Harun Yahya

Hz. Mehdi’nin çıkış alametleri



18) Doğu Tarafından Bir Ateşin Görünmesi



"İkdiddurer" isimli kitapta Mehdi'nin zuhur alametleri bahsinde geçiyor: Doğuda, semada üç gece görünen büyük bir ateşin çıkması. Mutad (alışılmış) şafak kız


Birinci Kitap: Hz. Mehdi’nin Çikiş Alametleri ve Özellikleri


Bölüm 1: Hz. Mehdi’nin Çıkış Alametleri 2/2



18) Doğu Tarafından Bir Ateşin Görünmesi



"İkdiddurer" isimli kitapta Mehdi'nin zuhur alametleri bahsinde geçiyor: Doğuda, semada üç gece görünen büyük bir ateşin çıkması. Mutad (alışılmış) şafak kızıllığı gibi olmayan bir kırmızılığın semada görülüp ufukta yayılması. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)

Doğudan üç veya yedi gün ardı ardına büyük bir ateş zuhur edecek, gökte karanlık görülecek, gökte alışılmış olan kırmızılığın aksine bambaşka bir kızıllık yayılacak. Yeryüzünün duyup anlayabileceği bir dille nida edilecek. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 166)

Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali (r.a.)dan rivayet edildi. Siz üç veya yedi gün, doğudan bir ateşi gördüğünüz zaman Al-i Muhammed'in çıkmasını bekleyiniz, inşaAllah-ü Teala, bir münadi Mehdi'nin ismi ile semadan nida edecek ki, doğuda batıda olan herkes bu sesi işitecek. Öyle ki korkudan uykuda olanlar uyanacak, ayakta olan çökecek, oturan ise ayağa fırlayacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman , s. 32)

Yemin ederim ki bir ateş sizi saracaktır. O ateş bugün Berehut denilen vadide sönük vaziyettedir. O ateş içinde müthiş azap olduğu halde insanları kaplar. O ateş insanları, malları yakıp bitirir. Sekiz gün içinde rüzgar ile bulut gibi uçarak dünyanın her tarafına yayılır. Geceki sıcağı gündüzki hararetinden daha şiddetlidir. O ateş insanların başının üzerinden arşın altına kadar yaklaşarak yeryüzü ile gökyüzü arasında gökgürültüsü gibi korkunç gürültüsü olur, buyurdu. (Ölüm-Kıyamet -Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 461) (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 289)

Hz. Mehdi'nin çıkış öncesi alametlerinden olan bu ateş hakkında kısa bir açıklama yapmak yerinde olacaktır.

Bazı kişiler bu ateşi; sebepsiz yere birdenbire ortaya çıkan, sönme nedir bilmeyen, hatta herkesin bulunduğu yerden mutlaka göreceği tarzda bir alamet olarak beklemektedir. Halbuki kıyamet alametlerinin meydana gelişi sırasında imtihan devam ettiğinden onların anlaşılması, herkesin mecburen kabul edeceği bir açıklıkta olmaz. Böylece insanlar akıllarını, vicdanlarını, iradelerini kullanarak karar verirler. Şayet kıyamet alametleri ile ilgili hadisler en ince ayrıntısına kadar (mesela; hangi şehirde, kaç tarihinde, ne şekilde çıkacağı) anlatılsaydı daha önce de belirttiğimiz gibi herkes mecburen kabul eder, insanlar arasında derece farkı kalmazdı. Bu sebeple kıyamet alametleri ile ilgili hadisler özellikle yarı kapalı bir şekilde bildirilmiştir.

Ateş alametini de bu şekilde değerlendirmek gerekmektedir. Bir ateş sebepsiz yere çıkmaz, ya bir kaza, ya bir patlama gibi kasıt veya ihmal neticesinde çıkar. Hz. Mehdi'nin çıkış alameti olarak söylenmesi, onun çok garip ve olağanüstü bir alamet şeklinde çıkmasını gerektirmez. Önemli olan bu ateşin, hadiste tarif edilen ateşin özelliklerine uygun olarak çıkmasıdır. Bu ateşi tanımak ve tespit edebilmek için yapılacak ilk iş, özelliklerinin ortaya çıkartılmasıdır.

Bilindiği gibi Temmuz 1991 yılında Irak'ın Kuveyt'i işgali sonrasında, Kuveyt'e ait petrol kuyularını ateşe vermesi sonucunda Kuveyt ve Basra Körfezi’ni çok büyük bir ateş sarmıştır.

◉ Kuveyt'te yanan petrol, insan ve hayvanlar arasında ölüme sebep olmaktadır. Uzmanlara göre günde yarım milyon ton petrol duman olarak atmosfere karışmaktadır. Her gün 10 bin tondan fazla, kükürt, karbondioksit ve büyük miktarda, kanser yapıcı özelliği olan hidrokarbonlar bulut gibi körfez üzerinde asılı durmaktadırlar... Yalnız Körfez değil, onun şahsında Dünya yanmaktadır. (Kurtlar Sofrasında Ortadoğu, M. Necati Özfatura, s.175)

◉ Ateşe verilen iki kuyu, Türkiye'nin bir günde çıkarabildiği kadar petrol veriyor ve dumanlar 55 km. uzaklıktaki Suudi Arabistan'dan bile görülebiliyor. (Hürriyet, 23 Ocak 1991)

◉ Körfezde sönmeyen felaket haberleri: Kuveyt'te ateşe verilen yüzlerce petrol kuyusu alev alev yanıyor. Uzmanların "söndürmek son derece zor" dedikleri petrol kuyularındaki yangının Türkiye'den Hindistan'a kadar olan geniş bir bölgeyi en az 10 yıl süreyle etkileyeceği bildiriliyor.

Ateşe verilen petrol kuyularından çıkan alev ve dumanlar atmosferi devamlı kirletmektedir. Kuveyt gündüzleri gece manzarası arz etmektedir. Alevlerle birlikte yükselen füme rengi duman, Kuveyt semalarında sonbahardan kış mevsimine geçişi hatırlatıyor... Kuveyt'in tamamının yaşanılır hale gelmesi için en az bir senelik bir zamana ihtiyaç vardır. Kilometrelerce uzaktan görülen alevlerle birlikte yükselen dumanlar, Kuveyt semalarını tamamen kaplayarak ülkeyi yaşanmaz hale getirmekte ve varlıklı olanlar Kuveyt'i terk etmektedirler.

