Harun Yahya

Ramazan Bir Kez Daha Maneviyat ve Esenlik Getirdi




İslam alemi tarafından her yıl büyük bir iştiyakla beklenen mübarek Ramazan-ı Şerif'i Yüce Rabbimiz'in izniyle bir kez daha idrak etmekteyiz. Kendine has maneviyatı, önem ve kudsiyeti, kalplere neşe, sevinç ve huzur veren ruhaniyeti ile İslam alemi için son derece farklı bir ayrıcalığı olan Ramazan ayında Müslümanlar olarak birbirimizi sevgi ve kardeşlikle kucaklayacak, hep birlikte oruç ibadetimizi yerine getireceğiz.

İnsanları karanlıklardan nura, Rahman ve Rahim olan Rabbimiz'in yoluna çıkaran, Müslümanlara bir hidayet, bir müjde, öğüt ve hatırlatma olan Kuran-ı Kerim'in indirildiği ay olan Ramazan, içinde "bin aydan daha hayırlı olan" Kadir gecesinin bulunması sebebiyle tüm Müslümanlar için apayrı bir önem arz eder. Öte yandan bu mukaddes ay, müminlerin biraraya gelmelerine ve aralarındaki tesanütün artmasına vesile olması açısından da kıymetlidir. Zira yardımlaşma, kardeşlik ve dayanışma ruhu her Ramazan’da daha da pekişir, iftarlarda, sahurlarda, teravih namazlarında ve Ramazan ziyaretlerinde biraraya gelen müminler coşkun bir sevgi ve muhabbetle birbirlerine kenetlenirler.

Tüm İslam alemine şifa ve ferahlık getiren ve her günü ayrı bir bayram havasında geçen Ramazan ayı Allah’ın rızasını kazanmak için güzel bir vesiledir. Nitekim Peygamber Efendimiz (sav) bir hadis-i şerifinde iman edenleri, "Bu ayı oruç tutarak, ibadet ederek ve hayır için harcamada bulunarak geçirenlere ne mutlu!" şeklinde müjdelemekte, Ramazan ayını ibadetle geçirmenin Allah Katındaki değerini onlara hatırlatmaktadır. Ramazan ayında tutulan oruç ve ay boyunca yerine getirilen tüm ibadetler müminlere manevi anlamda büyük katkılar sağlamakta, nefislerini terbiye etme ve ahlaklarını güzelleştirme konusunda onları geliştirmekte, ihlaslarını ve dini olgunluklarını pekiştirmelerine ve canlı tutmalarına vesile olmaktadır. Müminler oruç tutarak en başta nefislerini kontrol etmeyi, nefsin arzularını dizginlemeyi öğrenirler. Öte yandan Ramazan ayı boyu kötü ahlaktan; güzel olmayan söz söylemekten, gıybet etmekten, yalan söylemekten, insanların kalplerini kırmaktan, öfkelenmekten, tevekkülsüz davranışlar sergilemekten kaçınır ve her daim güzel bir ahlak göstermeye çalışırlar. Açlık çeken fakir insanların halinden daha iyi anlayabilecek bir incelik elde eder, onların yardıma muhtaç olduklarını hatırlar, imkanları dahilinde onlara yardım etmenin önemini ve gerekliliğini kavrarlar. Dolayısıyla Ramazan, burada sayıldığı gibi, insan nefsindeki pek çok eksikliğin giderilmesine vesile olması sebebiyle de müstesna bir aydır. Dahası Ramazan bu yönleriyle nefsin oyun ve isteklerinin güçlü bir Allah korkusu ve derin bir maneviyat ile kolaylıkla bertaraf edilebildiğinin ispatıdır. Allah'a samimi bir kalple yönelerek bir ay boyunca oruç tutan ve hayır işleyen müminler böylelikle Allah'ın hükümlerini yerine getirmedeki kararlılıklarını, Allah'a gönülden teslimiyetlerini ve güzel ahlaklarını da fiili olarak göstermiş olurlar.

Hiç kuşku yok ki Ramazan ayında elde edilen bu manevi şuurun, kazanılan ihlasın, nefsi terbiye konusundaki kararlılığın ve dikkat açıklığının, güzel ahlakta, Allah'ı zikretmede, duada gösterilen titizliğin Ramazan'ın son bulmasıyla birlikte azalmaması gerekir. Vicdanlı bir mümin Ramazan ayında sergilediği güzel ahlakı hayatının her anında yaşar, kötülüklerden tüm hayatı boyunca sakınır, her an vicdanının sesini dinler, Allah rızası için çaba sarf eder, yalnızca Allah'a yönelip döner. Sadece Ramazan ayında ibadet edip daha sonra Kuran ahlakından uzaklaşmak elbette ki Allah'ın insanları men ettiği ve güzel ahlaka uymayan bir davranış biçimidir.

Dileğimiz odur ki on bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif hayırlara vesile olsun, tüm Müslümanlara huzur ve bereket getirsin, tutulan oruçlar, yerine getirilen ibadetler Rabbimiz tarafından kabul olsun, dünyanın dört bir tarafında baskı gören, kanlı saldırılara maruz kalan ve zulüm altında hayatta kalma mücadelesi veren din kardeşlerimiz aydınlık ve barış dolu günlere kavuşsun. Dileğimiz odur ki bu kutlu ayda dinimizin barış ve kardeşlik dini olduğu hatırlansın, müminler arasındaki ayrılıklar ve dargınlıklar bir kenara bırakılsın, farklılıkların yol açtığı uzaklıklar, kavga ve çatışmalar ortadan kalksın, tüm dünya Müslümanları kardeşçe birbirlerini kucaklasın.

Adnan Oktar'ın Arab Times'da yayınlanan makalesi:

http://www.arabtimesonline.com/back-to-spirituality/

Masaüstü Görünümü