Harun Yahya

Felaketler bazen öğretici olabilirler



Sürekli gelişen bilim ve teknoloji, her geçen gün insanlığa büyük imkanlar sunuyor. Büyük dağlar delinip içlerinden hızlı trenler geçebilmekte, denizin derinliklerinde bir kıtadan diğerine ulaşan tüneller açılabilmekte. Bunların bir çoğunu sadece bir asır önce hayal etmek bile zordu.

Ancak şu bir gerçek ki, gelişmiş teknolojik imkanlara karşın doğadaki felaketler karşısında insanlık hala büyük ölçüde aciz.

Ağustos sonunda Amerika’yı vuran Harvey Kasırgası büyük yıkımlara neden oldu. 50 yıllık bir yağış rekoru, ulaşım, sağlık, beslenme, kanalizasyon gibi birçok temel hizmeti kullanılamaz hale getirdi. İnsanların bir kısmı bölgeyi terk ederek kurtulmaya çalıştı. Hemen ardından gelen Irma ise, bu satırlar yazılırken, tarihte "kayda geçen en güçlü Atlantik Okyanusu kasırgası" olarak ABD’nin Florida eyaletini vurmaya başlıyordu.

Afetler yıkıcıdır kuşkusuz. Ancak afetlerin yaşandığı bölgeler, bütün zorluklara rağmen, çile çekmenin zorluğunu görerek fedakarlığı güzel yaşayan bölgelerdir. Örneğin Harvey Kasırgası, siyasette, medyada ya da sosyal hayatta kolaylıkla yaşanamayan değerlerin, büyük felaketler sırasında Amerikan halkı tarafından kolaylıkla başarıldığını göstermiştir. Amerikan halkı, bu büyük yıkım sırasında, “birbirine kenetlenerek yardımlaşmanın güzelliğini” tüm dünyaya hatırlatmıştır.

Kasırga sonrasında pek çok Amerikalı, imkanları ölçüsünde felaketzedelerle dayanışma içerisinde örnek davranışlar gösterdi. Kimileri sandallarına binerek sel sularına kapılmış insanları kurtarmak için kendi canlarını tehlikeye attı. Bazı Amerikalılar ise ulaştırma ya da kurtarma operasyonları için oluşturulan insan zincirlerine dahil oldu. Selin oluşturduğu su birikintilerinin ortasında arabaların üzerlerinde mahsur kalan insanlar, bu insan zincirleri ile daha güvende olacakları yerlere ulaştırıldılar.

Çocuklar kendilerini almaya gelen kamyonlara yine insan zincirlerine tutunarak binebildiler. Houston’da SWAT timi üyesinin, kucağında bebeğini taşıyan bir anneyi suların içinde taşıması zihinlerden silinmedi.

Sadece kurtarma operasyonlarına bizzat katılanlar değil, 911 servisinde yardım çağırılarını cevaplayan operatörleri, felaketzedelere yiyecek ulaştıran fast-food çalışanlarını, mağazasını felaketzedeler için barınaklara çevirenleri ve bağış kampanyalarına destek olanları da unutmamak lazım. Onlar da en az diğerleri kadar büyük birer kahraman.

Burada anlatılanlar, Hollywood yapımı bir filmin sahnelerinden alıntılar değil. Hepsi resimleriyle, videolarıyla, basın ve internete yansımış gerçek olaylar. Kahramanları belki Marvel’in ya da Disney’inki kadar ünlü değiller. Hatta bazılarının isimleri hiç bilinmeyecek bile. Ama bu insanlar hiç unutulmayacak bir şey yaptılar. Dünyaya, kalplerinde taşıdıkları cesaret, yardımseverlik ve fedakârlık gibi duygulara ne kadar çok ihtiyaç duyulduğunu hatırlattılar.

Bu yardımlaşma sırasında beyaz, siyah, cumhuriyetçi, demokrat ayrımı yoktu. Pek çok yerde Katolikler Protestanlara, Protestanlar Musevilere, Museviler Müslümanlara yardım elini uzattı. Müslüman grupların uzattığı yardım eli ise bu afet sonrasında öne çıktı.[i] Birçok Müslüman grup, kasırgadan etkilenen Hristiyan ve Musevilere botlar, gıda ve diğer yardım malzemeleriyle destek olurken yine Houston’daki bir cami de, Teksaslılara cömertçe kapılarını açtı. Cami cemaati de, kasırga mağduru kişilere daha fazla yer açabilmek amacıyla namazlarını otoparkta kılma kararı aldı.[ii] Kimse kimseye yardım elini uzatmak için inancını veya siyasi fikrini sormadı.

Oysa yalnızca birkaç ay önce, çeşitli siyasi gerekçeleri bahane ederek sokaklarda şiddet eylemleri gerçekleştiren gruplar, dünyaya farklı bir görüntü sunuyordu. Bu görüntüye göre Amerika’da ayrılık ve kutuplaşma o kadar artmıştı ki, dünya medyası bunu, “Amerika, iç çatışmaya sürükleniyor” başlıkları ile vermeyi tercih etmişti. Ancak Harvey ile gelen birlik ve beraberlik görüntüleri sonrasında, zihinlerdeki “sokaklarda birbirleri ile çatışan Amerikalılar” imajı büyük ölçüde silinmiş durumda.

Tüm yıkıcılıklarına rağmen doğal afetler, rengi, dini, dini ne olursa olsun insanların insani değerlerini hatırladıklarını ve her şartta birlik olabileceğini hatırlatıyor. Umarız, ne Amerika ne de dünyanın herhangi bir bölgesi, büyük yıkımlar getiren afetlere maruz kalmaz. Ancak bu trajik olayların öğrettiği insanlık dersi, sürekli olarak akılda tutulmalıdır. Zorluklarda birbirleriyle kenetlenmeyi mükemmel şekilde başarabilen insanlar, bu birlik ruhunu pekiştirecek ve günlük hayatta sürekli olarak uygulayacak güç ve beceriye sahiptirler. Özellikle geçmişten beri dayanışma ruhu ile örnek olan Amerikan halkı, bugün provokatörlerin ara bozmaya yönelik spekülasyonlarına prim vermemeli, birlik ruhunun daima güç getireceğini unutmamalıdırlar. Umarız ki bu birlik ruhu, yakın bir gelecekte tüm dünyaya sirayet eder.

 


[i] https://www.vox.com/identities/2017/9/1/16235172/muslim-groups-houston-harvey-relief-osteen-mosque



[ii] http://www.independent.co.uk/news/world/americas/texas-faith-survivors-rescue-storm-flooding-victims-a7925331.html



Adnan Oktar'ın BERNAMA & The Borneo Post & Riyadh Vision'da yayınlanan makalesi:

http://www.bernama.com/bernama/v8/fe/newsfeatures.php?id=1394524

http://www.riyadhvision.com.sa/2017/10/03/the-american-example-uniting-under-difficult-conditions/




Masaüstü Görünümü