Harun Yahya

Hep Birlikte Yaratılış Gerçeğini İnsanlara Anlatalım



Gaflet içindeki insanların, her gün etraflarında olup biten fakat farkına varmadıkları pek çok yaratılış delilini, mükemmellikleri tüm ayrıntılarıyla onların gözleri önüne sermek, bu kişilerin gafletlerinin dağılmasında son derece etkili olur. Yıllardır herkesin görmeye alıştığı ve pek çok kimsenin üzerinde düşünmediği birçok iman hakikati vardır. İnsanın sadece kendi bedeni dahi başlı başına büyük bir yaratılış delilidir. Sahip olduğumuz gözler dünyanın en gelişmiş kameralarından daha kompleks ve üstüntür. Vücudumuzdaki her sistem, büyük bir uyum ve denge içinde çalışmakta, dev laboratuvarlarda ancak gerçekleştirilebilecek olan kimyasal işlemler, iç organlarımız tarafından çok daha mükemmel bir şekilde yapılmaktadır. Bu gaflet kültürünü ortadan kaldırmak ve yerine Allah'a şükür ve itaat temelinde kurulmuş bir kültür yerleştirmek için, Yahudi, Hristiyan ve Müslümanların elele vermesi gereklidir.

Kuran'ın pek çok ayetinde de insanlar üstte saydığımız gerçekler üzerinde düşünmeye, Allah'ın varlığını ve büyüklüğünü gösteren bu delilleri görmeye ve kavramaya davet edilmişlerdir. Bu konudaki yüzlerce ayetten birkaçı şöyledir:

Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır? Ve ayı bunlar içinde bir nur kılmış, güneşi de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır. Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi. Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (diriltici) bir çıkarışla diriltip-çıkaracaktır. Allah, yeri sizin için bir yaygı kıldı. Öyle ki, onun içinde geniş yollarında gezip-dolaşırsınız, diye. (Nuh Suresi, 15-20)

Hayvanlar

Tüm evren bunlar gibi sayısız detaylarla doludur. Ne var ki üstte belirttiğimiz gibi insanların çoğu günlük hayatlarında bunları düşünmezler. Bu nedenle yaratılış delillerini insanların hiç düşünmedikleri yönleri ile anlatarak yapılan bir tebliğ karşı tarafı düşünmeye sevk edecek, Allah'ın gücünü ve kudretini tanıyıp takdir etmesinde de etkili olacaktır.

Samimi iman eden her Hristiyan, her Yahudi, her Müslüman bu doğrultuda elinden gelen tüm çabayı göstermekle mükelleftir. Tek bir Allah'a iman eden, O'nun beğenisini kazanmaya çalışan, O'na tam bir teslimiyetle teslim olmuş, O'na yürekten bağlı, O'nu yücelten, temelde aynı değerleri savunan Yahudi, Hristiyan ve Müslümanların ortak hareket etmeleri en doğrusudur.

Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar arasındaki tarihsel sorunlara, önyargılara, yanlış anlamalara veya taassuba dayanan tartışmalara, çekişmelere tamamen son verilmelidir. Kaybedilecek zaman dahi olmadığı unutulmamalıdır. Her iki tarafın da birbirine anlayışla ve şefkatle yaklaşması gerektiği açıktır.

Önemli olan, farklılıkları değil ortak noktaları gündeme getirmek, zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı, yıkıcı değil yapıcı, engelleyici değil yardımcı, ayırıcı değil tamamlayıcı, bölücü değil birleştirici olmaktır.

Sözde evrim veya sözde bilimsellik adı altında, gerek açık gerekse örtülü, yoğun bir propaganda insanları kuşatmaktadır. Göz attığınız bir gazete, karşılaştığınız bir reklam afişi, okuduğunuz bir kitap, izlediğiniz bir film, televizyonda seyrettiğiniz bir belgesel veya internet ortamı bir Yaratıcı’nın varlığını ve Yaratılış’ı inkar eden mesajlarla doludur. Oysa Yaratılış’ın delilleri insanı çepeçevre sarmıştır. Çevremizde gördüklerimizi, vücudumuzun derinliklerindeki hücrelerden uçsuz bucaksız galaksilere kadar evrendeki her şeyi Allah yaratmıştır. Bunlardaki kusursuzluk, görkemli sanat, muhteşem düzen ve mükemmel yapılar O'nun yaratışının delilleridir.

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü