Harun Yahya

Allah’ın Yaratması Allah’ın Sebep Sanatı Kusursuz Tecelli Eder


Allah’ın Yaratması

Allah’ın Sebep Sanatı Kusursuz Tecelli Eder

Sonsuz çeşitlilik ve zenginlikte yaratma gücüne sahip olan Yüce Allah dilediği anda, dilediğini yaratır. Allah sebeplere bağlı değildir, zamandan, mekandan münezzehtir. Ancak Allah olayları ve kişileri sebeplere bağlı olarak yaratmıştır. Herşey insanların aklının kabul edeceği mükemmel bir düzen içinde gerçekleşir. Bu mükemmellik ve olayların planlı, sebeplere bağlı gibi görünmesi de aslında Allah’ın sınırsız gücünün bir tecellisidir.

Allah’ın mükemmel yaratma sanatının içinde, birbirinden farklı, milyonlarca sebep meydana getirmesi çok büyük bir mucizedir. Allah sonsuz aklıyla dilese sebepleri oluşturmadan da herşeyi yaratabilir ve kuşkusuz en mükemmel şekilde yapardı. Ancak Yüce Rabbimiz’in meydana getirdiği ve bizlere gösterdiği tüm sebepler Allah’ın detaylardaki sanatının ne kadar mükemmel olduğunu, tüm ayrıntılarda Allah’ın sonsuz aklını, üzerimizdeki merhametini görmemizi sağlamaktadır.



Dünyada yemek yemek, uyumak, güneşten ya da soğuktan korunmak gibi ihtiyaçlar vardır ya da insan yaşlanır, kaza geçirebilir, yüksekten düşerse yaralanabilir hatta ölebilir. İşte bütün bunlar sebeplerdir. İnsan dünyada sebeplerle imtihan olmaktadır ve olaylar karşısında gösterdiği ahlak ile denenmektedir.

Allah dünyada yarattığı bu mükemmel imtihan ortamında sebepleri aklın kabul edeceği gibi oluşturarak insanların gaybe imanını ve Kuran’a uygun ahlak gösterip göstermediklerini sınamaktadır.

Allah sonsuz aklıyla yarattığı olayları sebeplere bağlıymış gibi göstererek, yine çok ince, üzerinde derin derin düşünülmesi gereken ve insanda hayranlık uyandıran sanatını bize tanıtmaktadır.

 

www.harunyahya.org

“Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatmıştır? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı. Sonra Biz güneşi ona bir delil kılmışız.” (Furkan Suresi, 45)



Yüce Rabbimiz, Sebep ve Sonuç Arasındaki İlişkiyi, En Mükemmel Şekilde Tecelli Ettirir

İnsanlar herşeyin oluşumunu belli sebeplere bağlarlar. ‘Güneş olduğu için gölge olur’ benzeri mantıklar insanların hayattaki mucizevi olayları görmelerini engeller. Birçok insan için mucizevi olaylar ‘Sebepler Silsilesidir, açık şuurla bakıldığında ise herşey, her detayını Allah’ın yarattığı ‘Mucizeler Silsilesidir’.

Allah gölgeyi yarattıktan sonra güneşi ona sebep kıldığını bir ayette şu şekilde bildirmiştir:

‘Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatmıştır? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı. Sonra Biz güneşi ona bir delil kılmışızdır. ’(Furkan Suresi, 45)


Sebeplerle düşünüldüğünde, spermle yumurtanın birleşiminden kusursuz bir insanın oluşması makul karşılanır, fakat aslında hiç de makul değildir. Bu konuda samimi düşünen bir insan tek bir su damlasının, akıl ve ruh sahibi bir insana dönüşmesinin büyük bir mucize olduğunun hızla farkına varır. Allah’ın özenle, büyük bir mucizeyi tecelli ettirerek bir insanı var ettiğini açıkça görür. Çünkü açık şuurla bakıldığında, ne tür sebepler sıralanırsa sıralansın Allah’ın yaratma sanatının üstünlüğü açıktır. Allah bir ayetinde şöyle bildirmektedir:


“... Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kılan (Allah)ı inkar mı ettin? Fakat, O Allah benim Rabbim’dir ve ben Rabbim’e hiç kimseyi ortak koşmam.” (Kehf Suresi, 37)


 Ülfetsiz bakıldığında, Dünya, koskoca evrende boşlukta duruyor gibi görünür. Çeşitli çekim kuvvetlerinin etkisiyle Dünyanın evrenin derin boşluğunda sakince durması makul görülür ama makul değildir. Normal şartlarda Dünyanın Güneşin çekim kuvvetinden dolayı ya tamamen Güneşe doğru sürüklenmesi ya da dengesinin tamamen bozulması beklenir. Fakat bu şekilde olmaz. Devasa gezegenimizin milyarlarca yıldır sonsuz evrende, zarar görmeden aynı yörüngede kalması, dengesinin asla bozulmaması, Dünyanın hiçbir gök cisminden zarar görmemesi, tüm yaşam koşullarının canlılara uygun olması sebeplerle makul kılınamaz. Çünkü sebepler son derece hassas dengelere bağımlıdır ve hassasiyetin bozulması an meselesidir. Aslında ‘sebep’ mantığında düşünüldüğünde dünyanın zarar görerek yok olması bu şartlarda çok makuldür. Böyle bir şeyin yaşanmaması, üzerimizde Yüce Allah’ın rahmetinin ve üstün korumasının olmasından dolayıdır. Allah bir ayetinde şöyle buyurur:


Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık; onlar ise bunun ayetlerinden yüz çeviriyorlar. (Enbiya Suresi, 32)


Güneşin sıcaklığının, insanların ihtiyacı olan kadarının yeryüzüne ulaşması da makul karşılanmaktadır. Oysa onca uzaklığa ve boşluğa rağmen Güneşin sıcaklığının Dünyamıza ulaşması çok önemli bir olaydır. Bunu şöyle açıklayalım: Isıcamlarda iki camın arasında ısı iletimini engelleyebilmek için boşluk bırakılır. Bu boşluk ile ısı kaybını önlemek amaçlanır. Bu mantıkta düşünüldüğünde, boşluğun ısıyı geçirmeyeceği dikkate alınarak, Güneşten gelen ısının uzay boşluğunda nasıl kaybolmadan bize kadar ulaşabildiğini anlamak zorlaşır. Yani sebepler dahilinde bile olsa Güneşin sıcaklığının boşluktan hiç geçmemesi gerekir. Güneşin ısısının boşlukta hedefe kilitlenmiş gibi ilerleyip Dünyaya ulaşması ancak Allah’ın dilemesiyledir.


www.yaratilis.com

Dışarıda aslı var olan arabayı, gemiyi, uçağı sebep kılarak, bulunduğumuz mekanı, beynimizin içinde oluşan görüntüde değiştiren Allah’tır. Allah son derece mükemmel ayrıntıları bir araya getirmekte, birbirinden ayrı birçok olay mükemmel bir şekilde birleşmekte ve Allah’ın sebep sanatı en güzel şekilde tecelli etmektedir.

Allah Gün İçerisindeki Mucizevi Olayları İmtihan Gereği Sebeplere Bağlayarak Yaratır

Koltuğumuzda otururken güzel bir sofra kurup yemek istesek ve birden istediğimiz tüm yemekler önümüzde belirse, kuşkusuz bu insan aklının ihtiyarını ortadan kaldıracak bir olay olurdu. Ancak Allah kurulan sofrayı da, tüm yemekleri de tam insan aklına uygun şekilde ve en uygun sebeplerle yaratmaktadır.

