Harun Yahya

Irak-Şam bölgesinde büyüyen tehlike


 

MILLI GAZETTE

 



 



 



 

Irak’ın kuzeyi, 5 Haziran’dan itibaren IŞİD’nin hakimiyet kurma girişimlerine sahne oluyor. Irak’ın önemli petrol bölgeleri olan Musul ve Beyci’yi ele geçiren örgüt, Bağdat’a doğru da Tikrit ve Selahaddin gibi önemli şehirleri de aldı. Ninova ve Anbar gibi eyaletler yine uzun süredir bu yapının elindeydi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, otorite boşluğunun ve IŞİD’in de içinde olduğu çatışmaların yaşandığı ülkede, Haziran ayında 1.531 Iraklı sivil ve 886 Irak güvenlik gücü mensubunun öldürüldüğünü belirtti.

 

IŞİD, sadece Irak ve Şam’ı birleştirerek bir İslam devleti kurma hedefini gösteren ismini, tüm İslam ülkelerinin kendi ilan ettikleri şeriat devletine biat etmesi talebiyle birlikte İslam Devleti olarak değiştirdi. İD öncelikli olarak hedefini, Fırat ve Dicle ırmakları üzerindeki alanları ele geçirmek, Suriye’nin büyük bir bölümü ve Irak’ın yanında Lübnan’la Ürdün’ü almak olarak belirtiyor.

 

Irak ve Suriye’deki otorite boşluğu ve Lübnan’daki karmaşa ortamı IŞİD’in işine yarıyor. Bunun yanında, Ürdün’de %60’ı Filistinlilerden ve geri kalanı aşiretlerden oluşan nüfus yapısının getirdiği olumsuzlukları lehine çevirmeye çalışan İD, kendisine bu ülkelerden taraftar bulmakta da zorlanmıyor. 

 

Ürdün’ün güneyindeki, yoğunlukla Selefilerin yaşadığı Maan şehrinden iki bine yakın insanın IŞİD’e katıldığı biliniyor. Irak’ın Ürdün sınırına 30 km mesafedeki er-Ratba kentini ele geçiren örgütün varlığı Ürdün’ün sınırda alarma geçmesine yetti. İD aynı zamanda Irak-Ürdün arasındaki tek sınır kapısı Turaybil’i kontrol altına alması Ürdün’ün endişelerini haklı çıkarmaya yetiyor. 

 

İD’nin , Suriye, Irak ve Lübnan’da sevgisiz, zorbaca ve şiddete dayalı uygulamaları sonucu yaklaşık 1,5 milyon insan evlerinden ayrılarak başka yerlere sığındı. Bu zoraki göçler her geçen gün artarak devam ediyor. Zorla kendi inanç ve yaşam biçimlerini dayatma gayretleri, İslam’ın yasakladığı baskı ve şiddeti kullanma hataları sonucunda milyonlarca insanda büyük bir panik yaşanıyor. Örneğin ele geçirilen yerlerde yüzyıllardır yaşayan farklı inançtaki insanlara “ya Müslüman olacaksınız, ya öleceksiniz” şeklinde açıklamalar yapılıyor. Oysa Allah’ın Kuran ayetinde bildirdiği hükmü çok açık, “dinde zorlama yok.” Ancak bağnaz yapının yanlış bilgilerle donatılmış felsefesi insanlara adeta cehennem azabı yaşatıyor. İslam olmayan insanlar, İD’nin zalim yapısından kaçarken, Müslüman olup örgütün yaşam/inanç biçimini aynen kabul etmeyenler de aynı şiddete maruz kalıyor.

 

Kuran’ı yanlış yorumlayan ve yine Kuran dışı, hurafelerle dolu uydurma kaynakları kendisine dayanak alan İD, ele geçirdiği yerlerde de bu yanlış hayat felsefesine dayanan zulüm politikaları uyguluyor. Temel inançları yanlış değil. Ancak, yanlış bilgilerle dinin özünden tamamen uzaklaşarak insan sevgisinden anlamayan, merhamet ve şefkat nedir bilmeyen, İslam dininin barıştan, uzlaşıdan, kardeşlik ve dostluktan yana olan ruhunu yaşamayaz bir siyaset tarzı benimsemiş durumdalar. İslam’ın özünden uzaklaşıldıkça da ortaya sadece insaniyetsiz, baskıcı, zorba ve şiddet yanlısı bir hayat modeli çıkmış oluyor.

 

Peki, Irak, Suriye ve tüm Ortadoğu’yu şekillendirmeye çalışan, bunun için her türlü şiddet yöntemini uygulayan bu tip radikal oluşumlar nasıl önlenir? 

 

Müslümanların asgari müştereklerde birlik olmaması, iyilerin ittifakının gecikmesi ve insanların sevgi değil, şiddet öğretmenlerini arıyor olması yeryüzüne sadece acı ve ızdırabı getiriyor. Oysa bunca silahlanma faaliyeti yerine bölgede eğitimsiz ve sevgisiz bırakılmış insanlar fert fert eğitilse, tüm o insanlar kazanılır. Çünkü bağnazlık tedavi edilmesi mümkün olan bir hastalık. 

 

Geleneklere ve hurafelere dayanan bağnaz öğretiler her yerde fitnelere yol açıyor. Şiddeti bitirmenin metodu da elbette şiddet olamaz. Çünkü şiddet şiddeti doğurur. Şiddet şiddeti doğururken de şiddet eğitimi yapılmış olur. Suriye ve Irak başta olmak üzere birçok İslam ülkesi bu şekilde şiddetin okulu oldu. Artık sıra sevginin okulunu inşa etmeye geldi.

 

Adnan Oktar'ın Milli Gazette, Weekly Blitz ve Daily Mail'de yayınlanan makalesi:

http://www.weeklyblitz.net/2014/08/growing-threat-levant/

http://www.dailymailnews.com/2014/09/12/columns-articles/1.php

 

 

Masaüstü Görünümü