Harun Yahya

Giriş



Gözü düşünmek beni teorimden soğuttu!" itirafında bulunan Darwin'i bu açıklamaya zorlayan en önemli sebeplerden biri, teorisinin mükemmel yapıları ve komplekslikleri açıklayamıyor oluşuydu. Hayali evrimin mekanizmalarını, bir gözü oluşturmak için gerekli olan yerlere yerleştiremiyordu. Bu kompleks organın hayali evrimsel aşamalarla oluştuğunu kanıtlayabilmesi için parçalarını basite indirgemesi gerekiyordu ama bunu yapamıyordu.
Bu kompleks organın nasıl ortaya çıktığının açıklanamaması, evrim teorisinin mimarları kadar günümüz evrim taraftarları için de büyük bir boşluktur. Darwinistler, komplekslikle karşılaştıkları her yerde, bu büyük boşluğu tekrar tekrar yaşarlar. Acaba yaşandığını iddia ettikleri evrimin milyonlarca yıllık hayali süreci içinde, böyle bir komplekslik nasıl gelişmiş olabilir? Evrimciler bu soruya cevap verecek hiçbir mantıklı senaryo üretemezler.
Bilimsel bulguların ortaya çıkardığı pek çok gerçek, teoriyi çöküntüye uğratmaya yeterlidir. Ancak teoriyi temelinden yok eden öyle bir gerçek vardır ki, Darwinistlerin açıklamasız kaldığı hemen her konuyu kapsamaktadır: Bu, günümüzden yaklaşık 530 milyon yıl önce, tüm yeryüzünde büyük bir ihtişam içinde sergilenen canlı çeşitliliği ve kompleksliğidir. Evrimcilerin hakkında "gelişim senaryoları" üretmeye çalıştıkları göz, evrimcilere göre daha "göze benzer" bir organın olmaması gereken bir dönemde, tüm kompleksliği ile mevcuttur. Henüz tek hücreli canlıların yaşamakta olduğu bir ortamda, birbirinden kompleks canlılar, sözde atalarına dair hiçbir kalıntıya sahip olmadan, adeta evrim teorisinin geçersizliğini ilan edercesine aniden var olmuşlardır.
Fosil kayıtları o kadar güçlüdür ve olay evrimciler açısından o kadar dramatiktir ki, bilim adamları bu dönemi Kambriyen Patlaması veya "Biyolojik Big Bang" olarak adlandırırlar. O dönemden bu yana, bu canlıların "atası" olabilecek, Kambriyen öncesi döneme ait yeni fosiller bulma arayışını sürdürmektedirler. Ancak çabalar sürekli olarak tek bir gerçeği göstermektedir: Ani, kusursuz, birbirinden farklı ve kompleks bir yaratılış...
Bu ani çeşitliliği çözebilmek için durmaksızın çabalayan evrimciler şunu anlayamamaktadırlar: Bu olağanüstü olayın özel bir sebebi vardır. Yeryüzünde yaşanan bu dönem, Kambriyen canlıları gibi, yeryüzündeki tüm canlıların "yaratılmış" olduklarını göstermek içindir. Darwinistlerin, yaratılış gerçeğine karşı verdikleri mücadeleye en güzel, en etkili ve en kesin cevaplardan biridir. Düzen kurucuların en hayırlısı olan Allah, Kendi Yüce Varlığı'nın ve üstün yaratma sanatının delillerini bu örnekle sergilemiştir. Yeryüzünün her yanını büyük bir mükemmellik ve kusursuzlukla sarmış olan üstün yaratılış delillerini görmek istemeyenlere, yaklaşık 530 milyon yıl önce yaşamış olan yaratılış harikaları delil olarak sunulmaktadır. Buna rağmen Yüce Allah'a karşı mücadele içinde olanlar ise, dünyada boş bir oyalanma ve asla ulaşamayacakları bir büyüklük isteği içindedirler:
Eğer kesin bir bilgiyle inanıyorsanız (Allah), göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunanların Rabbidir. O'ndan başka İlah yoktur; diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbinizdir, geçmiş atalarınızın da Rabbidir. Hayır, onlar şüphe içindedirler; oynayıp-oyalanıyorlar. (Duhan Suresi, 7-9)
Bu kitapta, insanları ayetlerde bildirilen bocalamadan kurtaracak ve Allah'ın sonsuz kudretini görmelerini sağlayacak yaratılış delilleri anlatılmaktadır. Günümüzden 530 milyon yıl önce yani Kambriyen döneminde var olan canlıların bugün dahi bilim adamlarını hayranlık içinde bırakan özelliklerine yer verilmektedir. Bu yolla hayatın kökeni ile ilgili tek geçerli açıklamanın yaratılış gerçeği olduğu, bir kez daha akıl ve vicdan sahibi insanların gözleri önüne serilmektedir.

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü