Harun Yahya

İnsan Genomu Projesi hakkında Darwinist-Materyalist yanılgılar

İnsan Genomu Projesi'nde gelinen son noktanın açıklanması ile, Türkiye'de bazı yayın organları, evrim teorisinin içinde bulunduğu çıkmazın daha fazla ortaya çıkmaması için, yanıltıcı mesajlar yayınlamaya ve halkı yanlış bilgilendirmeye başladılar.Darwinist-materyalist basının, en çok gündeme getirdiği ve farklı slogan ve başlıklarla ifade ettiği konu ise, gen haritasının keşfinin Allah'ın yarattığı kadere karşı gelinebileceğini gösterdiği iddiasıdır. Bu, ülkemizde belirli kesimlerce öne sürülen çok büyük bir yanılgı ve aldatmacadır. Son zamanlarda gazete sayfalarında yer alan ve televizyon programlarına kadar taşınan başlıklar, sinsice yapılan bir telkin görüntüsü vermektedir: "İnsan artık kaderine yenilmeyecek" gibi mesajların insanın gen haritası hakkındaki bilgilerle birlikte insanlara sunuluyor olması büyük bir hatadır. Çünkü, gerçekte, insanın gen haritasının çıkarılmasının, insanın kaderinin akışı ile kesinlikle bir bağlantısı yoktur.

Kaderin Akışı Değiştirilemez

Kader, Allah'ın geçmiş ve gelecek tüm olayları tek bir an olarak bilmesidir. İnsanların önemli bir bölümü, Allah'ın henüz yaşanmamış olayları önceden nasıl bildiği konusunu, yani kader gerçeğini anlayamazlar. Oysa insanın henüz karşılaşmadığı bir olay kendisi açısından yaşanmamış bir olaydır. Allah ise zamana ve mekanı bağlı değildir; zaten zamanı ve mekanı yaratan Allah'tır. Bu nedenle Allah için geçmiş, gelecek ve şu an hepsi birdir ve hepsi olup bitmiştir.

Her insan ve her olay için bu durum geçerlidir. Örneğin Allah her insanı belli bir ömür ile yaratmıştır ve her insanın ölüm anı Allah katında yer, zaman ve şekil olarak bellidir. Eğer gelecekte bir gün, bir insanın ömrü genlerine yapılan doğru müdahalelerle uzatılırsa, bu olay bu insanın kaderini yendiği anlamına gelmez. Bunun anlamı şudur: Allah bu insanı uzun bir ömürle yaratmıştır ve gen haritasının çıkartılmış olmasını bu insanın ömrünün uzun olmasına vesile etmiştir. Gen haritasının bulunması da, o insanın o dönemde yaşaması da, yine o insanın ömrünün tıbbi imkanlarla uzatılması da onun kaderindedir; tümü Allah katında daha o insan dünyaya gelmeden önce bellidir.

Aynı şekilde bu proje çerçevesinde yapılan buluşlar neticesinde ölümcül bir hastalığı tedavi edilen bir insan, yine kaderini değiştirmemiştir. Çünkü bu insanın kaderinde, bu hastalıktan bu projenin vesilesi ile kurtulmak vardır. Sonuçta, insanın gen haritasının çıkartılmış olması ve insanoğlunun genetik programa müdahalesinin olabilecek olması, Allah'ın yarattığı kadere karşı gelmek demek değildir. Aksine, bu şekilde insanlık Allah'ın kendileri için yarattığı gelişmeleri izlemekte, Allah'ın yarattığı bilgiyi keşfetmekte ve kullanmaktadır. Eğer bir insan bu bilimsel gelişmeler sayesinde 120 sene yaşarsa, bu Allah'ın onun için önceden takdir ettiği bir yaştır, onun için ömrü bu kadar uzun olur.

Kısacası "kaderimi yendim", "kaderimi değiştirdim", "kadere müdahale ettim" gibi ifadeler, kader gerçeğini bilmemenin getirdiği cehaletten kaynaklanmaktadır. Ve bir insanın bu ifadeleri kullanması da onun kaderinde önceden belirlenmiş; bu cümleyi nerede, ne zaman, hangi şartlar altında kullanacağı dahi Allah katında tespit edilmiştir.

İnsanı veya Herhangi Bir Canlıyı Kopyalamak Onu Yaratmak Değildir

Bazı yayın organlarında ise, genetik biliminin ilerlemesi ile insanın da kopyalanabileceği ve böylece insanın insan yaratabileceği ileri sürülmüştür. Bu da son derece çarpık ve gerçeklerden uzak bir mantıktır. Çünkü yaratmak, bir şeyi yoktan var etmektir ve bu fiil sadece Allah'a mahsustur. Genetik bilginin kopyalanmasıyla, bir canlının aynısından oluşturulması ise bu canlının yaratılması manasına gelmez. Çünkü, insan veya başka bir canlı kopyalanırken, bir canlının hücreleri alınmakta ve kopyalanmaktadır. Ancak hiç bir zaman, cansız maddeden bir tek canlı hücre oluşturulamamış, bunun yakınına bile yaklaşılamamıştır. Bu konuda yapılan çalışmalar sonuçsuz kaldığı ve kalacağı da belli olduğu için durdurulmuştur.

Sonuç olarak, insanın genetik yapısının keşfedilmesi insanın kaderine karşı gelişini gösteren bir olay değildir, olamaz da. Her olay, her konuşma ve her gelişme, Allah katında çok önceden belli bir kader üzerinde belirlenmiştir. Buna bilimsel gelişmeler ve bu gelişmelerin insan hayatına getireceği yenilikler de dahildir. Allah herşeyden haberdar olan ve herşeyi bilgisiyle sarıp kuşatandır. Küçük büyük her türlü olayın, Allah'ınbilgisi dahilinde gerçekleştiği Kuran'da şöyle bildirilir:



Senin içinde olduğun herhangi bir durum, onun hakkında Kur'an'dan okuduğun herhangi bir şey ve sizin işlediğiniz herhangi bir iş yoktur ki, ona (iyice) daldığınızda, Biz sizin üzerinizde şahitler durmuş olmayalım. Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiç bir şey Rabbinden uzakta (saklı) kalmaz. Bunun daha küçüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık bir kitapta (kayıtlı) olmasın. (Yunus Suresi, 61)


 

Masaüstü Görünümü