Harun Yahya

Ramazan 2011, 24. Gün



 





Allah'ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır. (Al’i İmran Suresi, 180)
 



"Cimrilik etme ki Allah da sana olan nimetlerinden esirgemesin. Malının fazlasını saklama ki Allah da fazla olan keremini senden menetmesin." (Müslim)







 

 
 

"Dua, mü’minin silahıdır ve dinin direğidir. Göklerin ve yerin nurudur."1


Peygamberimiz (sav)'e, dualarında Allah'tan bağışlanma dilemesi ve Rabbimizin merhametini zikretmesi şöyle emredilmiştir:

Ve de ki: "Rabbim bağışla ve merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın." (Müminun Suresi, 118)

Rivayetlerde ise, Peygamber Efendimizin Allah'a kendisine güzel bir ahlak ve iyi bir huy vermesi için dua ettiği ve dualarında Allah'a şöyle yalvardığı belirtilir:

"Allah'ım! Yaratılışımı ve ahlakımı güzelleştir. İlahi! Beni ahlakın kötülerinden uzaklaştır."2

Ebu Musa el-Eş'ari'den şöyle tahdis etti: Peygamber (sav) şu dua ile dua ederdi: … "Ey Rabbim! Benim günahımı, bilgisizliğimi, her işimde israfımı ve benden daha iyi bilmekte olduğun kusurlarımı mağfiret eyle! Ya Allah! Benim hatalarımı, kasdımla ve bilgisizliğimle işlediklerimi, şakalarımı mağfiret eyle! Bunların hepsi bende vardır. Ya Allah! Evvelden yaptığım, sonradan yapacağım; gizlediğim, açığa çıkardığım bütün günahlarımı Sen mağfiret eyle! Öne geçiren ancak Sensin, sonraya bırakan da ancak Sensin. Sen her şeye gücü yetensin!)".3



 

Allah'ın, "De ki: "Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?…" (Furkan Suresi, 77) ayetiyle de bildirdiği gibi dua müminler için çok önemli bir ibadettir. İnsan, acz içinde, Allah dilemedikçe hiçbir şeye güç yetiremeyeceğini bilerek, umarak ve korkup sakınarak, her konuda Allah'a yönelmeli, herşey için O'na dua etmelidir. Peygamber Efendimizin ve Kuran'da duaları zikredilen diğer peygamberlerimizin duaları müminler için en güzel örneklerdir. Onlar dualarında hem Allah'a nasıl teslim olduklarını, Allah'ı tek dost ve yardımcı olarak gördüklerini göstermişler, hem de Rabbimizi en güzel isimleri ile yüceltmişlerdir. Peygamberlerimizin dualarında ayrıca hiç vakit gözetmeden, her an dua ettikleri ve ihtiyaç içinde kaldıklarında hemen Rabbimize yöneldikleri görülmektedir.

www.kurandakadin.com
 

------------

1-    Ramuz El-Hadis s.207

2-    Tırmizi, İmam Ahmed ve Hakim'den; Huccetü'l İslam İmam Gazali, İhya'u  Ulum'id-din, 2. cilt, Çeviri: Dr. Sıtkı Gülle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s. 789

3-    Sahih-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, Ötüken Yayınları, İstanbul 1987, Cilt 14 syf.6336

 



 

Müminlerin manevi ve fiziksel temizlikleri

Müminler fiziksel olarak tertemiz insanlardır. Bedenleri, yedikleri yiyecekler, giydikleri giysiler, yaşadıkları ortamlar her zaman temizliği ve düzeniyle göze çarpar. Bulundukları her yeri Kuran'da tarif edilen, tertemiz cennet ortamlarına benzetmeye çalışırlar.

Allah müminlerin temizlik anlayışının nasıl olması gerektiğine, aşağıdaki ayetlerde dikkat çekmiştir:

Elbiseni temizle. Pislikten kaçınıp-uzaklaş. (Müddessir Suresi, 4-5)

Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin... (Bakara Suresi, 172)

Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler, kıyam edenler, rükua ve sücuda varanlar için Evimi tertemiz tut. (Hac Suresi, 26)

 

Allah Kuran'da insanın ruhen temiz olmasından da bahseder. Nefsindeki kötülüklerden uzak duran, nefsini arındırıp temizleyen insanların kurtuluş bulacağına dikkat çeker:

Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun). Onu arındırıp-temizleyen gerçekten felah bulmuştur. (Şems Suresi, 8-9)

İnsanın manevi yönden temiz olması, ayette bildirildiği gibi nefsinin emrettiği kötülüklerden tamamen uzak durmasıyla mümkün olur. Manevi yönden temiz olan kişi, samimi bir imana, huzurlu bir ruh haline sahiptir. Yaptığı her iş gibi, her düşüncesi de hayırlıdır. Karşısına çıkan her olayda Allah'tan razı olmuş bir tavır gösterir. İçi de dışı ile birdir. Ayrıca Allah'tan gelen herşeyin kendisi için mutlaka hayırlı olduğunu bilir.

Böyle insanlar nefislerindeki pisliklerden arınan insanlardır ve Allah Kuran'da bu insanların güzel bir sonla karşılaşacaklarını haber vermiştir:

Sen, yalnızca gayb ile Rablerinden 'içleri titreyerek-korkmakta' olanları ve dosdoğru namazı kılanları uyarırsın. Kim temizlenip-arınırsa, artık o, kendi nefsi için temizlenip-arınmıştır. Sonunda dönüş Allah'adır. (Fatır Suresi, 18)

Doğrusu, temizlenip arınan felah bulmuştur; (A'la Suresi, 14)

 



 

Örneğin haset, Kuran'da kınanan bir tavırdır. Allah, deneme maksadıyla, insanların nefsini kıskançlığa eğilimli olarak yarattığını, fakat müminlerin bundan sakınmaları gerektiğini Kuran'da bildirmiştir:

... Nefisler ise 'kıskançlığa ve bencil tutkulara' hazır (elverişli) kılınmıştır. Eğer iyilik yapar ve sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberi olandır. (Nisa Suresi, 128)

 

İmanlı insan Allah korkusundan dolayı aklıyla hareket eder. Müslüman kendisini manevi olarak kirletecek bu tarz nefis oyunlarından uzak durur. Biraz düşünür ve hemen güzelden, doğrudan yana tavrını güzelleştirir. Çünkü aksinin ne maddi olarak ne manevi olarak hiç bir getirisi yoktur. Nefse uymak ahirette de, dünyada da yalnızca kayıp getirir. Kaderi düşünerek, tevvekkül edip, Kuran ahlakıyla hareket eden bir insan da manevi olarak yükseldikçe yükselir, tertemiz olur. İmanı güçlendikçe güçlenir.

(http://kurandatevbe.com)



 

Kuran, baştan sona özgürlüktür.


Adnan Oktar`ın 23 Haziran 2011 tarihli A9 Tv, Kahramanmaraş Aksu Tv ve Kaçkar Tv röportajından
 


 




 

Hz. Mehdi (a.s.) Döneminde Görülecek Çift Kuyruklu Yıldız Ve Doğa Olayları



 

Hz. Mehdi (a.s.)’nin zuhurunda çift kuyruklu bir kuyruklu yıldız çıkacak ve öyle parlak olacak ki, dolunay gibi parlayacak. Bu yıldızın çıkışından sonra öyle çok yağmur yağacak ki, büyük hasar olacak. Fakat halk bu yağmurları sevinçle karşılayacak. Çünkü bundan önceki 3 yılda hiç yağmur yağmamış olacak.

(Murtaza Lakha, R &K Tyrell Basımevi, Londra, 1993)

Hadiste , Hz. Mehdi (a.s.)’nin çıkışında görülecek çift kuyruklu bir yıldızdan bahsedilmektedir ve bu yıldızın dikkat çekici derecede parlak olacağı bildirilmektedir. 24 Şubat 2009 tarihinde dünyaya en yakın noktadan geçen “lulin” kuyrukluyıldızı, aynı hadiste bildirildiği gibi, diğer yıldızlardan ayrı olarak iki adet kuyruğa sahiptir ve parlaklığı diğer yıldızlardan 6 kat daha fazladır. Hadisin devamında, kuyruklu yıldızın görülmesinin ardından yağacak aşırı yağmurların neden olacağı hasara değinilmiştir. Aynı hadiste belirtildiği gibi, 2009’un Mart ayında Dim barajının kapakları aşırı doluluktan kırılmış ve binlerce insan evlerinden tahliye edilmek durumunda bırakılmıştır.  Hatırlayacağınız üzere, geçtiğimiz yaklaşık 3 yıl boyunca yağışlar dünya genelinde oldukça azalmış ve birçok bölgede kuraklık başgöstermişti. Dolayısıyla hadiste dikkat çekildiği gibi yağan yağmurlar, her ne kadar bazı hasarlara sebep vermişse de, halk tarafından sevinçle karşılanmıştı.



 





 

Bediüzzaman Hazretleri deccalin ilmi yöntemleri (fen ve felsefeyi) kullanarak bir mücadele yaptığına, dolayısıyla ona karşı da ilmi bir mücadelenin yapılmasının gerekliliğine işaret etmektedir

Bunun bir tevili (açıklaması) şu olmak gerektir ki: İsa Aleyhisselâm'ı nur-u iman ile tanıyan ve tâbi' olan (O'na uyan) cemaat-ı ruhaniye-i mücahidînin (ruhani mücahidler (ilmen mücadele edenler) cemaatinin) kemmiyeti (sayısı), deccalın mektebce ve askerce ilmî ve maddî ordularına nisbeten çok az ve küçük olmasına işaret ve kinayedir. (Şualar, s. 588-589)

Bediüzzaman, “deccalin askerce ve mektepçe ilmi ordularına karşı” ifadesiyle, deccalin ilmi yöntemleri (fen ve felsefeyi) kullanarak bir mücadele yaptığına, dolayısıyla ona karşı da ilmi bir mücadelenin yapılmasının gerekliliğine işaret etmektedir.

Deccali sistem masonluğun tüm dünyaya yaydığı Darwinizme karşı, bu büyük fitne ve aldatmaca ortadan kalkıncaya kadar mutlaka ilmi ve güçlü bir mücadele verilmelidir. İman edenler, deccalin ordusuna karşı ne kadar az da olsalar, Yüce Allah’ın taraftarları olduklarından, mutlaka galip gelecek, deccalin bu sinsi oyunu Allah’ın izniyle Hz. İsa (a.s.)'ın ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın gelişiyle bozguna uğrayacaktır.

http://www.mehdikanakitmaz.com/




 

Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi? (İnşirah Suresi, 4)

Ebced: 2009



 

Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor. Ona inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve onunla birlikte indirilen nuru izleyenler; işte kurtuluşa erenler bunlardır. (Araf Suresi, 157)

Ebced: 2025

 

www.kutsalkitaplardamehdi.com/index.php




 





Sünni ve Şiilerin daha da yakınlaşması için çalışmalıyız







Ne Demişti





Ne Oldu











Gaziantep Olay Tv, 14 Aralık 2010



Adnan Oktar:“Aleviler Hz. Ali'nin aşığı olan nur gibi müslümanlardır. ALEVİ SÜNNİ ÇATIŞMASI MEYDANA GETİRMEK İSTEYEN ZİHNİYETE KARŞI BİZ EN ETKİLİ MÜCADELEYİ YAPIYORUZ. ALEVİLER, BEKTAŞİLER, CAFERİLER, VAHABİLER HEPSİ BİZİM KARDEŞİMİZDİR. Hiçbirinin tüyüne dahi dokundurtmam"


Al Baghdadi TV, 5 Ağustos 2008

Adnan Oktar: Benim düşüncemi biliyorsunuz ehl-i sünnet inancındayım. Ehli sünnet inancındayım, yani inanç olarak ehli sünnet inancındayım. Fakat müslümanlar hedef olarak, Kuran’ın belirttiği, Kuran’da Allah’ın bizlere açıkladığı tek hedefe yönelmeleri gerekir; Allah’ın rızası. Her şeyde Allah’ın rızasının en çoğunu aramak lazım… Mezhep ayrılıklarını bir kere ortadan kaldırmak lazım bu çok büyük vicdansızlık, VAHABİLİK, ŞİİLİK, SÜNNİLİK HEPSİ KARDEŞ MEZHEPLERDİR. HEP İÇİÇEYİZ. HEP KARDEŞİZ. SAKIN HA SAKIN MEZHEP AYRILIĞI VAR DİYE BİR DÜŞMANLIK MÜSLÜMANLAR BİRBİRLERİNE YAPMASINLAR. Hepsi takva mezheplerdir. Hepsi dine titiz olan mezheplerdir. Hiç ayrımız, gayrımız yok. Hepimiz aynı Allah’a inanıyoruz. Aynı peygambere inanıyoruz. Aynı kıbleye dönüyoruz. Aynı peygamberleri seviyoruz. Her şeyimiz aşağı yukarı aynı. Teferruattaki bu ayrılıklardan dolayı böyle bir muhalefet ruhu çok çok çirkin olur. Şeytanın oyununa gelmek olur. Buna şiddetle dikkat etmeleri lazım kardeşlerimizin. Bir de birbirlerini çok sevmeleri, bütün müslümanların birbirini sevmesi. Mesela bir müslümanla bir şii karşılaştığı zaman hemen sarılıp safa etmesi hal hatır sorması, mesela vahibi kardeşlerimizle karşılaştığında onların evine gidip onlara sarılmaları, yemeklerini yemeleri... Hiç fark etmez hepimiz kardeşiz. Bu düşmana malzeme vermek olur. Küfre malzeme vermek olur. Müslümana bu yakışmaz.







Zaman, 17 Şubat 2011






Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, İran-Tebriz gezisinde, İran’ın dini lideri Hamaney’e Sünni ve Şiilerin daha da yakınlaşmaları için çalışılması gerektiğini belirtti.










 

Sesli Anlatımlar



 

Harun Yahya'nın sayıları 6.000'i aşan dev makale külliyatını bundan böyle seslendirilmiş şekilde kolayca dinleyebileceksiniz.

Sizler için hazırladığımız bu sitedeki ses dosyalarını topluca bilgisayarınıza indirerek mp3 çalıcınıza ya da CD'ye kaydetebilir, günlük hayatın hızlı temposunda müsait zamanlarınızı Harun Yahya makalelerini dinleyerek değerlendirebilirsiniz.

www.seslianlatimlar.com
 


 

“Ayn Gev 1” Kazı Alanında Elde Edilen Bulgular Tarihin Evrimi Tezini Yalanlıyor

Yapılan araştırmalar, binlerce yıl önce yaşayan insanların, günümüzde köylerde kullanılan aletlerin benzerlerini kullandıklarını ortaya koymaktadır. Bugünkü Filistin topraklarında MÖ 15.000'e ait olan "Ayn Gev 1" adlı kazı yerinde, konut olarak kullanılan yuvarlak bir kulübenin temellerinde tahıl öğütme taşları, taş bir havan ve oraklar bulunmuştur. Bu aletlerin en eskileri MÖ 50.000 seneden daha evvelki zamanlara aittir. (John Baines ve Jaromir Malek, Eski Mısır Medeniyeti, İletişim Yayınları, İstanbul, 1986, Giriş Bölümü)



 

Kazılarda bulunan bütün bu objeler, insanoğlunun ihtiyaçlarının her dönemde aynı olduğunu ve -sahip oldukları teknolojiyle doğru orantılı olmakla birlikte- buldukları çözümlerin de birbirine benzediğini gözler önüne sermektedir. Tahıl öğütme taşları, havan, orak gibi günümüzde çeşitli köylerde en çok kullanılan ve ihtiyaç duyulan aletler o dönemde de kullanılmışlardır. (http://www.evrimsacmaliklari.com/)

 




Antilop Kafatası



 

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi

Yaş: 83 milyon yıl

Bölge: Çin

Darwinizm için yıkıcı bir darbe olan fosil kayıtları, evrimcilerin sürekli göz ardı etmeye çalıştıkları bir konudur. Evrimciler, fosil bulguları üzerinde konuşmak yerine, hayal ürünü senaryolar anlatmayı ve demagoji yapmayı tercih eder, bu yolla propagandalarını devam ettirirler. 
Evrimciler ne kadar gerçeklerden kaçsalar da, resimdeki 83 milyon yıllık antilop kafatası fosili gibi milyonlarca fosil, evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını haykırmaktadır.
 

Masaüstü Görünümü