Harun Yahya

Bitkilere Ait Fosil Örnekleri 2/3






palmiye yaprağı




Palmiye Yaprağı



Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 300 milyon yıl
Bölge: Washington, ABD

Bitkilerin kökeni konusunda evrim teorisinin çaresizliği çoğu zaman evrimciler tarafından da itiraf edilmektedir. Örneğin Cambridge Üniversitesi, Botanik bölümü profesörlerinden Edred Corner, fosillerin bitkilerin sözde evrimini değil, Yaratılış gerçeğini desteklediğini şöyle ifade etmektedir:

"... Hala ön yargısız olursak şöyle düşünüyorum: Bitkilerin fosil kayıtları özel Yaratılış’ın lehinde görünüyor. Bir orkidenin, bir su mercimeğinin ve bir palmiyenin aynı atadan gelmiş olmalarını aklınız alıyor mu? Üstelik bu tahmin için herhangi bir kanıtımız yokken..." (Dr. Edred Corner, Sürekli Botanik Düşüncede Evrim, Chicago: Quadrangle Books,1961, s.9)

Edred Corner’ın da belirttiği gibi fosil bulguları bitkilerin hayali bir ortak atadan türemediklerini, sahip oldukları özelliklerle birlikte yoktan var edildiklerini yani yaratıldıklarını göstermektedir. Bu gerçeği gösteren fosillerden biri de resimde görülen 300 milyon yaşındaki palmiye fosilidir. Yüz milyonlarca yıldır aynı kalan palmiyeler, evrim teorisinin asılsızlığını vurgulamaktadır.




eğrelti otu




Eğrelti Otu



Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 320 milyon yıl
Bölge: Lancashire, İngiltere

Bitkiler, son derece kompleks yapılara sahiptir ve bu yapıların –evrimcilerin iddia ettiği gibi- sözde rastlantısal etkilerle ortaya çıkması da, birbirlerine dönüşmesi de mümkün değildir. Fosil kayıtları da farklı bitki sınıflamalarının yeryüzünde bir anda ve kendilerine özgü yapılarıyla ortaya çıktıklarını ve geçmişlerinde evrimsel bir süreç bulunmadığını göstermektedir.

Örneğin eğrelti otlarının 320 milyonluk yıllık fosilleri, bu bitkilerin yüz milyonlarca yıl boyunca hiç değişmediklerini göstermektedir. Günümüzdeki eğrelti otlarının 320 milyon yıl önce yaşamış olanlardan hiçbir farkı yoktur. Bu durum karşısında evrimcilerin verebileceği makul ve bilimsel bir cevap bulunmamaktadır.




eğrelti otu




Eğrelti Otu



Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 320 milyon yıl
Bölge: Lancashire, İngiltere

Eğrelti otlarının bir başka bitkiden türemediklerini, art arda gelen pek çok küçük değişiklik sonucunda bugünkü eğrelti otlarına dönüşmediklerini, tüm özellik ve fonksiyonlarıyla hep eğrelti otları olarak var olduklarını gösteren delillerden biri de resimdeki fosildir. 320 milyon yaşındaki bu fosil tüm canlılar ve cansızlar gibi bitkileri de Yüce Allah’ın yarattığını, evrimin hayal ürünü bir senaryodan başka birşey olmadığını gözler önüne sermektedir.




fosil araştrımacıları







eğrelti otu



1. Green River, ABD


2. Lancashire, İngiltere





Yaklaşık 150 yıldır dünyanın dört bir yanında fosil araştırmaları yapılmaktadır. Bu araştırmalar neticesinde milyonlarca fosil elde edilmiştir. Ancak bu fosillerin içinde bir tane bile, yarım gelişmiş, iki farklı canlının özelliklerini taşıyan, ara form niteliğinde yani evrimcilerin iddialarını destekleyen fosil bulunmamıştır. Bulunan her fosil, canlıların aniden ortaya çıktıklarını ve soyları devam ettiği müddetçe hiç değişmediklerini ortaya koymaktadır. Bunun anlamı ise açıktır: Canlıları Allah yaratmıştır.




