Harun Yahya

Ek Bölüm:



Ne mutlu o insana ki, kötülerin öğüdüyle yürümez, günahkarların yolunda durmaz, alaycıların arasında oturmaz. Ancak zevkini Rab'bin Yasası'ndan alır ve gece gündüz onun üzerinde derin derin düşünür. Böylesi akarsu kıyılarına dikilmiş ağaca benzer, meyvesini mevsiminde verir, yaprağı hiç solmaz. Yaptığı her işi başarır. Kötüler böyle değil, rüzgarın savurduğu saman çöpüne benzerler. Bu yüzden yargılanınca aklanamaz, doğrular topluluğunda yer bulamaz günahkarlar. Çünkü Rab doğruların yolunu gözetir, kötülerin yolu ise ölüme götürür. (Mezmurlar, 1:1-6)

Nedir uluslar arasındaki bu kargaşa, neden boş düzenler kurar bu halklar? Dünyanın kralları saf bağlıyor, hükümdarlar birleşiyor Rab'be... karşı... Ey krallar, akıllı olun! Ey dünya önderleri, ders alın! Rab'be korkuyla hizmet edin, titreyerek sevinin. (Mezmurlar, 2:1, 10-11)

Ya Rab, düşmanlarım ne kadar çoğaldı, hele bana karşı ayaklananlar! Birçoğu benim için: "Allah Katında ona kurtuluş yok!" diyor. Ama Sen, ya Rab, çevremde kalkansın (beni koruyansın), onurum, başımı yukarı kaldıran Sensin. Rab'be seslenirim, yanıtlar beni... Yatar uyurum, uyanır kalkarım, Rab destektir bana. Korkum yok çevremi saran binlerce düşmandan. Ya Rab... Ey Allah'ım, kurtar beni!... Kurtuluş Rab'dedir, halkının1 üzerinde olsun bereketin! (Mezmurlar, 3:1-8)

Sana seslenince yanıtla beni, ey adil Allah'ım! Ferahlat beni sıkıntıya düştüğümde, lütfet bana, kulak ver duama. Ey insanlar... Ne zamana dek boş şeylere gönül verecek, yalan peşinde koşacaksınız... Günah işlemeyin; iyi düşünün yatağınızda... O'na güvenin... Ya Rab, yüzünün2 ışığıyla bizi aydınlat! Öyle bir sevinç verdin ki bana... Esenlik içinde yatar uyurum, çünkü yalnız Sen, ya RAB, güvenlik içinde tutarsın beni. (Mezmurlar, 4:1-8)

Sözlerime kulak ver, ya Rab, iniltilerimi (yalvarışlarımı, yakarışlarımı) işit. Feryadımı dinle... Allah'ım! Duam Sana'dır. Sabah sesimi duyarsın, ya Rab, her sabah Sana duamı sunar, umutla beklerim... Kötülük Senin yanında barınmaz. Böbürlenenler önünde duramaz... Ya Rab, Sen eli kanlılardan, aldatıcılardan hoşlanmaz, razı olmazsın. Bense bol sevgin sayesinde Kutsal Mesciti'ne (Allah'a ibadet edilen mekan) gireceğim; oraya doğru saygıyla eğileceğim. Yol göster bana doğruluğunla, ya Rab... Yolunu önümde düzle. Çünkü onların sözüne güvenilmez, yürekleri yıkım dolu. Ağızları açık birer mezardır, onursuzca davranırlar. Ey Allah... Kurdukları düzen yıkımlarına yol açsın. Kov onları sayısız isyanları yüzünden. Çünkü Sana karşı ayaklandılar. Sevinsin Sana sığınan herkes, sevinç çığlıkları atsın sürekli, çünkü onları Sen korursun; sevinçle coşsun adını sevenler Sen'de. Çünkü Sen doğru kişiyi kutlu kılarsın, ya Rab, çevresini kalkan gibi lütfunla sararsın. (Mezmurlar, 5:1-12)

Ya Rab... Beni gazapla yola getirme. Lütfet bana, ya Rab, bitkinim; şifa ver bana, ya Rab, kemiklerim sızlıyor, çok acı çekiyorum. Ah, ya Rab!... Kurtar beni, yardım et sevginden dolayı. (Mezmurlar, 6:1-4)

Sana sığınıyorum, ya Rab Allah'ım! Peşime düşenlerden kurtar beni, özgür kıl.... Buyur, adalet olsun... Rab halkları yargılar; beni de yargıla, ya Rab, doğruluğuma, dürüstlüğüme göre. Ey adil Allah'ım! Kötülerin kötülüğü son bulsun, doğrular güvene kavuşsun, Sen ki akılları, gönülleri sınarsın. Allah kalkan gibi yanıbaşımda, temiz yüreklileri O kurtarır. Allah adil bir yargıçtır3... İşte kötü insan kötülük sancıları çekiyor, fesada gebe kalmış, yalan doğuruyor. Bir kuyu açıp kazıyor, kazdığı kuyuya kendisi düşüyor. Kötülüğü kendi başına gelecek, zorbalığı kendi tepesine inecek. Şükredeyim doğruluğu için Rab'be, Yüce Rab'bin adını İlahilerle öveyim. (Mezmurlar, 7:1, 7-11, 14-17)

Ey Egemenimiz Rab, ne yüce Adın var yeryüzünün tümünde! Gökyüzünü görkeminle kapladın. Seyrederken ellerinin eseri4  olan gökleri, oraya koyduğun Ay'ı ve yıldızları, soruyorum kendi kendime: "İnsan ne ki, onu anasın, ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin?"... Başına yücelik ve onur tacını koydun. Ellerinin yapıtları (yarattıkların) üzerine onu egemen kıldın, herşeyi ayaklarının altına serdin; davarları, sığırları, yabanıl hayvanları, gökteki kuşları, denizdeki balıkları, denizde kıpırdaşan bütün canlıları. Ey Egemenimiz Rab, ne yüce Adın var yeryüzünün tümünde! (Mezmurlar, 8:1-9)

Ya Rab, bütün yüreğimle Sana şükredeceğim, yaptığın harikaların hepsini anlatacağım. Sen'de sevinç bulacak, coşacağım, Adını İlahilerle öveceğim, ey Yüceler Yücesi! Çünkü hakkımı, davamı Sen savundun, adil yargıç olarak5... Temelinden söktüğün şehirler ise, onların anıları bile silinip gitti. Oysa Rab sonsuza dek egemenlik sürer, yargı için kurmuştur hükümdarlığını; O yönetir doğrulukla dünyayı, O yargılar adaletle halkları. Rab ezilenler için bir sığınak, sıkıntılı günlerde bir kaledir.6 Seni tanıyanlar Sana güvenir, çünkü Sana yönelenleri hiç terk etmedin, ya Rab... Rab'bi İlahilerle övün! Yaptıklarını halklar arasında duyurun!... Ezilenlerin feryadını unutmaz. Acı bana, ya Rab!... Övgüye değer işlerini anlatayım (Övgüyle Seni anayım)... Sağladığın kurtuluşla sevineyim. Uluslar kendi kazdıkları kuyuya düştü, ayakları gizledikleri ağa takıldı. Adil yargılarıyla Rab Kendini gösterdi, kötüler kendi kurdukları tuzağa düştü. Kötüler ölüler diyarına (cehenneme) gidecek, Allah'ı unutan bütün uluslar... Ama yoksul büsbütün unutulmayacak, mazlumun umudu sonsuza dek kırılmayacak. (Mezmurlar, 9:1-18)

Ya Rab... Kötü insan içindeki isteklerle övünür... Kendini beğenmiş kötü insan Allah'a yönelmez... Öyle yücedir ki Senin yargıların, kötüler anlayamaz... İçinden, "Ben sarsılmam" der, "Hiçbir zaman sıkıntıya düşmem." Ağzı lanet, hile ve zulüm dolu, dilinin altında kötülük ve fesat saklı. Köylerin çevresinde pusu kurar, masumu gizli yerlerde öldürür, çaresizi sinsice gözler. Gizli yerlerde pusuya yatar çalılıktaki aslan gibi, kapmak için mazlumu bekler ve ağına düşürüp yakalar... Ya Rab... Oysa Sen sıkıntı ve acı çekenleri görürsün, yardım etmek için onları izlersin; çaresizler Sana dayanır, öksüzün yardımcısı Sensin... Mazlumların dileğini duyarsın, ya Rab, yüreklendirirsin onları, kulağın7 hep üzerlerinde; öksüze, düşküne hakkını vermek için, bir daha dehşet saçmasın ölümlü insan. (Mezmurlar, 10:1-18)

Ben Rab'be sığınırım... Bütün insanları görür, herkesi sınar. RAB doğru insanı sınar, kötüden, zorbalığı sevenden hoşlanmaz, razı olmazsın. Kötülerin üzerine kızgın korlar ve kükürt yağdıracak, paylarına düşen kase kavurucu rüzgar olacak. Çünkü RAB doğrudur, doğruları sever; dürüst insanlar O'nun yüzünü görecek.8 Kurtar beni, ya Rab, sadık kulun kalmadı, güvenilir insanlar yok oldu. Herkes birbirine yalan söylüyor, dalkavukluk, ikiyüzlülük ediyor. Sustursun Rab dalkavukların ağzını, büyüklenen dilleri. Onlar ki, "Dilimizle kazanırız, dudaklarımız emrimizde, kim bize efendilik edebilir?" derler... Rab'bin sözleri pak sözlerdir; toprak ocakta eritilmiş, yedi kez arıtılmış gümüşe benzer. Sen onları koru, ya Rab, bu kötü kuşaktan hep uzak tut! İnsanlar arasında alçaklık rağbet görünce, kötüler her yanda dolaşır oldu. (Mezmurlar, 11:1-7)

Gör halimi, ya Rab... Ben Senin sevgine güveniyorum, yüreğim kurtarışınla coşsun. Ezgiler söyleyeceğim Sana, ya Rab, çünkü iyilik ettin bana. (Mezmurlar, 13:3-6)

Ya Rab... Kusursuz yaşam süren, adil davranan, yürekten gerçeği söyleyen. İftira etmez, dostuna zarar vermez, komşusuna kara çalmaz böylesi. Aşağılık insanları hor görür, ama Rab'den korkanlara saygı duyar. Kendi zararına ant içse bile, dönmez andından. Parasını faize vermez, suçsuza karşı rüşvet almaz. Böyle yaşayan asla sarsılmayacak. (Mezmurlar, 15:1-5)

Koru beni, ey Allah, çünkü Sana sığınıyorum. Rab'be dedim ki, "Efendim Sensin. Sen'den öte mutluluk yok benim için."... Başka ilahların ardınca koşanların derdi artacak. Onların... adlarını ağzıma almayacağım. Benim payıma, benim kaseme düşeni tahsis eden Sensin, ya Rab; yaşamım Senin ellerinde (Senin takdirinde). Payıma ne güzel yerler düştü, ne harika bir mirasım var! Övgüler sunarım bana öğüt veren Rab'be, geceleri bile vicdanım uyarır beni. Gözümü Rab'den ayırmam, sağımda9 durduğu için sarsılmam. Bu nedenle i çim sevinç dolu, yüreğim coşuyor, bedenim güven içinde. Çünkü Sen beni ölüler diyarına (cehenneme) terk etmezsin, sadık kulunun çürümesine izin vermezsin. Yaşam yolunu bana bildirirsin. Bol sevinç vardır Senin huzurunda, sağ elinden mutluluk eksilmez.10 (Mezmurlar, 16:1-11)

Hilesiz dudaklardan çıkan duama kulak ver! Haklı çıkar beni, çünkü Sen gerçeği görürsün. Yüreğimi yokladın, gece denedin, sınadın beni, kötü bir şey bulmadın; kararlıyım, ağzımdan kötü söz çıkmaz, başkalarının yaptıklarına gelince, ben Senin sözlerine uyarak şiddet yollarından kaçındım. Sıkı adımlarla Senin yollarını tuttum, kaymadı ayaklarım. Sana yakarıyorum, ey Allah, çünkü beni yanıtlarsın... Göster harika sevgini, ey Sana sığınanları saldırganlardan sağ eliyle kurtaran (inayetiyle koruyan)! Koru beni gözbebeği gibi; kanatlarının gölgesine11 gizle kötülerin saldırısından, çevremi saran ölümcül düşmanlarımdan. Yürekleri yağ bağlamış, ağızları büyük laflar ediyor. İzimi buldular, üzerime geliyorlar, yere vurmak için gözetliyorlar. Tıpkı parçalamak için sabırsızlanan bir aslan, pusuya yatan genç bir aslan gibi... ya Rab, kes önlerini, eğ başlarını!... Kurtar canımı kötülerden... ya Rab, yaşam payı bu dünyada olan insanlardan... (Mezmurlar, 17:1-15)

Seni seviyorum, gücüm Sensin, ya Rab! Rab benim dayanağım, sığınağım, kurtarıcımdır, Allah'ım, dayanağımdır, sığınacak yerimdir, kalkanım (koruyanım), güçlü kurtarıcım, korunağımdır!... Sıkıntı içinde Rab'be yakardım, yardıma çağırdım Allah'ımı... Sesimi duydu... O zaman yeryüzü sarsılıp sallandı, titreyip sarsıldı dağların temelleri Rab... çıkardı beni derin sulardan. Beni benden nefret edenlerden kurtardı, çünkü onlar benden güçlüydü. Felaket günümde karşıma dikildiler, ama RAB bana destek oldu. Beni huzura kavuşturdu, kurtardı, çünkü benden hoşnut kaldı. Rab doğruluğumun karşılığını verdi, beni temiz ellerime göre ödüllendirdi. Çünkü Rab'bin yolunda yürüdüm, Allah'ımdan uzaklaşarak kötülük yapmadım. O'nun bütün ilkelerini göz önünde tuttum, kurallarından ayrılmadım. O'nunla kamilim, suç işlemekten sakındım. Bu yüzden Rab beni doğruluğuma ve nazarında pak olan ellerime göre ödüllendirdi. Merhametli kuluna merhamet gösterirsin... Alçakgönüllüleri kurtarır, gururluların başını eğersin. Işığımın kaynağı Sensin, ya Rab, Allah'ım! Karanlığımı aydınlatırsın... Allah'ın yolu kusursuzdur, Rab'bin sözü arıdır. O Kendisi'ne sığınan herkesin kalkanı(koruyanı)dır. Var mı Rab'den başka Allah? Allah'ımızdan başka dayanak var mı? Allah beni güçle donatır, yolumu kusursuz kılar. Ayaklar verdi bana, geyiklerinki gibi, doruklarda tutar beni... Bastığım yerleri genişletirsin, burkulmaz bileklerim... Rab yaşıyor! Dayanağıma (Allah'ıma) övgüler olsun! Yücelsin kurtarıcım Allah!... Düşmanlarımdan kurtarır, başkaldıranlardan üstün kılar beni, zorbaların elinden alır. Bunun için uluslar arasında Sana şükredeceğim, ya Rab, adını İlahilerle öveceğim. Rab kralını büyük zaferlere ulaştırır. (Mezmurlar, 18:1-49)

Gökler Allah'ın görkemini açıklamakta, gökkubbe ellerinin eserini12 duyurmakta. Gün güne söz söyler, gece geceye bilgi verir... Göğün bir ucundan çıkar, öbür ucuna döner, hiçbir şey gizlenmez sıcaklığından. Rab'bin Yasası kamildir, cana can katar, Rab'bin buyrukları güvenilirdir, saf adama bilgelik verir, Rab'bin kuralları doğrudur, yüreği sevindirir, Rab'bin buyrukları arıdır, gözleri aydınlatır. Rab korkusu paktır, sonsuza dek kalır, Rab'bin ilkeleri gerçek, tamamen adildir. Onlara altından, bol miktarda saf altından çok istek duyulur, onlar baldan, süzme petek balından tatlıdır. Uyarırlar kulunu, onlara uyanların ödülü büyüktür. Kim yanlışlarını görebilir? Bağışla göremediğim kusurlarımı, bilerek işlenen günahlardan koru kulunu, izin verme bana egemen olmalarına! O zaman büyük isyandan uzak, kamil olurum. Ağzımdan çıkan sözler, yüreğimdeki düşünceler, kabul görsün Senin önünde, ya Rab, dayanağım, kurtarıcım benim! (Mezmurlar, 19:1-14)

Sıkıntılı gününde Rab seni yanıtlasın... seni korusun! Yardım göndersin sana... Bazıları savaş arabalarına, bazıları atlarına güvenir, bizse Allah'ımız Rab'be güveniriz. Onlar çöküyor, düşüyorlar; bizse kalkıyor, dimdik duruyoruz. Ya Rab... Yanıtla bizi Sana yakardığımız gün! (Mezmurlar, 20:1-9)

Ya Rab, kral seviniyor gösterdiğin güce... Üzerine sürekli bereket yağdırdın, varlığınla onu sevince boğdun. Çünkü kral Rab'be güvenir, Yüceler Yücesi'nin sevgisi sayesinde sarsılmaz... Düzenler kursalar Sana, aldatmaya çalışsalar, yine de başarılı olamazlar... Yüceliğini göster, ya Rab, gücünle! Ezgiler söyleyip İlahilerle öveceğiz kudretini. (Mezmurlar, 21:1-13)

Sana güvendiler atalarımız, Sana dayandılar, onları kurtardın. Sana yakarıp kurtuldular, Sana güvendiler, aldanmadılar... Beni ana rahminden çıkaran, ana kucağındayken Sana güvenmeyi öğreten Sensin. Doğuşumdan beri Sana teslim edildim, ana rahminden beri Allah'ım Sensin... Ya Rab ... Ey gücüm benim... Kurtar beni aslanın ağzından, yaban öküzlerinin boynuzundan. (Mezmurlar, 22:4-21)

Adını kardeşlerime duyurayım, topluluğun ortasında Sana övgüler sunayım: Ey sizler, Rab'den korkanlar, O'na övgüler sunun!... O'nu yüceltin!... O'na saygı gösterin!... Övgü konum Sen olacaksın büyük toplulukta, Sen'den korkanların önünde yerine getireceğim adaklarımı. Yoksullar yiyip doyacak, Rab'be yönelenler O'na övgü sunacak... Yeryüzünün dört bucağı anımsayıp Rab'be dönecek, ulusların bütün soyları O'nun önünde yere kapanacak. Çünkü egemenlik Rab'bindir, ulusları O yönetir. Yeryüzündeki bütün zenginler... O'nun önünde yere kapanacak, toprağa gidenler, ölümlerine engel olamayanlar, eğilecekler O'nun önünde. Gelecek kuşaklar O'na kulluk edecek, Rab yeni kuşaklara anlatılacak. O'nun kurtarışını, "Rab yaptı bunları" diyerek, henüz doğmamış bir halka (gelecek nesillere) duyuracaklar. (Mezmurlar, 22:22-31)

Rab kılavuzumdur,13 eksiğim olmaz. Beni yemyeşil çayırlarda yatırır, sakin suların kıyısına götürür. İçimi tazeler, Adı uğruna bana doğru yollarda öncülük eder. Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile, kötülükten korkmam. Çünkü Sen benimlesin. Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni, hep Rab'bin evinde oturacağım. (Mezmurlar, 23:1-6)

Rab'bindir yeryüzü ve içindeki herşey, dünya ve üzerinde yaşayanlar; çünkü O'dur denizler üzerinde onu kuran, sular üzerinde durduran. (Mezmurlar, 24:1-2)

Elleri pak, yüreği temiz olan, gönlünü putlara kaptırmayan, yalan yere ant içmeyen. Rab kutsar böylesini, kurtarıcısı Allah aklar... (Mezmurlar, 24:4-5)