Dahran'daki araştırma merkezi müdürü Abdullah Dabbag'ın NewYork Times'da çıkan açıklamasına göre, Basra Körfezi'ndeki kirlenme neticesinde 106 tür balık, 180 tür yumuşakça ve bölgede yaşayan 450 tür hayvan yaşama savaşı vermektedir. 600 petrol kuyusundan yükselen dumanların komşu ülkelere yayıldığı, ayrıca kükürt gibi kanserojen maddeler ihtiva eden dumanların asit yağmuruna dönüşerek tarımda verimi azalttığı açıklanmaktadır. (Kurtlar Sofrasında Ortadoğu, M. Necati Özfatura, s. 171)

Yemin ederim ki bir ateş sizi saracaktır. O ateş bugün Berehut denilen vadide sönük vaziyettedir. (Kamus Tercemesi, c. 1, s. 550)

Berehut: Bir vadi veyahut bir kuyu adıdır.

Hadis-i şerifin ilk kısmında ateş için "sönük bir vaziyettedir" denmektedir. Ateş, yanıcı bir maddenin yanmasıyla meydana gelen bir durum olduğuna göre burada sönük vaziyette bekleyen ateşin kendisi değil, ateşin yakacağı hammaddedir.

Burada toprak altından çıkarılan petrole işaret edilmektedir. Nitekim hadisteki Berehut denilen yer, bir kuyunun adıdır. Bu kuyu petrol kuyusudur. Zamanı gelince bu kuyulardan çıkarılan petrol, yanmaya hazır bir ateş haline gelmektedir.

"O ateş müthiş azap olduğu halde insanları kaplar."



O ateş, sadece yanan bir ateş değil, aynı zamanda insanları canından, malından ederek azap içinde, elem-üzüntü içinde bırakacak ve bütün doğayı kirletecek olan bir ateş.

"O ateş insanları, malları yakar bitirir."



O ateş bir kısım insanların ölümüne sebep olmaktadır. Bunun yanında malları yakarak, maddi zarara sebebiyet verdiği gibi, tüm çevreyi ve doğayı kirleterek de insanların geçim kaynaklarını yok etmektedir.

"Sekiz gün içinde rüzgar ile bulut gibi uçarak dünyanın her tarafına yayılır."



O ateşin, "rüzgar ile bulut gibi uçan" kendisi değil dumanıdır. Burada benzetme yapılarak dumanın bulutlara kadar yükseleceği de anlatılmıştır. Bu duman rüzgarın etkisiyle her yöne doğru yayılmaktadır.

"Geceki sıcağı, gündüzki hararetinden daha şiddetlidir."



O ateşin hem gündüz, hem gece devamlı yandığı anlaşılmaktadır.

"O ateş insanların başının üzerinden arşın altına kadar yaklaşarak, yeryüzü ile gökyüzü arasında gökgürültüsü gibi korkunç gürültüsü olur."



O ateşin çok yükseklere kadar tırmandığına ve bu ateşten gökgürültüsü gibi pek şiddetli bir gürültü ile patlamalar meydana geldiğine işaret edilmektedir.

"Gökte alışılmış olan kırmızılığın aksine bambaşka bir kızıllık yayılacak."



Hadisin bu kısmında, olayın gece vakitlerinde meydana geleceğine işaret edilmiştir. Gece vakti meydana gelen büyük infilakın alevleri çok şiddetli bir aydınlanma yapar. Bu kızıl alevlerin meydana getirdiği kızıl aydınlanma, halkın mutad üzere alışık olduğu kırmızı "tan" aydınlanmasından çok ayrıdır. Çünkü gece vakti böyle gündüz gibi aydınlanma olağanüstü bir olaydır. (Tan: Güneş doğarken ve batarken oluşan ve Güneş'in aydınlatma gücünün zayıflayıp, beyaz ışıktan kırmızı ışık yayar duruma geldiği vakitlerdeki hali.)

19) Sahte Peygamberlerin Çoğalması



Sahte peygamberlerin ortaya çıkışı, hadislerde haber verilen Hz. Mehdi'nin çıkış alametlerinden biridir. Son dönemlerde kendisinin Hz. İsa olduğunu iddia eden çok fazla sayıda kişi ortaya çıkmıştır.

Her biri Allah'ın Resulü olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı gönderilmedikçe kıyamet kopmayacaktır. (Tirmizi, Fiten 43; Ebu Davud, Melahim 16)

Her birisi kendisinin Tek Mabud olan Allah'tan resul olarak gönderildiğini iddia eden altmış yalancının çıkması. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 36)

20) Dinin Şahsi Çıkarlar İçin Kullanılması



Alimler ilmi sırf para kazanmak için öğrendiğinde… dini dünyalık karşılığında sattıklarında… hükmü sattıklarında… kıyamet yaklaşmış olacaktır. (Ölüm Kıyamet ve Diriliş, sf. 480)

Ahir zamanda öyle adamlar çıkacak ki, dinlerini dünya menfaatleri karşılığında satacaklardır. (Tirmizi, Zühd, 60)

Kim Kuran okursa (mükafatını) Allah'tan istesin. Zira son zamanlarda Kuran okuyup (mükafatını) insanlardan isteyen birtakım insanlar türeyecektir. (Son Zamanlarla İlgili Hadisler, sf. 9)

21) Büyük Olayların ve Hayret Verici Şeylerin Meydana Gelmesi



Onun zamanında büyük hadiseler vuku bulacak. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf.27)

Onun zamanında nice hayret veren haller zuhur edecektir. (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)

Onun zuhur mebdeleri ve mukaddimeleri (çıkış alametleri) Resulullah Efendimizin irhasatına* benzer. (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)

◉ İrhasat: Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğinden evvel meydana gelen olağanüstü hallerdir ki, bunlar peygamberliğine delil teşkil eden olaylardandır.

Hz. Muhammed (sav)'in doğumundan önce büyük ve olağanüstü olaylar meydana gelmişti. Doğduğu gece yeni bir yıldız doğmuş, ateşe tapan İran Padişahlarının sarayının 14 burcu yıkılmış, İran'da 1000 yıldır yanmakta olan Mecusi ateşi sönmüş, Semavi Vadisi sel suları altında kalmış, Save Gölü kurumuştu.

Yukarıdaki rivayetlerde işaret edildiği gibi, Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışı da, Peygamber Efendimiz'inkine benzeyecektir. Onun çıkışı döneminde de büyük ve harika olaylar olacaktır.

Rivayetlerin işaretine göre Hz. Mehdi'nin çıkış yılı olan Hicri 1400 (Miladi 1979) yılı başlarında meydana gelen büyük olaylar:


◉ Kabe basıldı ve çok sayıda Müslümanın kanı akıtıldı.

◉ 2500 yıllık İran şahlığı yıkıldı ve İran Şahı Rıza Pehlevi öldü.

◉ Hindistan'ın Bombay kentinde bir fabrikadan sızan gaz 20.000 kişinin ölümüne yol açtı.

◉ İki Müslüman ülke olan İran ve Irak arasında 8 yıl sürecek bir savaş başladı.

◉ Ruslar, Afganistan'ı işgal etti.

◉ Mexico City şiddetli bir depremle yerle bir oldu.