ginkgo yaprağı




Ginkgo Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Darwinistlerin bitkilerin evrimi senaryosunu geçersiz kılan delillerden biri de resimde görülen 50 milyon yıllık ginkgo yaprağıdır. Ginkgoların hep ginkgo olarak var olduklarının, başka bir bitkiden türemediklerini, başka bir bitkiye de dönüşmediklerinin göstergesi olan bu fosil, diğer bütün fosil örnekleri gibi evrimcileri büyük bir açmaza sokmaktadır.




eğrelti otu




Eğrelti Otu



Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 320 milyon yıl
Bölge: Lancashire, İngiltere

Eğer bir canlı milyonlarca yıl boyunca hiç değişmeden yapısını muhafaza ediyorsa, günümüzde sahip olduğu tüm özelliklere eksiksiz olarak yüz milyonlarca yıl önce de sahipse, bu canlının evrim geçirdiğini söylemek asla mümkün değildir. Günümüzde yaşayan eğrelti otlarından hiçbir farkı olmayan resimdeki 320 milyon yıllık eğrelti otu fosili, canlıların evrim geçirmediğini gösteren ispatlardan biridir.




ginkgo yaprağı




Ginkgo Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: British Columbia, Kanada

Eğer Darwinistlerin iddia ettiği gibi evrim yaşanmış olsaydı, yeryüzünde hiç değişmeden kalmış binlerce canlı fosili değil, ara geçiş örnekleri bulunması gerekirdi. Evrimcilerin, bir canlıdan diğerine doğru değişim gösteren ara canlıları fosil kayıtlarında sürekli olarak bulmaları, milyonlarca "gelişmekte olan canlı" örneği ortaya çıkarmaları gerekirdi. Ancak evrimciler, tek bir ara geçiş fosili bile bulamamışlardır. Tek bir canlıda gelişmekte olan tek bir organ örneği bile sunamamışlardır. Canlılar, Eosen dönemine ait (54-37 milyon yıl) bu ginkgo yaprağında görüldüğü gibi hiçbir değişikliğe uğramamışlardır.




kozalak




Kozalak



Dönem: Senozoik zaman, Paleojen dönemi
Yaş: 65 - 23 milyon yıl
Bölge: Almanya

Kozalakların yapısını inceleyen bilim adamları, kozalaklardaki üreme yapısının kompleksliği karşısında hayrete düşmüşlerdir. Kozalaklar, rüzgarla polenleşme sistemini kullanır, dolayısıyla aerodinamik kuvvetlerden faydalanırlar. Yapılan araştırmalar bu canlıların, rüzgarın doğrusal hareketlerini üç şekilde değiştirebildiklerini ortaya koymuştur. Kuşkusuz aklı ve şuuru olmayan bu ağaç parçasının, rüzgarın hareketlerini kullanmak gibi akıl gerektiren bir işlemi gerçekleştiriyor olması evrimcilerin iddia ettiği gibi tesadüflerle açıklanamaz. Tesadüfler, bir bitkiye rüzgarı nasıl kullanacağını öğretmekten aciz oldukları gibi, böyle kompleks bir sistemin tek bir parçasını bile meydana getirme gücüne sahip değildirler. Kozalaklardaki bu mükemmel yapı, üstün güç ve akıl sahibi Rabbimiz’in eseridir.




ginkgo yaprağı




Ginkgo Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Bugün yaşayan bir ginkgo yaprağı nasılsa, bundan 50 milyon önce yaşayan da, bundan daha eski tarihlerde yaşamış olan da aynıdır. Bu durum, yeryüzündeki tüm canlılar için geçerlidir. Canlıların hiçbir değişim göstermediği gerçeği, pek çok evrimci bilim adamını hayrete düşürmüştür. Pek çoğunun bakış açılarını değiştirmelerine sebep olmuş, bir çoğunun da yıllarca savundukları evrimin bir aldatmaca olduğunu görmelerini sağlamıştır. Bu gerçeklere rağmen yanılgılarında direnen evrimcilerin ise, giriştikleri mücadele bilimsel değil tümüyle ideolojiktir.




eğrelti otu




Eğrelti Otu



Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 320 milyon yıl
Bölge: Lancashire, İngiltere

320 milyon yıl önce yaşamış olan eğrelti otları tıpkı günümüzdeki eğrelti otları gibi fotosentez yapıyor, aynı mekanizmaları kullanarak topraktan suyu alıyor, aynı şekilde güneş ışığından faydalanıyor ve aynı şekilde çoğalıyorlardı. Yüz milyonlarca yıldır aynı özelliklere sahip olan bu canlılar evrim geçirmediklerini söylemekte, ne var ki Darwinistler ideolojik kaygıları nedeniyle apaçık olan bu gerçeğin farkına varamamaktadırlar.




keaiki yaprağı




Keaki Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 45 milyon yıl
Bölge: Green River Oluşumu, Wyoming, ABD

Zelkova serrata türüne dahil olan bu ağaçlar, günümüzde Japonya, Kore, Çin ve Tayvan’da rastlanan bir ağaç türüdür. Bu türün özellikle Japonya’da yetişenlerine keaki adı verilmektedir. Kimi zaman 20-35 metre yüksekliğe kadar ulaşan söz konusu ağaçların yaprakları da oldukça geniştir.

Diğer tüm bitkiler gibi keakiler de var oldukları ilk günden beri hiçbir değişikliğe uğramamışlardır. Fosil kayıtları da bu bilgiyi desteklemektedir. Resimde görülen keaki yaprağı fosili 45 milyon yıl yaşındadır ve günümüzdeki keaki yapraklarıyla tıpatıp aynıdır.




ginkgo yaprağı




Ginkgo Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Şuursuz atomlar tesadüfen bir araya gelerek mükemmel görünümlü ginkgo yaprağının tek bir hücresini bile meydana getiremezler. Ama Darwinstlerin iddia ettikleri şey budur. İşte bu nedenle şuursuz atomların bir şeyleri başardığını ispatlama peşine düşer ve hiçbir zaman bulamayacakları ara formları arar dururlar. Ancak, bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da karşılarına çıkacak olan şey yaşayan fosiller olacaktır.

Bu örneklerden bir tanesi de resimde görülen 50 milyonluk ginkgo yaprağıdır.




gingko yaprağı




Kızılağaç Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Eosen dönemine (54 - 37 milyon yıl) ait bu kızıl ağaç yaprağı, hiçbir değişim geçirmemiştir. Günümüzdeki kızılağaçların özelliklerini göstermektedir. Yaprağın damar sistemindeki mükemmel detaylar olduğu gibi kalmış ve hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde evrim aleyhine büyük bir delil sunmuştur.




kara sakız ağacı yaprağı




Kara Sakız Ağacı Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Bitkilerin diğer tüm canlılar gibi evrim geçirmediklerini gösteren bir diğer delil de resimdeki kara sakız ağacı yaprağıdır. Fosil üzerinde yapılan incelemeler, bitkinin 50 milyon yıl önceki halinin bugünkünden farklı olmadığını ve bitkinin milyonlarca yıldır hiçbir değişim geçirmediğini açıkça göstermektedir. Bu durum, evrimin geçersizliğini bir kez daha ortaya koymaktadır.




Ginkgo Yaprağı




Ginkgo Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Canlıların kökenini açıklamaktan aciz olan evrim teorisi, ginkgoların on milyonlarca yıldır değişmeden kaldıklarını gösteren fosil örnekleri karşısında da çaresizdir. Canlıların soyları devam ettiği müddetçe aynı kaldıklarının ispatı olan fosiller evrim teorisine büyük darbe vurmuştur. Diğer pek çok bilim dalı gibi paleontoloji de Yaratılış’ın açık bir gerçek olduğunu teyit etmektedir.




huş ağacı yaprağı




Huş Ağacı Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Allah, tüm varlıkları, dilediği zamanda, dilediği şekilde kusursuz yaratmaya kadir olandır. Yüce Rabbimiz, tüm varlıkları dilediği an "Ol" emri ile yaratma gücüne sahiptir. Yeryüzü, Allah’ın dilemesiyle var olmuş mükemmel ve kompleks canlılarla doludur. Bu canlılar, tarih boyunca aynı mükemmel özellikleri sergilemişler ve Allah’ın izniyle, tek bir anda ve mükemmel şekilde yaratıldıklarını ispat etmişlerdir. Darwinistler, bu gerçeği kabul etseler de etmeseler de, tüm paleontolojik deliller, onların teorilerini yıkmaya devam edecektir.