Ya Rab, bütün varlığımla Sana yaklaşıyorum, ey Allah'ım, Sana güveniyorum... Sana umut bağlayan hiç kimse utanca düşmez; nedensiz hainlik edenler utanır. Ya Rab, yollarını bana öğret, yönlerini bildir. Bana gerçek yolunda öncülük et, eğit beni; çünkü beni kurtaran Allah Sensin. Bütün gün umudum Sen'de. Ya Rab... Gençlik günahlarımı, isyanlarımı anımsama,14  sevgine göre anımsa beni, çünkü Sen iyisin, ya Rab. Rab iyi ve doğrudur, onun için günahkarlara yol gösterir. Alçakgönüllülere adalet yolunda öncülük eder, Kendi yolunu öğretir onlara. Rab'bin bütün yolları sevgi ve sadakate dayanır ahdimdeki buyruklara uyanlar için. Ya Rab, Adın uğruna suçumu bağışla... Kim Rab'den korkarsa, Rab ona seçeceği yolu gösterir. Rahatlık içinde yaşayacak o insan... Rab Kendisi'nden korkanlarla paylaşır sırrını, onlara açıklar ahdini. Gözlerim hep Rab'dedir, çünkü ayaklarımı ağdan O çıkarır. Halime bak, lütfet bana; çünkü garip ve mazlumum... Kurtar beni dertlerimden!... Bütün günahlarımı bağışla!... Canımı koru, kurtar beni!... Sana sığınıyorum! Dürüstlük, doğruluk korusun beni, çünkü umudum Sen'dedir. (Mezmurlar, 25:1-21)

Beni haklı çıkar, ya Rab, çünkü dürüst bir yaşam sürdüm; sarsılmadan Rab'be güvendim. Dene beni, ya Rab, sına; duygularımı, düşüncelerimi yokla. Çünkü sevgini hep göz önünde tutuyor, Senin gerçeğini yaşıyorum ben. Yalancılarla oturmam, ikiyüzlülerin suyuna gitmem. Kötülük yapanlar topluluğundan nefret ederim, fesatçıların arasına girmem... Ya Rab, yüksek sesle şükranımı duyurmak ve bütün harikalarını anlatmak için. Severim, ya Rab... görkeminin bulunduğu yeri. Günahkarların, eli kanlı adamların... elleri kötülük aletidir, sağ elleri rüşvet doludur. Ama ben dürüst yaşarım, kurtar beni, lütfet bana! Ayağım emin yerde duruyor. Topluluk içinde Sana övgüler sunacağım, ya Rab. (Mezmurlar, 26:1-12)

Rab benim ışığım, kurtuluşumdur, kimseden korkmam. Rab yaşamımın kalesidir15, kimseden yılmam. Hasımlarım, düşmanlarım olan kötüler, beni yutmak için üzerime gelirken tökezleyip düşerler. Karşımda bir ordu konaklasa, kılım kıpırdamaz, bana karşı savaş açılsa, yine güvenimi yitirmem. Rab'den tek dileğim, tek isteğim şu: Rab'bin güzelliğini seyretmek,16 mescidinde O'na hayran olmak için ömrümün bütün günlerini O'nun evinde geçirmek... Sevinçle haykırarak kurbanlar sunacağım O'nun çadırında,17 O'nu ezgilerle, İlahilerle öveceğim. Sana yakarıyorum, ya Rab... lütfet, yanıtla beni! Ya Rab, içimden bir ses duydum: "Yüzümü ara!"18 dedin, işte yüzünü (rızanı) arıyorum. Yüzünü benden gizleme (Rızanı benden esirgeme)... Bana hep yardımcı oldun; bırakma, terk etme beni, ey beni kurtaran Allah! Annemle babam beni terk etseler bile, Rab beni kabul eder. Ya Rab, yolunu öğret bana, düşmanlarıma karşı düz yolda bana öncülük et. Beni hasımlarımın keyfine bırakma, çünkü yalancı tanıklar dikiliyor karşıma, ağızları şiddet saçıyor. Yaşam diyarında Rab'bin iyiliğini göreceğimden kuşkum yok. Umudunu Rab'be bağla, güçlü ve yürekli ol; umudunu Rab'be bağla! (Mezmurlar, 27:1-14)

Ya Rab, Sana yakarıyorum, gücüm benim... Seni yardıma çağırdığımda... kulak ver yalvarışlarıma. Beni kötülerle, haksızlık yapanlarla bir tutup cezalandırma. Onlar komşularıyla dostça konuşur, ama yüreklerinde kötülük beslerler. Eylemlerine, yaptıkları kötülüklere göre onları yanıtla; yaptıklarının, hak ettiklerinin karşılığını ver. Onlar Rab'bin yaptıklarına, ellerinin eserine (Allah'ın yaratışına) önem vermezler; bu yüzden Rab onları yıkacak, bir daha ayağa kaldırmayacak. Rab'be övgüler olsun! Çünkü yalvarışımı duydu. Rab benim gücüm, kalkanım (koruyanım)dır, O'na yürekten güveniyor ve yardım görüyorum. Yüreğim coşuyor, ezgilerimle (İlahilerle) O'na şükrediyorum. Rab halkının gücüdür... (Mezmurlar, 28:1-8)

... Rab'bi övün, Rab'bin gücünü, yüceliğini övün, Rab'bin görkemini adına yaraşır biçimde övün, kutsal giysiler içinde Rab'be kulluk edin!... Rab'bin sesi güçlüdür, Rab'bin sesi görkemlidir...  O'nun mescidinde herkes "Yücesin!" diye haykırır... (Mezmurlar, 29:1-9)

Seni yüceltmek istiyorum, ya Rab, çünkü beni kurtardın, düşmanlarımı bana güldürmedin. Ya Rab Allah'ım, Sana yakardım, bana şifa verdin. Ya Rab... yaşam verdin bana, ölüm çukuruna (cehenneme) düşürmedin. Ey Rab'bin sadık kulları, O'nu İlahilerle övün, kutsallığını anarak O'na şükredin... Huzur duyunca dedim ki, "Asla sarsılmayacağım!" Ya Rab, lütfunla beni güçlü bir dağ gibi sarsılmaz kıldın... "Ya Rab, acı bana; yardımcım ol, ya Rab!" Yasımı şenliğe döndürdün, çulumu çıkarıp beni sevinçle kuşattın. Öyle ki, gönlüm Seni İlahilerle övsün, susmasın! Ya Rab Allah'ım, Sana sürekli şükredeceğim. (Mezmurlar, 30:1-12)









Ya Rab, Sana sığınıyorum. Utandırma beni hiçbir zaman! Adaletinle kurtar beni! Kulak ver bana, çabuk yetiş, kurtar beni; bir güç ol bana sığınmam için, güçlü bir kale (sığınak) ol kurtulmam için!... Gücüm ve kalem (sığınağım) Sensin, öncülük et, yol göster bana Kendi Adın uğruna. Bana kurdukları tuzaktan uzak tut beni, çünkü sığınağım Sensin. Ruhumu ellerine (Senin Kudretine, ilmine) bırakıyorum, ya Rab, sadık Allah, kurtar beni. Değersiz putlara bel bağlayanlardan hoşlanmam, Rab'be güvenirim ben. Sadakatinden ötürü sevinip coşacağım, çünkü düşkün halimi görüyor, çektiğim sıkıntıları biliyorsun, beni düşman eline düşürmedin, bastığım yerleri genişlettin... Ama ben Sana güveniyorum, ya Rab, "Allah'ım Sensin!" diyorum. Hayatım Senin elinde (Senin takdirinde, Kudretinde), kurtar beni düşmanlarımın pençesinden, ardıma düşenlerden. Yüzün (Nurun) kulunu aydınlatsın, sevgi göster, kurtar beni! Utandırma beni, ya Rab, Sana sesleniyorum; kötüler utansın, ölüler diyarında (cehennemde) sesleri kesilsin. Sussun o yalancı dudaklar; doğru insana karşı gururla, tepeden bakarak, küçümseyerek konuşan dudaklar. İyiliğin ne büyüktür, ya Rab, onu Sen'den korkanlar için saklarsın, herkesin gözü önünde, Sana sığınanlara iyi davranırsın. İnsanların düzenlerine karşı, koruyucu huzurunla üzerlerine kanat gerersin;19 saldırgan dillere karşı onları çardağında20 gizlersin. Rab'be övgüler olsun, kuşatılmış bir kentte sevgisini bana harika biçimde gösterdi... Rab'bi sevin, ey O'nun sadık kulları! RAB Kendisi'ne bağlı olanları korur, büyüklenenlerin ise tümüyle hakkından gelir. Ey Rab'be umut bağlayanlar, güçlü ve yürekli olun! (Mezmurlar, 31:1-24)

Ne mutlu isyanı bağışlanan, günahı örtülen insana! Suçu RAB tarafından sayılmayan, ruhunda hile bulunmayan insana ne mutlu!... Sığınağım Sensin, beni sıkıntıdan korur, çevremi kurtuluş İlahileriyle kuşatırsın... Kötülerin acısı çoktur, ama Rab'be güvenenleri O'nun sevgisi kuşatır. Ey doğru insanlar, sevinç kaynağınız RAB olsun, coşun; ey yüreği temiz olanlar, hepiniz sevinç çığlıkları atın! (Mezmurlar, 32:1-11)

Ey doğru insanlar, Rab'be sevinçle haykırın! Dürüstlere O'nu övmek yaraşır. Lir çalarak Rab'be şükredin, on telli çenk eşliğinde O'nu İlahilerle övün. O'na yeni bir ezgi söyleyin, sevinç çığlıklarıyla sazınızı konuşturun. Çünkü Rab'bin sözü doğrudur, her işi sadakatle yapar. Doğruluğu, adaleti sever, Rab'bin sevgisi yeryüzünü doldurur. Gökler Rab'bin sözüyle... yaratıldı. Deniz sularını biraraya toplar, engin suları ambarlara depolar. Bütün yeryüzü Rab'den korksun, dünyada yaşayan herkes O'na saygı duysun. Çünkü O söyleyince, herşey var oldu; O buyurunca, herşey belirdi. Rab ulusların planlarını bozar, halkların tasarılarını boşa çıkarır. Ama Rab'bin planları sonsuza dek sürer... Ne mutlu Allah'ı RAB olan ulusa... Rab... bütün insanları görür... Yeryüzünde yaşayan herkesi gözler. Herkesin yüreğini yaratan, yaptıkları herşeyi tartan O'dur. Ne büyük ordularıyla zafer kazanan kral var, ne de büyük gücüyle kurtulan yiğit. Zafer için at boş bir umuttur, büyük gücüne karşın kimseyi kurtaramaz. Ama Rab'bin gözü21 Kendisi'nden korkanların, sevgisine umut bağlayanların üzerindedir; böylece onları ölümden kurtarır, kıtlıkta yaşamalarını sağlar. Umudumuz Rab'dedir, yardımcımız, kalkanımız (koruyanımız) O'dur. O'nda sevinç bulur yüreğimiz, çünkü O'nun kutsal adına güveniriz... Umudumuz Sen'de, sevgin üzerimizde olsun, ya Rab! (Mezmurlar, 33:1-22)

Her zaman Rab'be övgüler sunacağım, övgüsü dilimden düşmeyecek. RAB'le övünürüm, mazlumlar işitip sevinsin! Benimle birlikte Rab'bin büyüklüğünü duyurun, adını birlikte yüceltelim. Rab'be yöneldim, yanıt verdi bana, bütün korkularımdan kurtardı beni. O'na bakanların yüzü ışıl ışıl parlar, yüzleri utançtan kızarmaz. Bu mazlum yakardı, Rab duydu, bütün sıkıntılarından kurtardı onu. Rab'bin meleği O'ndan korkanların çevresine ordugah kurar, kurtarır onları... Rab ne iyidir, ne mutlu O'na sığınan adama! Rab'den korkun... çünkü O'ndan korkanın eksiği olmaz. Genç aslanlar bile aç ve muhtaç olur; ama Rab'be yönelenlerden hiçbir iyilik esirgenmez. Gelin, ey çocuklar, dinleyin beni: Size Rab korkusunu öğreteyim. Kim yaşamdan zevk almak, iyi günler görmek istiyorsa, dilini kötülükten, dudaklarını yalandan uzak tutsun. Kötülükten sakının, iyilik yapın; esenliği amaçlayın, ardınca gidin. Rab'bin gözleri doğru kişilerin üzerindedir, kulakları onların yakarışına açıktır.22 Rab kötülük yapanlara karşıdır, onların anısını yeryüzünden siler. Doğrular yakarır, Rab duyar; bütün sıkıntılarından kurtarır onları... Kötü insanın sonu kötülükle biter, cezasını bulur doğrulardan nefret edenler. Rab kullarını kurtarır, O'na sığınanların hiçbiri ceza görmez. (Mezmurlar, 34:1-22)

... Rab'de sevinç bulacağım, beni kurtardığı için coşacağım. Bütün varlığımla şöyle diyeceğim: "Senin gibisi var mı, ya Rab, mazlumu zorbanın elinden, mazlumu ve yoksulu soyguncudan kurtaran?"... Büyük toplantıda Sana şükürler sunacağım, kalabalığın ortasında Sana övgüler dizeceğim... Barış sözünü etmez onlar, kurnazca düzen kurarlar ülkenin sakin insanlarına. (Mezmurlar, 35:9-20)

Günah fısıldar kötü insana, yüreğinin dibinden: Allah korkusu yoktur onda. Kendini öyle beğenmiş ki, suçunu görmez, ondan tiksinmez. Ağzından kötülük ve yalan akar, akıllanmaktan, iyilik yapmaktan vazgeçmiş. Yatağında bile fesat düşünür, olumsuz yolda direnir, reddetmez kötülüğü. Ya RAB, sevgin göklere, sadakatin gökyüzüne erişir. Doğruluğun ulu dağlara benzer, adaletin uçsuz bucaksız enginlere. İnsanı da, hayvanı da koruyan Sensin, ya Rab. Sevgin ne değerli, ey Allah! Kanatlarının gölgesine23 sığınır insanoğlu. Evindeki bolluğa doyarlar, zevklerinin ırmağından içirirsin onlara. Çünkü yaşam kaynağı Sensin, Senin ışığınla aydınlanırız. Sürekli göster Seni tanıyanlara sevgini, yüreği temiz olanlara doğruluğunu. Gururlunun ayağı bana varmasın, kötülerin eli beni kovmasın. (Mezmurlar, 36:1-11)

Kötülük edenlere kızıp üzülme, suç işleyenlere özenme! Çünkü onlar ot gibi hemen solacak, yeşil bitki gibi kuruyup gidecek. Sen Rab'be güven, iyilik yap, ülkede otur, sadakatle çalış. Rab'den zevk al, O senin içindeki istekleri yerine getirecektir. Herşeyi Rab'be bırak, O'na güven, O gerekeni yapar. O senin doğruluğunu ışık gibi, hakkını öğle güneşi gibi aydınlığa çıkarır. Rab'bin önünde sakin dur, sabırla bekle; kızıp üzülme işi yolunda olanlara, kötü amaçlarına kavuşanlara. Kızmaktan kaçın, bırak öfkeyi, üzülme, yalnız kötülüğe sürükler bu seni... Yakında kötünün sonu gelecek, yerini arasan da bulunmayacak. Ama alçakgönüllüler ülkeyi miras alacak, derin bir huzurun zevkini tadacak. Kötü insan doğru insana düzen kurar, diş gıcırdatır... Doğrunun azıcık varlığı, pek çok kötünün servetinden iyidir. Çünkü kötülerin gücü kırılacak, ama doğrulara Rab destek olacak. Rab kamil olanın her gününü gözetir, onların mirası sonsuza dek sürecek. Kötü günde utanmayacaklar, kıtlıkta karınları doyacak. Ama kötüler yıkıma uğrayacak; Rab'bin düşmanları kır çiçekleri gibi kuruyup gidecek, duman gibi dağılıp yok olacak. Kötüler ödünç alır, geri vermez; doğrularsa cömertçe verir... Rab insana sağlam adım attırır, insanın yolundan hoşnut olursa. Düşse bile yıkılmaz insan, çünkü elinden tutan Rab'dir.24 Gençtim, ömrüm tükendi, ama hiç görmedim doğru insanın terk edildiğini, soyunun ekmek dilendiğini. O hep cömertçe ödünç verir, soyu kutsanır. Kötülükten kaç, iyilik yap; sonsuz yaşama kavuşursun. Çünkü Rab doğruyu sever, sadık kullarını terk etmez. Onlar sonsuza dek korunacak... Doğrunun ağzından bilgelik akar, dilinden adalet damlar. Allah'ın Yasası yüreğindedir, ayakları kaymaz. Kötü, doğruya pusu kurar, onu öldürmeye çalışır. Ama Rab onu kötünün eline düşürmez... Rab'be umut bağla, O'nun yolunu tut... Kötü ve acımasız adamı gördüm, ilk dikildiği toprakta yeşeren ağaç gibi dal budak salıyordu; geçip gitti, yok oldu, aradım, bulunmaz oldu. Kamil olan adamı gözle, doğru adama bak, çünkü yarınlar barış severindir... Doğruların kurtuluşu Rab'den gelir, sıkıntılı günde onlara kale olur.25 Rab onlara yardım eder, kurtarır onları, kötülerin elinden alıp özgür kılar, çünkü Kendisi'ne sığınırlar. (Mezmurlar, 37:1-40)

Ya Rab, bütün özlemlerimi bilirsin... Umudum Sen'de, ya Rab... Sen yanıtlayacaksın, ya Rab, Allah'ım benim! Çünkü dua ediyorum... İyiliğe karşı kötülük yapanlar bana karşı çıkar, iyiliğin peşinde olduğum için. Beni terk etme, ya Rab! Ey Allah'ım, benden uzak durma! Yardımıma koş, ya Rab, kurtuluşum benim! (Mezmurlar, 38:9-22)

Karar verdim: "Adımlarıma dikkat edeceğim, dilimi günahtan sakınacağım..." Yalnız bir karış ömür verdin bana, hiç kalır hayatım Senin önünde. Her insan bir soluktur sadece, en güçlü çağında bile. "Bir gölge gibi dolaşır insan, boş yere çırpınır, mal biriktirir, kime kalacağını bilmeden. "Ne bekleyebilirim şimdi, ya Rab? Umudum Sen'de. Kurtar beni... Her insan bir soluktur sadece. "Duamı işit, ya Rab, kulak ver yakarışıma... (Mezmurlar, 39:1-12)

Rab'bi sabırla bekledim; bana yönelip yakarışımı duydu. Ölüm çukurundan, balçıktan çıkardı beni, ayaklarımı kaya üzerinde tuttu, kaymayayım diye. Ağzıma yeni bir ezgi (İlahi), Allahımız için bir övgü İlahisi koydu. Çokları görüp korkacak ve Rab'be güvenecekler. Ne mutlu Rab'be güvenen insana, gururluya, yalana sapana ilgi duymayana. Ya Rab, Allah'ım, harikaların, düşüncelerin ne çoktur bizim için; Sana eş koşulmaz! Duyurmak, anlatmak istesem yaptıklarını, saymakla bitmez... Şöyle dedim: "... Ey Allah'ım, Senin isteğini yapmaktan zevk alırım ben, Yasan yüreğimin derinliğindedir." Büyük toplantıda müjdelerim Senin zaferini, sözümü esirgemem, ya Rab, bildiğin gibi! Zaferini içimde gizlemem, bağlılığını ve kurtarışını duyururum, sevgini, sadakatini saklamam büyük topluluktan. Ya Rab, esirgeme sevecenliğini benden! Sevgin, sadakatin hep korusun beni! Sayısız belalar çevremi sardı... Ne olur, ya Rab, kurtar beni! Yardımıma koş, ya Rab!... Sen'de neşe ve sevinç bulsun bütün Sana yönelenler! "Rab yücedir!" desin hep Senin kurtarışını özleyenler!... Yardımcım ve kurtarıcım Sensin... ey Allah'ım! (Mezmurlar, 40:1-17)

Ne mutlu yoksulu düşünene! Rab kurtarır onu kötü günde. Korur Rab, yaşatır onu, ülkede mutlu kılar, terk etmez düşmanlarının eline. Destek olur Rab ona yatağa düşünce; hastalandığında sağlığa kavuşturur onu. "Acı bana, ya Rab!" dedim, "Şifa ver bana.." Dürüstlüğümden ötürü bana destek olur, sonsuza dek beni huzurunda tutarsın. Öncesizlikten sonsuza dek, övgüler olsun... Rab'be! Amin! Amin! (Mezmurlar, 41:1-13)

Geyik akarsuları nasıl özlerse, canım da Seni öyle özler, ey Allah! Canım Allah'a, yaşayan Allah'a susadı; ne zaman görmeye gideceğim Allah'ın yüzünü?26... Allah'a umut bağla, çünkü O'na yine övgüler sunacağım; O benim kurtarıcım ve Allah'ımdır... Gündüz Rab sevgisini gösterir, gece İlahi söyler, dua ederim yaşamımın Allah'ına... Allah'a umut bağla, çünkü O'na yine övgüler sunacağım; O benim kurtarıcım ve Allah'ımdır. (Mezmurlar, 42:1-11)

... Kurtar hileci, haksız insandan. Çünkü Sen Allah'ım, kalemsin...27 Gönder ışığını, gerçeğini, yol göstersinler bana... Neşe, sevinç kaynağım Allah'a gideceğim ve Sana, ey Allah, Allah'ım benim, lirle şükredeceğim... Allah'a umut bağla, çünkü O'na yine övgüler sunacağım; O benim kurtarıcım ve Allah'ımdır. (Mezmurlar, 43:1-5)

Onlar... kendi bilekleriyle zafere ulaşmadılar. Senin sağ elin, bileğin, yüzünün ışığı28 sayesinde oldu bu; çünkü Sen onları sevdin... Sensin bizi düşmanlarımızdan kurtaran, bizden nefret edenleri utanca boğan. Her gün Allah'la övünür, sonsuza dek adına şükran sunarız... O yürekteki gizleri bilir. (Mezmurlar, 44:3-21)

Allah sığınağımız ve gücümüzdür, sıkıntıda hep yardıma hazırdır. Bu yüzden korkmayız yeryüzü altüst olsa, dağlar denizlerin bağrına devrilse, sular kükreyip köpürse, kabaran deniz dağları titretse bile... Herşeye Egemen RAB bizimledir... (Mezmurlar, 46:1-7)

Ey bütün uluslar, el çırpın! Sevinç çığlıkları atın Allah'ın onuruna! Ne müthiştir yüce Rab... Ezgiler (İlahiler) sunun Allah'a, ezgiler (İlahiler)... Allah'a aittir yeryüzü kralları. O çok yücedir. (Mezmurlar, 47:1-2, 6-8)

Rab büyüktür ve yalnız O övülmeye değer... Adın gibi, ey Allah, övgün de dünyanın dört bucağına varıyor. Sağ elin zafer dolu... Bu Allah sonsuza dek bizim Allah'ımız olacak, bize hep yol gösterecektir. (Mezmurlar, 48:1, 10-14)

Ey bütün halklar, dinleyin! Kulak verin hepiniz, ey dünyada yaşayanlar, halk çocukları, bey çocukları, zenginler, yoksullar! Bilgelik dökülecek ağzımdan, anlayış sağlayacak içimdeki düşünceler, kulak vereceğim özdeyişlere... Onlar varlıklarına güvenir, büyük servetleriyle böbürlenirler. Kimse kimsenin hayatının bedelini ödeyemez, Allah'a fidye veremez... Bütün gösterişine karşın geçicidir insan, ölüp giden hayvanlar gibi. Budalaların yolu, onların sözünü onaylayanların sonu budur. Sürü gibi ölüler diyarına (cehenneme) sürülecekler... Tan ağarınca doğrular onlara egemen olacak, cesetleri çürüyecek, ölüler diyarı (cehennem) onlara konut olacak. Ama Allah beni ölüler diyarının (cehennemin) pençesinden kurtaracak ve yanına alacak. Korkma biri zenginleşirse, evinin görkemi artarsa. Çünkü ölünce hiçbir şey götüremez, görkemi onunla mezara gitmez. Yaşarken kendini mutlu saysa bile, başarılı olunca övülse bile. Atalarının kuşağına katılacak, onlar ki asla ışık yüzü görmeyecekler. Bütün gösterişine karşın anlayışsızdır insan, ölüp giden hayvanlar gibi. (Mezmurlar, 49:1-20)

Güçlü olan Allah, Rab konuşuyor; Güneş'in doğduğu yerden battığı yere kadar yeryüzünün tümüne sesleniyor. Güzelliğin... parıldıyor Allah... Gökler O'nun adaletini bildirecektir, çünkü hüküm veren Allah'ın Kendisi'dir... "Ben Allah'ım... Bütün orman yaratıkları, dağlardaki bütün hayvanlar Benimdir. Dağlardaki bütün kuşları korurum, kırlardaki bütün yabanıl hayvanlar Benim'dir... Sıkıntılı gününde seslen Bana, seni kurtarırım, sen de Beni yüceltirsin." Ama Allah kötüye şöyle diyor: "... Yola getirilmekten nefret ediyor, sözlerimi arkana atıyorsun. Hırsız görünce onunla dost oluyor, zina edenlere ortak oluyorsun. Ağzını kötülük için kullanıyor, dilini yalana koşuyorsun... Suçlarını gözünün önüne seriyorum...Yolunu düzeltene kurtarışımı göstereceğim." (Mezmurlar, 50:1-23)

Ey Allah, lütfet bana, sevgin uğruna; sil isyanlarımı, sınırsız merhametin uğruna. Tümüyle yıka beni suçumdan, arıt beni günahımdan... Sen gönülde sadakat istiyorsun, bilgelik öğret bana yüreğimin derinliklerinde. Beni... arıt, paklanayım, yıka beni (günahlarımdan arındır), kardan beyaz olayım... Ey Allah, temiz bir yürek yarat, yeniden kararlı bir ruh var et içimde. Beni huzurundan atma, mukaddes ruhunu benden alma. Geri ver bana sağladığın kurtuluş sevincini, bana destek ol, istekli bir ruh ver. Başkaldıranlara Senin yollarını öğreteyim, günahkarlar geri dönsün Sana. Kurtar beni kan dökme suçundan, Ey Allah, beni kurtaran Allah, dilim Senin kurtarışını İlahilerle övsün. Ya Rab, aç dudaklarımı, ağzım Senin övgülerini duyursun... Senin kabul ettiğin kurban alçakgönüllü bir ruhtur, alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey Allah. (Mezmurlar, 51:1-17)

Niçin kötülüğünle böbürlenirsin, ey kabadayı, Allah'ın sadık kullarına karşı bütün gün dilin yıkım tasarlar keskin ustura gibi, ey hilekar. İyilikten çok kötülüğü, doğru konuşmaktan çok yalanı seversin. Seni hileli dil seni! Her yıkıcı sözü seversin. Ama Allah seni sonsuza dek yıkacak... Doğrular bunu görünce korkacak... şöyle diyecekler: "İşte bu adam, Allah'a sığınmak istemedi, servetinin bolluğuna güvendi, başkalarını yıkarak güçlendi!" Ama ben... sonsuza dek Allah'ın sevgisine güvenirim. Sürekli Sana şükrederim yaptıkların için, sadık kullarının önünde umut bağlarım, çünkü Adın iyidir. (Mezmurlar, 52:1-9)

Akılsız içinden, "Allah yok!" der. İnsanlar bozuldu, iğrençlik aldı yürüdü, iyilik eden yok... Hepsi saptı, tümü yozlaştı, iyilik eden yok... Allah'a yakarmıyorlar. Ama korkulmayacak yerde korkacaklar, çünkü Allah... onları reddettiği için hepsini utandıracak. (Mezmurlar, 53:1-5)

Ey Allah, beni Adınla kurtar, gücünle akla beni!... Küstahlar bana saldırıyor, zorbalar canımı almak istiyor, Allah'a aldırmıyorlar. İşte Allah benim yardımcımdır, tek desteğim Rab'dir... Ya Rab, sana gönülden bir kurban sunacağım, adına şükredeceğim, çünkü Adın iyidir. Beni bütün sıkıntılarımdan kurtardın... (Mezmurlar, 54:1-7)

Şaşkına çevir kötüleri, ya Rab, karıştır dillerini, çünkü kentte şiddet ve çatışma görüyorum. Gece gündüz kent surları üzerinde dolaşırlar, haksızlık, fesat dolu kentin içi. Yıkıcılık kentin göbeğinde, zorbalık, hile eksilmez meydanından... Bense Allah'a seslenirim, Rab kurtarır beni... Allah'tan korkmuyorlar. Yoldaşım dostlarına saldırarak yaptığı antlaşmayı bozdu. Ağzından bal damlar, ama yüreğinde savaş var. Sözleri yağdan yumuşak, ama yalın birer kılıçtır. Yükünü Rab'be bırak, O sana destek olur. Asla izin vermez doğru insanın sarsılmasına. Ama Sen, ey Allah, ölüm çukuruna (cehenneme) atacaksın kötüleri, günlerinin yarısını görmeyecek katillerle hainler; bense Sana güveniyorum. (Mezmurlar, 55:9-23)

Sana güvenirim korktuğum zaman. Allah'a, sözünü övdüğüm Allah'a güvenirim ben, korkmam. İnsan bana ne yapabilir? Gün boyu sözlerimi çarpıtıyorlar, hakkımda hep kötülük tasarlıyorlar. Fesatlık için uğraşıyor, pusuya yatıyor, adımlarımı gözlüyor, canımı almak istiyorlar... Biliyorum, Allah benden yana. Sözünü övdüğüm Allah'a, sözünü övdüğüm Rab'be, Allah'a güvenirim ben, korkmam; insan bana ne yapabilir?... Çünkü canımı ölümden kurtardın, ayaklarımı tökezlemekten korudun; işte yaşam ışığında, Allah huzurunda yürüyorum. (Mezmurlar, 56:3-13)

Acı bana, ey Allah, acı, çünkü Sana sığınıyorum; felaket geçinceye kadar, kanatlarının gölgesine29 sığınacağım. Yüce Allah'a, benim için herşeyi yapan Allah'a sesleniyorum... Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Allah, görkemin bütün yeryüzünü kaplasın! Yoluma çukur kazdılar, içine kendileri düştüler. Kararlıyım, ey Allah, kararlıyım,  İlahiler söyleyeceğim. Halkların arasında Sana şükürler sunayım, ya Rab, ulusların arasında Seni İlahilerle öveyim. Çünkü sevgin göklere erişir, sadakatin gökyüzüne ulaşır. Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Allah, görkemin bütün yeryüzünü kaplasın! (Mezmurlar, 57:1-11)

Ey yöneticiler, gerçekten adil mi karar verirsiniz? Doğru mu yargılarsınız insanları? Hayır! Hep haksızlık tasarlarsınız içinizde, zorbalık saçar elleriniz yeryüzüne.... (Mezmurlar, 58:1-3)

Kurtar beni düşmanlarımdan, ey Allah'ım, kalem (sığınağım) ol hasımlarıma karşı. Kurtar beni suç işleyenlerden, uzak tut kanlı katillerden... Sen, ya Rab, Herşeye Egemen Allah... Gücüm Sensin, Seni gözlüyorum, çünkü kalemsin (sığınağımsın), ey Allah. Allah'ım sevgisiyle karşılar beni... Ya Rab, kalkanımız (koruyucumuz) bizim... Gücün için sabah ezgiler söyleyecek, sevgini sevinçle dile getireceğim. Çünkü Sen bana kale,30 sıkıntılı günümde sığınak oldun. Gücüm Sensin, Seni İlahilerle öveceğim, çünkü kalem (sığınağım), beni seven Allah Sensin. (Mezmurlar, 59:1-17)

Kurtar bizi sağ elinle, yardım et, sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun diye! Yardım et bize düşmana karşı, çünkü boştur insan yardımı. Allah'la zafer kazanırız... (Mezmurlar, 60:5, 11-12)

Ey Allah... çünkü Sen benim için sığınak, düşmana karşı güçlü bir destek oldun. Çadırında31 sonsuza dek oturmak ve kanatlarının gölgesine32 sığınmak isterim. Çünkü Sen, ey Allah, adaklarımı duydun, adından korkanların mirasını bana verdin... Sevgin ve sadakatinle koru!... Adını hep İlahilerle öveceğim... (Mezmurlar, 61:1-8)

Canım yalnız Allah'da huzur bulur, kurtuluşum O'ndan gelir. Tek gücüm, kurtuluşum, kalem (sığınağım) O'dur, asla sarsılmam... Ey canım, yalnız Allah'da huzur bul, çünkü umudum O'ndadır. Tek gücüm, kurtuluşum, kalem (sığınağım) O'dur, sarsılmam. Kurtuluşum ve onurum Allah'a bağlıdır, kuvvetli gücüm, sığınağım O'dur. Ey halkım, her zaman O'na güven... Çünkü Allah sığınağımızdır... Zorbalığa güvenmeyin... Güç Allah'ındır, sevgi de Senin, ya Rab! Çünkü Sen herkese, yaptığının karşılığını verirsin. (Mezmurlar, 62:1-12)

Ey Allah, Sensin benim Allah'ım, Seni çok özlüyorum, canım Sana susamış, kurak, yorucu, susuz bir diyarda, bütün varlığımla Seni arıyorum... Senin sevgin yaşamdan iyidir, bu yüzden dudaklarım Seni yüceltir. Ömrümce Sana övgüler sunacağım, Senin adınla ellerimi kaldıracağım. Zengin yiyeceklere doyarcasına doyacağım Sana, şakıyan dudaklarla ağzım Sana övgüler sunacak. Yatağıma uzanınca Seni anarım, gece boyunca derin derin Seni düşünürüm. Çünkü Sen bana yardımcı oldun, kanatlarının gölgesinde33 sevincimi dile getiririm. Canım Sana sımsıkı sarılır, sağ elin bana destek olur... Kralsa Allah'ta sevinç bulacak. Allah'ın adıyla ant içenlerin hepsi övünecek, yalancıların ağzıysa kapanacak. (Mezmurlar, 63:1-11)

Kötülerin gizli tasarılarından, o suçlu güruhun şamatasından esirge beni. Onlar dillerini kılıç gibi bilemiş, acı sözlerini ok gibi hedefe yöneltmişler, pusularından masum insanın üzerine atmak için. Ansızın vururlar, hiç çekinmeden. Birbirlerini kötülük yapmaya iter, gizli tuzaklar tasarlarken, "Kim görecek?" derler. Haksızlık yapmayı düşünür, "Kusursuz bir plan yaptık!" derler. İnsanın içi ve yüreği derin bir sırdır, bilinmez. Ama ... Dilleri yüzünden yıkıma uğrayacaklar... Doğru insan Rab'de sevinç bulacak, O'na sığınacak, bütün temiz yürekliler O'nu övecek. (Mezmurlar, 64:2-10)

Ey Allah... Ey Sen, duaları işiten, bütün insanlar Sana gelecek. Suçlarımızın altında ezildik, ama Sen isyanlarımızı bağışlarsın. Ne mutlu avlularında otursun diye seçip Kendine yaklaştırdığın kişiye! Evinin, kutsal mescidinin nimetlerine doyacağız. Ey bizi kurtaran Allah, müthiş işler yaparak zaferle yanıtlarsın bizi. Sen yeryüzünün dört bucağında, uzak denizlerdekilerin umudusun; kudret kuşanan, gücüyle dağları kuran, denizlerin kükremesini, dalgaların gümbürtüsünü, halkların kargaşasını yatıştıran Sensin. Dünyanın öbür ucunda yaşayanlar korkuya kapılır Senin belirtilerin karşısında. Doğudan batıya kadar insanlara sevinç çığlıkları attırırsın. Toprağa bakar, çok verimli kılarsın, onu zenginliğe boğarsın. Ey Allah, ırmakların suyla doludur, insanlara tahıl sağlarsın, çünkü Sen toprağı şöyle hazırlarsın: Sabanın açtığı yarıkları bolca sular, sırtlarını düzlersin. Yağmurla toprağı yumuşatır, ürünlerine bereket katarsın. İyiliklerinle yılı taçlandırırsın, arabalarının geçtiği yollardan bolluk akar, otlaklar yeşillenir, tepeler sevince bürünür, çayırlar sürülerle bezenir, vadiler ekinle örtünür, sevinçten haykırır, ezgi (İlahi) söylerler. (Mezmurlar, 65:1-13)

Ey yeryüzündeki bütün insanlar, Allah'a sevinç çığlıkları atın! Adının yüceliğine İlahiler söyleyin, O'na görkemli övgüler sunun! "Ne müthiş işlerin var!" deyin Allah'a, "Öyle büyük gücün var ki, düşmanların eğiliyor önünde. Bütün yeryüzü Sana kulluk ediyor, İlahiler okuyor, adını İlahilerle övüyor." Gelin, bakın Allah'ın neler yaptığına! Ne müthiş işler yaptı insanlar arasında: Denizi karaya çevirdi, atalarımız yaya geçtiler ırmaktan. Yaptığına sevindik orada. Kudretiyle sonsuza dek egemenlik sürer, gözleri ulusları süzer;34 başkaldıranlar gurura kapılmasın! Ey halklar, Allah'ımıza şükredin, övgülerini duyurun. Hayatımızı koruyan, ayaklarımızın kaymasına izin vermeyen O'dur. Sen bizi sınadın, ey Allah, gümüş arıtır gibi arıttın... Gelin, dinleyin, ey sizler, Allah'tan korkanlar, benim için neler yaptığını size anlatayım. Ağzımla O'na yakardım, övgüsü dilimden düşmedi. Yüreğimde kötülüğe yer verseydim, Rab beni dinlemezdi. Oysa Allah dinledi beni, kulak verdi duamın sesine. Övgüler olsun Allah'a, çünkü duamı geri çevirmedi, sevgisini benden esirgemedi. (Mezmurlar, 66:1-10, 20)

Allah bize lütfetsin, bolluk versin, yüzünün ışığı35 üzerimize parlasın. Öyle ki, yeryüzünde yolun, bütün uluslar arasında kurtarıcı gücün bilinsin. Halklar Sana şükretsin, ey Allah, bütün halklar Sana şükretsin! Uluslar sevinsin, sevinçten çığlık atsın, çünkü Sen halkları adaletle yargılarsın, yeryüzündeki uluslara yol gösterirsin. Halklar Sana şükretsin, ey Allah, bütün halklar Sana şükretsin! Toprak ürününü verdi, Allah, Allah'ımız, bizi bolluğa kavuştursun. Allah bize bolluk versin, dünyanın dört bucağındakiler O'ndan korksun! (Mezmurlar, 67:1-7)

Ancak doğrular sevinsin, bayram etsinler Allah'ın önünde, neşeyle coşsunlar. Allah'a ezgiler söyleyin, adını İlahilerle övün... Allah kimsesizlere ev verir, tutsakları özgürlüğe ve rahatlığa kavuşturur, ama başkaldıranlar kurak yerde oturur... Her gün yükümüzü taşıyan Rab'be, bizi kurtaran Allah'a övgüler olsun. Allah'ımız kurtarıcı bir Allah'tır, ölümden (cehennemden) kurtarış yalnız Egemen Rab'be özgüdür... "Ey sizler... toplantılarınızda Allah'a, Rab'be övgüler sunun!"... Ey Allah... Dağıt savaştan zevk alan halkları!... Ey yeryüzünün krallıkları, Allah'a ezgiler söyleyin, İlahilerle övün Rab'be'bi... Allah'ın gücünü tanıyın... Ne heybetlisin, ey Allah... Güç, kudret veren Allah'a övgüler olsun! (Mezmurlar, 68:3-35)

Ama benim duam Sana'dır, ya Rab. Ey Allah, sevginin bolluğuyla, güvenilir kurtarışınla uygun gördüğünde yanıtla beni. Beni çamurdan kurtar, izin verme batmama; benden nefret edenlerden, derin sulardan kurtulayım. Seller beni sürüklemesin, engin beni yutmasın, ölüm çukuru ağzını üstüme kapamasın. Yanıt ver bana, ya Rab, çünkü sevgin iyidir. Yüzünü çevir bana (benden Rahmetini esirgeme) büyük merhametinle! Kulundan yüzünü gizleme (beni merhametinden uzak tutma), çünkü sıkıntıdayım, hemen yanıtla beni! Yaklaş bana, kurtar canımı, al başımdan düşmanlarımı... Senin kurtarışın, ey Allah, bana bir kale (sığınak) olsun! Allah'ın adını ezgilerle (İlahilerle) öveceğim, şükranlarımla O'nu yücelteceğim... Mazlumlar bunu görünce sevinsin, Ey Allah'a yönelen sizler, yüreğiniz canlansın. Çünkü Rab yoksulları işitir... O'na övgüler sunun, ey yer, gök, denizler ve onlardaki bütün canlılar! (Mezmurlar, 69:13-18, 29-34)

Sen'de neşe ve sevinç bulsun bütün Sana yönelenler! "Allah yücedir!" desin hep Senin kurtarışını özleyenler!... Yardımcım ve kurtarıcım Sensin... ya Rab! (Mezmurlar, 70:4-5)

Ya Rab, Sana sığınıyorum... Adaletinle kurtar beni, tehlikeden uzaklaştır... Kurtar beni! Sığınacak gücüm ol, her zaman başvurabileceğim; buyruk ver, kurtulayım, çünkü gücüm ve kalem (sığınağım) Sensin. Ey Allah'ım, kurtar beni kötünün elinden, haksızın, gaddarın pençesinden! Çünkü umudum Sensin, ey Egemen Rab, gençliğimden beri dayanağım Sensin. Doğduğum günden beri Sana güveniyorum, beni ana rahminden çıkaran Sensin. Övgülerim hep Sana'dır. Birçokları için iyi bir örnek oldum, çünkü Sen güçlü sığınağımsın. Ağzımdan Sana övgü eksilmez, gün boyu yüceliğini anarım... Ama ben her zaman umutluyum, Sana övgü üstüne övgü dizeceğim. Gün boyu Senin zaferini, kurtarışını anlatacağım... Ey Egemen Rab, Senin, yalnız Senin zaferini duyuracağım. Ey Allah, çocukluğumdan beri beni Sen yetiştirdin, Senin harikalarını hala anlatıyorum... Ey Allah, doğruluğun göklere erişiyor, büyük işler yaptın... Sen ki... bana yeniden yaşam verecek, beni toprağın derinliklerinden çıkaracaksın. Saygınlığımı artıracak, yine beni avutacaksın. Ben de Seni, Senin sadakatini... lir çalarak Seni İlahilerle öveceğim... Seni İlahilerle överken, dudaklarımla, varlığımla sevincimi dile getireceğim, çünkü Sen beni kurtardın. Dilim gün boyu Senin zaferinden söz edecek... (Mezmurlar, 71:1-24)

Rab Allah'a... övgüler olsun, harikalar yaratan yalnız O'dur. Yüce adına sonsuza dek övgüler olsun, bütün yeryüzü O'nun yüceliğiyle dolsun! Amin! Amin! (Mezmurlar, 72:18-19)

Allah gerçekten... Yüreği temiz olanlara karşı iyidir... Onlar (kötüler) acı nedir bilmezler, bedenleri sağlıklı ve semizdir. Başkalarının derdini bilmez, onlar gibi çile çekmezler. Bu yüzden gurur onların gerdanlığı, zorbalık onları örten bir giysi gibidir... İçleri kötülük kazanı gibi kaynar. İnsanlarla eğlenir, kötü niyetle konuşur, tepeden bakar, baskıyla tehdit ederler. Göklere karşı ağızlarını açarlar, boş sözleri yeryüzünü dolaşır... Bunu anlamak için düşündüğümde, zor geldi bana, Allah'ın Mescidi'ne girene dek; o zaman anladım sonlarının ne olacağını. Gerçekten onları kaygan yere koyuyor, yıkıma sürüklüyorsun... Yine de sürekli Seninleyim, sağ elimden tutarsın36 beni. Öğütlerinle yol gösterir, beni sonunda yüceliğe eriştirirsin. Sen'den başka kimim var göklerde? İstemem Sen'den başkasını yeryüzünde. Bedenim ve yüreğim tükenebilir, ama Allah yüreğimde güç, bana düşen paydır sonsuza dek... Benim için en iyisi Allah'a yakın olmaktır; bütün işlerini duyurayım diye sığınak yaptım Egemen Rab'bi kendime. (Mezmurlar, 73:1-28)

Kaynaklar, dereler fışkırttın, sürekli akan ırmakları kuruttun. Gün Senin'dir, gece de Senin, Ay ve Güneş'i Sen yerleştirdin, yeryüzünün bütün sınırlarını Sen saptadın, yazı da kışı da yaratan Sensin. (Mezmurlar, 74:15-17)

Sana şükrederiz, ey Allah, şükrederiz, çünkü Sen yakınsın, harikaların bunu gösterir. "Belirlediğim zaman gelince, doğrulukla yargılayacağım" diyor Allah, "Yeryüzü altüst olunca üzerindekilerle, ben pekiştireceğim onun direklerini." Övünenlere, "Övünmeyin artık!" dedim; Kötülere, "Kaldırmayın başınızı! Kaldırmayın başınızı! Tepeden konuşmayın!" Çünkü ne doğudan, ne batıdan, ne de çöldeki dağlardan doğar yargı. Yargıç ancak Allah'tır,37 birini alçaltır, birini yükseltir... Bense sürekli duyuracağım bunu... Allah'ı İlahilerle öveceğim: "Kıracağım kötülerin bütün gücünü, doğruların gücüyse yükseltilecek." (Mezmurlar, 75:1-10)

Yalnız Sensin korkulması gereken, öfkelenince kim durabilir karşında?... Adaklar adayın Allah'ınız Rab'be, yerine getirin adaklarınızı...  (Mezmurlar, 76:7-11)

Yüksek sesle Allah'a yakarıyorum... Sıkıntılı günümde Rab'be yönelirim... Rab'bin işlerini anacağım, evet, geçmişteki harikalarını anacağım. Yaptıkları üzerinde derin derin düşüneceğim, bütün işlerinin üzerinde dikkatle duracağım. Ey Allah, yolun kutsaldır!... Harikalar yaratan Allah Sensin, halklar arasında gücünü gösterdin... (Mezmurlar, 77:1-19)









... Bunları gizlemeyeceğiz; Rab'bin övgüye değer işlerini, gücünü, yaptığı harikaları gelecek kuşağa duyuracağız... Allah'a güven duysunlar, Allah'ın yaptıklarını unutmasınlar, O'nun buyruklarını yerine getirsinler; ataları gibi inatçı, başkaldırıcı, yüreği kararsız, Allah'a sadakatsiz bir kuşak olmasınlar... Allah'ın ahdine uymadılar, O'nun Yasası'na göre yaşamayı reddettiler. Unuttular O'nun işlerini, kendilerine gösterdiği harikaları... Allah harikalar yapmıştı atalarının önünde. Denizi yarıp geçirmişti onları, bir duvar gibi ayakta tutmuştu suları. Gündüz bulutla, gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti. Çölde kayaları yarmış, sanki dipsiz kaynaklardan onlara kana kana su içirmişti. Kayadan akarsular fışkırtmış, suları ırmak gibi akıtmıştı. Ama onlar çölde Yüceler Yücesi'ne (Allah'a) başkaldırarak günah işlemeye devam ettiler. Canlarının çektiği yiyeceği isteyerek içlerinde Allah'ı denediler. (Allah'ı tenzih ederiz) "Allah çölde sofra kurabilir mi?" diyerek, Allah'a karşı konuştular. "Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı, dereler taştı. Peki, ekmek de verebilir mi, et sağlayabilir mi halkına?" Rab bunu duyunca çok öfkelendi...38 Çünkü Allah'a inanmıyorlardı, O'nun kurtarıcılığına güvenmiyorlardı. Yine de Rab buyruk verdi bulutlara, kapaklarını açtı göklerin... Doyasıya yiyecek gönderdi onlara. Doğu rüzgarını estirdi göklerde, gücüyle güney rüzgarına yol gösterdi... İsteklerini yerine getirdi Allah... Yine de günah işlemeye devam ettiler, O'nun harikalarına inanmadılar. Bu yüzden Allah onların günlerini boşluk, yıllarını dehşet içinde bitirdi. Allah onları öldürdükçe O'na yönelmeye, istekle O'nu yeniden aramaya başlıyorlardı. Allah'ın güçleri olduğunu, Yüce Allah'ın kurtarıcıları olduğunu anımsıyorlardı. Oysa ağızlarıyla O'na onursuzca davranıyor, dilleriyle yalan söylüyorlardı. O'na yürekten bağlı değillerdi, ahdine sadık kalmadılar. Yine de Allah sevecendi, suçlarını bağışlıyor, onları yok etmiyordu... Çölde kaç kez O'na başkaldırdılar... Anımsamadılar O'nun güçlü elini,39 kendilerini düşmandan kurtardığı günü, Mısır'da gösterdiği belirtileri... Yaptığı şaşılası işleri. Mısır'ın kanallarını kana çevirdi, sularını içemediler. Gönderdiği at sinekleri yedi halkı, gönderdiği kurbağalar yok etti ülkeyi. Ekinlerini tırtıllara, emeklerinin ürününü çekirgelere verdi. Asmalarını doluyla, yabanıl incir ağaçlarını iri dolu taneleriyle yok etti. Büyükbaş hayvanlarını kırgına, küçükbaş hayvanlarını yıldırıma teslim etti... Canlarını ölümden esirgemedi, onları salgın hastalığın pençesine düşürdü... Onlara güvenlik içinde yol gösterdi, korkmadılar; düşmanlarını ise deniz yuttu... Ama onlar... O'na başkaldırdılar, koşullarına uymadılar. Döneklik edip ataları gibi ihanet ettiler, güvenilmez bir yay gibi bozuk çıktılar... (Mezmurlar, 78:4-57)

... Sevecenliğini hemen göster bize... Yardım et bize yüce Adın uğruna, ey bizi kurtaran Allah, kurtar bizi Adın uğruna, bağışla günahlarımızı!... Sonsuza dek şükredeceğiz Sana, kuşaklar boyunca övgülerini dilimizden düşürmeyeceğiz. (Mezmurlar, 79:8-13)

Bizi eski halimize kavuştur, ey Allah, Yüzünün ışığıyla (Nurunla) aydınlat, kurtulalım! Ya Rab, Herşeye Egemen Allah... Bizi eski halimize kavuştur, Ey Herşeye Egemen Allah, Yüzünün ışığıyla (Nurunla) aydınlat, kurtulalım!... Sen'den asla ayrılmayacağız; yaşam ver bize, adını analım! Ya Rab, ey Herşeye Egemen Allah, bizi eski halimize kavuştur, Yüzünün ışığıyla (Nurunla) aydınlat, kurtulalım! (Mezmurlar, 80:3-19)

Sevincinizi dile getirin gücümüz olan Allah'a, sevinç çığlıkları atın... Çalgıya başlayın, tef çalın, tatlı sesli lir ve çenk çınlatın. Yeni Ay'da, dolunayda, boru çalın bayram günümüzde.... "... Başka bir ilaha tapmayın! Seni Mısır'dan çıkaran Allah'ın Rab Benim." (Mezmurlar, 81:1-10)

"Ne zamana dek haksız karar verecek, kötüleri kayıracaksınız? Zayıfın, öksüzün davasını savunun, mazlumun, yoksulun hakkını arayın. Zayıfı, düşkünü kurtarın, onları kötülerin elinden özgür kılın." Bilmiyor, anlamıyorlar, karanlıkta dolaşıyorlar... (Mezmurlar, 82:2-5)

Utançla kapla yüzlerini, Sana yönelsinler, ya Rab... Senin Adın Rab'dir, anlasınlar yalnız Senin yeryüzüne egemen en yüce Allah olduğunu. (Mezmurlar, 83:16-18)

Ey Herşeye Egemen Rab... Yüreğim, bütün varlığım Sana, yaşayan Allah'a sevinçle haykırıyor... Ey Herşeye Egemen Rab... Allah'ım! Ne mutlu Senin evinde oturanlara (Allah'ın mescidinde Allah'ı ananlara), Seni sürekli överler! Ne mutlu gücünü Sen'den alan insana!... Senin avlularında (Allah'ın adının anıldığı mescitte) bir gün, başka yerdeki bin günden iyidir; kötülerin çadırında yaşamaktansa, Allah'ımın evinin (Allah'ın adının anıldığı mescidin) eşiğinde durmayı yeğlerim. Çünkü Rab Allah bir Güneş40, bir kalkandır.41 Lütuf ve yücelik sağlar; dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez. Ey Herşeye Egemen Rab, ne mutlu Sana güvenen insana! (Mezmurlar, 84:1-12)

Ya Rab, sevgini göster bize, kurtarışını bağışla! Kulak vereceğim Rab Allah'ın ne diyeceğine... Sadık kullarına esenlik sözü verecek, yeter ki, bir daha akılsızlık etmesinler. Evet, O Kendisi'nden korkanları kurtarmak üzeredir, görkemi ülkemizde yaşasın diye. Sevgiyle sadakat buluşacak, doğrulukla esenlik öpüşecek. Sadakat yerden bitecek, doğruluk gökten bakacak. Ve Rab iyi olan neyse, onu verecek, toprağımızdan ürün fışkıracak. Doğruluk önü sıra yürüyecek... (Mezmurlar, 85:7-13)

... Ya Rab, yanıtla beni, çünkü mazlum ve yoksulum. Koru canımı, çünkü Senin sadık kulunum. Ey Allah'ım, kurtar Sana güvenen kulunu! Acı bana, ya Rab, çünkü gün boyu Sana yakarıyorum. Sevindir kulunu, ya Rab, çünkü dualarımı Sana yükseltiyorum. Sen iyi ve bağışlayıcısın, ya Rab, Sana yakaran herkese bol sevgi gösterirsin. Kulak ver duama, ya Rab, yalvarışlarımı dikkate al! Sıkıntılı günümde Sana yakarırım, çünkü yanıtlarsın beni... Senin gibisi yok, ya Rab, eşsizdir işlerin. Yarattığın bütün uluslar gelip Sana kulluk edecekler, ya Rab, adını yüceltecekler. Çünkü Sen ulusun, harikalar yaratırsın, tek Allah Sen'sin. Ya Rab, yolunu bana öğret, Senin gerçeğine göre yürüyeyim, kararlı kıl beni, yalnız Senin Adından korkayım. Ya Rab Allah'ım, bütün yüreğimle Sana şükredeceğim, Adını sonsuza dek yücelteceğim. Çünkü bana sevgin büyüktür, canımı ölüler diyarının (cehennemin) derinliklerinden Sen kurtardın... Sen, ya Rab, sevecen, lütfeden... sevgisi ve sadakati bolsun... Sen, ya RAB, bana yardım ettin, beni avuttun. (Mezmurlar, 86:1-17)

Ya Rab, beni kurtaran Allah, gece gündüz Sana yakarıyorum... Her gün Sana yakarıyorum, ya Rab... Ya Rab, yardıma çağırıyorum Seni, sabah duam Sana varıyor. (Mezmurlar, 88:1, 9-13)

Rab'bin sevgisini sonsuza dek ezgilerle (İlahilerle) öveceğim, sadakatini bütün kuşaklara bildireceğim. Sevgin sonsuza dek ayakta kalır diyeceğim... Ya Rab, gökler över harikalarını, kutsallar topluluğunda (salih müminler arasında) övülür sadakatin... Kutsallar topluluğunda (salih müminler arasında) Allah korku uyandırır, çevresindekilerin hepsinden ulu ve müthiştir... Gökler Senin'dir, yeryüzü de Senin; dünyanın ve içindeki herşeyin temelini Sen attın. Kuzeyi, güneyi Sen yarattın... Kolun güçlüdür, elin kudretli, sağ elin yüce.42 Tahtın (Allah'ın Yüce Makamı) adalet ve doğruluk üzerine kurulu, sevgi ve sadakat önün sıra gider. Ne mutlu sevinç çığlıkları atmasını bilen halka (Allah'ın adını anarak mutlu olanlara), ya Rab! Yüzünün ışığında (Nurunda) yürürler. Gün boyu Senin Adınla sevinir, doğruluğunla yücelirler. Çünkü Sen onların gücü ve yüceliğisin, lütfun sayesinde gücümüz artar. Kalkanımız Rab'be aittir (Koruyucumuz Allah'tır)... Sonsuza dek övgüler olsun Rab'be! Amin! Amin! (Mezmurlar, 89:1-52)

Ya Rab, barınak oldun bize kuşaklar boyunca. Dağlar var olmadan, daha evreni ve Dünya'yı yaratmadan, öncesizlikten sonsuzluğa dek Allah Sensin. İnsanı toprağa döndürürsün, "Ey insanoğulları, toprağa dönün!" diyerek. Çünkü Senin gözünde bin yıl geçmiş bir gün, dün gibi, bir gece nöbeti gibidir. İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün, sabah biten ot misali: Sabah filizlenir, büyür, akşam solar, kurur... Bizi sevginle doyur, ömrümüz boyunca sevinçle haykıralım. Allah'ımız Rab bizden hoşnut kalsın. Ellerimizin emeğini boşa çıkarma. Evet, ellerimizin emeğini boşa çıkarma. (Mezmurlar, 90:1-17)

Yüceler Yücesi'nin evinde oturan (Allah'ın mescidinde Allah'ı anan), herşeye Gücü Yeten'in gölgesinde barınır.43"O benim sığınağım, kalemdir (koruyanımdır)" derim Rab için, "Allah'ımdır, O'na güvenirim." Çünkü O seni avcı tuzağından, ölümcül hastalıktan kurtarır. Seni kanatlarının altına44 alır, onların altına sığınırsın. O'nun sadakati senin kalkanın, siperin (koruyucun) olur. Ne gecenin dehşetinden korkarsın, ne gündüz uçan oktan, ne karanlıkta dolaşan hastalıktan, ne de öğleyin yok eden kırgından... Sen Rab'bi kendine sığınak, Yüceler Yücesi'ni konut edindiğin (Allah'ı dost edindiğin, O'na sığındığın) için, başına kötülük gelmeyecek, çadırına felaket yaklaşmayacak. Çünkü Allah meleklerine buyruk verecek, gideceğin her yerde seni korusunlar diye... "Beni sevdiği için onu kurtaracağım" diyor Rab, "Beni iyi tanıdığı için ona kale olacağım (onu koruyacağım). Bana seslenince onu yanıtlayacağım, sıkıntıda onun yanında olacağım, kurtarıp yücelteceğim onu. Onu uzun ömürle doyuracak, ona kurtarışımı göstereceğim." (Mezmurlar, 91:1-16)