◉ Kuzey Kolombiya'daki Nevada Del Ruiz yanardağı 400 yıldır ilk kez patladı. Eriyen kar ve buzun oluşturduğu çamur yüzünden Armero kenti haritadan silindi. 20.000 kişi öldü.

◉ Bangladeş'teki sel 25.000 kişinin ölümüne sebep oldu.

◉ Hristiyanlığın merkezi Roma'yı sular bastı.

◉ 1986'da Çin'de tarihinin en büyük orman yangını oldu.

◉ Hindistan Başkanı Gandi, Mısır Devlet başkanı Enver Sedat, İsveç Başbakanı Olof Palme öldürüldü.

◉ Papa II. Jean Paul vuruldu.

◉ 1980 yılı başlarında ilk AIDS vakaları tespit edildi. Şu ana kadar on binlerce kişinin ölümüne sebep olan bu hastalığa "Çağın Vebası" ismi verildi. AIDS, 1960'larda Amerika'da başlayan ve her çeşit cinsel serbestliği getirmiş olan "Seks Devrimi"ni sona erdirdi.

◉ 1986'da uzay mekiği Challenger fırlatılışından sonra infilak etti.

◉ 26 Nisan 1986'da Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santralında şimdiye kadar görülen en büyük nükleer kaza meydana geldi. Birçok Avrupa ülkesi yayılan radyasyondan etkilendi.

◉ Ozon tabakasının delinmesi Dünya iklimi üzerinde çok olumsuz etkiler bıraktı.

◉ Sovyetler Birliği yıkıldı ve Gorbaçov'la birlikte Bağımsız Devletler ortaya çıktı.

◉ Irak'ın Kuveyt'i ilhak etmesinden sonra Körfez Savaşı başladı.

◉ Ermenistan'daki depremde kent harabeye dönüştü. 500.000 kişi evini terk ederken, ölü sayısı 40.000'i aştı.

◉ 1989 yılında Çin'de komünist bölükler tanklarla öğrencilerin üzerine yürüdü, Tiananmen Meydanı’nda 2000 öğrenci öldü.

◉ Soğuk Savaşın sembolü olan Berlin duvarı inşasından tam 28 yıl sonra yıkıldı.

◉ 1990 yılında Kabe'deki tüneldeki izdihamda 1400'den fazla hacı hayatını yitirdi.

◉ 1991 yılında Bangladeş'te meydana gelen sellerin sonrasında 120.000'in üstünde kişi öldü, milyonlarca kişi evsiz kaldı.

◉ Bosna ve Kosova'daki katliamda yüz binlerce Müslüman öldürüldü ve yüzbinlercesi yurtlarından çıkarıldı.

◉ Ebola virüsü on binlerce kişinin ölümüne sebep oldu.

◉ El Nino tüm dünya ülkelerine çok büyük felaketler getirdi.


22) Güneş'ten Bir Alametin Belirmesi



Mehdi, Güneş'ten bir alamet belirinceye kadar gelmeyecektir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf.49)

Güneş bir alamet olarak doğmadıkça Mehdi çıkmaz. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf.33)

Güneş'te böyle büyük bir patlama olayı ilk kez, içinde bulunduğumuz yüzyılda meydana gelmiştir.

Güneş Tutulması



11 Ağustos 1999 yılında gerçekleşen Güneş tutulması yüzyılın son tam Güneş tutulmasıdır. İlk kez bu kadar çok insan Güneş tutulmasını, hem de bu kadar uzun bir süre izleyebilmiş, inceleme fırsatı elde etmiştir. Bu tutulmada dikkat çeken bir nokta da Türkiye'nin bu tam tutulmanın en iyi izlendiği ülkelerden birisi olmasıdır. Bartın'dan Silopi'ye kadar, yaklaşık olarak 12 şehir ve 100 ilçe tutulmayı gözleyebilmiştir.

Bu kadar işaretin birarada ve çok kısa bir zaman dilimi içinde art arda gerçekleşmesi tesadüf değildir. Bu işaretler inanan kullar için birer müjdedir.

23) Büyük Şehirlerin Yok Olması



Büyük şehirler, dün sanki yokmuş gibi helak olur. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf.38)

Hadiste bazı büyük şehirlerin savaşlar ve çeşitli doğal afetler neticesinde yok olacağına işaret edilmektedir. Birçok büyük şehir hep bu yüzyıl (Hicri 1300-1400) içinde yok olmuş veya büyük tahribat görmüştür. Bu olaylar Hz. Mehdi'nin çıkış öncesi alameti olması açısından çok önemli birer delildir. Amerika'nın 1945 yılında Hiroşima ve Nagasaki'ye attığı atom bombası, burada yaşayan insanları sağ bırakmazken, kentin tamamını da yerle bir etmiştir.

Allah Kuran'da geçmişteki pek çok kavmin türlü şekillerde helak olduklarını şu ayetlerle belirtmektedir:


Artık sen, onların kurdukları hileli-düzenin uğradığı sona bir bak; Biz, onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik. İşte, zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Şüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardır. (Neml Suresi, 51-52)

Biz, yaşama biçimleriyle 'refah içinde şımarıp azmış' nice şehri yıkıma uğrattık. İşte meskenleri; çok az (bir zaman) dışında (onlarda) kendilerinden sonra oturulabilmiş değildir. (Onlara) Varis olanlar Biziz. (Kasas Suresi, 58)

İşte ülkeler (ve onların halkları), zulmettikleri zaman onları yıkıma uğrattık; ve yıkımları için bir buluşma zamanı tespit ettik. (Kehf Suresi, 59)

Biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik. (Enbiya Suresi, 11)

Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık. (Hud Suresi, 82)

Biz nice ülkeleri yıkıma uğrattık. Geceleri uyurlarken ya da gündüzün dinlenirlerken Bizim zorlu azabımız onlara geliverdi. (Araf Suresi, 4)


Bulunduğumuz yüzyıl içinde meydana gelen savaşlarda birçok şehir (Berlin, Hamburg, Varşova, Leningrad, Bükreş, Londra...) tamamen harap olmuştur. Bu şehirlerin inşası ancak çok sonraları mümkün olabilmiştir.

24) Depremlerin Çoğalması



…Depremler çoğalmadıkça, fitneler zahir olmadıkça, cinayetler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz. (Kıyamet Alametleri, sf.109)

Peygamberimiz (sav) yukarıdaki hadisinde "depremlerin çoğalmasını" ahir zaman öncesinde meydana gelecek alametlerden biri olarak ifade etmiştir. Gerçekten de 20. yüzyıl da on binlerce kişinin hayatını kaybettiği depremlerle tarihe geçti. Kobe’deki şiddetli deprem, Türkiye’de, Tayvan’da, Yunanistan’da ve Meksika’da birbiri ardınca gelen depremler ahir zamana bakan çok önemli işaretler içermektedir.

