Harun Yahya

2015 Suriye’de çözümü getirecek mi?




2011 yılında başlayan Suriye iç savaşının sadece son bir yılında 76 bin insan hayatını yitirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi hayatını kaybedenlerin yarısının sivil olduğunu açıkladı. Bunların arasında 3501 çocuk bulunuyor.  İç savaşın başlamasından bu yana ise resmi kayıtlara göre 191 bin kişi hayatını yitirdi. Resmi olmayan rakamlar ise çok daha yüksek. Milyonlarca kişi evinden oldu, büyük kısmı komşu ülkelere sığındı. Peki bu savaş daha ne kadar devam edecek? Bu kanlı çatışmaya kim dur diyecek?

Rusya öncülüğünde başlayan yeni bir girişim bu konuda biraz olsun umutları artırıyor. Aylardır devam eden yoğun görüşme trafiğinde kilit rolü Rusya oynuyor ve  Putin’in Esad’ı ikna edebilmesini olası görenlerin sayısı her geçen gün biraz daha artıyor.

20 ocak 2015 tarihinde Moskova merkezli yeni bir müzakere planı gündeme alınacak. BM’nin de destek verdiği görüşmeye ilk Suriye muhalefet temsilcileri ve ardından Suriye hükümet temsilcileri katılacak. Bu plana başta Suriye Ulusal Komisyonu eski başkanı Muaz El Hatib olmak üzere, IŞİD’le ilgisi olmayan tüm muhalif grupların da dahil olması bekleniyor.

Aslında bu yeni bir plan değil. Ön hazırlıkları Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Ortadoğu temsilcisi Mikhail Bogdanov, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ve Muaz el Hatib yaptı. Bogdanov Lübnan’da, İstanbulda, Suriye’de çeşitli görüşmeler yaptı. Peki bu plan neleri içeriyor: Suriye devlet başkanının yetkilerinin kısıtlanması, Savunma Bakanlığı ve ordunun ise devlet başkanına bağlı kalması, Muaz El Hatib başkanlığında çoğunluğu muhaliflerden oluşan bir hükümet kurulması, anayasanın yenilenmesi ve meclis seçimleri için hazırlık yapılması maddeler arasında.1

Ancak 2015 yılında Suriye’de 2011’e göre göz önünde tutulması gereken çok daha fazla denge var. Bunların başında ise IŞİD geliyor. Bilindiği üzere, IŞİD, Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde detaylı olarak özelliklerini anlattığı bir yapıdır. Resulullah, IŞİD’in ortaya çıkışını anlattığı gibi, çözümün ne olduğunu da anlatmıştır. IŞİD’in Kuran’a uygun olmayan şekilde uyguladığı şiddet, sonunda Mehdi (as)’a tabi olup Kuran’a uymalarıyla son bulacak, bölgedeki terör ve şiddet de bu şekilde bitecektir.

(Konuyla ilgili hadisleri bu linkten okuyabilirsiniz. http://www.harunyahya.org/tr/Makaleler/188071/peygamberimiz-(sav)-bugun-irakta-yasanan) IŞİD karşısında bazı Muhalif grupların Esad rejimiyle bazı bölgelerde ateşkes yapmak zorunda kaldığı, çatışmalar dondurulmuş olduğu bilinen bir durum. Muhalifler arasındaki anlaşmazlıklar ise anlaşmanın önündeki en büyük engellerden biri. Ambargolar dışında rublenin geldiği durum ve Ukrayna krizinin dinmemesi de Rusya’yı Suriye yükünü taşıyamayacak şekilde zorluyor. Fakat çözümün asıl getirisi, özellikle IŞİD'le mücadele nedeniyle gitgide kırılganlaşan coğrafyanın parçalanmadan korunması, böylelikle İran, Kafkasya ve Rusya için bir tehdit olmaktan çıkması olacaktır.