Ya Rab, sana şükretmek, Yüceler Yücesi, adını İlahilerle övmek, sabah sevgini, gece sadakatini, on telli sazla, çenk ve lirle duyurmak ne güzel! Çünkü yaptıklarınla beni sevindirdin, ya Rab, ellerinin işi (eşsiz yaratışın) karşısında sevinç İlahileri okuyorum. Yaptıkların ne büyüktür, ya Rab... Aptal insan bilemez, budala akıl erdiremez... Sen sonsuza dek Yücesin, ya Rab. Ya Rab... Doğru insan hurma ağacı gibi serpilecek, Lübnan sediri gibi yükselecek... Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek, taptaze ve yeşil kalacaklar. "Rab doğrudur! Gücümdür benim! O'nda haksızlık bulunmaz!" diye duyuracaklar. (Mezmurlar, 92:1-15)

Rab egemenlik sürüyor, görkeme bürünmüş (üstün güç sahibi), kudret kuşanmış. Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz. Ya Rab, hakimiyetin öteden beri kurulmuş, varlığın öncesizliğe uzanır. Denizler gürlüyor, ya Rab, denizler gümbür gümbür gürlüyor, denizler dalgalarını çınlatıyor... Koşulların hep geçerlidir... (Mezmurlar, 93:1-5)

Ey halkın içindeki budalalar, dikkat edin; ey aptallar, ne zaman akıllanacaksınız? Kulağı yaratan işitmez mi? Göze biçim veren görmez mi? Ulusları yola getiren yargılamaz mı? İnsanı eğiten bilmez mi? Rab insanın düşüncelerinin boş olduğunu bilir. Ne mutlu, ya Rab, yola getirdiğin, Yasa'nı öğrettiğin insana!... Adalet yine doğruluk üzerine kurulacak, yüreği temiz olan herkes ona uyacak... "Ayağım kayıyor" dediğimde, sevgin ayakta tutar beni, ya Rab. Kaygılar içimi sarınca, Senin avutmaların (Senin huzur ve güvenlik duygusu indirmen) gönlümü sevindirir... Rab bana kale (sığınağım, tek yardımcım, dostum) oldu, Allah'ım sığındığım güç oldu. Allah'ımız Rab yaptıkları kötülüğü kendi başlarına getirecek... (Mezmurlar, 94:8-23)

Gelin, Rab'be sevinçle haykıralım, bizi kurtaran güce sevinç çığlıkları atalım, şükranla huzuruna çıkalım, O'na sevinç İlahileri yükseltelim! Çünkü Rab ulu Allah'tır... Yerin derinlikleri O'nun elindedir, dağların dorukları da O'nun. Deniz O'nundur, çünkü O yarattı, karaya da O'nun elleri biçim verdi. Gelin, ibadet edelim, eğilelim, Bizi yaratan Rab'bin önünde diz çökelim. Çünkü O Allah'ımızdır... Yüreklerinizi nasırlaştırmayın. (Mezmurlar, 95:1-8)

Yeni bir ezgi (İlahi) söyleyin Rab'be! Ey bütün dünya, Rab'be ezgiler söyleyin! Ezgi (İlahi) söyleyin, Rab'bin adını övün, her gün duyurun kurtarışını! Görkemini uluslara, harikalarını bütün halklara anlatın! Çünkü Rab uludur, yalnız O övgüye değer... O'ndan korkulur... Gökleri yaratan Rab'dir. Yücelik, ululuk O'nun huzurundadır, güç ve güzellik O'nun ibadet yerindedir. Ey bütün halklar, Rab'bi övün, Rab'bin gücünü, yüceliğini övün, Rab'bin görkemini adına yaraşır biçimde övün... Rab'be kulluk edin! Titreyin O'nun önünde, ey bütün yeryüzündekiler! Uluslara, "Rab egemenlik sürüyor" deyin... O halkları adaletle yargılar. Sevinsin gökler, coşsun yeryüzü! Gürlesin deniz içindekilerle birlikte! Bayram etsin kırlar ve üzerindekiler! O zaman Rab'bin önünde bütün orman ağaçları sevinçle haykıracak. (Mezmurlar, 96:1-12)

Rab egemenlik sürüyor, coşsun yeryüzü, bütün kıyı halkları sevinsin!... Şimşekleri dünyayı aydınlatır, yeryüzü görüp titrer... Gökler O'nun doğruluğunu duyurur, bütün halklar görkemini görür. Utansın puta tapanlar, değersiz putlarla övünenler! Rab'be kulluk edin... Sensin, ya Rab, bütün yeryüzünün en Yücesi... Çok ulusun. Ey sizler, Rab'bi sevenler, kötülükten tiksinin. O sadık kullarının canını korur, onları kötülerin elinden kurtarır. Doğrulara ışık, temiz yüreklilere sevinç saçar. Ey doğrular, Rab'de sevinç bulun, kutsallığını anarak O'na şükredin! (Mezmurlar, 97:1-12)

Yeni bir ezgi (İlahi) söyleyin Rab'be. Çünkü harikalar yaptı, zaferler kazandı sağ eli... Rab ulusların gözü önüne serdi kurtarışını, zaferini bildirdi... Sevinç çığlıkları yükseltin Rab'be, ey yeryüzündekiler! Sevinç İlahileriyle yeri göğü çınlatın! Lirle ezgiler sunun Rab'be, lir ve müzik eşliğinde! Boru ve borazan eşliğinde sevinç çığlıkları atın... Rab'bin önünde. Gürlesin deniz ve içindekiler, gürlesin yeryüzü ve üzerindekiler. El çırpsın ırmaklar, sevinçle haykırsın dağlar Rab'bin önünde! (Mezmurlar, 98:1-8)

Rab.. Uludur, Yüce'dir O, bütün halklara egemendir. Övsünler büyük, müthiş Adını! O kutsaldır. Yüceltin Allah'ımız Rab'bi... O kutsaldır. Musa'yla Harun O'nun elçilerindendi... Rab'be seslenirlerdi, O da yanıtlardı... Uydular O'nun buyruklarına, kendilerine verdiği kurallara. Ya Rab Allah'ımız, yanıt verdin onlara; bağışlayıcı oldun... Allah'ımız Rab'bi yüceltin, kulluk edin... Çünkü Allah'ımız Rab kutsaldır. (Mezmurlar, 99:2-9)

Ey bütün dünya, Rab'be sevinç çığlıkları yükseltin! O'na neşeyle kulluk edin, sevinç ezgileriyle çıkın huzuruna! Bilin ki Rab Allah'tır. Bizi yaratan O'dur, biz de O'nunuz... Şükredin O'na, adına övgüler sunun! Çünkü Rab iyidir, sevgisi sonsuzdur... (Mezmurlar, 100:1-5)

Sevgini ve adaletini ezgilerle (İlahilerle) anacağım, Seni İlahilerle öveceğim, ya Rab. Dürüst davranmaya özen göstereceğim... Temiz bir yaşam süreceğim evimde, önümde alçaklığa izin vermeyeceğim. Hoşlanmam döneklerin işinden, etkilemez beni. Uzak olsun benden sapıklık, tanımak istemem kötülüğü. Yok ederim (yok sayarım) dostunu gizlice çekiştireni, katlanamam tepeden bakan, gururlu insana. Gözüm ülkenin sadık insanları üzerinde olacak, yanımda oturmalarını isterim; bana dürüst yaşayan kişi hizmet edecek. Dolap çeviren evimde oturmayacak, yalan söyleyen gözümün önünde durmayacak. (Mezmurlar, 101:1-7)

... Ya Rab, ünün (Şanın) kuşaklar boyu sürer. Uluslar Rab'bin Adından, yeryüzü kralları görkeminden (güç ve kudretinden) korkacak... Çok önceden attın dünyanın temellerini, gökler de Senin ellerinin yapıtıdır. Onlar yok olacak, ama Sen kalıcısın. Hepsi bir giysi gibi eskiyecek. Onları bir kaftan gibi değiştireceksin, geçip gidecekler. (Mezmurlar, 102:12-26)

Rab'be övgüler sun, ey gönlüm! O'nun kutsal Adına övgüler sun, ey bütün varlığım! Rab'be övgüler sun, ey canım! İyiliklerinin hiçbirini unutma! Bütün suçlarını bağışlayan, bütün hastalıklarını iyileştiren, canını ölüm çukurundan (cehennemden) kurtaran, sana sevgi ve sevecenlik tacı giydiren, yaşam boyu seni iyiliklerle doyuran O'dur, bu nedenle gençliğin kartalınki gibi tazelenir. Rab bütün düşkünlere hak ve adalet sağlar... Rab sevecen ve lütfedendir, tez gazaplanmaz, sevgisi engindir... Kendisi'nden korkanlara karşı sevgisi de o kadar büyüktür... Rab Kendisi'nden korkanlara sevecen davranır... İnsana gelince, ota benzer ömrü, kır çiçeği gibi serpilir; rüzgar üzerine esince yok olur gider, bulunduğu yer onu tanımaz. Ama Rab Kendisi'nden korkanları sonsuza dek sever, antlaşmasına (ayetlerine) uyan ve buyruklarına uymayı anımsayan soylarına adil davranır... O'nun egemenliği her yeri kapsar. Rab'be övgüler sunun, ey sizler, O'nun melekleri, O'nun sözünü dinleyen, söylediklerini yerine getiren güç sahipleri! Rab'be övgüler sunun, ey sizler, O'nun... isteğini yerine getiren kulları! Rab'be övgüler sunun... Rab'be övgüler sun, ey gönlüm! (Mezmurlar, 103:1-22)

Rab'be övgüler sun, ey gönlüm! Ya Rab Allah'ım, ne ulusun! Görkem ve yücelik kuşanmışsın... Işığa (Nura) bürünmüşsün... Yeryüzünü temeller üzerine kurdun, asla sarsılmasın diye. Engini ona bir giysi gibi giydirdin, sular dağların üzerinde durdu... (Sular) dağları aşıp derelere aktı, onlar için belirlediğin yerlere doğru. Bir sınır koydun önlerine, geçmesinler, gelip yeryüzünü bir daha kaplamasınlar diye. Vadilerde fışkırttığın pınarlar, dağların arasından akar. Bütün kır hayvanlarına su içirirsin, yaban eşeklerinin susuzluğunu giderirler. Kuşlar yanlarında yuva kurar, dalların arasında ötüşürler... Hayvanlar için ot, insanların yararı için bitkiler yetiştirirsin; insanlar ekmeğini topraktan çıkarsın diye.. Yüzlerini güldüren zeytinyağını, güçlerini arttıran ekmeği hep Sen verirsin. Rab'bin ağaçları... suya doyar. Kuşlar orada yuva yapar, leyleğin evi ise çamlardadır. Yüksek dağlar dağ keçilerinin uğrağı, kayalar kaya tavşanlarının sığınağıdır. Mevsimleri göstersin diye Ay'ı, batacağı zamanı bilen Güneş'i yarattın. Karartırsın ortalığı, gece olur, başlar kıpırdamaya orman hayvanları. Genç aslan av peşinde kükrer, Allah'tan yiyecek ister. Güneş doğunca inlerine çekilir, yatarlar. İnsan işine gider, akşama dek çalışmak için. Ya Rab, ne çok eserin var! Hepsini bilgece (hikmetle) yaptın; yeryüzü yarattıklarınla dolu. İşte uçsuz bucaksız denizler, içinde kaynaşan sayısız canlılar, büyük küçük yaratıklar. Orada gemiler dolaşır... Hepsi Seni bekliyor, yiyeceklerini zamanında veresin diye. Sen verince onlar toplar... İyiliğe doyar... Ruhu'nu gönderince (Allah'ın dilemesiyle, Ruhu'ndan üflemesiyle) var olurlar, yeryüzüne yeni yaşam verirsin. Rab'bin görkemi sonsuza dek sürsün!... Ömrümce Rab'be ezgiler (İlahiler) söyleyecek, var oldukça Allah'ımı İlahilerle öveceğim. Düşüncem ona hoş görünsün, sevincim Rab olsun!.. Rab'be övgüler sun, ey gönlüm! Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 104:1-35)

Rab'be şükredin, O'na yakarın, halklara duyurun yaptıklarını! O'nu ezgilerle, İlahilerle övün, bütün harikalarını anlatın! Kutsal adıyla övünün, sevinsin Rab'be yönelenler! Rab'be ve O'nun gücüne bakın, durmadan O'nun yüzünü (Allah'ın rızasını) arayın!... O'nun yaptığı harikaları, olağanüstü işlerini (üstün yaratışını) ve yargılarını (hükmünü) anımsayın! Allah'ımız Rab O'dur, yargıları (hükmü) bütün yeryüzünü kapsar. (Mezmurlar, 105:1-7)

Övgüler sunun, Rab'be! Rab'be şükredin, çünkü O iyidir, sevgisi sonsuzdur. Rab'bin büyük işlerini kim anlatabilir, kim O'na yeterince övgü sunabilir? Ne mutlu adalete uyanlara, sürekli doğru olanı yapanlara!... O'nun sözlerine inandılar, ezgiler söyleyerek O'nu övdüler. Ne var ki, Rab'bin yaptıklarını çabucak unuttular... Allah'ın verdiği söze inanmadılar. Çadırlarında söylendiler, dinlemediler Rab'bin sesini... Putlarına taptılar, bu da onlara tuzak oldu... Suçsuzların kanını döktüler... Yaptıklarıyla kirli sayıldılar, vefasız duruma düştüler... Rab onları birçok kez kurtardı, ama akılları fikirleri başkaldırmaktaydı ve alçaltıldılar suçları yüzünden... Kurtar bizi, ey Allah'ımız... Kutsal adına şükredelim, yüceliğinle övünelim. Öncesizlikten sonsuza dek... Rab'be övgüler olsun! Bütün halk, "Amin!" desin. Rab'be övgüler olsun! (Mezmurlar, 106:1-48)

Rab'be şükredin, çünkü O iyidir, sevgisi sonsuzdur. Böyle desin Rab'bin kurtardıkları, düşman pençesinden özgür kıldıkları, doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden, bütün ülkelerden topladıkları. Issız çöllerde dolaştılar, yerleşecekleri kente giden bir yol bulamadılar. Aç, susuz, sefil oldular. O zaman sıkıntı içinde Rab'be yakardılar, Rab kurtardı onları dertlerinden... Onlara doğru yolda öncülük etti. Şükretsinler Rab'be sevgisi için, insanlar yararına yaptığı harikalar için. Çünkü O susamış canın susuzluğunu giderir, aç canı iyiliklerle doyurur... Sıkıntı içinde Rab'be yakardılar, Rab kurtardı onları dertlerinden; çıkardı karanlıktan, zifiri karanlıktan, kırdı zincirlerini. Şükretsinler Rab'be sevgisi için, insanlar yararına yaptığı harikalar için!... Sıkıntı içinde Rab'be yakardılar, Rab kurtardı onları dertlerinden... Şükretsinler Rab'be sevgisi için, insanlar yararına yaptığı harikalar için! Şükran kurbanları sunsunlar ve sevinç çığlıklarıyla duyursunlar O'nun yaptıklarını! Gemilerle denize açılanlar, okyanuslarda iş yapanlar, Rab'bin işlerini, derinliklerde yaptığı harikaları gördüler. Çünkü O buyurunca şiddetli bir fırtına koptu, dalgalar şaha kalktı. Göklere yükselip diplere indi gemiler, sıkıntıdan canları burunlarına geldi gemicilerin... Ustalıkları işe yaramadı. O zaman sıkıntı içinde Rab'be yakardılar, Rab kurtardı onları dertlerinden. Fırtınayı limanlığa çevirdi, yatıştı dalgalar; rahatlayınca sevindiler, diledikleri limana götürdü Rab onları. Şükretsinler Rab'be sevgisi için, insanlar yararına yaptığı harikalar için! Yüceltsinler O'nu... Irmakları çöle çevirir, pınarları kurak toprağa, verimli toprağı çorak alana... Çölü su birikintisine çevirir, kuru toprağı pınara. Açları yerleştirir oraya; oturacak bir kent kursunlar, tarlalar ekip bağlar diksinler, bol ürün alsınlar diye... Doğru insanlar görüp sevinecek, kötülerse ağzını kapayacak. Aklı olan bunları göz önünde tutsun, Rab'bin sevgisini dikkate alsın. (Mezmurlar, 107:1-43)

Halkların arasında Sana şükürler sunayım, ya Rab, ulusların arasında Seni İlahilerle öveyim. Çünkü sevgin göklere erişir, sadakatin gökyüzüne ulaşır. Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Allah, görkemin bütün yeryüzünü kaplasın! Kurtar bizi sağ elinle, yardım et, sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun diye! (Mezmurlar, 108:1-12)

Ey övgüler sunduğum Allah... Sevgime karşılık bana düşman oldular, bense dua etmekteyim. İyiliğime kötülük, sevgime nefretle karşılık verdiler... Ama Sen, ey Egemen Rab... Kurtar beni, iyiliğin, sevgin uğruna!... Yardım et bana, ya Rab Allah'ım; kurtar beni sevgin uğruna! Bilsinler bu işte Senin elin olduğunu (Senin takdirinle olduğunu), bunu Senin yaptığını, ya Rab!... Rab'be çok şükredeceğim, kalabalığın arasında O'na övgüler dizeceğim... (Mezmurlar, 109:1-30)

Övgüler sunun Rab'be! Doğru insanların toplantısında, topluluk içinde, bütün yüreğimle Rab'be şükredeceğim. Rab'bin işleri büyüktür, onlardan zevk alanlar hep onları düşünür. O'nun yaptıkları yüce ve görkemlidir, doğruluğu sonsuza dek sürer. Rab unutulmayacak harikalar yaptı, O sevecen ve lütfedendir. Kendisi'nden korkanları besler... Yaptığı her işte sadık ve adildir, bütün koşulları güvenilirdir; sonsuza dek sürer, sadakat ve doğrulukla yapılır... Adı kutsal ve müthiştir. Bilgeliğin temeli Rab korkusudur, O'nun kurallarını yerine getiren herkes sağduyu sahibi olur. O'na sonsuza dek övgü sunulur! (Mezmurlar, 111:1-10)

Övgüler sunun Rab'be! Ne mutlu Rab'den korkan insana, O'nun buyruklarından büyük zevk alana!... Doğruların kuşağı kutsanacak. Bolluk ve zenginlik eksilmez evinden... Karanlıkta ışık doğar dürüstler için, lütfeden, sevecen, doğru insanlar için. Ne mutlu eli açık olan, ödünç veren, işlerini adaletle yürüten insana! Asla sarsılmaz, sonsuza dek anılır doğru insan. Kötü haberden korkmaz, yüreği sarsılmaz, Rab'be güvenir. Gözü pektir, korku nedir bilmez, sonunda düşmanlarının yenilgisini görür. Armağanlar dağıttı, yoksullara verdi; doğruluğu sonsuza dek kalıcıdır, gücü ve saygınlığı artar. Kötü kişi bunu görünce kudurur, dişlerini gıcırdatır, kendi kendini yer, bitirir. Kötülerin dileği boşa çıkar. (Mezmurlar, 112:1-10)

Övgüler sunun Rab'be! Övgüler sunun, ey Rab'bin kulları, Rab'bin adına övgüler sunun! Şimdiden sonsuza dek Rab'bin adına şükürler olsun! Güneş'in doğduğu yerden battığı yere kadar Rab'bin adına övgüler sunulmalı! Rab bütün uluslara egemendir, görkemi gökleri aşar. Var mı Allah'ımız Rab gibi.... Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 113:1-9)

... Onların putları altın ve gümüşten yapılmış, insan elinin eseridir. Ağızları var, konuşmazlar, gözleri var, görmezler, kulakları var, duymazlar, burunları var, koku almazlar, elleri var, hissetmezler, ayakları var, yürümezler, boğazlarından ses çıkmaz... Rab'be güvenin, O'dur yardımcınız ve kalkanınız (koruyanınız, sığınağınız)!... Ey Rab'den korkanlar, Rab'be güvenin, O'dur yardımcınız ve kalkanınız (koruyanınız, sığınağınız)!... Küçük, büyük, Kendisi'nden korkan herkesi kutsayacak... Yeri göğü yaratan RAB sizleri kutsasın... Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 115:1-18)

Rab'bi seviyorum... Yaşadığım sürece O'na sesleneceğim... Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm. O zaman Rab'be yakardım, "Aman, ya Rab, kurtar canımı!" dedim. Rab lütufkar ve adildir, sevecendir Allah'ımız. Rab saf insanları korur, tükendiğim zaman beni kurtardı. Ey canım, yine huzura kavuş, çünkü Rab sana iyilik etti... Rab'bin huzurunda yürüyeceğim. İman ettim, "Büyük acı çekiyorum" dediğim zaman bile... Rab'be adadıklarımı yerine getireceğim. Rab'bin gözünde (Allah'ın Katında) değerlidir sadık kullarının ölümü. Ya Rab, ben gerçekten Senin kulunum... Ya Rab, Sana seslenecek, şükran kurbanı sunacağım... Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 116:1-19)

Ey bütün uluslar, Rab'be övgüler sunun! Ey bütün halklar, O'nu yüceltin! Çünkü bize beslediği sevgi büyüktür, Rab'bin sadakati sonsuza dek sürer. Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 117:1-2)

Rab'be şükredin, çünkü O iyidir, sevgisi sonsuzdur... "Sonsuzdur sevgisi!" desin Rab'den korkanlar. Sıkıntı içinde Rab'be seslendim; yanıtladı, rahata kavuşturdu beni. Rab benden yana, korkmam; insan bana ne yapabilir? Rab benden yana, benim yardımcım... Rab'be sığınmak insana güvenmekten iyidir. Rab'be sığınmak soylulara güvenmekten iyidir... İtilip kakıldım, düşmek üzereydim, ama Rab yardım etti bana... O kurtardı beni. Sevinç ve zafer çığlıkları çınlıyor doğruların çadırlarında... Rab'bin yaptıklarını duyuracağım... İşte budur Rab'bin kapısı! Doğrular girebilir oradan. Sana şükrederim, çünkü bana yanıt verdin, kurtarıcım oldun... Rab'bin işidir bu, gözümüzde harika bir iş! Bugün Rab'bin yarattığı gündür, onun için sevinip coşalım! Ne olur, ya Rab, kurtar bizi, ne olur, başarılı kıl bizi! Kutsansın Rab'bin adıyla gelen!... Rab Allah'tır, aydınlattı bizi... Allah'ım Sensin, şükrederim Sana, Allah'ım Sensin, yüceltirim Seni. Rab'be şükredin, çünkü O iyidir, sevgisi sonsuzdur. (Mezmurlar, 118:1-29)









Ne mutlu yolları temiz olanlara, Rab'bin Yasası'na göre yaşayanlara! Ne mutlu O'nun öğütlerine uyanlara, bütün yüreğiyle O'na yönelenlere! Hiç haksızlık etmezler, O'nun yolunda yürürler. Koyduğun koşullara dikkatle uyulmasını buyurdun. Keşke kararlı olsam Senin kurallarına uymakta! Hiç utanmayacağım, bütün buyruklarını izledikçe. Şükredeceğim Sana temiz yürekle, adil hükümlerini öğrendikçe. Kurallarını yerine getireceğim, bırakma beni hiçbir zaman! Genç insan yolunu nasıl temiz tutar? Senin sözünü tutmakla. Bütün yüreğimle Sana yöneliyorum, izin verme buyruklarından sapmama! Aklımdan çıkarmam sözünü, Sana karşı günah işlememek için. Övgüler olsun Sana, ya Rab, bana kurallarını öğret. ... Bütün hükümlerini dudaklarımla yineliyorum. Sevinç duyuyorum öğütlerini izlerken, sanki benim oluyor bütün hazineler. Koşullarını derin derin düşünüyorum, yollarını izlerken. Zevk alıyorum kurallarından, sözünü unutmayacağım... Gözlerimi aç, Yasa'ndaki harikaları göreyim. Garibim bu dünyada, buyruklarını benden gizleme (hikmetlerini öğret bana)! İçim tükeniyor, her an hükümlerini özlemekten... Uzaklaştır benden küçümsemeleri, hakaretleri, çünkü öğütlerini tutuyorum. Önderler toplanıp beni kötüleseler bile, ben kulun Senin kurallarını derin derin düşüneceğim. Öğütlerin benim zevkimdir, bana akıl verirler... Kurallarını öğret bana! Koşullarını anlamamı sağla ki, harikalarının üzerinde düşüneyim... Sözün uyarınca güçlendir beni! Yalan yoldan uzaklaştır, Yasan uyarınca lütfet bana. Ben sadakat yolunu seçtim, hükümlerini uygun gördüm. Öğütlerine dört elle sarıldım, ya Rab, utandırma beni! İçime huzur verdiğin için buyrukların doğrultusunda koşacağım. Kurallarını nasıl izleyeceğimi öğret bana, ya Rab, öyle ki, onları sonuna kadar izleyeyim. Anlamamı sağla, Yasa'na uyayım, bütün yüreğimle onu yerine getireyim. Buyrukların doğrultusunda yol göster bana, çünkü yolundan zevk alırım. Yüreğimi haksız kazanca değil, Kendi öğütlerine yönelt. Gözlerimi boş şeylerden çevir, beni Kendi yolunda yaşat... Senin ilkelerin iyidir. Çok özlüyorum Senin koşullarını! Beni doğruluğunun içinde yaşat! Bana sevgini göster, ya Rab, sözün uyarınca kurtar beni! O zaman beni aşağılayanlara gereken yanıtı verebilirim, çünkü Senin sözüne güvenirim. Gerçeğini ağzımdan düşürme, çünkü Senin hükümlerine umut bağladım. Yasa'na sürekli, sonsuza dek uyacağım. Özgürce yürüyeceğim, çünkü Senin koşullarına yöneldim ben. Kralların önünde Senin öğütlerinden söz edeceğim... Senin buyruklarından zevk alıyor, onları seviyorum. Saygı ve sevgi duyuyorum buyruklarına, derin derin düşünüyorum kurallarını... Sözün bana yaşam verir. Çok eğlendiler küstahlar benimle, yine de Yasa'ndan şaşmadım. Geçmişte verdiğin hükümleri anımsayınca, avundum, ya RAB... Senin kurallarındır ezgilerimin konusu, konuk olduğum bu dünyada. Gece adını anarım, ya Rab, Yasa'na uyarım. Tek yaptığım, Senin koşullarına uymak... Ya Rab, sözlerini yerine getireceğim, dedim. Bütün yüreğimle Sana yakardım. Lütfet bana, sözün uyarınca. Tuttuğum yolları düşündüm, Senin öğütlerine göre adım attım. Buyruklarına uymak için elimi çabuk tuttum, oyalanmadım. Kötülerin ipleri beni sardı, Yasa'nı unutmadım... Hükümlerin için gece yarısı kalkıp Sana şükrederim. Dostuyum bütün Sen'den korkanların, koşullarına uyanların. Yeryüzü sevginle dolu, ya Rab, kurallarını öğret bana! Ya Rab, iyilik ettin kuluna... Bana sağduyu ve bilgi ver, çünkü inanıyorum buyruklarına. Acı çekmeden önce yoldan sapardım, ama şimdi sözüne uyuyorum. Sen iyisin, iyilik edersin; bana kurallarını öğret. Küstahlar yalanlarla beni lekeledi, ama ben bütün yüreğimle Senin koşullarına uyarım. Onların yüreği yağ bağladı, bense zevk alırım Yasa'ndan. İyi oldu acı çekmem; çünkü kurallarını öğreniyorum... Yasan benim için binlerce altın ve gümüşten daha değerlidir. Senin ellerin45 beni yarattı, biçimlendirdi. Anlamamı sağla ki buyruklarını öğreneyim. Sen'den korkanlar beni görünce sevinsin, çünkü Senin sözüne umut bağladım. Biliyorum, ya Rab, hükümlerin adildir... Sevecenlik göster bana, yaşayayım, çünkü Yasa'ndan zevk alıyorum... Senin koşullarını düşünüyorum. Bana dönsün Sen'den korkanlar, öğütlerini bilenler. Yüreğim kusursuz uysun kurallarına, öyle ki, utanç duymayayım... Senin sözüne umut bağladım ben... Bütün buyrukların güvenilirdir; haksız yere zulmediyorlar, yardım et bana! Nerdeyse sileceklerdi beni yeryüzünden, ama ben Senin koşullarından ayrılmadım. Koru canımı sevgin uyarınca, tutayım... öğütlerini. Ya Rab, sözün göklerde sonsuza dek duruyor. Sadakatin kuşaklar boyu sürüyor, kurduğun yeryüzü sapasağlam duruyor. Bugün hükümlerin uyarınca ayakta duran herşey Sana kulluk ediyor. Eğer Yasan zevk kaynağım olmasaydı, çektiğim acılardan yok olurdum. Koşullarını asla unutmayacağım, çünkü onlarla bana yaşam verdin. Kurtar beni, çünkü Seninim, Senin koşullarına yöneldim. Kötüler beni yok etmeyi beklerken, ben Senin öğütlerini inceliyorum. Kusursuz olan herşeyin bir sonu olduğunu gördüm, ama Senin buyruğun sınır tanımaz. Ne kadar severim Yasa'nı! Bütün gün düşünürüm onun üzerinde. Buyrukların beni düşmanlarımdan bilge kılar, çünkü her zaman aklımdadır onlar. Bütün öğretmenlerimden daha akıllıyım, çünkü öğütlerin üzerinde düşünüyorum. Yaşlılardan daha bilgeyim, çünkü Senin koşullarına uyuyorum. Sakınırım her kötü yoldan, Senin sözünü tutmak için. Ayrılmam hükümlerinden, çünkü bana Sen öğrettin. Ne tatlı geliyor verdiğin sözler damağıma, baldan tatlı geliyor ağzıma! Senin koşullarına uymakla bilgelik kazanıyorum, bu yüzden nefret ediyorum her yanlış yoldan. Sözün adımlarım için çıra, yolum için ışıktır. Adil hükümlerini izleyeceğime ant içtim, andımı tutacağım. Çok sıkıntı çektim, ya Rab; koru hayatımı sözün uyarınca. Ağzımdan çıkan içten övgüleri kabul et, ya Rab, bana hükümlerini öğret. Hayatım her an tehlikede, yine de unutmam Yasa'nı. Kötüler tuzak kurdu bana, yine de sapmadım Senin koşullarından. Öğütlerin sonsuza dek mirasımdır, yüreğimin sevincidir onlar. Kararlıyım sonuna kadar Senin kurallarına uymaya... Senin Yasa'nı severim. Sığınağım ve kalkanım (yardımcım, koruyanım) Sensin, Senin sözüne umut bağlarım. Ey kötüler, benden uzak durun, Allah'ımın buyruklarını yerine getireyim... Destek ol bana, yaşam bulayım... Sıkı tut beni (koru beni), kurtulayım, her zaman kurallarını dikkate alayım... Bana kurallarını öğret. Ben Senin kulunum, bana akıl ver ki, öğütlerini anlayabileyim... Senin buyruklarını, altından, saf altından daha çok seviyorum; koyduğun koşulların hepsini doğru buluyorum, her yanlış yoldan tiksiniyorum. Harika öğütlerin var, bu yüzden onlara candan uyuyorum. Sözlerinin açıklanışı aydınlık saçar, saf insanlara akıl verir. Ağzım açık, soluk soluğayım, çünkü buyruklarını özlüyorum. Bana lütufla bak (bana lütufta bulun), Adını sevenlere her zaman yaptığın gibi. Adımlarımı pekiştir verdiğin söz uyarınca, hiçbir suç bana egemen olmasın. Kurtar beni insan baskısından, koşullarına uyabileyim. Yüzün (Nurun) aydınlık saçsın kulunun üzerine, kurallarını öğret bana... Sen adilsin, ya Rab, hükümlerin doğrudur. Buyurduğun öğütler doğru ve tam güvenilirdir... Düşmanlarım unuttu Senin sözlerini. Sözün çok güvenilirdir, kulun onu sever... Ama koşullarını unutmuyorum. Adaletin sonsuza dek doğrudur, Yasan gerçektir... Ama buyrukların benim zevkimdir. Öğütlerin sonsuza dek doğrudur; bana akıl ver ki, yaşayayım. Bütün yüreğimle haykırıyorum... Ya Rab! Senin kurallarına uyacağım. Sana sesleniyorum, kurtar beni, öğütlerine uyayım. Gün doğmadan kalkıp yardım dilerim, Senin sözüne umut bağladım. Verdiğin söz üzerinde düşüneyim diye, gece boyunca uyku girmiyor gözüme... Yaklaşıyor kötülük ardınca koşanlar, Yasa'ndan uzaklaşıyorlar. Oysa Sen yakınsın, ya Rab, bütün buyrukların gerçektir. Çoktan beri anladım öğütlerini sonsuza dek verdiğini... Kurtuluş kötülerden uzaktır, çünkü Senin kurallarına yönelmiyorlar. Çok sevecensin, ya Rab, hükümlerin uyarınca koru canımı. Bana zulmedenler, düşmanlarım çok, yine de sapmadım Senin öğütlerinden... Bak, ne kadar seviyorum koşullarını, sevgin uyarınca, ya Rab, koru canımı. Sözlerinin temeli gerçektir, doğru hükümlerinin tümü sonsuza dek sürecektir... Oysa yüreğim Senin sözünle titrer. Ganimet bulan biri gibi verdiğin sözlerde sevinç bulurum. Tiksinir, iğrenirim yalandan, ama Senin Yasa'nı severim... Yasa'nı sevenler büyük esenlik bulur, hiçbir şey sendeletmez onları. Ya Rab, kurtarışına umut bağlar, buyruklarını yerine getiririm. Öğütlerine candan uyar, onları çok severim. Öğütlerini, koşullarını uygularım, çünkü bütün davranışlarımı görürsün Sen... Akıl ver bana!... Kurtar beni! Dudaklarımdan övgüler aksın, çünkü bana kurallarını öğretiyorsun... Çünkü bütün buyrukların doğrudur... Kurtarışını özlüyorum, ya Rab, Yasan zevk kaynağımdır. Beni yaşat ki, Sana övgüler sunayım, hükümlerin bana yardımcı olsun. (Mezmurlar, 119:1-175)

Sıkıntıya düşünce Rab'be seslendim... Ya Rab, kurtar canımı yalancı dudaklardan, aldatıcı dillerden!... Ben barış yanlısıyım, ama söze başladığımda, onlar savaşa kalkıyor! (Mezmurlar, 120:1-7)

... Nereden yardım gelecek? Yeri göğü yaratan Rab'den gelecek yardım. O ayaklarının kaymasına izin vermez, Seni koruyan uyuklamaz... (Allah) ne uyur ne uyuklar. Senin koruyucun Rab'dir, O sağ yanında sana gölgedir (Rahmet'tir, koruyandır). Gündüz Güneş, gece Ay sana zarar vermez. Rab her kötülükten Seni korur, esirger canını. Şimdiden sonsuza dek Rab koruyacak gidişini, gelişini. (Mezmurlar, 121:1-8)

Bana: "Rab'bin evine (Allah'ın adının anıldığı mescide) gidelim" dendikçe sevinirim. Ayaklarımız Senin kapılarında (Allah'ın adının anıldığı mescidlerin girişinde)... "Huzur bulsun Seni sevenler! Surlarına esenlik, saraylarına huzur egemen olsun!" Kardeşlerim, dostlarım için, "esenlik olsun sana!" derim... İyilik dilerim sana. (Mezmurlar, 122:1-9)

Övgüler olsun Rab'be!... Yeri göğü yaratan Rab'bin adı yardımcımızdır. (Mezmurlar, 124:6-8)

Rab'be güvenenler... sarsılmaz, sonsuza dek durur. (Mezmurlar, 125:1)

Evi Rab yapmazsa, yapıcılar boşuna didinir. Kenti Rab korumazsa, bekçi boşuna bekler. Ey zahmetle kazanılan ekmeği yiyenler, Rab sevdiklerinin rahat uyumasını sağlar. (Mezmurlar, 127:1-2)

Ne mutlu Rab'den korkana, O'nun yolunda yürüyene! Emeğinin ürününü yiyeceksin, mutlu ve başarılı olacaksın... İşte Rab'den korkan kişi böyle kutsanacak. (Mezmurlar, 128:1-4)

Derinliklerden Sana sesleniyorum, ya Rab... Ya Rab, Sen suçların hesabını tutsan, kim ayakta kalabilir, ya Rab? Ama Sen bağışlayıcısın, öyle ki Sen'den korkulsun. Rab'bi gözlüyorum (Allah'ı seviyorum, Allah'ın rızasını arıyorum), canım Rab'bi gözlüyor (Allah'ı seviyor), umut bağlıyorum O'nun sözüne. Sabahı gözleyenlerden, evet, sabahı gözleyenlerden daha çok, canım Rab'bi gözlüyor (Allah'ı seviyor, Allah'ın rızasını arıyor)... Rab'be umut bağla! Çünkü Rab'de sevgi, tam kurtuluş vardır. (Mezmurlar, 130:1-7)

Ya Rab, yüreğimde gurur yok, gözüm yükseklerde değil... Kendimi yatıştırıp huzur buldum... Rab'be umut bağla şimdiden sonsuza dek! (Mezmurlar, 131:1-3)

Din bilginleri doğruluğu kuşansın, sadık kulların sevinç çığlıkları atsın... Kurtuluşla donatacağım din bilginlerini; hep sevinç ezgileri söyleyecek sadık kulları. (Mezmurlar, 132:9, 16)

Ne iyi, ne güzeldir, birlik içinde kardeşçe yaşamak! (Mezmurlar, 133:1)

Ey sizler, Rab'bin bütün kulları... Rab'be övgüler sunun! Yeri göğü yaratan Rab... (Mezmurlar, 134:1-3)

Rab'be övgüler sunun! Rab'bin adına övgüler sunun, Ey Rab'bin kulları!... Rab'be övgüler sunun, çünkü Rab iyidir. Adını İlahilerle övün, çünkü hoştur bu... Biliyorum, Rab büyüktür... üstündür. Rab ne isterse yapar, göklerde, yeryüzünde, denizlerde, bütün derinliklerde. Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir, yağmur için şimşek çaktırır, rüzgar estirir... Ya Rab, Adın sonsuza dek sürecek, bütün kuşaklar Seni anacak. Rab... kullarına acır. Ulusların putları altın ve gümüşten yapılmış, insan elinin eseridir. Ağızları var, konuşmazlar, gözleri var, görmezler, kulakları var, duymazlar, soluk alıp vermezler... Rab'be övgüler sunun, ey Rab'den korkanlar!... Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 135:1-21)

Şükredin Rab'be, çünkü O iyidir, sevgisi sonsuzdur... Sevgisi sonsuzdur; şükredin.. Sevgisi sonsuzdur; büyük harikalar yapan tek varlığa, sevgisi sonsuzdur; gökleri bilgece yaratana, sevgisi sonsuzdur; yeri sular üzerine yayana, sevgisi sonsuzdur; büyük ışıklar yaratana, sevgisi sonsuzdur; gündüze egemen olsun diye Güneş'i, sevgisi sonsuzdur; geceye egemen olsun diye Ay'ı ve yıldızları yaratana, sevgisi sonsuzdur... Düşmanlarımızdan bizi kurtarana, sevgisi sonsuzdur; bütün canlılara yiyecek verene, sevgisi sonsuzdur; şükredin göklerin (ve yerin) Allah'ına, sevgisi sonsuzdur. (Mezmurlar, 136:1-9, 24-26)

Bütün yüreğimle Sana şükrederim, ya Rab... Seni İlahilerle överim. Adına şükrederim, sevgin, sadakatin için... Seslendiğim gün bana yanıt verdin, içime güç koydun, beni yüreklendirdin. Şükretsin Sana, ya Rab, yeryüzü krallarının tümü... Yaptığın işleri ezgilerle (İlahilerler) övsünler, ya Rab, çünkü çok yücesin. Rab alçakgönüllüleri gözetir (korur, kollar)... Sıkıntıya düşersem, canımı korur... beni kurtarır. Ya Rab, herşeyi yaparsın benim için. Sevgin sonsuzdur, ya RAB, elinin eserini46 esirgeme! (Mezmurlar, 138:1-8)

Ya RAB... Oturup kalkışımı bilirsin, niyetimi... anlarsın. Gittiğim yolu, yattığım yeri kuşatırsın, bütün yaptıklarımdan haberin var. Daha sözü ağzıma almadan, söyleyeceğim herşeyi bilirsin, ya Rab. Beni çepeçevre kuşattın, elini üzerime koydun47... Göklere çıksam, oradasın (Allah Zatı her yeri kaplamıştır)... Seherin kanatlarını alıp uçsam, denizin ötesine konsam, orada elin (ilmin) yol gösterir bana, sağ elin tutar beni.48 Desem ki, "Karanlık beni kaplasın, çevremdeki aydınlık geceye dönsün." Karanlık bile karanlık sayılmaz Senin için, gece, gündüz gibi ışıldar, karanlıkla aydınlık birdir Senin için. İç varlığımı Sen yarattın, annemin rahminde beni Sen ördün. Sana övgüler sunarım, çünkü müthiş ve harika yaratılmışım. Ne harika işlerin var! Bunu çok iyi bilirim...  Henüz döl yatağındayken gözlerin49 gördü beni; bana ayrılan günlerin hiçbiri gelmeden, hepsi Senin kitabına yazılmıştı. Hakkımdaki düşüncelerin50 ne değerli, ey Allah, sayıları ne çok! Kum tanelerinden fazladır saymaya kalksam. Uyanıyorum, hâlâ Seninleyim... Öncülük et bana sonsuz yaşam (cennet) yolunda! (Mezmurlar, 139:1-24)

Ya Rab, kurtar beni kötü insandan, koru beni zorbadan. Onlar yüreklerinde kötülük tasarlar, savaşı sürekli körükler, yılan gibi dillerini bilerler, engerek zehiri var dudaklarının altında. Ya RAB, sakın beni kötünün elinden, koru beni zorbadan... Ya Rab: "Allah'ım Sensin." Yalvarışıma kulak ver, ya Rab. Ey Egemen Rab, güçlü kurtarıcım... Kötülerin dileklerini yerine getirme, ya Rab, tasarılarını ileri götürme!... Biliyorum, Rab mazlumun davasını savunur... Kuşkusuz doğrular Senin adına şükredecek, dürüstler Senin huzurunda oturacak. (Mezmurlar, 140:1-13)

Seni çağırıyorum, ya Rab, yardımıma koş (bana rahmet et)!... Ya Rab, ağzıma bekçi koy, dudaklarımın kapısını koru! Yüreğim kötülüğe eğilim göstermesin, suç işleyenlerin fesadına bulaşmayayım... Doğru insan bana vursa, iyilik sayılır, azarlasa, başa sürülen yağ gibidir, başım reddetmez onu. Çünkü duam hep kötülere karşıdır. Ancak gözlerim Sen'de, ey Egemen Rab, Sana sığınıyorum, beni savunmasız bırakma! Koru beni kurdukları tuzaktan, suç işleyenlerin kapanlarından. Ben güvenlik içinde geçip giderken, kendi ağlarına düşsün kötüler. (Mezmurlar, 141:1-10)

Yüksek sesle yakarıyorum Rab'be, yüksek sesle Rab'be yalvarıyorum... Gideceğim yolu Sen bilirsin... Ya Rab: "Sığınağım, yaşadığımız bu dünyada nasibim Sensin" diyorum. Haykırışıma kulak ver, çünkü çok çaresizim; kurtar beni ardıma düşenlerden, çünkü benden güçlüler. (Mezmurlar, 142:1-6)

Duamı işit, ya Rab, yalvarışlarıma kulak ver! Sadakatinle, doğruluğunla yanıtla beni! Geçmiş günleri anıyor, bütün yaptıklarını derin derin düşünüyorum... Ellerimi Sana açıyorum, canım kurak toprak gibi Sana susamış... Sabahları duyur bana sevgini, çünkü Sana güveniyorum; bana gideceğim yolu bildir, çünkü duam Sana'dır. Düşmanlarımdan kurtar beni, ya Rab; Sana sığınıyorum. Bana rızanı yapmayı öğret, çünkü Allah'ımsın benim. Senin iyi Ruhun (Rahmetin, Nurun) düz yolda bana öncülük etsin! Ya Rab, Adın uğruna yaşam ver bana, doğruluğunla kurtar beni sıkıntıdan. Sevginden ötürü... Çünkü Senin kulunum ben. (Mezmurlar, 143:1-12)

... Rab'be övgüler olsun! O'dur benim vefalı dostum, kalem51, kurtarıcım, desteğim, kalkanım (koruyanım), O'na sığınırım... İnsan bir soluğu andırır, günleri geçici bir gölge gibidir... Ey Allah, Sana yeni bir ezgi (İlahi) söyleyeyim, Seni on telli çenkle, İlahilerle öveyim. Kurtar beni, özgür kıl... Ne mutlu Allah'ı Rab olan halka! (Mezmurlar, 144:1-15)

Ey Allah'ım... Seni yücelteceğim, Adını sonsuza dek öveceğim. Seni her gün övecek, adını sonsuza dek yücelteceğim. Rab büyüktür, yalnız O övgüye layık olandır, akıl ermez büyüklüğüne. Yaptıkların kuşaktan kuşağa şükranla anılacak, güçlü işlerin duyurulacak. Düşüneceğim harika işlerini, insanlar büyüklüğünü, yüce görkemini konuşacak. Yaptığın müthiş işlerin gücünden söz edecekler, ben de Senin büyüklüğünü duyuracağım. Eşsiz iyiliğinin anılarını kutlayacak, sevinç ezgileriyle övecekler doğruluğunu. Rab lütufkar ve sevecendir... Sevgisi engindir. Rab herkese iyi davranır, sevecenliği bütün yapıtlarını kapsar. Bütün yapıtların52 Sana şükreder, ya Rab, sadık kulların Sana övgüler sunar... Herkesin umudu Sen'de, onlara yiyeceklerini zamanında veren Sensin. Elini açar53, bütün canlıları doyurursun dilediklerince. Rab bütün yaptıklarında adil, yaptığı bütün işlerde sevecendir. Rab Kendisi'ne yakaran, içtenlikle yakaran herkese yakındır. Dileğini yerine getirir Kendisi'nden korkanların, feryatlarını işitir, onları kurtarır. Rab korur Kendisi'ni seven herkesi... Rab'be övgüler sunsun ağzım! Bütün canlılar O'nun kutsal adına, sonsuza dek övgüler dizsin. (Mezmurlar, 145:1-21)

Rab'be övgüler sunun! Ey gönlüm, Rab'be övgüler sun. Yaşadıkça Rab'be övgüler sunacak, var oldukça Allah'ıma İlahiler söyleyeceğim. Önderlere, sizi kurtaramayacak insanlara güvenmeyin. O son soluğunu verince toprağa döner, o gün tasarıları da biter. Ne mutlu... umudu Allah'ı Rab'de olana! Yeri göğü, denizi ve içindeki herşeyi yaratan, sonsuza dek hakikati koruyan, ezilenlerin haklarını veren, açlara yiyecek sağlayan O'dur. Rab tutsakları özgür kılar, körlerin gözünü açar, iki büklüm olanları doğrultur, doğruları sever. Rab garipleri korur, öksüze, dul kadına yardım eder, kötülerin yolunuysa saptırır... Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 146:1-10)

Rab'be övgüler sunun! Ne güzel, ne hoş Allah'ımızı İlahilerle övmek! O'na övgü yaraşır. Rab... yıldızların sayısını belirler... Rabbimiz büyük ve çok güçlüdür, sınırsızdır anlayışı. Rab mazlumlara yardım eder, kötüleri yere kadar alçaltır. Rab'be şükran ezgileri okuyun, Allah'ımızı lirle, İlahilerle övün. O'dur gökleri bulutlarla kaplayan, yeryüzüne yağmur sağlayan, dağlarda ot bitiren. O yiyecek sağlar hayvanlara, bağrışan kuzgun yavrularına... Rab Kendisi'nden korkanlardan, sevgisine umut bağlayanlardan hoşlanır. Rab'bi yücelt... Yeryüzüne buyruğunu gönderir, sözü çarçabuk yayılır. Yapağı gibi kar yağdırır, kırağıyı kül gibi saçar. ... İri iri dolu savurur, kim dayanabilir soğuğuna? Buyruk verir, eritir buzları, rüzgarını estirir, sular akmaya başlar... Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 147:1-20)

Rab'be övgüler sunun! Göklerden Rab'be övgüler sunun, yücelerde O'na övgüler sunun! Ey bütün melekleri, O'na övgüler sunun, övgüler sunun O'na... Ey Güneş, Ay, O'na övgüler sunun, övgüler sunun O'na, ey ışıldayan bütün yıldızlar! Ey göklerin gökleri ve göklerin üstündeki sular, O'na övgüler sunun! Rab'bin adına övgüler sunsunlar, çünkü O buyruk verince, var oldular. Bir kanun koydu, onu geçmezler... Yeryüzünden Rab'be övgüler sunun, ey deniz canlıları, bütün enginler, şimşek, dolu, kar, bulutlar, O'nun buyruğuna uyan fırtınalar, dağlar, bütün tepeler, meyve ağaçları, sedir ağaçları, yabanıl ve evcil hayvanlar, sürüngenler, uçan kuşlar, yeryüzünün kralları, bütün halklar, önderler, yeryüzünün bütün yöneticileri, delikanlılar, genç kızlar, yaşlılar, çocuklar! Rab'bin adına övgüler sunsunlar, çünkü yalnız O'nun adı yücedir. O'nun yüceliği yerin göğün üstündedir... Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 148:1-14)

Rab'be övgüler sunun! Rab'be yeni bir ezgi söyleyin, sadık kullarının toplantısında. O'nu ezgilerle övün!... Övgüler sunsunlar O'nun adına, tef ve lir çalarak O'nu İlahilerle övsünler!... Rab alçakgönüllüleri zafer tacıyla süsler. Bu onurla mutlu olsun sadık kulları, sevinç ezgileri okusunlar yataklarında! Ağızlarında Allah'a yüce övgüler... Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 149:1-9)

Rab'be övgüler sunun!... Gücünü gösteren göklerde övgüler sunun O'na! Övgüler sunun O'na güçlü işleri için! Övgüler sunun O'na eşsiz büyüklüğüne yaraşır biçimde! Boru çalarak O'na övgüler sunun! Çenkle ve lirle O'na övgüler sunun! Tef ve dansla O'na övgüler sunun! Saz ve neyle O'na övgüler sunun! Zillerle O'na övgüler sunun! Çınlayan zillerle O'na övgüler sunun! Bütün canlı varlıklar Rab'be övgüler sunsun! Rab'be övgüler sunun! (Mezmurlar, 150:1-6)

Bu özdeyişler (Hz. Süleyman'ın özdeyişleri), bilgeliğe ve terbiyeye ulaşmak, akıllıca sözleri anlamak, başarıya götüren terbiyeyi edinip doğru, haklı ve adil olanı yapmak, saf kişiyi ihtiyatlı, genç adamı bilgili ve sağgörülü kılmak içindir... Bilge kişi dinlesin ve kavrayışını artırsın, akıllı kişi yaşam hüneri kazansın. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 1:1-6)

Rab korkusudur bilginin temeli. Ahmaklarsa bilgeliği ve terbiyeyi küçümser... Oğlum, seni ayartmaya çalışan günahkarlara teslim olma. Şöyle diyebilirler: "Bizimle gel, adam öldürmek için pusuya yatalım, zevk uğruna masum kişileri tuzağa düşürelim... Bir sürü değerli mal ele geçirir, evlerimizi ganimetle doldururuz. Gel, sen de bize katıl, tek bir kesemiz olacak." Oğlum, böyleleriyle gitme, onların tuttuğu yoldan uzak dur. Çünkü ayakları kötülüğe koşar, çekinmeden kan dökerler... Başkasına pusu kuran kendi kurduğu pusuya düşer. Yalnız kendi canıdır tuzağa düşürdüğü. Haksız kazanca düşkün olanların sonu böyledir. Bu düşkünlük onları canlarından eder. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 1:7-19)

Bilgelik dışarıda yüksek sesle haykırıyor...: "Ey budalalar, budalalığı ne zamana dek seveceksiniz? Alaycılar ne zamana dek alay etmekten zevk alacak? Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? Uyardığımda yola gelin, o zaman size yüreğimi açar, sözlerimi anlamanıza yardım ederim. Ama sizi çağırdığım zaman beni reddettiniz. Elimi uzattım, umursayan olmadı. Duymazlıktan geldiniz bütün öğütlerimi, uyarılarımı duymak istemediniz... Bilgiden nefret ettiniz. Rab'den korkmayı reddettiniz. (Allah'ı tenzih ederiz.) Öğütlerimi istemediniz, uyarılarımın tümünü küçümsediniz. Bu nedenle tuttuğunuz yolun meyvesini yiyeceksiniz, kendi düzenbazlığınıza doyacaksınız. Bön adamlar dönekliklerinin kurbanı olacak. Akılsızlar kaygısızlıklarının içinde yok olup gidecek. Ama beni dinleyen güvenlik içinde yaşayacak, kötülükten korkmayacak, huzur bulacak." (Süleyman'ın Özdeyişleri, 1:20-33)

Oğlum, bilgeliğe kulak verip yürekten akla yönelerek sözlerimi kabul eder, buyruklarımı aklında tutarsan; evet, aklı çağırır, ona gönülden seslenirsen, gümüş ararcasına onu ararsan, onu ararsan define arar gibi, Rab korkusunu anlar ve Allah'ı yakından tanırsın. Çünkü bilgeliğin kaynağı Rab'dir. O'nun ağzından (Allah'ın sözleri) bilgi ve anlayış çıkar. Doğru kişileri başarıya ulaştırır, kalkanıdır (koruyandır, esirgeyendir) dürüst yaşayanların. Adil olanların adımlarını korur, sadık kullarının yolunu gözetir. O zaman anlarsın her iyi yolu, neyin doğru, haklı ve adil olduğunu. Çünkü yüreğin bilgelikle dolacak, zevk alacaksın bilgiden. Sağgörü sana bekçilik edecek ve akıl seni koruyacak. Bunlar seni kötü yoldan, ahlaksızın sözlerinden kurtaracak. Onlar ki karanlık yollarda yürümek için doğru yoldan ayrılırlar. Kötülük yapmaktan hoşlanır, zevk alırlar kötülüğün aşırısından. Yolları dolambaçlı, yaşayışları çarpıktır... Bu nedenle sen iyilerin yolunda yürü, doğruların izinden git. Çünkü ülkede yaşayacak olan doğrulardır, dürüst kişilerdir orada kalacak olan. Kötüler ülkeden sürülecek, hainler sökülüp atılacak. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 2:1-20)

Oğlum, unutma öğrettiklerimi, aklında tut buyruklarımı. Çünkü bunlar ömrünü uzatacak, yaşam yıllarını, esenliğini artıracaktır. Sevgiyi, sadakati hiç yanından ayırma, bağla onları boynuna, yaz yüreğinin levhasına. Böylece Allah'ın (Katında) ve insanların gözünde beğeni ve saygınlık kazanacaksın. Rab'be güven bütün yüreğinle, kendi aklına bel bağlama. Yaptığın her işte Rab'bi an, O Senin yolunu düze çıkarır. Kendini bilge biri olarak görme, Rab'den kork, kötülükten uzak dur. Böylece bedenin sağlık ve ferahlık bulur. Servetinle ve ürününün turfandasıyla Rab'bi sevgiyle an. O zaman ambarların tıka basa dolar. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 3:1-10)

Bilgeliğe erişene, aklı bulana ne mutlu! Gümüş kazanmaktansa onu kazanmak daha iyidir. Onun yararı altından daha çoktur. Daha değerlidir mücevherden, dileyeceğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz... Yolları sevinç yollarıdır, evet, bütün yolları esenliğe çıkarır. Bilgelik yaşam ağacıdır ona sarılanlara, ne mutlu ona sımsıkı tutunanlara!... Oğlum, sağlam öğüde, sağgörüye tutun. Sakın gözünü ayırma onlardan. Onlar sana yaşam verecek ve boynuna güzel bir süs olacak. O zaman güvenlik içinde yol alırsın, sendelemeden. Korkusuzca yatar, tatlı tatlı uyursun. Beklenmedik felaketten, ya da kötülerin uğradığı yıkımdan korkma. Çünkü senin güvencen Rab'dir, tuzağa düşmekten seni O koruyacaktır. Elinden geldikçe, iyiliğe hakkı olanlardan iyiliği esirgeme. Elinde varken komşuna, "Bugün git, yarın gel, o zaman veririm" deme. Sana güvenerek yanında yaşayan komşuna kötülük tasarlama... Zorba kişiye imrenme, onun yollarından hiçbirini seçme. Çünkü Rab sapkınlardan hoşlanmaz, ama doğruların candan dostudur. Rab kötülerin evini lanetler, doğruların oturduğu yeriyse kutsar. Rab alaycılarla alay eder, ama alçakgönüllülere lütfeder. Bilge kişiler onuru miras alacak, akılsızlara yalnız utanç kalacak. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 3:13-35)









