Harun Yahya

Süleyman Ateş'in iddialarına cevap - İddia 1


İDDİA: İNKAR EDENLER HZ. İSA'YI ÖLDÜRMEMİŞLERDİR, ALLAH ONLARIN TUZAKLARINI BOZMUŞTUR, AMA HZ. İSA YİNE DE ÖLMÜŞTÜR, ALLAH ONUN CANINI ALMIŞTIR 

CEVAP: İNKAR EDENLERİN TUZAĞININ AMACI HZ. İSA'NIN ÖLMESİDİR. BU TUZAĞIN AMACINA ULAŞMAMASI ANCAK HZ. İSA'NIN DİRİ KALMASIYLA MÜMKÜNDÜR. 




Nitekim İsa, onlarda inkarı sezince, dedi ki: "Allah için bana yardım edecekler kimdir?" Havariler: "Allah'ın yardımcıları biziz; biz Allah'a inandık, bizim gerçekten Müslümanlar olduğumuza şahid ol" dediler. "Rabbimiz, biz indirdiğine inandık ve elçiye uyduk. Böylece bizi şahidlerle beraber yaz." ONLAR (İNANMAYANLAR) BİR DÜZEN KURDULAR. ALLAH DA (BUNA KARŞILIK) BİR DÜZEN KURDU. ALLAH, DÜZEN KURUCULARIN EN HAYIRLISIDIR. (Al-i İmran Suresi, 52-54)






Üç kişinin düşman oldukları birini öldürmeyi planladıklarını düşünelim. Bu kişiye pusu kurup, öldürmeyi planlamış olsunlar. Ve öldürmeyi düşündükleri insanın, daha pusu yerine gelmeden henüz yolda iken kalp krizinden öldüğünü varsayalım. Bu durumda pusuyu kuran kişiler her halükarda hedeflerine ulaştıklarını düşünerek sevince kapılacaklardır. Ya da düşman olduğu bir kişiyi öldürmek amacıyla onun evine giden birini düşünelim.


Karşı tarafın kavga esnasında kendisine atılan yumruklardan değil de balkondan düşerek öldüğünü kabul edelim. Söz konusu kişinin ölmüş olması, bu insan için istediği neticeyi elde etmesi anlamına gelecektir. Benzer bir örnek Hz. İsa (as)'ın durumu için de düşünülebilir. İnkarcılar Hz. İsa (as) aleyhine bir tuzak kurmuşlardır. Tuzağın amacı, Hz. İsa (as)'ın ölmesidir. Oysa Allah, Hz. İsa (as)'a kurulan tuzağın bozulacağını bildirmiştir. Eğer Hz. İsa (as)'ın ölümü herhangi bir şekilde gerçekleşirse, bu, inkar edenlerin kurdukları tuzağın onların istediği gibi neticelenmesi anlamına gelir, ki bu mümkün değildir. Hz. İsa (as), hiçbir şekilde ölmemiştir ve öldürülmemiştir.
 

Süleyman Ateş'in, Hz. İsa (a.s.)'ın tekrar gelişiyle ilgili yanlış yorumlarına cevap

Adnan Oktar’ın 17 Ağustos 2010 tarihli HarunYahya.TV röportajından



 

1. ONU KESİN OLARAK ÖLDÜRMEDİLER; ALLAH ONU KENDİNE YÜKSELTTİ 




.... ONU KESİN OLARAK ÖLDÜRMEDİLER (MA KATELEHU). BİLAKİS (BEL); ALLAH ONU KENDİNE YÜKSELTTİ. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 157- 158)






"... Onu öldürmediler, bilakis (bel) Allah onu Kendine yükseltti..." ifadesinde ÖLÜMÜN TAM TERSİ OLAN CANLILIĞA işaret edilmektedir.


 

Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi de şu yorumda bulunmaktadır:

Nisa Suresi 158. ayette geçen ve bilakis (aksine) şeklinde tercüme ettiğimiz, 'bel' edatı olumsuzluk ifade eden bir cümleden sonra gelirse, Arapça dilbilgisi kaidesine göre kendinden sonraki cümle, kendinden önceki cümlenin tamamen zıddı olması gerekir. Ölümün karşıtı canlılıktır. Dilbilgisi kuralları bunu gerektirmektedir.ŞAYET BİZ ""HZ. İSA NORMAL OLARAK VEFAT ETMİŞTİR" DESEK BU KAİDEYE TERS DÜŞMÜŞ OLURUZ. Zira bu takdirde bel edatından sonra gelen ref, edattan önce gelen aynı zamanda olumsuz bir cümle olan öldürme ve asma fiillerine ters olmaz.
 

Said Ramazan el-Buti'nin İslam Akaidi adlı eserinde ise aynı konu şu şekilde açıklanmıştır:

Mesela, Arap bir adamın "Ben aç değilim, aksine yan yatıyorum." demesi doğru bir cümle değildir. Aynı şekilde, "Halid ölmedi, aksine o iyi bir adamdır" cümlesi de öğeleri bakımından kopuktur. Düzgün olanı ise, "Halid ölmedi, aksine yaşıyor" biçiminde gelir... 'Bel' edatı, önceki söz ile sonraki söz arasında bir aykırılık ifade eder. Yani 'bel' kendisinden önce geçmiş bir hükmü iptal eder.

 

2. AL-İ İMRAN SURESİ'NİN 55. AYETİNDE DE ALLAH HZ. İSA (AS)'I İNKAR EDENLERDEN TEMİZLEYECEĞİNİ HABER VERMİŞTİR.

Bu temizlenme de Hz. İsa (as)'ın ölmeden ve öldürülmeden, bedeniyle ve ruhuyla birlikte Allah Katına yükseltilmesiyle tecelli etmiştir:




... seni Kendime yükselteceğim (rafiuke), SENİ İNKAR EDENLERDEN TEMİZLEYECEĞİM (MUTAHHİRUKE)ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim... (Al-i İmran Suresi, 55)






Ayetin Arapçasında geçen "mutahhiruke" kelimesinin kökü "tahara" kelimesidir ve sözlük anlamı; temiz olmaktır. İslam alimlerine göre ayetin tefsiri; "Seni alıyorum, Katıma yükseltiyorum ve SENİ KAFİR VE FACİRLERLE KİRLENMİŞ OLAN BU ORTAMDAN UZAKLAŞTIRIYORUM"şeklindedir.Buna göre  Allah'ın Hz. İsa (as)'ı inkar edenlerden temizlemesi; Hz. İsa (as)'ı öldürmek için kurulan tuzakların bozulması ve inkarcıların bu hedeflerine ulaşamamaları, yani Hz. İsa (as)'ın diri olarak Allah Katına yükseltilmesi anlamına gelmektedir.


 

3. ALLAH ÜSTÜN VE GÜÇLÜDÜR, HÜKÜM VE HİKMET SAHİBİDİR




...Onu kesin olarak öldürmediler (ma katelehu). Bilakis (bel); allah onu kendine yükseltti. ALLAH ÜSTÜN VE GÜÇLÜDÜR, HÜKÜM VE HİKMET SAHİBİDİR. (Nisa Suresi, 157- 158)





Ayetlerde dikkat çekilen bir başka husus da, ayetin (Nisa Suresi, 158) son kısmında yer alan "Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir" ifadesidir.

İslam alimleri, bu sözlerin ALLAH'IN GÜÇ VE HİKMETİNİ GÖSTEREN OLAĞANÜSTÜ BİR OLAY SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA BİLDİRİLDİĞİNİ BELİRTEREK, buradaki ifadelerin mucizevi bir duruma işaret ettiğini söylemişlerdir. 
 

Örneğin Fahruddin Razi, bu konuyu şu şekilde açıklamaktadır:

Allahu Teala ayetin sonunda, "Allah Aziz ve Hakim'dir" buyurmuştur. Buradaki izzetten maksat kudretinin, hikmetten maksat da ilminin kemali ve mükemmelliğidir. İşte böylece Cenab-ı Hak bu buyruğu ile Hz. İsa (as)'ın yükseltilmesinin, her ne kadar bir beşere imkansız dahi gelse, bunun Kendi kudretine ve hikmetine nispetle imkansız olmayacağına işaret etmiştir. Bunun bir benzeri de O'nun "... kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya kadar götüren O (Allah) münezzehtir." (İsra Suresi, 1) ayetidir. Çünkü İsra her ne kadar Hz. Muhammed (sav)'in kudretine nispetle imkansız ise de, Hak Subhanehu'nun kudretine nispetle çok kolay ve basittir.

Masaüstü Görünümü