Harun Yahya

Ramazan 2016, 22. Gün



İman Hakikati



Gouldian ispinozları renklere karşı hassastırlar. Yavruların ağızlarının her iki köşesinde de büyük yumrular vardır. Bu yumrular yanardöner yeşil ve mavi renklerdedir. Bu renkler yuvadaki yavrulardan hangisinin besine ihtiyacı olduğunu gösterir. İspinozlardan başka genç Linnetler'in de (güzel öten ve ketenkuşuna benzeyen küçük bir kuş) ağızları, boğazlarının hemen yanından geçen kan damarları nedeniyle kırmızıdır. Fakat yavrulara besin verildiği zaman bu kanın büyük kısmı, sindirilen besinleri toplamak için midelerine gider. Hala aç olan yavruların ağızları en fazla kırmızı olanlardır ve deneysel olarak annelerin hangi yavruya besin vermeleri gerektiğini bu renklerin farklılığından ayırt ettikleri bulunmuştur.

David Attenborough, The Life of Birds, s.263

Bir Ayet Bir Açıklama



"... O, sizleri seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir, atanız İbrahim'in dini(nde olduğu gibi)..." (Hac Suresi, 78)

Allah bir ayetinde, seçtiği ve kalplerine iman verdiği kullarına hiçbir güçlük yüklemediğini ve İslam'ın, Hz. İbrahim (a.s.)'ın dini gibi kolay olduğunu bildirmektedir.

Allah, ‘Hadi’dir, yani hidayet verendir. Rabbimiz dilediği kulunu seçer ve onu doğruya yöneltir.

Allah'ın insanlar için, yaratılışlarına en uygun olarak seçtiği din İslam dinidir ve Kuran’da tarif edilen ahlak da insan fıtratına en uygun yaşam şeklidir. Allah kullarının nefsini, ruhunu, yaşadıklarının ne kadarına güç yetirebileceğini en iyi bilendir ve insanlar için en kolay olanı indirmiştir.

Din ahlakı, insanların üzerindeki tüm külfeti, kısıtlayıcı ve sınırlayıcı, insanlara zorluk getiren ağırlıkları kaldırır. İnsanın sadece sonsuz merhametli, şefkatli, bağışlayıcı, salih kulları için her şeyi hayırla yaratan, tüm gücün sahibi olan Allah'ın kendisi için belirlediği kadere teslim olmasını, her şeyde sadece O'nun rızasını arayarak O'na yönelmesini bildirir.

Evrendeki her varlığın ve gerçekleşen her olayın sahibi olan Allah'a güvenip dayanmak ve O'nu dost edinmek, bir insanın hayatındaki tüm korkuların, endişelerin, sıkıntıların ve zorlukların da sonu demektir. Kuran ahlakını yaşayan bir insan için dinin getirdiği en önemli kolaylık ve güzelliklerden biri budur. Bunun dışında Allah, tüm emir ve hükümlerini insanların fıtratlarına en uygun şekilde bildirmiştir ve hiçbirinde bir zorluk bulunmamaktadır.

Din kolaydır, çünkü dinin özü güzel ahlaklı olmaktır. İnsan ruhu güzel ahlaktan zevk alır. Bütün insanlar dürüstlükten, samimiyetten, şefkatten, merhametten, güzel sözden ve alçakgönüllülükten hoşlanır.

Din ahlakından uzak bir yaşam, insanları büyük sıkıntılarla, zorluk ve kısıtlamalarla karşı karşıya getirir. Kuran ahlakının insanlara sunduğu yaşam ise rahat, huzurlu ve güven doludur. Kuran, toplumun ve insanların kişi üzerinde kurduğu ağır baskıları, katı kuralları ve anlamsız prensipleri ortadan kaldırır ve insanların huzur içinde yaşamalarını sağlar.

Yüce Allah, iman eden kullarının işlerini kolaylaştıracağını, “Ve seni kolay olan için başarılı kılacağız.” (A’la Suresi, 8) ayetiyle haber vermektedir.