Ne yazık ki Suriye planının çok çabuk sonuç vermesi biraz zor. Çünkü bu çatışmada birçok ülkenin ve birçok grubun siyasi, ekonomik ve askeri çıkarları iç içe girmiş durumda. İşte bu noktada Rusya’ya çok büyük bir görev düşüyor. Putin çok taraflı, çok fazla denge tutturulması gereken, sabırla üzerinde çalışılması gereken bu ince planı ustaca yönetirse, sonuç elde etmek mümkün olabilir. Tabi ki ilk aşama Esad’in ikna edilmesidir. Esad’ın ailesiyle birlikte koruma altında tutularak bir süre siyasi iktidardan çekilmesi elzemdir. Ortam olgunlaşıp planlandığı gibi anayasa değişikliği gerçekleşir ve demokratikleşme yolunda bir tablo çizilirse, sonraki seçimlerde tekrar aday olması söz konusu olabilir.

Mevcut durumda Baas’ın dışlanmasının da mümkün olmadığı açıktır. O nedenle Muaz El Hatib gibi muhaliflerin Esad’sız ve Baas’sız çözüm yolları üzerinde ısrar etmemeleri gerekir. Her ne kadar dünyanın gözü önünde çok büyük bir zulüm yaşanmış olsa da onların da çoğulcu demokrasi içinde var olması dışında bir ihtimal şu an için gözükmemektedir. Geçmişte olduğu gibi bir Baas diktatörlüğünün oluşmaması için ise Suriye’de kurulacak hükümette gerçekten güçlü demokratik bir altyapının inşa edilmesi gerekmektedir.

Hiç kuşkusuz mezhep tartışmalarının önüne geçmek de bu planın en önemli hedeflerinden biri olmalıdır. Sünnilerin, Şiilerin, Nusayrilerin ve diğer grupların parlamentoda teslim edilmelerini mümkün kılmak  planın önemli bir parçası olmak zorundadır. Ancak ortada yıllardır devam eden bir düşmanlık, acılar, büyük kayıplar bulunmaktadır. Bu nedenle de bu kökleşmiş nefretin üzerine bir barış kurmada Putin’in tutumu ve atacağı adımlar büyük önem taşıyacaktır. İlk adım Esad’sız atılmalı, fakat zemin mutlaka demokrasi üzerine kurulu olmalıdır. Muhalefetin mutlaka, Suriye’nin Rusya için değerli bir müttefik olduğunu ve oluşacak yeni parlamento yapısında Rusya karşıtı bir tutumun yaşam alanı görmeyeceğini bilmesi gerekiyor. AB ve ABD merkezli Rusya karşıtı politikaların rüzgarına kapılmaya izin verilmemelidir.

BM Özel Temsilcisi Staffan De Mistura tarafından ortaya atılan ve başta AB, Türkiye, İran olmak üzere geniş anlamda destek gören “dondurulmuş bölgeler” çözüm planı da bu nedenle dikkatle incelenmelidir. Halep’ten başlayarak belli bölgelerde ateşkes ilan edilmesi ve insani yardımların bir an önce bu bölgelere gönderilmesi acildir. İnsanlar sadece savaş nedeniyle değil, Yermük ve Halep gibi bölgelerde açlık nedeniyle de yaşamlarını yitirmektedirler.

Putin liderliğindeki Rusya şu an uluslararası alanda zor bir siyasi süreçten geçmekte. Ancak bu durum, Putin’in Suriye konusunu çözüme ulaştırabilecek en önemli aktör olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Nitekim söz konusu çözüm önerisi konusunda Türkiye Rusya’ya tam destek vermektedir.

2011 yılından beri devam eden bu kanlı çatışmanın artık durması zamanı geldi. Çocukların, kadınların, yaşlıların yaşadığı bu zulüm artık bitmeli. Bunun için de her tarafın özveride bulunduğu bir uzlaşı üzerinde hepimiz çalışmalı, karşılaşılan tüm engeller güçlü liderlik, uzlaşı ruhu ve barışta kararlılık ile çözülebilmelidir.

1. http://www.radikal.com.tr/yazarlar/fehim_tastekin/calim_sirasi_ruslarda-1250272

Adnan Oktar'ın English Pravda'da yayınlanan makalesi:

http://english.pravda.ru/hotspots/conflicts/16-01-2015/129537-syria_civil_war-0/

Masaüstü Görünümü