Çünkü paleontoloji, yaklaşık 50 milyon yıldır değişmeden kalmış olan bu huş ağacı yaprağında olduğu gibi, sürekli olarak yaşayan fosil örnekleri ortaya çıkarmaktadır.




Akasya Yaprağı




Akasya Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 54 – 37 milyon yıl
Bölge: Kanada

Darwinistler, fosiller arasında hayali ara formlar olduğunu iddia ederek insanları aldatma çabası içindedirler. Ama ortaya çıkan sayısız yaşayan fosil, geçmişte evrimcilerin iddia ettikleri gibi bir süreç yaşanmadığını açıkça ve yeterli delillerle göstermiş durumdadır. Bu gerçeklere rağmen evrim teorisine inanmayı sürdürenler, fosil kayıtlarının gösterdiği bu açık delilleri göz ardı eden ve "bir gün hayali ara formların bulunacağına inanan" hayalperest Darwinistlerdir.

Darwinistlerin hayallerini yerle bir eden ve insanları aldatmalarını engelleyen yaşayan fosillerden biri de resimde görülen yaklaşık 50 milyon yıllık akasya yaprağıdır.




Kayaarmudu Yaprağı




Kayaarmudu Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 54 – 37 milyon yıl
Bölge: Kanada

Diğer tüm canlılar gibi bitkiler de fosil kayıtlarında bir anda ve kendilerine özgü yapılarıyla ortaya çıkarlar. Bugün sahip oldukları görünüm ve donanım ne ise, bundan milyonlarca yıl önce de sahip oldukları görünüm ve donanım aynıdır. Bu bilgi bizlere, canlıların üstün akıl sahibi bir Yaratıcı tarafından var edildiklerini göstermektedir. Bu Yaratıcı, Rabbimiz olan Allah'tır.

Bu gerçeği kanıtlayan delillerden bir tanesi de, yaklaşık 50 milyon yıllık kayaarmudu yaprağıdır.




Ginkgo Yaprağı




Ginkgo Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 54 – 37 milyon yıl
Bölge: Kanada

Tarih boyunca kaplumbağalar kaplumbağa, sivrisinekler sivrisinek, karıncalar karınca, ginkgo yaprakları da ginkgo yaprağı olarak yaşamış ve o şekilde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bir ginkgo yaprağının ne kadar eski fosil örneğine bakarsak bakalım, onun günümüzde var olan aynı ginkgo olduğuna şahit oluruz. Bundan yüz milyonlarca yıl önceki de, 50 milyon yıl önceki de, günümüzdeki de hep aynı yapraktır. O da, diğer tüm canlılar gibi, hiçbir değişim geçirmemiştir, bir evrimleşme süreci yaşamamıştır. Bunun sebebi, her birinin Allah’ın üstün sanatı ile aynı şekilde yaratılmış olmalarıdır.




Karaağaç Yaprağı




Karaağaç Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Resimde, günümüzden 50 milyon öncesine ait karaağaç yaprağı fosili görünmektedir. Resimden de anlaşıldığı gibi, milyonlarca yıl önce yaşamış olan karaağaç yaprağı ile bugün yaşayanlar arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Bu canlının tarihinde, aşamalı evrim savunucularının veya sıçramalı evrim savunucularının iddia ettiği şekilde bir değişim söz konusu değildir. Evrimciler, istedikleri kadar ellerindeki teoriyi karşı karşıya kaldıkları delilsizliğe uyarlamaya çalışsınlar, durum değişmeyecektir. Yaşayan fosiller evrimi reddetmiştir.