"Ümmetimde zelzeleler olur. Öyle ki, bu zelzelelerde on bin, yirmi bin, otuz bin kişi ölür. Allah, bu ölümü muttakilere öğüt, müminlere rahmet, kafirlere ise azap kılar." (İbni Asakır, Geleceğin Tarihi 1, Orhan Baytan, Mevsim Yayıncılık, sf.81)

Barınacak evler, sizi taşıyacak hayvanlar bulamayacağınız zaman yaklaşmıştır. Çünkü evlerinizi depremler yıkacak, hayvanlarınızı yıldırımlar yakıp kömüre çevirecektir. (Nuaym bin Hammad, Geleceğin Tarihi 1, sf.82)

Hilafetin Arzı-Mu kaddeseye indiğini görürsen bil ki, artık zelzeleler, kederler, büyük hadiseler yakındır. O gün kıyamet insanlara şu elimin başına olan yakınlığından daha yakındır. (Ebu Davud, Cihad 37, sf.2535, Kütüb-i Sitte, cilt 14, sf.339)

Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakaret ettiği zaman artık kızıl rüzgarları, (zelzeleyi) yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) (veya gökten taş yağmasını (kazfi)) bekleyin. (Tirmizi, Fiten 39, sf.2211, Kütüb-i Sitte, cilt 14, sf.341)

Ahir zamanda eğlencelerin ve çengilerin meydan aldığı ve içkinin de mubah addolunduğu zaman yere batma, taş yağma zuhur edecek ve insan kılığından çıkma olacaktır. (Hz. Sehl İbni Saad, Ramuz El Ehadis, cilt 2, sf.302/8)

İlim kalkmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman kısalmadıkça, fitneler zahir olmadıkça, cinayetler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz. (Buhari, İbni Mace, Kıyamet Alametleri, s.108)

Irak Savaşı Hz. Mehdi'nin Alameti mi?



Beklenen Mehdi kitabının kısa sürede tükenen ikinci baskısından sonra gelişen dünya olayları ve Amerika'nın Irak'a saldırısı, işgali ve bu savaşta bölge ülkelerinin aynen Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde bizlere belirttiği şekilde davranmaları konumuzla ilgili hadisleri gözden geçirmemize vesile olmuştur. Aşağıda yapmış olduğum ek çalışma ile bu savaşa ve olaylara bakan hadislerden bazılarını değerlendirdim.

"Ordunun kayboluşu"



"Hz. Mehdi'nin beş alameti bulunur. Bunlar Süfyani, Yemani, samadan bir sayha, Beyda'da bir ordunun batışı ve günahsız insanların öldürülmesidir." (Naim Bin Hammad)

"Iraklıların parası kalmayacak"



"Iraklıların elinde ölçecekleri bir tartı aleti ve alış-veriş yapabilecekleri bir para hemen hemen kalmayacak." (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame, kısm-ul efal. c.5 sf. 45 El Muttaki)

"Bağdat alevlerle yok edilir"



Ahir zamanda Bağdat alevlerle yok edilir... (Risaletül Huruc ül Mehdi, Cilt 3, sf. 177, Kayıt 854) 

"Irak ve Şam'a Ambargo"



Ebu Nadre (R.A.) dedi ki; Cabir (R.A.)'ın yanında idik, şöyle dedi: "Öyle bir zaman yaklaşıyor ki, Irak ahalisine bir kafiz (kile), bir dirhem sevk olunmayacak". Dedik ki: "Bu kimden dolayı olur?" Dedi ki: "Acemler (Arab'ın gayrısı) bunu men' ederler." Sonra dedi: "Şam ahalisine bir dinar, bir müdy (kile) sevk olunmayacak". "Bu kimden dolayı olur" dedik. "Rumlar'dan dolayı" dedi. (Et-Tac, Ali Nâsıf el-Hüseyni)

"Irak yeniden yapılanır"



"İnsanların en şerlileri Irak'a saldırmadıkça kıyamet kopmaz.

Ve Irak'taki masum insanlar Şam'a doğru sığınma yerleri ararlar.

Şam yeniden yapılanır, Irak da yeniden yapılanır." (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame, kısm-ul efal. c.5 sf. 254, El Muttaki)

"Irak Halkı Şam'a, Kuzeye Kaçar"



Şerli kişiler Irak'a saldırmadıkça kıyamet kopmaz. (işte o zaman) Masum ve temiz Irak halkı Şam'a kaçar. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, sf. 210)

"Şam'da fitneler"



Şam'da fitneler bir taraftan sakinleştikçe, diğer bir taraftan alevlenir.

Gökten çağırıcı bir melek "Mehdi emirinizdir. Mehdi Halifenizdir"demedikçe de fitneler bitmez. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi... sf.63)

"Şam, Irak, Arabistan"



"Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: ...Öyle bela ve musibetler olacak ki, hiçbir kimse, sığınabileceği bir mekan bulamayacaktır. Bu belalar Şam'ın etrafında dolanacak, Irak'ın üzerine çökecek. Arabistan yarımadasının elini ve ayağını bağlayacaktır. İslam ümmeti orada belalara karşı bozkırlarda savaşacaklar. Hiçbir kimse, onların haline acıyıp; vah! vah! bile demeyecek. Onlar belayı bir taraftan defetmeye çalışırlarken, diğer taraftan o yine ortaya çıkacaktır." (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame, kısm-ul efal. c.5 sf.38-39 El Muttaki)

"...belalar Şam'ın etrafında dolanacak"

"...Irak'ın üzerine çökecek." 

"...Arabistan yarımadasının elini ve ayağını bağlayacaktır." 

"Fırat ile Dicle arasında büyük savaş olacak"

"Fırat ile Dicle arasında Zevra denen bir şehir olacak. Orada büyük bir savaş olacak. Kadınlar esir edilecek, erkekler ise, koyun kesilir gibi boğazlanacak." (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame, kısm-ul efal. c.5 sf. 38 El Muttaki)

"Irak'ın üçe bölüneceği"

Resulullah (s.a.v.)'in bildirdiğine göre, Irak halkı üç fırkaya ayrılır. Bir kısmı çapulculara katılır. Bir kısmı ailelerini geride bırakıp kaçarlar. Bir kısmı savaşır ve öldürülürler.

Siz bunları gördüğünüz vakit kıyamete hazırlanın. (Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)

Küfe halkı üç kısma ayrılacak: Bir kısmı, Süfyani'nin ordusuna katılacak. Onlar, Cenab-ı Hakkın yarattığı en kötü insanlardır. Bir kısmı onlarla savaşacak onlar Cenab-ı Hakkın şerefli kullarıdır. Bir kısmı da yağmacılara katılacak, onlar günahkarlardır. (En-Necmu's Sakıb Fi Beyanı Enne'l Mehdi Min Evladı Ali B.Ebi Talib)

Bir kısmı ailelerini geride bırakıp kaçarlar



"Masum çocukların öldürülmesi"



…Muhammed ümmetinden masum bir çocuk öldürüldüğünde, gökten bir melek 'hak onda (Mehdi'de) ve onun yanında olandadır' diye haykırır. (Sabban isafur Ragibin s.154)

 

ıllığı gibi olmayan bir kırmızılığın semada görülüp ufukta yayılması. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)

 

Doğudan üç veya yedi gün ardı ardına büyük bir ateş zuhur edecek, gökte karanlık görülecek, gökte alışılmış olan kırmızılığın aksine bambaşka bir kızıllık yayılacak. Yeryüzünün duyup anlayabileceği bir dille nida edilecek. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 166)

Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali (r.a.)dan rivayet edildi. Siz üç veya yedi gün, doğudan bir ateşi gördüğünüz zaman Al-i Muhammed'in çıkmasını bekleyiniz, inşaAllah-ü Teala, bir münadi Mehdi'nin ismi ile semadan nida edecek ki, doğuda batıda olan herkes bu sesi işitecek. Öyle ki korkudan uykuda olanlar uyanacak, ayakta olan çökecek, oturan ise ayağa fırlayacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman , s. 32)

Yemin ederim ki bir ateş sizi saracaktır. O ateş bugün Berehut denilen vadide sönük vaziyettedir. O ateş içinde müthiş azap olduğu halde insanları kaplar. O ateş insanları, malları yakıp bitirir. Sekiz gün içinde rüzgar ile bulut gibi uçarak dünyanın her tarafına yayılır. Geceki sıcağı gündüzki hararetinden daha şiddetlidir. O ateş insanların başının üzerinden arşın altına kadar yaklaşarak yeryüzü ile gökyüzü arasında gökgürültüsü gibi korkunç gürültüsü olur, buyurdu. (Ölüm-Kıyamet -Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, s. 461) (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 289)

Hz. Mehdi'nin çıkış öncesi alametlerinden olan bu ateş hakkında kısa bir açıklama yapmak yerinde olacaktır.

Bazı kişiler bu ateşi; sebepsiz yere birdenbire ortaya çıkan, sönme nedir bilmeyen, hatta herkesin bulunduğu yerden mutlaka göreceği tarzda bir alamet olarak beklemektedir. Halbuki kıyamet alametlerinin meydana gelişi sırasında imtihan devam ettiğinden onların anlaşılması, herkesin mecburen kabul edeceği bir açıklıkta olmaz. Böylece insanlar akıllarını, vicdanlarını, iradelerini kullanarak karar verirler. Şayet kıyamet alametleri ile ilgili hadisler en ince ayrıntısına kadar (mesela; hangi şehirde, kaç tarihinde, ne şekilde çıkacağı) anlatılsaydı daha önce de belirttiğimiz gibi herkes mecburen kabul eder, insanlar arasında derece farkı kalmazdı. Bu sebeple kıyamet alametleri ile ilgili hadisler özellikle yarı kapalı bir şekilde bildirilmiştir.

Ateş alametini de bu şekilde değerlendirmek gerekmektedir. Bir ateş sebepsiz yere çıkmaz, ya bir kaza, ya bir patlama gibi kasıt veya ihmal neticesinde çıkar. Hz. Mehdi'nin çıkış alameti olarak söylenmesi, onun çok garip ve olağanüstü bir alamet şeklinde çıkmasını gerektirmez. Önemli olan bu ateşin, hadiste tarif edilen ateşin özelliklerine uygun olarak çıkmasıdır. Bu ateşi tanımak ve tespit edebilmek için yapılacak ilk iş, özelliklerinin ortaya çıkartılmasıdır.

Bilindiği gibi Temmuz 1991 yılında Irak'ın Kuveyt'i işgali sonrasında, Kuveyt'e ait petrol kuyularını ateşe vermesi sonucunda Kuveyt ve Basra Körfezi’ni çok büyük bir ateş sarmıştır.

- Kuveyt'te yanan petrol, insan ve hayvanlar arasında ölüme sebep olmaktadır. Uzmanlara göre günde yarım milyon ton petrol duman olarak atmosfere karışmaktadır. Her gün 10 bin tondan fazla, kükürt, karbondioksit ve büyük miktarda, kanser yapıcı özelliği olan hidrokarbonlar bulut gibi körfez üzerinde asılı durmaktadırlar... Yalnız Körfez değil, onun şahsında Dünya yanmaktadır. (Kurtlar Sofrasında Ortadoğu, M. Necati Özfatura, s.175)

-Ateşe verilen iki kuyu, Türkiye'nin bir günde çıkarabildiği kadar petrol veriyor ve dumanlar 55 km. uzaklıktaki Suudi Arabistan'dan bile görülebiliyor. (Hürriyet, 23 Ocak 1991)

-Körfezde sönmeyen felaket haberleri: Kuveyt'te ateşe verilen yüzlerce petrol kuyusu alev alev yanıyor. Uzmanların "söndürmek son derece zor" dedikleri petrol kuyularındaki yangının Türkiye'den Hindistan'a kadar olan geniş bir bölgeyi en az 10 yıl süreyle etkileyeceği bildiriliyor.

Ateşe verilen petrol kuyularından çıkan alev ve dumanlar atmosferi devamlı kirletmektedir. Kuveyt gündüzleri gece manzarası arz etmektedir. Alevlerle birlikte yükselen füme rengi duman, Kuveyt semalarında sonbahardan kış mevsimine geçişi hatırlatıyor... Kuveyt'in tamamının yaşanılır hale gelmesi için en az bir senelik bir zamana ihtiyaç vardır. Kilometrelerce uzaktan görülen alevlerle birlikte yükselen dumanlar, Kuveyt semalarını tamamen kaplayarak ülkeyi yaşanmaz hale getirmekte ve varlıklı olanlar Kuveyt'i terk etmektedirler.

Dahran'daki araştırma merkezi müdürü Abdullah Dabbag'ın NewYork Times'da çıkan açıklamasına göre, Basra Körfezi'ndeki kirlenme neticesinde 106 tür balık, 180 tür yumuşakça ve bölgede yaşayan 450 tür hayvan yaşama savaşı vermektedir. 600 petrol kuyusundan yükselen dumanların komşu ülkelere yayıldığı, ayrıca kükürt gibi kanserojen maddeler ihtiva eden dumanların asit yağmuruna dönüşerek tarımda verimi azalttığı açıklanmaktadır. (Kurtlar Sofrasında Ortadoğu, M. Necati Özfatura, s. 171)

Yemin ederim ki bir ateş sizi saracaktır. O ateş bugün Berehut denilen vadide sönük vaziyettedir. (Kamus Tercemesi, c. 1, s. 550)

Berehut: Bir vadi veyahut bir kuyu adıdır.