Fosiller



taş böceği, scydmaenidae, fosil

Taş Böceği (Scydmaenidae)

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 100 milyon yıl
Bölge: Myanmar

Bir canlının sözde evrimsel gelişmesini tamamlaması için 100 milyon yıl oldukça uzun bir süredir. Eğer evrimciler doğru söylüyor olsaydı, aradan geçen 100 milyon yıl içinde taş böcekleri değişe değişe çok farklı bir canlıya dönüşmeli, bugünkü taş böcekleriyle aralarında neredeyse hiçbir benzerlik olmamalıydı. Ancak 100 milyon yıl geçmesine rağmen, diğer tüm canlılar gibi, taş böcekleri en küçük bir değişiklik dahi geçirmemişlerdir. 100 milyon yıl önceki taş böcekleri neyse, günümüzde yaşamakta olanlar da odur. Bu durumda evrimden söz etmek mümkün değildir.

 

Sayın Adnan Oktar Münafıkları Anlatıyor





Ahir Zaman



Adnan Oktar’ın 8 Mayıs 2016 tarihli A9 TV röportajından

ADNAN OKTAR: “Dizilerde yansıtılan fırtınalı, tutkulu aşk aslında dışarıda kimsede olmayan ama istedikleri bir aşk. İsteyip de yaşayamamalarının sebebi nedir?” Demir. Kardeşim, şimdi kıza âşık oluyor ama kızın arabası var, evi var. Babası zengin. Yabancı dil biliyor, üniversite mezunu olmuş. Yani ona gelir getirecek birisi. Mesela kız da âşık oluyor ama adamlar hep köşkte oturuyor dikkat ederseniz filmlerde. Yani araba kapıda oluyor yazlıklar, kışlıklar, bilmem ne. Evde hizmetçiler. Adam öyle gidip gariban mazlum birisine, Müslüman, dindar birisine “ben âşık oldum” demiyor. Demek ki olayın çapı bambaşka. Allah rızası için sevme öğretilmesi lazım. Allah rızası için sevme öğretilmezse zaten adam alsa bile “ben hata yaptım” diyor. “Zengin adamım, imkânım var. Ben bu kızı aldım ama ben bundan daha güzellerini gördüm” diyor. “Ben ömür boyu niye bununla durayım ki? Daha güzeli var. Onunla olurum.” Diyor. Daha güzele gidiyor. Diyor ki; “Bunun daha da zengini vardır. Daha imkânı olanı vardır. Ben ona gideyim” diyor. Bir türlü yerleşik bir sevgi oluşmuyor. Allah rızasını hedeflemezsen o ölçüler sürekli seni boğacaktır. Çünkü sürekli tereddüt edeceksin. Karar veremeyeceksin. Sürekli pişman olacaksın. Evleniyor pişman oluyor. Evleniyor, pişman oluyor. Daha evlenir evlenmez pişman oluyorlar. Eve geldiğinde pişman oluyor. Daha iyi imkân bulabiliyor. Ama İslam’da pişmanlık yok. Sen Allah rızası için seviyorsun. Adam daha iyi oluyor. Sürekli Kuran ahlakıyla onu geliştirmen mümin oluyor. Mesela en ufak bir hastalığa yakalanıyor kadın. Mesela göğüs kanseri oluyor. Bitti. Ne aşkı kalıyor, ne sevgisi kalıyor. “Yol yakınken dönelim” diyor. İflas ediyor adam. Demedik laf bırakmıyor. Yani bir erkeğin parasız hale gelmesi kadını çok saldırganlaştırıyor. Bu mebzul miktarda bir sayı. Küçük bir sayı değil. Yani hiç küfretmeyen kadın küfretmeye başlıyor. Saldırganlaşmaya başlıyor. Saygısız oluyor. İtidalini kaybediyor. Ama zengin olduğundaki saygı tarif edilir gibi değil. Yani zenginliğiyle orantılı olarak müthiş bir saygı oluşuyor. Para gittikçe de saygı kayboluyor. Bu çok korkunç bir şey. Ama imanda böyle bir şey yok. İmanı için seviyor. Allah rızası için seviyor. Allah’ın tecellisi olarak seviyor. Allah’ın tecellisi olarak sevdiğinde iman gittikçe artar. Sevgi de gittikçe artıyor ona bağlantılı olarak.

İslam'da Kadının Değeri




Masaüstü Görünümü