O sofrayı hazırlayan, yemekleri yapan, tüm ayrıntıları düşünen kişileri Allah tek tek var eder. Böylece biz sofranın hazırlanmış son halini gördüğümüzde, sebepleri düşünmeden o sofranın o an bizim için yaratıldığını görürüz. Oysa birçok sebebi bir araya getirerek o sofrayı oluşturan Allah sebepleri ne kadar mükemmel yarattığını bize göstermektedir.



Tam işe veya okula gitmek üzereyken aniden gitmek istediğimiz yerde olabilsek, bu da insan aklının ihtiyarını ortadan kaldıracak bir olay olurdu. Ancak Allah yine en güzel ve akla uygun sebepleri oluşturarak, bizi olmak istediğimiz yerde, sebepler içinde olması gereken zamanda yaratmaktadır.

İnsan çok hastayken, Allah dilediği takdirde, hiçbir sebebe gerek kalmadan bir an içinde insanı eskisinden daha sağlıklı hale getirebilirdi. Ancak Allah yarattığı sebepler içinde hastaneyi, doktoru veya ilacı iyileşmek için vesile kılmaktadır. Tüm bunlar Yüce Allah’ın kontrolünde olan sebeplerdir.

Örneğin genç bir insan, gözümüzün önünde birkaç saniye içinde yaşlanacak olsa, bu insan aklının ihtiyarını kaldırır. Ancak Allah zamanı, yılları sebep olarak yarattığında, yaşlanma herkesin çok olağan karşıladığı bir olay haline gelir. Ya da küçük bir bebek birkaç saniyede konuşup, yürümeye başlasa insan aklı bunu kavrayamazken, Allah’ın yine zamanı sebep olarak yaratıp bu olayları oluşturması herkesin çok normal karşıladığı gelişmeler olur.

Her gün belki de hiç düşünmeden kullandığımız ev eşyaları da aslında birçok sebep aracılığıyla bize ulaşmaktadır. Onun üretildiği fabrikada çalışan işçiden, eve getiren arabaya kadar mükemmel bir sebep zinciri işlemektedir.

İşte gün içinde karşılaştığımız tüm bunlar gibi olaylardaki her ayrıntıyı, hazırlanmış bir sofrayı, kullandığımız bir arabayı, içtiğimiz ilacı, elimize aldığımız televizyon kumandasını ve daha pek çok muhteşem detayı Allah sebepler dahilinde olmuş göstermektedir.

www.kadernedir.com

‘Sebepler Silsilesi’, Üzerinde Ciddi Düşünülmesi Gereken İman Hakikatleridir

İman hakikatleri iman edenlerin Allah’a yakınlaşmasına vesile olduğu için çok değerlidir. Zihnimizde mükemmel netliği ile renkli, ışıklı ve hareketli bir dünya yaratan Yüce Rabbimiz Allah’tır. Kuşkusuz Rabbimiz muhteşem yaratışıyla övgüye layık olandır.

Allah dileseydi herşeyi sebepsiz yaratırdı. Sebeplerin olması Allah’ın sonsuz aklını kavramamız için önemlidir. Sebeplerin her birinin birbiriyle bağlantılı yaratılması, hiçbir şeyin tesadüfen olamayacağının da ispatıdır. Çünkü Allah üstün aklıyla her şeyi en ince ayrıntısına kadar takdir edip düzenlemektedir.



Unutulmamalıdır ki Allah’ın her olay, her kişi, her şart ve durum için sebepleri en ince detaylarla meydana getirip, insan aklının kabul edeceği kurallar zinciri içinde yaratması çok büyük bir mucizedir. Herşeyi dilediği anda yaratmaya kadir olan Yüce Allah, yaratmadaki gücünü ayetlerde bizlere şöyle bildirmektedir:

“Gökleri ve yeri yaratan, onların bir benzerini yaratmaya kadir değil mi? Elbette (öyledir); O, yaratandır, bilendir.” (Yasin Suresi, 81)

Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri yalnızca: “Ol” demesidir; o da hemen olur. (Yasin Suresi, 82)

Masaüstü Görünümü