Ginkgo Yaprağı




Ginkgo Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Yeryüzünün %99’u araştırılmış ve 250 bin canlı türüne ait 100 milyon kadar fosil çıkarılmıştır. Ortaya çıkan fosiller arasında ise, evrim teorisine delil oluşturabilecek tek bir ara form veya ilkel canlı fosili bulunmamaktadır. Canlılar, fosil kayıtlarında görüldükleri ilk zamandan itibaren eksiksiz ve kompleks yapılara sahiptirler. Eosen dönemine (54 – 37 milyon yıl) ait bu ginkgo yaprağı da aynı şekilde, 50 milyon yıllık bir geçmişe sahiptir ve günümüz ginkgolarından herhangi bir farkı yoktur.




Ginkgo Yaprağı




Ginkgo Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Evrimin bilim dışı iddialarına göre canlılar birbirlerinden türemiştir. Bu durumda, iki tür arasında ara türler, farklı canlıların tam gelişmemiş özelliklerini taşıyan garip varlıklar var olmalıdır. Ve bu ara canlıların fosillerinin sayısı milyonları aşmalıdır.

Fakat fosil kayıtlarında söz konusu ara canlılar yoktur. Bu ara canlılardan "tek bir örnek bile" görülmemiştir. Canlılar var oldukları ilk andan itibaren eksiksiz ve mükemmel yapıdadırlar. Günümüz canlıları bundan milyonlarca yıl önce de bugünkü özellikleriyle yaşamışlardır. İşte fosil kayıtlarının sunduğu gerçek budur. Yaklaşık 50 milyon yıllık bir ginkgo yaprağı da bunu bir kez daha kanıtlamaktadır.




Kızılağaç Yaprağı




Kızılağaç Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

50 milyon yıllık bu kızılağaç yaprağı, canlıların milyonlarca yıldır değişmeden kaldıklarını gösteren milyonlarca örnekten bir tanesidir.

Evrimcilerin ara tür olarak iddia ettikleri bir düzine kadar fosil aslında hiçbir şekilde ara fosil özelliği göstermeyen farklı türde kompleks canlılara aittir. Bunların bir kısmının da sahtekarlık örnekleri olduğu kesin olarak ortaya çıkmıştır. Evrimcilerin, iddialarını haklı çıkaracak hiçbir kanıtları yoktur. Yaşayan fosil örnekleri, bu gerçeği sürekli olarak teyit etmektedir.




Ceviz Ağacı Yaprağı




Ceviz Ağacı Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Dünyanın neredeyse her yerinde yetişen ceviz ağacı, boyu 40 metreye kadar uzayabilen büyük bir ağaçtır. 50 milyon yıllık bu fosil ceviz ağacı yaprağı, bugün hemen her yerde görülebilen ceviz ağacı yapraklarından hiçbir farklılık taşımamaktadır.

Yaratılış gerçeği sayısız delil ile kanıtlanmış bir gerçektir. Evrimcilerin teorilerine kendilerince bir kanıt oluşturabilmek için, hayali evrimi ispatlayacak bir ara fosil getirmeleri gerekmektedir. Ancak yeryüzünde evrim gerçekleşmediği için, bunu destekleyecek herhangi bir ara fosil de yoktur. İşte bu nedenle evrim, herhangi bir bilimsel nitelik taşımamakta ve tamamen bir aldatmacaya dayanmaktadır.




Ginkgo Yaprağı




Ginkgo Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 54 – 37 milyon yıl
Bölge: Kanada

Eğer evrim doğruysa, Darwinistlerin, bu kitaba benzer bir kitap basmaları, hatta bundan daha kapsamlı bir çalışma gerçekleştirmeleri, sayısız sergi açmaları ve ellerinde olması gereken milyonlarca, hatta milyarlarca ara fosil örneğini böyle bir kitapta sergilemeleri gerekmektedir. Ancak bunu yapmayacaklardır, çünkü yapmaları imkansızdır. Ellerinde ara geçiş fosili yoktur. Tek bir tane bile bulunmamaktadır. Çünkü canlılar evrim geçirmemişlerdir ve fosil kayıtları bunu açıkça kanıtlamaktadır. Akıllı ve vicdanlı bir insan, bu resimde görülen tek bir ginkgo yaprağına bakarak, canlıların değişmeden kaldıklarını, yani yaratılmış olduklarını kolayca anlayacaktır.