Hadis-i şerifin ilk kısmında ateş için "sönük bir vaziyettedir" denmektedir. Ateş, yanıcı bir maddenin yanmasıyla meydana gelen bir durum olduğuna göre burada sönük vaziyette bekleyen ateşin kendisi değil, ateşin yakacağı hammaddedir.

Burada toprak altından çıkarılan petrole işaret edilmektedir. Nitekim hadisteki Berehut denilen yer, bir kuyunun adıdır. Bu kuyu petrol kuyusudur. Zamanı gelince bu kuyulardan çıkarılan petrol, yanmaya hazır bir ateş haline gelmektedir.

"O ateş müthiş azap olduğu halde insanları kaplar."

O ateş, sadece yanan bir ateş değil, aynı zamanda insanları canından, malından ederek azap içinde, elem-üzüntü içinde bırakacak ve bütün doğayı kirletecek olan bir ateş.

"O ateş insanları, malları yakar bitirir."

O ateş bir kısım insanların ölümüne sebep olmaktadır. Bunun yanında malları yakarak, maddi zarara sebebiyet verdiği gibi, tüm çevreyi ve doğayı kirleterek de insanların geçim kaynaklarını yok etmektedir.

"Sekiz gün içinde rüzgar ile bulut gibi uçarak dünyanın her tarafına yayılır."

O ateşin, "rüzgar ile bulut gibi uçan" kendisi değil dumanıdır. Burada benzetme yapılarak dumanın bulutlara kadar yükseleceği de anlatılmıştır. Bu duman rüzgarın etkisiyle her yöne doğru yayılmaktadır.

"Geceki sıcağı, gündüzki hararetinden daha şiddetlidir."

O ateşin hem gündüz, hem gece devamlı yandığı anlaşılmaktadır.

"O ateş insanların başının üzerinden arşın altına kadar yaklaşarak, yeryüzü ile gökyüzü arasında gökgürültüsü gibi korkunç gürültüsü olur."

O ateşin çok yükseklere kadar tırmandığına ve bu ateşten gökgürültüsü gibi pek şiddetli bir gürültü ile patlamalar meydana geldiğine işaret edilmektedir.

"Gökte alışılmış olan kırmızılığın aksine bambaşka bir kızıllık yayılacak."

Hadisin bu kısmında, olayın gece vakitlerinde meydana geleceğine işaret edilmiştir. Gece vakti meydana gelen büyük infilakın alevleri çok şiddetli bir aydınlanma yapar. Bu kızıl alevlerin meydana getirdiği kızıl aydınlanma, halkın mutad üzere alışık olduğu kırmızı "tan" aydınlanmasından çok ayrıdır. Çünkü gece vakti böyle gündüz gibi aydınlanma olağanüstü bir olaydır. (Tan: Güneş doğarken ve batarken oluşan ve Güneş'in aydınlatma gücünün zayıflayıp, beyaz ışıktan kırmızı ışık yayar duruma geldiği vakitlerdeki hali.)

19) Sahte Peygamberlerin Çoğalması



Sahte peygamberlerin ortaya çıkışı, hadislerde haber verilen Hz. Mehdi'nin çıkış alametlerinden biridir. Son dönemlerde kendisinin Hz. İsa olduğunu iddia eden çok fazla sayıda kişi ortaya çıkmıştır.

Her biri Allah'ın Resulü olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı gönderilmedikçe kıyamet kopmayacaktır. (Tirmizi, Fiten 43; Ebu Davud, Melahim 16)

Her birisi kendisinin Tek Mabud olan Allah'tan resul olarak gönderildiğini iddia eden altmış yalancının çıkması. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 36)

20) Dinin Şahsi Çıkarlar İçin Kullanılması



Alimler ilmi sırf para kazanmak için öğrendiğinde… dini dünyalık karşılığında sattıklarında… hükmü sattıklarında… kıyamet yaklaşmış olacaktır. (Ölüm Kıyamet ve Diriliş, sf. 480)

Ahir zamanda öyle adamlar çıkacak ki, dinlerini dünya menfaatleri karşılığında satacaklardır. (Tirmizi, Zühd, 60)

Kim Kuran okursa (mükafatını) Allah'tan istesin. Zira son zamanlarda Kuran okuyup (mükafatını) insanlardan isteyen birtakım insanlar türeyecektir. (Son Zamanlarla İlgili Hadisler, sf. 9)

21) Büyük Olayların ve Hayret Verici Şeylerin Meydana Gelmesi



Onun zamanında büyük hadiseler vuku bulacak. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf.27)

Onun zamanında nice hayret veren haller zuhur edecektir. (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)

Onun zuhur mebdeleri ve mukaddimeleri (çıkış alametleri) Resulullah Efendimizin irhasatına* benzer. (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)

* İrhasat: Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğinden evvel meydana gelen olağanüstü hallerdir ki, bunlar peygamberliğine delil teşkil eden olaylardandır.

Hz. Muhammed (sav)'in doğumundan önce büyük ve olağanüstü olaylar meydana gelmişti. Doğduğu gece yeni bir yıldız doğmuş, ateşe tapan İran Padişahlarının sarayının 14 burcu yıkılmış, İran'da 1000 yıldır yanmakta olan Mecusi ateşi sönmüş, Semavi Vadisi sel suları altında kalmış, Save Gölü kurumuştu.

Yukarıdaki rivayetlerde işaret edildiği gibi, Hz. Mehdi'nin ortaya çıkışı da, Peygamber Efendimiz'inkine benzeyecektir. Onun çıkışı döneminde de büyük ve harika olaylar olacaktır.

Rivayetlerin işaretine göre Hz. Mehdi'nin çıkış yılı olan Hicri 1400 (Miladi 1979) yılı başlarında meydana gelen büyük olaylar:


-      Kabe basıldı ve çok sayıda Müslümanın kanı akıtıldı.

-      2500 yıllık İran şahlığı yıkıldı ve İran Şahı Rıza Pehlevi öldü.

-      Hindistan'ın Bombay kentinde bir fabrikadan sızan gaz 20.000 kişinin ölümüne yol açtı.

-      İki Müslüman ülke olan İran ve Irak arasında 8 yıl sürecek bir savaş başladı.

-      Ruslar, Afganistan'ı işgal etti.

-      Mexico City şiddetli bir depremle yerle bir oldu.

-      Kuzey Kolombiya'daki Nevada Del Ruiz yanardağı 400 yıldır ilk kez patladı. Eriyen kar ve buzun oluşturduğu çamur yüzünden Armero kenti haritadan silindi. 20.000 kişi öldü.

-      Bangladeş'teki sel 25.000 kişinin ölümüne sebep oldu.

-      Hristiyanlığın merkezi Roma'yı sular bastı.

-      1986'da Çin'de tarihinin en büyük orman yangını oldu.

-      Hindistan Başkanı Gandi, Mısır Devlet başkanı Enver Sedat, İsveç Başbakanı Olof Palme öldürüldü.

-      Papa II. Jean Paul vuruldu.

-      1980 yılı başlarında ilk AIDS vakaları tespit edildi. Şu ana kadar on binlerce kişinin ölümüne sebep olan bu hastalığa "Çağın Vebası" ismi verildi. AIDS, 1960'larda Amerika'da başlayan ve her çeşit cinsel serbestliği getirmiş olan "Seks Devrimi"ni sona erdirdi.

-      1986'da uzay mekiği Challenger fırlatılışından sonra infilak etti.

-      26 Nisan 1986'da Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santralında şimdiye kadar görülen en büyük nükleer kaza meydana geldi. Birçok Avrupa ülkesi yayılan radyasyondan etkilendi.

-      Ozon tabakasının delinmesi Dünya iklimi üzerinde çok olumsuz etkiler bıraktı.

-      Sovyetler Birliği yıkıldı ve Gorbaçov'la birlikte Bağımsız Devletler ortaya çıktı.

-      Irak'ın Kuveyt'i ilhak etmesinden sonra Körfez Savaşı başladı.

-      Ermenistan'daki depremde kent harabeye dönüştü. 500.000 kişi evini terk ederken, ölü sayısı 40.000'i aştı.

-      1989 yılında Çin'de komünist bölükler tanklarla öğrencilerin üzerine yürüdü, Tiananmen Meydanı’nda 2000 öğrenci öldü.

-      Soğuk Savaşın sembolü olan Berlin duvarı inşasından tam 28 yıl sonra yıkıldı.

-      1990 yılında Kabe'deki tüneldeki izdihamda 1400'den fazla hacı hayatını yitirdi.

-      1991 yılında Bangladeş'te meydana gelen sellerin sonrasında 120.000'in üstünde kişi öldü, milyonlarca kişi evsiz kaldı.

-      Bosna ve Kosova'daki katliamda yüz binlerce Müslüman öldürüldü ve yüzbinlercesi yurtlarından çıkarıldı.

-      Ebola virüsü on binlerce kişinin ölümüne sebep oldu.

-      El Nino tüm dünya ülkelerine çok büyük felaketler getirdi.


22) Güneş'ten Bir Alametin Belirmesi



Mehdi, Güneş'ten bir alamet belirinceye kadar gelmeyecektir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf.49)

Güneş bir alamet olarak doğmadıkça Mehdi çıkmaz. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf.33)

Güneş'te böyle büyük bir patlama olayı ilk kez, içinde bulunduğumuz yüzyılda meydana gelmiştir.

Güneş Tutulması



11 Ağustos 1999 yılında gerçekleşen Güneş tutulması yüzyılın son tam Güneş tutulmasıdır. İlk kez bu kadar çok insan Güneş tutulmasını, hem de bu kadar uzun bir süre izleyebilmiş, inceleme fırsatı elde etmiştir. Bu tutulmada dikkat çeken bir nokta da Türkiye'nin bu tam tutulmanın en iyi izlendiği ülkelerden birisi olmasıdır. Bartın'dan Silopi'ye kadar, yaklaşık olarak 12 şehir ve 100 ilçe tutulmayı gözleyebilmiştir.

Bu kadar işaretin birarada ve çok kısa bir zaman dilimi içinde art arda gerçekleşmesi tesadüf değildir. Bu işaretler inanan kullar için birer müjdedir.

23) Büyük Şehirlerin Yok Olması



Büyük şehirler, dün sanki yokmuş gibi helak olur. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf.38)

Hadiste bazı büyük şehirlerin savaşlar ve çeşitli doğal afetler neticesinde yok olacağına işaret edilmektedir. Birçok büyük şehir hep bu yüzyıl (Hicri 1300-1400) içinde yok olmuş veya büyük tahribat görmüştür. Bu olaylar Hz. Mehdi'nin çıkış öncesi alameti olması açısından çok önemli birer delildir. Amerika'nın 1945 yılında Hiroşima ve Nagasaki'ye attığı atom bombası, burada yaşayan insanları sağ bırakmazken, kentin tamamını da yerle bir etmiştir.

Allah Kuran'da geçmişteki pek çok kavmin türlü şekillerde helak olduklarını şu ayetlerle belirtmektedir:







Artık sen, onların kurdukları hileli-düzenin uğradığı sona bir bak; Biz, onları ve kavimlerini topluca yerle bir ettik. İşte, zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Şüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardır. (Neml Suresi, 51-52)

Biz, yaşama biçimleriyle 'refah içinde şımarıp azmış' nice şehri yıkıma uğrattık. İşte meskenleri; çok az (bir zaman) dışında (onlarda) kendilerinden sonra oturulabilmiş değildir. (Onlara) Varis olanlar Biziz. (Kasas Suresi, 58)

İşte ülkeler (ve onların halkları), zulmettikleri zaman onları yıkıma uğrattık; ve yıkımları için bir buluşma zamanı tespit ettik. (Kehf Suresi, 59)

Biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik. (Enbiya Suresi, 11)

Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık. (Hud Suresi, 82)

Biz nice ülkeleri yıkıma uğrattık. Geceleri uyurlarken ya da gündüzün dinlenirlerken Bizim zorlu azabımız onlara geliverdi. (Araf Suresi, 4)








Bulunduğumuz yüzyıl içinde meydana gelen savaşlarda birçok şehir (Berlin, Hamburg, Varşova, Leningrad, Bükreş, Londra...) tamamen harap olmuştur. Bu şehirlerin inşası ancak çok sonraları mümkün olabilmiştir.

24) Depremlerin Çoğalması



…Depremler çoğalmadıkça, fitneler zahir olmadıkça, cinayetler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz. (Kıyamet Alametleri, sf.109)

Peygamberimiz (sav) yukarıdaki hadisinde "depremlerin çoğalmasını" ahir zaman öncesinde meydana gelecek alametlerden biri olarak ifade etmiştir. Gerçekten de 20. yüzyıl da on binlerce kişinin hayatını kaybettiği depremlerle tarihe geçti. Kobe’deki şiddetli deprem, Türkiye’de, Tayvan’da, Yunanistan’da ve Meksika’da birbiri ardınca gelen depremler ahir zamana bakan çok önemli işaretler içermektedir.

"Ümmetimde zelzeleler olur. Öyle ki, bu zelzelelerde on bin, yirmi bin, otuz bin kişi ölür. Allah, bu ölümü muttakilere öğüt, müminlere rahmet, kafirlere ise azap kılar." (İbni Asakır, Geleceğin Tarihi 1, Orhan Baytan, Mevsim Yayıncılık, sf.81)

Barınacak evler, sizi taşıyacak hayvanlar bulamayacağınız zaman yaklaşmıştır. Çünkü evlerinizi depremler yıkacak, hayvanlarınızı yıldırımlar yakıp kömüre çevirecektir. (Nuaym bin Hammad, Geleceğin Tarihi 1, sf.82)

Hilafetin Arzı-Mu kaddeseye indiğini görürsen bil ki, artık zelzeleler, kederler, büyük hadiseler yakındır. O gün kıyamet insanlara şu elimin başına olan yakınlığından daha yakındır. (Ebu Davud, Cihad 37, sf.2535, Kütüb-i Sitte, cilt 14, sf.339)

Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakaret ettiği zaman artık kızıl rüzgarları, (zelzeleyi) yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi (meshi) (veya gökten taş yağmasını (kazfi)) bekleyin. (Tirmizi, Fiten 39, sf.2211, Kütüb-i Sitte, cilt 14, sf.341)

Ahir zamanda eğlencelerin ve çengilerin meydan aldığı ve içkinin de mubah addolunduğu zaman yere batma, taş yağma zuhur edecek ve insan kılığından çıkma olacaktır. (Hz. Sehl İbni Saad, Ramuz El Ehadis, cilt 2, sf.302/8)

İlim kalkmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman kısalmadıkça, fitneler zahir olmadıkça, cinayetler çoğalmadıkça kıyamet kopmaz. (Buhari, İbni Mace, Kıyamet Alametleri, s.108)

IRAK SAVAŞI HZ. MEHDİ'NİN ALAMETİ Mİ?



Beklenen Mehdi kitabının kısa sürede tükenen ikinci baskısından sonra gelişen dünya olayları ve Amerika'nın Irak'a saldırısı, işgali ve bu savaşta bölge ülkelerinin aynen Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde bizlere belirttiği şekilde davranmaları konumuzla ilgili hadisleri gözden geçirmemize vesile olmuştur. Aşağıda yapmış olduğum ek çalışma ile bu savaşa ve olaylara bakan hadislerden bazılarını değerlendirdim.

"Ordunun kayboluşu"

"Hz. Mehdi'nin beş alameti bulunur. Bunlar Süfyani, Yemani, samadan bir sayha, Beyda'da bir ordunun batışı ve günahsız insanların öldürülmesidir." (Naim Bin Hammad)

"Iraklıların parası kalmayacak"

"Iraklıların elinde ölçecekleri bir tartı aleti ve alış-veriş yapabilecekleri bir para hemen hemen kalmayacak." (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame, kısm-ul efal. c.5 sf. 45 El Muttaki)

"Bağdat alevlerle yok edilir"

Ahir zamanda Bağdat alevlerle yok edilir... (Risaletül Huruc ül Mehdi, Cilt 3, sf. 177, Kayıt 854) 

"Irak ve Şam'a Ambargo"

Ebu Nadre (R.A.) dedi ki; Cabir (R.A.)'ın yanında idik, şöyle dedi: "Öyle bir zaman yaklaşıyor ki, Irak ahalisine bir kafiz (kile), bir dirhem sevk olunmayacak". Dedik ki: "Bu kimden dolayı olur?" Dedi ki: "Acemler (Arab'ın gayrısı) bunu men' ederler." Sonra dedi: "Şam ahalisine bir dinar, bir müdy (kile) sevk olunmayacak". "Bu kimden dolayı olur" dedik. "Rumlar'dan dolayı" dedi. (Et-Tac, Ali Nâsıf el-Hüseyni)

"Irak yeniden yapılanır"

"İnsanların en şerlileri Irak'a saldırmadıkça kıyamet kopmaz.

Ve Irak'taki masum insanlar Şam'a doğru sığınma yerleri ararlar.

Şam yeniden yapılanır, Irak da yeniden yapılanır." (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame, kısm-ul efal. c.5 sf. 254, El Muttaki)

"Irak Halkı Şam'a, Kuzeye Kaçar"

Şerli kişiler Irak'a saldırmadıkça kıyamet kopmaz. (işte o zaman) Masum ve temiz Irak halkı Şam'a kaçar. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, sf. 210)

"Şam'da fitneler"

Şam'da fitneler bir taraftan sakinleştikçe, diğer bir taraftan alevlenir.

Gökten çağırıcı bir melek "Mehdi emirinizdir. Mehdi Halifenizdir"demedikçe de fitneler bitmez. (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi... sf.63)

"Şam, Irak, Arabistan"

"Resulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: ...Öyle bela ve musibetler olacak ki, hiçbir kimse, sığınabileceği bir mekan bulamayacaktır. Bu belalar Şam'ın etrafında dolanacak, Irak'ın üzerine çökecek. Arabistan yarımadasının elini ve ayağını bağlayacaktır. İslam ümmeti orada belalara karşı bozkırlarda savaşacaklar. Hiçbir kimse, onların haline acıyıp; vah! vah! bile demeyecek. Onlar belayı bir taraftan defetmeye çalışırlarken, diğer taraftan o yine ortaya çıkacaktır." (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame, kısm-ul efal. c.5 sf.38-39 El Muttaki)

"...belalar Şam'ın etrafında dolanacak"

"...Irak'ın üzerine çökecek." 

"...Arabistan yarımadasının elini ve ayağını bağlayacaktır." 

"Fırat ile Dicle arasında büyük savaş olacak"

"Fırat ile Dicle arasında Zevra denen bir şehir olacak. Orada büyük bir savaş olacak. Kadınlar esir edilecek, erkekler ise, koyun kesilir gibi boğazlanacak." (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame, kısm-ul efal. c.5 sf. 38 El Muttaki)

"Irak'ın üçe bölüneceği"

Resulullah (s.a.v.)'in bildirdiğine göre, Irak halkı üç fırkaya ayrılır. Bir kısmı çapulculara katılır. Bir kısmı ailelerini geride bırakıp kaçarlar. Bir kısmı savaşır ve öldürülürler.

Siz bunları gördüğünüz vakit kıyamete hazırlanın. (Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)

Küfe halkı üç kısma ayrılacak: Bir kısmı, Süfyani'nin ordusuna katılacak. Onlar, Cenab-ı Hakkın yarattığı en kötü insanlardır. Bir kısmı onlarla savaşacak onlar Cenab-ı Hakkın şerefli kullarıdır. Bir kısmı da yağmacılara katılacak, onlar günahkarlardır. (En-Necmu's Sakıb Fi Beyanı Enne'l Mehdi Min Evladı Ali B.Ebi Talib)

Bir kısmı ailelerini geride bırakıp kaçarlar

"Masum çocukların öldürülmesi"

…Muhammed ümmetinden masum bir çocuk öldürüldüğünde, gökten bir melek 'hak onda (Mehdi'de) ve onun yanında olandadır' diye haykırır. (Sabban isafur Ragibin s.154)

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü