak isimlendirdi; elçi sizin üzerinize şahid olsun, siz de insanlar üzerine şahidler olasınız diye. Artık dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah’a sarılın, sizin Mevlanız O’dur. İşte, ne güzel Mevla ve ne güzel yardımcı.” (Hac Suresi, 78)

www.imanikonular.com                        

Allah’ın İsimlerinden: MEVLA

(Dost, Sahip, Müminlerin Dostu Olan, Onlara Hayır Yolları Açan ve Onları Muvaffak Kılan)

“Hayır, sizin mevlanız Allah’tır. O, yardım edenlerin en hayırlısıdır.” (Al-i İmran Suresi, 150)

Mümin, herkesin ve herşeyin varoluşunu Allah’a borçlu olduğunu bilir. Kendisi de dahil tüm varlıkları Allah ayakta tutmaktadır ve dilediği anda yok edip ortadan kaldırabilir. Çünkü var olan herşeyin gerçek sahibi Allah’tır. Bu yüzden de müminin yegane dostu Allah’tır. Ve O’nu vekil edinmesinden dolayı yaşamı boyunca her türlü sıkıntı ve üzüntüden de uzaktır. Herşeyden önce Rabbimiz’in, en büyük dostunun yardımı ve desteği kendisiyle beraberdir. Allah da velisi olduğu kulunun üzerine “güven duygusu ve huzur” (Tevbe Suresi, 26) indirmiştir.

Bu huzur, müminin; her namazda, her salih amelde, Allah rızası için yaptığı küçük büyük her işte Rabbimiz’in kendisini gördüğünü ve bunların karşılığını kat kat fazlasıyla vereceğini bilmesinden doğar. Yine Allah’ın kendisini görünmeyen ordularla ve meleklerle desteklediğini, “önünden ve arkasından izleyenleri” olduğunu ve bunların kendisini “Allah’ın emriyle gözetip korumakta” (Rad Suresi, 11) olduklarını, O’nun yolunda yapılan mücadelede galip gelecek olanların, cennetle müjdelenenlerin hep müminler olduğunu bilmesinden kaynaklanan bir güven duygusudur. İman eden bir insan, mevlamız olan Allah’ın kimseye güç yetireceğinden fazlasını yüklemeyeceğini de bilir. Kadere ve her işi evirip çevirenin Allah olduğuna kesin bir bilgiyle iman eder ve böylece yalnızca Allah’a tevekkül etmiş olur. Müminlerin içinde bulundukları bu ruh haline Kuran’da şu ifadeyle dikkat çekilmiştir:

“De ki: “Allah’ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve mü’minler yalnızca Allah’a tevekkül etmelidirler.”” (Tevbe Suresi, 51)



Adnan Oktar'ın the Gulf Today & Harakah Daily'de yayınlanan makalesi :

 

http://en.harakahdaily.net/index.php/articles/analysis-a-opinion/8396-allah-the-closest-and-truest-friend.html

 

http://gulftoday.ae/portal/b57b4b62-70d7-4abd-971f-3df24c2f1afd.aspx

Masaüstü Görünümü