Harun Yahya

Saddam Hüseyin'in gerçek yüzü -1

SADDAM’IN PERDE ARKASI

Dünya kamuoyunu yaklaşık 6 aydır meşgul eden Irak-ABD Savaşı sonucu önceden belli bir senaryo muydu? Saddam Hüseyin'in Baas Partisi ile İsrail arasında nasıl bir gizli ittifak vardı? İsrail İran-Irak Savaşı sırasında Saddam'ı nasıl kullandı? Saddam, ABD ve İsrail'e rağmen yıllarca nasıl iktidarda kaldı? Saddam'ın sahte dindarlığının altında yatan gerçekler nelerdi? Tüm dünya şimdi bu sorulara cevap arıyor…

BAŞLARKEN…

Dünya'da 2003 yılının en çok konuşulan isimlerinin başında hiç şüphesiz Irak'ın Eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin gelir. ABD'nin kimyasal silah bahanesi ile işgal ettiği topraklarda güçlü bir direniş sergileyeceğini söyleyen Saddam Hüseyin, işgalin sürdüğü 20 gün içinde kendi halkını kırdırmaktan ve ülkesini Siyonizm'in gizli dünya egemenliği politikasına feda etmekten başka bir şey yapmadı.

Peki tüm dünya kamuoyunun meşgul eden Irak-ABD Savaşı sonucu önceden belli bir senaryo muydu? Saddam Hüseyin'in Baas Partisi ile İsrail arasında nasıl bir gizli ittifak vardı? İsrail İran-Irak Savaşı sırasında Saddam'ı nasıl kullandı? Saddam, ABD ve İsrail'e rağmen yıllarca nasıl iktidarda kaldı? Saddam'ın sahte dindarlığının altında yatan gerçekler nelerdi? Bu yazı dizimizde işte bu önemli sorulara cevap arayacağız.

Saddam Hüseyin, 1960'lı yıllarda Arap dünyasını sarmış olan "Arap sosyalizmi" akımının yanlış bir yola sürüklediği pek çok insandan biridir. Arap sosyalizmi, aşırı bir milliyetçilik ve fanatik bir üçüncü dünya solculuğunu birleştiren ve esas olarak da Sovyetler Birliği'nden destek gören bir hareketti. Sovyetler Birliği'nin Stalinist rejimi ve öğretisi, Arap sosyalistlerinin de dünya görüşüne damga vurdu. Bu nedenle saldırgan, baskıcı ve savaşçı bir siyaset geliştirdiler. Saddam, bu yanlış ideolojinin Irak'taki temsilcisi olan Baas Partisi'nin önde gelen bir militanıydı. Gençlik yıllarında örgütlediği Cihaz Hanin adlı terör çetesi aracılığıyla Baas karşıtı siyasi grup ve kişilere karşı çeşitli suikastler düzenledi. Baas'ın 1963'teki ilk darbesinden sonra, Saddam'ın yönetiminde bir "sorgu merkezi" kurulmuş ve burada pek çok insana korkunç işkenceler yapılmıştı. Saddam'ın yeni "işkence yöntemleri" geliştirdiği biliniyordu.

SADDAM STALİN'DEN ETKİLENDİ


Kapıldığı Stalinist ideolojinin etkisiyle acımasız bir kişilik geliştiren Saddam Hüseyin, iktidarı boyunca da acımasız yöntemler kullandı. 1980'de İran'ı işgal ederek 8 yıl sürecek çok kanlı bir savaş başlattı. 10 yıl sonra bu kez Kuveyt'i işgal etti. Ülke içinde de kendisine muhalif olarak gördüğü kişi ve gruplara karşı vahşet uyguladı. 1988 yılında Kuzey Irak'taki Halepçe köyüne karşı kimyasal silahlarla düzenlediği ve 5 bin masum insanın feci şekilde ölümüyle saldırı, Saddam rejiminin insanlık suçlarından biriydi.

Saddam'ı kanlı bir diktatör yapan, kapıldığı radikal Baas ideolojisi ve her türlü sorunun güçle ve hatta kanla çözülmesi gerektiğini varsayan faşizan kültürdür. Bu ideolojinin ve bu kültürün Arap dünyasından temizlenmesi, bunun yerine İslam ahlakının gerektirdiği gibi merhametli, sevgi dolu, insancıl, medeni bireyler ve kitleler yetişmesi için çok kapsamlı bir eğitim ve aydınlanma politikası yürütülmelidir.

Masaüstü Görünümü