Harun Yahya

Yaratiliş Delilleri Yünlü Ayı Tırtılının Kimya Bilgisi


Yünlü ayı tırtılı dondurucu soğuklara karşı kendini nasıl korur?

Yünlü ayı tırtılı hangi kimyasal işlemlerle -67 derece gibi dondurucu soğuklara dayanabilir?

Çoğumuz arabalarda suyun donmaması için kullandığımız antifrizleri biliriz. Ancak pek az kimse bazı canlıların vücutlarında antifriz benzeri kimyasalların bulunduğundan haberdardır.

Bazı canlılar vücutlarındaki alkol kökenli doğal antifrizler sayesinde dondurucu kış soğuğundan korunurlar. Ne var ki doğal antifrizin bazı olumsuz yan etkileri vardır. Bu maddelerin en önemli özelliği zehirleyici olmaları ve uyuşukluk vermeleridir.

Bu nedenle doğal antifrizler canlıların bedenlerinde gerçekleşen bir dizi biyokimyasal işlem sonunda daha az zehirleyici kimyasallara çevrilerek kullanılırlar. Ancak bu çok yavaş ilerleyen bir süreçtir. Özellikle hayvanın vücut sıcaklığı düşükse antifrizin yol açtığı uyuşukluğun atlatılması daha da uzun zaman alır. Yünlü ayı tırtılı da antifriz mekanizmasına sahip canlılardandır,

www.evrimteorisi.com



Antifriz Etkisi ile Dondurucu Soğuklara Direnç:

Bilinen en uzun ömürlü tırtıl yünlü ayı tırtılıdır. Sıcak bölgelerdeki tırtıllar ancak birkaç hafta yaşarlarken yünlü ayı tırtılı güve haline gelmek için tam 14 sene bekler. Yani bu tırtıl tam 13 defa kışın soğuğuna maruz kalır. Hem de derin donduruculardan bile daha soğuk olan Kuzey Kutbu soğuklarına… Donmak, genelde canlılar için ölüm demektir. Çünkü hücrelerin içindeki sıvı donduğunda oluşan kristal parçaları, hücre zarını yırtar hayati maddeler bu yarıktan dışarı akarak hücrenin canlılığına son verir. Fakat Kuzey Kutbu’nda yaşayan yünlü ayı tırtılları, diğer adı gliserin olan gliserol isimli kimyasal bir madde üretirler. Bu kimyasal tırtıl üzerinde adeta antifriz etkisi göstererek hücrelerin donmasını engeller.

Antifiriz Sistemi

Haziran ayının ilk günlerinde Kuzey Kutbu’nda, güneş, ufukta parıltılar saçarak yükselir. Bu arada, tundra yarıklarındaki buzlar da yavaş yavaş erir. Buz kristallerinden birine yapışmış olan bir kozanın içinde sabırla bekleyen yünlü ayı tırtılı, yavaş yavaş hareketlenir. Parmak büyüklüğündeki bu tırtıl, buzların erimesiyle daha da canlanarak yiyecek aramaya başlar. Tırtılın bunu yapabilmesinin sırrı vücudundaki donma ve erime sürecini yavaş da olsa bir dizi kimyasal olayla kontrol edebilmesinde gizlidir. Tırtıldaki kimyasal süreç adeta bir bağışıklık sistemi gibi çalışır.  Ancak bu bağışıklık sistemi mikropları değil soğuğun ölümcül etkisini zararsız hale getirmek üzere yaratılmıştır. Tırtıl Allah’ın yarattığı bu kusursuz sistem sayesinde birçok canlı için ölüm demek olan  -67oC’lik çok düşük sıcaklıklarda bile yaşamını senelerce sürdürebilmektedir. Allah bu örnekle bir böceğin bedeninde yarattığı benzersiz yaratılış sanatının sınırsızlığını bize tanıtmaktadır. Allah, Kaf Suresi’ndeki ayetlerde yarattıkları üzerinde düşünülmesini şöyle emretmektedir:

Üzerlerindeki göğe bakmıyorlar mı? Biz, onu nasıl bina ettik ve onu nasıl süsledik? Onun hiçbir çatlağı yok. Yeri de (nasıl) döşeyip-yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda ‘göz alıcı ve iç açıcı’ her çiftten (nice bitkiler) bitirdik. (Bunlar,) ‘İçten Allah’a yönelen’ her kul için ‘hikmetle bakan bir iç göz’ ve bir zikirdir. (Kaf Suresi, 6-8)

Güneş Pili Gibi Enerji Toplama

Her yaz ayının üç haftası, bu böceğin büyüyebilmesi için elverişlidir. Bu zaman içinde tırtıl diken tarlasını andıran tüyleriyle bir güneş pili gibi enerji toplar ve bunu aldığı gıdaları sindirmekte kullanır.

Üç hafta bitince önce sindirim sistemi, sonra kanı ve ardından hücrelerinin içindeki sitoplazma dışında her şeyi donar. Bu donma süreci gliserol vasıtasıyla etkisiz kılındığı için tırtılın içinde hücre zarını parçalayacak büyüklükteki kristaller oluşamaz. Bu özellikler, Allah’ın canlıları ne denli kusursuz bir yaratılışla yarattığını gösteren sayısız delilden yalnızca bir tanesidir.

Bu delilleri gören insan düşünmeli ve Allah’tan başka İlah olmadığına bir kere daha kanaat getirerek yaşamını Allah’ı hoşnut edecek şekilde sürdürmelidir. Allah’ın gücünün sınırsızlığı ve şanının yüceliğini ayetlerde şöyle bildirilmektedir:

Göklerde ve yerde bulunanlar O’nundur; hepsi O’na ‘gönülden boyun eğmiş’ bulunuyorlar. Yaratmayı başlatan, sonra onu iade edecek olan O’dur; bu O’na göre pek kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce misal O’nundur. O, güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Rum Suresi, 26-27)

Yünlü Tırtılın Sahip Olduğu Özellikler Allah’ın Kusursuz Yaratma Sanatının Örneklerindendir

Yünlü tırtılın sahip olduğu dondurucu soğuktan korunma yöntemi birçok yaratılış mucizesini de beraberinde barındırır.

u Şurup kıvamında renksiz bir sıvı görünümünde olan gliserol basit bir kimyasal bileşik değildir. Üç adet karbon, üç adet oksijen ve 8 adet hidrojen atomunun belli bir düzen ile birbirine bağlı olması gereklidir. Atomlardan birinin eksikliği durumunda gliserolün yapısı değişecek ve antifriz görevi görmesi imkânsız hale gelecektir.

u Gliserol tırtıl üzerinde zehir etkisi göstermez. Çünkü donmayı durdurucu olmasına karşın zehir etkisi olsaydı hiçbir işe yaramazdı. Gliserolün son hayati özelliği ise su ve hayvansal yağlarla karışma özelliğinin olmasıdır. Bu özellik olmasaydı madde tırtılın vücuduna yayılamaz ve hiçbir faydası olmaz, hatta canlının ölümüne bile yol açabilirdi.

Peki, tırtıl nasıl olup da böyle bir kimyasala sahip olmuştur? Bu denli özellikli bir “kimyasal” elbette doyurucu bir açıklama gerektiriyor. Şimdi sorunun cevabıyla ilgili olarak, üretilebilecek senaryoya bir göz atalım:

Uzun yıllar önce ölümcül kutup soğuğundan korunmanın çaresini arayan bir ‘tırtıl’ çevresini dikkatle gözlemlemeye başlar. Bir gün doğada donmayı önleyen bir sıvı olduğunu fark eder. O anda vücudunu gözden geçirir ve bu sıvıyı kendi bünyesine dâhil etmeye karar verir. Ancak vücudunun bu sıvıyı parçalayıp atmaması için de tedbir alır ve hücrelerini sıvıyı gerektiği anda ve gerektiği miktarda üretebilecek şekilde yeniden düzenler.

Canlının hücrelerini buna nasıl ikna ettiği ve hücrelerin bu üretimin tüm gereklerini yapacak şekilde nasıl ayarladığı sorusu bilim adamları tarafından cevaplanamamıştır.

Tırtılın hücrelerini gliserolün üretimine göre düzenlenmesi için tırtılın vakti kısıtlıdır. Çünkü yaşadığı yerde bunu yapmak için sadece 3 haftası vardır. Bu süre içinde gerekli düzenlemeleri yapamazsa donarak ölecektir. Düzenlemenin bu kadar kısa sürede tek seferde gerçekleşmesi de tek başına yeterli değildir. Zira gliserolün üretim şablonu tırtılın kalıtım sistemine kodlanmalıdır. DNA’sındaki milyonlarca atom, gliserol üretimini mümkün kılacak bir talimatname oluşturacak şekilde dizilmelidir. Bu dizilimdeki bir hata gliserol üretimini, yani tırtılın yaşamını imkânsız kılacaktır.

Bütün bu olumsuz ihtimaller gerçekleşmez ve bu canlı türü yaşamına devam eder Tırtıl, ne zeki bir kimyacı veya ne de bir genetik uzmanıdır. Hiçbir canlı istediği zaman vücuduna müdahale ederek gelişmiş özellikler kazanamaz. Ayrıca doğada da evrimcilerin iddia ettiği gibi kendi kendine bunu yapabilecek bir mekanizma mevcut değildir. Yünlü ayı tırtılını da ondaki gliserolü de ilmi sonsuz olan Allah yaratmıştır. Allah bir ayetinde şöyle buyurur:

“Sizin ilahınız yalnızca Allah’tır ki, O’nun dışında ilah yoktur. O, ilim bakımından her şeyi kuşatmıştır.” (Taha, 98)

Güçlü antifriz özellikleri olan bileşikleri üretmek kuşkusuz küçücük tırtılların ne akıl edip kendi kendilerine güç yetirebilecekleri ne de tesadüfi etkilerle kazanılabilecek bir özellik değildir. Bu mucizevi olayın tek bir açıklaması vardır:

Tırtılları antifriz özelliği taşıyan bir madde üretebilecek özellikle yaratan ve onları dondurucu soğuklardan koruyan alemlerin Rabbi olan Allah’tır. Allah tüm canlıları sonsuz şefkati ve benzersiz merhametiyle korumaktadır.

www.yaratilisgercekleri.com

Masaüstü Görünümü