Resimdeki ginkgo yaprağı yaklaşık 50 milyon yıllıktır ve bu canlının milyonlarca yıl boyunca değişmediğini kanıtlamaktadır.




kızılağaç yaprağı




Kızılağaç Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

"Sorunumuz şudur: Fosil kayıtlarını detaylı olarak incelediğimizde, türler ya da sınıflar seviyesinde olsun, sürekli olarak aynı gerçekle karşılarız; kademeli evrimle gelişen değil, aniden yeryüzünde oluşan gruplar görürüz." (Derek A. Ager, "The Nature of the Fossil Record", Proceedings of the British Geological Association, cilt 87, 1976, s. 133)

İngiliz paleontolog Derek W. Ager’ın kendince sorun olarak algıladığı şey, fosillerin evrim teorisini hiçbir zaman desteklememiş olması, Yaratılış gerçeğini teyit etmesidir. Canlıların aniden yeryüzünde belirdiklerini, yani yaratıldıklarını ve hiç değişmediklerini, yani evrim geçirmediklerini gösteren fosillerden biri de resimdeki 50 milyon yıllık kızılağaç fosilidir.




Karaağaç Yaprağı




Karaağaç Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 54 – 37 milyon yıl
Bölge: Kanada

Darwin dönemi, bilimsel anlamda son derece ilkel bir dönemdi. Canlı yapıları tanınmıyor, genetik bilinmiyor, hücre içi su dolu bir baloncuk sanılıyordu. Böylesine bir cehalet döneminde ortaya atılan evrim teorisi, canlıların genetik ve anatomik özellikleri keşfedildikçe daha büyük bir çıkmaza girdi. Fosilleşen canlıların yapılarındaki değişmezliği ortaya koyan paleontoloji de, evrim teorisine zorluk getiren bir başka bilim dalı oldu.

Canlıların sahip oldukları kompleks yapıların hiçbir değişikliğe uğramamış olması, tüm canlıları üstün güç sahibi Yüce Allah’ın yarattığını bir kez daha göstermektedir. 54 - 37 milyon yıllık bu karaağaç yaprağı da bu gerçeğin kanıtlarındandır.




Gürgen Yaprağı




Gürgen Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Kanada

Gri gövdesinin üzerinde yeşil dalların uzandığı dünyanın en sağlam ağaçlarından biri olan gürgen ağacının yaprağı, 50 milyon yıl önce de aynı özelliklerle, aynı şekilde yaşamıştır. Onu milyonlarca yıl önce yaratan da, şu anda var eden de alemlerin Rabbi olan Allah'tır. Allah’ı inkar etmek için evrim teorisi gibi sahte teorilerin peşine düşenler, hiçbir zaman başarılı olamayacaklardır. Çünkü gökler ve yer, Allah’ın varlığının apaçık delilleriyle doludur.




Kızılağaç Yaprağı




Kızılağaç Yaprağı



Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 54 – 37 milyon yıl
Bölge: Kanada

Darwinizm’in artık fosilleri evrime delil olarak göstermesi mümkün değildir. Çünkü, 19. yüzyılın ortalarından bu yana dünyanın dört bir yanında yapılan arkeolojik çalışmalarda, evrimcilerin sayısız olduğunu iddia ettikleri "ara geçiş formu" fosillerinden tek bir tane bile bulunamamıştır. "Kayıp halkaların" bilim dışı bir efsane olduğu anlaşılmıştır.

Bulunan tek şey, yaşayan fosillerdir. Resimde görülen yaklaşık 50 milyon yıllık kızılağaç yaprağı, bulunmuş milyonlarca yaşayan fosilden sadece bir tanesidir.

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü