Harun Yahya

Mehdi ve Resul farklılığı


 Hz. Mehdi'nin gelişini haber veren yazılarda kullanılan “elçi” ifadesi, peygamberlik anlamında değildir. "… Ancak o, Allah'ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur." (Ahzab Suresi, 40) ayetiyle bildirdiği gibi, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav), Allah'ın insanlara gönderdiği son peygamberidir.

Ahir zamanda geleceği müjdelenen Hz. Mehdi'nin elçilik vasfı ise, Kuran'da bildirilen “tebliğci” anlamındadır. Kuran'da her Müslüman bu tebliğ görevini yerine getirmekle yükümlü tutulmuştur. Dolayısıyla bu anlamda her Müslüman Allah'ın elçisidir, Hz. Mehdi de tüm Müslümanlar gibi Kuran'ın bu hükmünü yerine getiren bir tebliğci konumundadır. İnsanları güzel ahlaka çağırmakta, Kuran’la uyarmakta, insanlara Kuran hakkında bilmediklerini bildirmektedir. Yeryüzünde İslam ahlakının hakim olmasına vesile olup tüm Müslümanların manevi liderliğini üstlenecektir.

Ancak Hz. Mehdi'nin üstlendiği elçilik görevi, vahiy ile bildirilmiş bir resullük değildir. Vahiy ile bildirilen resullük anlamında bir elçilik anlamı taşımaz, tebliğci anlamında bir elçiliktir. Nübüvvet anlamına gelmemektedir. Zaten, vahiy ile bildirilmediği sürece, bir kişinin Kurani anlamda vahye dayalı bir resul olduğunu iddia etmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Vahiyle de bildirilemeyeceğine ve Kuran'dan sonra başka bir kitap gelmeyeceğine göre, böyle bir ihtimal söz konusu değildir.

Ama tebliğci anlamında her Müslüman resuldür. Bu anlamda, ‘Allah’ın dinini tebliğ eden elçi’ anlamına gelen ‘resul’ kelimesi, Hz. Mehdi için de kullanılabilir. Tüm Müslümanlar gibi, Hz. Mehdi de Kuran'daki bu tebliğ yükümlülüğünü yerine getirmekle, Allah'ın bir elçisi; Allah'ın ve Kuran'ın bir tebliğcisi olmuş olur. Bu anlamda her Müslüman için elçi ya da resul denebileceği gibi, Hz. Mehdi'ye de elçi ya da resul denebilir.

Masaüstü Görünümü