... Dikkat edin ki anlayışlı olasınız. Çünkü size iyi ders veriyorum, ayrılmayın öğrettiğimden... "Söylediklerime yürekten sarıl... Bilgeliği ve aklı sahiplen, söylediklerimi unutma, onlardan sapma. Bilgelikten ayrılma, o seni (Allah'ın dilemesiyle) korur. Sev onu, seni (Allah'ın dilemesiyle) gözetir. Bilgeliğe ilk adım onu sahiplenmektir. Bütün servetine mal olsa da akla sahip çık. Onu el üstünde tut, o da (güzel ahlaklı, bilge olmak) seni yüceltecek, ona sarılırsan seni onurlandıracak. Başına zarif bir çelenk, görkemli bir taç giydirecektir." Dinle oğlum, sözlerimi benimse ki, uzasın ömrün. Seni bilgelik yolunda eğitir, doğru yollara yöneltirim. Ayakların takılmadan yürür, sürçmeden koşarsın. Aldığın terbiyeye sarıl, bırakma, onu uygula, çünkü odur yaşamın. Kötülerin yoluna ayak basma, yürüme alçakların yolunda, o yoldan sakın, yakınından bile geçme, yönünü değiştirip geç. Çünkü kötülük etmedikçe uyuyamaz onlar, uykuları kaçar saptırmadıkça birilerini. Yedikleri ekmek kötülük, içtikleri şarap zorbalık ürünüdür. Oysa doğruların yolu şafak ışığı gibidir, giderek öğle güneşinin parlaklığına erişir. Kötülerin yoluysa zifiri karanlık gibidir, neden tökezlediklerini bilmezler. Oğlum, sözlerime dikkat et, dediklerime kulak ver. Aklından çıkmasın bunlar, onları yüreğinde sakla. Çünkü onları bulan için yaşam, bedeni için şifadır bunlar. Herşeyden önce de yüreğini koru, çünkü yaşam ondan kaynaklanır. Yalan çıkmasın ağzından, uzak tut dudaklarını sapkın sözlerden. Gözlerin hep ileriye baksın, dosdoğru önüne! Gideceğin yolu düzle, o zaman bütün işlerin sağlam olur. Sapma sağa sola, ayağını kötülükten uzak tut. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 4:1-27)

Oğlum, bilgeliğime dikkat et, akıllıca sözlerime kulak ver. Böylelikle her zaman sağgörülü olur, dudaklarınla bilgiyi korursun... Yoksa... ah çekip inlersin ömrünün son günlerinde, etinle bedenin tükendiğinde. "Eğitilmekten neden bu kadar nefret ettim, yüreğim uyarıları neden önemsemedi?" dersin. "Öğretmenlerimin sözünü dinlemedim, beni eğitenlere kulak vermedim"... Rab insanın tuttuğu yolu gözler, attığı her adımı denetler. Kötü kişiyi kendi suçları ele verecek, günahının kemendi kıskıvrak bağlayacak onu. Aşırı ahmaklığı onu yoldan çıkaracak, terbiyeyi umursamadığı için ölecek. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 5:1-23)

Ey tembel kişi, git, karıncalara bak, onların yaşamından bilgelik öğren... Ne zamana dek yatacaksın, ey tembel kişi? Ne zaman kalkacaksın uykundan? "Biraz kestireyim, biraz uyuklayayım, ellerimi kavuşturup şöyle bir uyuyayım" demeye kalmadan, yokluk bir haydut gibi, yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine. Ağzında yalanla dolaşan kişi, soysuz ve fesatçıdır. Göz kırpar, bir sürü ayak oyunu, el kol hareketleri yapar, ahlaksız yüreğinde kötülük tasarlar, çekişmeler yaratır durmadan. Bu yüzden ansızın yıkıma uğrayacak, birden bire çaresizce yok olacak. Rab'bin razı olmadığı şeyler şunlardır: Gururlu gözler, yalancı dil, suçsuz kanı döken eller, düzenbaz yürek, kötülüğe seğirten ayaklar, yalan soluyan yalancı tanık ve kardeşler arasında çekişme yaratan kişi. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 6:6-19)

Zina eden adam sağduyudan yoksundur. Yaptıklarıyla kendini yok eder. Payına düşen... onursuzluktur, asla kurtulamaz utançtan. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 6:32-33)

Oğlum, sözlerimi yerine getir, aklında tut buyruklarımı. Buyruklarımı yerine getir ki, yaşayasın (cennet ehlinden olasın). Öğrettiklerimi gözünün bebeği gibi koru. Onları yüzük gibi parmaklarına geçir, yüreğinin levhasına yaz. Bilgeliğe "sen kızkardeşimsin", akla "akrabamsın" de. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 7:1-4)

Bilgelik çağırıyor, akıl sesini yükseltiyor. Yol kenarındaki tepelerin başında, yolların birleştiği yerde duruyor o. Kentin girişinde, kapıların yanında, sesini yükseltiyor: "Ey insanlar, size sesleniyorum, çağrım insan soyunadır! Ey bön kişiler, ihtiyatlı olmayı öğrenin; sağduyulu olmayı öğrenin, ey akılsızlar! Söylediğim yetkin sözleri dinleyin, ağzımı doğruları söylemek için açarım. Ağzım gerçeği duyurur, çünkü dudaklarım kötülükten iğrenir. Ağzımdan çıkan her söz doğrudur, yoktur eğri ya da sapkın olanı. Apaçıktır hepsi anlayana, bilgiye erişen, doğruluğunu bilir onların. Gümüş yerine terbiyeyi, saf altın yerine bilgiyi edinin. Çünkü bilgelik mücevherden değerlidir, dilediğin hiçbir şey onunla kıyaslanamaz. Ben bilgelik olarak ihtiyatı kendime konut edindim. Bilgi ve sağgörü bendedir. Rab'den korkmak, kötülükten nefret etmek demektir. Kibirden, küstahlıktan, kötü yoldan, sapkın ağızdan nefret ederim. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 8:1-13)

Doğruluk yolunda, adaletin izinden yürürüm... Gün be gün sevinçle dolup taştım, huzurunda hep coştum. O'nun dünyası mutluluğum, insanları (salih müminler) sevincimdi. Çocuklarım, şimdi beni dinleyin: Yolumu izleyenlere ne mutlu! Uyarılarımı dinleyin ve bilge kişiler olun, görmezlikten gelmeyin onları. Beni dinleyen... kişiye ne mutlu! Çünkü beni bulan yaşam bulur ve Rab'bin beğenisini kazanır. Beni göz ardı edense kendine zarar verir... (Süleyman'ın Özdeyişleri, 8:20, 31-36)

... Aklın yolunu izleyin... Bilge kişiyi uyarırsan, seni sever. Bilge kişiyi eğitirsen daha bilge olur, doğru kişiye öğretirsen bilgisini artırır. Rab korkusudur bilgeliğin temeli. Akıl, Kutsal Olan'ı (Allah'ı) tanımaktır... Bilgeysen, bilgeliğinin yararı sanadır, alaycı olursan acısını yalnız sen çekersin. Akılsız kadın yaygaracı ve saftır, hiçbir şey bilmez. Evinin kapısında, kentin en yüksek yerinde bir iskemleye oturur; yoldan geçenleri, kendi yollarından gidenleri çağırmak için, "Kim safsa buraya gelsin" der. Sağduyudan yoksun olanlara da, "Çalıntı su tatlı, gizlice yenen yemek lezzetlidir" der. Ne var ki, evine girenler ölüme gittiklerini, ona konuk olanlar ölüler diyarının (cehennemin) dibine indiklerini bilmezler. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 9:6-18)

Haksızca kazanılan servetin yararı yoktur, ama doğruluk ölümden (cehennemden) kurtarır. Rab doğru kişiyi aç bırakmaz, ama kötülerin isteğini boşa çıkarır. Tembel eller insanı yoksullaştırır, çalışkan el zengin eder... Bereket doğru kişinin başına yağar, kötülerse zorbalıklarını sözle gizler. Doğrular övgüyle, kötüler nefretle anılır. Bilge kişi buyrukları kabul eder, çenesi düşük ahmaksa yıkıma uğrar. Dürüst kişi güvenlik içinde yaşar, ama hileli yoldan giden açığa vurulacaktır. Sinsice göz kırpan, acılara neden olur. Çenesi düşük ahmak da yıkıma uğrar. Doğru kişinin ağzı yaşam pınarıdır, kötülerse zorbalıklarını sözle gizlerler. Nefret çekişmeyi azdırır, sevgi her suçu bağışlar. Akıllı kişinin dudaklarından bilgelik akar, ama sağduyudan yoksun olan sırtına kötek yer. Bilge kişi bilgi biriktirir, ahmağın ağzıysa onu yıkıma yaklaştırır... Terbiyeye kulak veren yaşam yolunu bulur. Uyarıları reddedense başkalarını yoldan saptırır... İftira yayan akılsızdır. Çok konuşanın günahı eksik olmaz, sağduyulu kişiyse dilini tutar. Doğru kişinin dili saf gümüş gibidir, kötünün niyetleriyse değersizdir. Doğru kişinin sözleri birçoklarını besler, ahmaklarsa sağduyu yoksunluğundan ölür. Rab'bin bereketidir kişiyi zengin eden, Rab buna dert katmaz. Kötülük akılsızlar için eğlence gibidir. Aklı başında olanlar içinse bilgelik aynı şeydir. Kötü kişinin korktuğu başına gelir, doğru kişiyse dileğine erişir... Doğru kişi sonsuza dek ayakta kalır.54 Dişler için sirke, gözler için duman neyse, tembel ulak da kendisini gönderen için öyledir. Rab korkusu ömrü uzatır, kötülerin yıllarıysa kısadır (bereketsizdir). Doğrunun umudu onu sevindirir, kötünün beklentileriyse boşa çıkar. Rab'bin yolu dürüst için sığınak, fesatçı içinse yıkımdır. Doğru kişi hiçbir zaman sarsılmaz... Doğru kişinin ağzı bilgelik üretir... Doğru kişinin dudakları söylenecek sözü bilir, kötünün ağzındansa sapkın sözler çıkar. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 10:2-32)

Rab hileli teraziden hoşlanmaz, hilesiz tartıdansa hoşnut kalır. Küstahlığın ardından utanç gelir, ama bilgelik alçakgönüllülerdedir. Erdemlinin dürüstlüğü ona yol gösterir, hainin yalancılığıysa yıkıma götürür. Gazap günü servet işe yaramaz, oysa doğruluk ölümden (cehennemden) kurtarır. Dürüst insanın doğruluğu onun yolunu düzler, kötü kişiyse kötülüğü yüzünden yıkılıp düşer. Erdemlinin doğruluğu onu kurtarır, ama haini kendi hırsı ele verir. Kötü kişi öldüğünde umutları yok olur, güvendiği güç de biter. Doğru kişi sıkıntıdan kurtulur, onun yerine sıkıntıyı kötü kişi çeker. Allahsız kişi başkalarını ağzıyla yıkıma götürür, oysa doğrular bilgi sayesinde kurtulur. Doğruların başarısına kent bayram eder... Dürüstlerin bereketiyle kent gelişir, ama kötülerin ağzı kenti yerle bir eder. Başkasını küçük gören sağduyudan yoksundur, akıllı kişiyse dilini tutar. Dedikoducu sır saklayamaz, oysa güvenilir insan sırdaş olur. Yol göstereni olmayan ulus düşer, danışmanı bol olan zafere gider... Sevecen kadın onur, zorbalarsa yalnızca servet kazanır. İyilikseverin yararı kendinedir, gaddarsa kendi başına bela getirir. Kötü kişinin kazancı aldatıcıdır, doğruluk ekenin ödülüyse güvenlidir. Yürekten doğru olan yaşama (cennete) kavuşur, kötülüğün ardından giden ölümünü hazırlar (cehenneme gider). Rab sapkın yürekliyi kötü görür, dürüst yaşayandan hoşnut kalır. Bilin ki, kötü kişi cezasız kalmaz, doğruların soyuysa kurtulur. Sağduyudan yoksun kadının güzelliği, domuzun burnundaki altın halkaya benzer. Doğruların isteği hep iyilikle sonuçlanır, kötülerin umutlarıysa gazapla. Eliaçık olan daha çok kazanır, hak yiyenin sonuysa yoksulluktur. Cömert olan bolluğa erecek, başkasına su verene su verilecek. Halk buğday istifleyeni lanetler, ama buğday satan bereket bulur. İyiliği amaç edinen beğeni kazanır, kötülüğü amaç edinense kötülüğe uğrar. Zenginliğine güvenen tepetaklak gidecek, oysa doğrular, dalındaki yaprak gibi gelişecek... (Süleyman'ın Özdeyişleri, 11:1-31)

Terbiye edilmeyi seven bilgiyi de sever, terbiye edilmekten nefret eden budaladır. İyi kişi Rab'bin lütfuna erer, ama düzenbazı Rab mahkum eder. Kötülük kişiyi güvenliğe kavuşturmaz... Erdemli kadın kocasının tacıdır... Doğruların tasarıları adil, kötülerin öğütleri aldatıcıdır. Kötülerin sözleri ölüm tuzağıdır, doğruların konuşmasıysa onları kurtarır. Kötüler yıkılıp yok olur, doğru kişinin evi ayakta kalır. Kişi sağduyusu oranında övülür, çarpık düşünceliyse küçümsenir... Kötünün sevecenliği bile zalimcedir... Kötü kişi, kötülerin ganimetini ister, ama doğru kişilerin kökü ürün verir. Kötü kişinin günahlı sözleri kendisi için tuzaktır, ama doğru kişi sıkıntıyı atlatır. İnsan ağzının ürünüyle iyiliğe doyar, elinin emeğine göre de karşılığını alır. Ahmağın yolu kendi gözünde doğrudur, bilge kişiyse öğüde kulak verir. Ahmak sinirlendiğini hemen belli eder, ama ihtiyatlı olan aşağılanmaya aldırmaz. Dürüst tanık doğruyu söyler, yalancı tanıksa hile solur. Düşünmeden söylenen sözler kılıç gibi keser, bilgelerin diliyse şifa verir... Kötülük tasarlayanın yüreği hileci, barışı öğütleyenin yüreğiyse sevinçlidir. Doğru kişiye hiç zarar gelmez, kötünün başıysa beladan kurtulmaz. Rab yalancı dudakları kötü görür, ama gerçeğe uyanlardan hoşnut kalır... Kaygılı yürek insanı çökertir, ama güzel söz sevindirir. Doğru kişi arkadaşına da yol gösterir, kötünün tuttuğu yolsa kendini saptırır... Doğru yol yaşam kaynağıdır, bu yol ölümsüzlüğe götürür.55 (Süleyman'ın Özdeyişleri, 12:1-28)

Bilge kişi terbiye edilmeyi sever, alaycı kişi eleştirilse de aldırmaz. İyi insan ağzından çıkan sözler için ödüllendirilir, ama hainlerin soluduğu zorbalıktır. Dilini tutan canını korur, ama boşboğazın sonu yıkımdır... Doğru kişi yalandan nefret eder, kötünün sözleriyse iğrençtir, yüzkarasıdır. Doğruluk dürüst yaşayanı korur, kötülük günahkarı yıkar... Doğruların ışığı parlak yanar, kötülerin çırası söner. Kibirden ancak kavga çıkar, öğüt dinleyense bilgedir... Uyarılara kulak asmayan bedelini öder, buyruklara (Allah'ın buyruklarına) saygılı olansa ödülünü alır. Bilgelerin öğrettikleri yaşam kaynağıdır, insanı ölüm tuzaklarından uzaklaştırır.56 Sağduyulu davranış saygınlık kazandırır, hainlerin yoluysa yıkıma götürür. İhtiyatlı kişi işini bilerek yapar, akılsız kişiyse ahmaklığını sergiler. Kötü ulak belaya düşer, güvenilir elçiyse şifa getirir. Terbiye edilmeye yanaşmayanı yokluk ve utanç bekliyor, ama eleştiriye kulak veren onurlandırılır... Akılsız kötülükten uzak kalamaz. Bilgelerle oturup kalkan bilge olur, akılsızlarla dost olansa zarar görür. Günahkarın peşini felaket bırakmaz, doğruların ödülüyse refahtır... Seven baba (oğlunu) özenle terbiye eder... (Süleyman'ın Özdeyişleri, 13:1-25)

Doğru yolda yürüyen, Rab'den korkar... Ahmağın sözleri sırtına kötektir, ama bilgenin dudakları kendisini korur... Güvenilir tanık yalan söylemez, yalancı tanıksa yalan solur. Alaycı bilgeliği arasa da bulamaz, akıllı içinse bilgi edinmek kolaydır. Akılsız kişiden uzak dur, çünkü sana öğretecek bir şeyi yok. İhtiyatlı kişinin bilgeliği, ne yapacağını bilmektir, akılsızların ahmaklığıysa aldanmaktır... Dürüstler ise iyi niyetlidir... Doğru kişinin konutuysa bayındır olacak. Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür, ama sonu ölümdür57... Yüreği dönek olan tuttuğu yolun, iyi kişi de yaptıklarının ödülünü alacaktır. Saf kişi her söze inanır, ihtiyatlı olansa attığı her adımı hesaplar. Bilge kişi Rab'den korktuğu için kötülükten uzaklaşır, akılsızsa büyüklük taslayıp kendine güvenir. Çabuk öfkelenen ahmakça davranır, düzenbazdan herkes nefret eder. Saf kişilerin mirası akılsızlıktır, ihtiyatlı kişilerin tacı ise bilgidir... Komşuyu hor görmek günahtır, ne mutlu mazluma lütfedene! Kötülük tasarlayan yolunu şaşırmaz mı? Oysa iyilik tasarlayan sevgi ve sadakat kazanır. Her emek kazanç getirir, ama boş lakırdı yoksulluğa götürür... Akılsızlar ahmaklıklarıyla tanınır. Dürüst tanık can kurtarır, yalancı tanık aldatıcıdır. Rab'den korkan tam güvenliktedir, Rab onun çocuklarına da sığınak olacaktır. Rab korkusu, yaşam kaynağıdır (salihlerin cenneti kazanmalarına vesile olur), insanı ölüm tuzaklarından (cehennem azabından) uzaklaştırır... Geç öfkelenen akıllıdır, çabuk sinirlenen ahmaklığını gösterir. Huzurlu yürek bedenin yaşam kaynağıdır, haset ise insanı için için yer bitirir... Yoksula acıyan Yaradan'ı yüceltir. Kötü kişi uğradığı felaketle yıkılır... Bilgelik akıllı kişinin yüreğinde barınır... Doğruluk bir ulusu yüceltir, oysa günah herhangi bir halk için utançtır. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 14:1-34)

Yumuşak yanıt öfkeyi yatıştırır, oysa yaralayıcı söz öfkeyi alevlendirir. Bilgenin dili bilgiyi iyi kullanır, akılsızın ağzındansa ahmaklık akar. Rab'bin gözü58 her yerde olanı görür, kötüleri de iyileri de gözler. Nazik bir dil yaşam verir, çarpık dilse ruhu yaralar. Ahmak, babasının uyarılarını küçümser, ihtiyatlı kişi eleştiriye kulak verir. Doğru kişinin evi büyük hazine gibidir, kötünün geliriyse sıkıntı kaynağıdır. Bilgelerin dudakları bilgi yayar, ama akılsızların yüreği öyle değildir... Doğruların duası O'nu hoşnut eder. Rab kötü kişinin yolundan hoşnut olmaz, doğruluğun ardından gideni sever... Alaycı kişi eleştirilmekten hoşlanmaz, bilgelere gidip danışmaz. Mutlu yürek yüzü neşelendirir, acılı yürek ruhu ezer. Akıllı yürek bilgi arar, akılsızın ağzıysa ahmaklıkla beslenir... Mutlu bir yürek sahibine sürekli ziyafettir. Yoksul olup Rab'den korkmak, zengin olup kaygı içinde yaşamaktan yeğdir. Sevgi dolu bir ortamdaki sebze yemeği, nefret dolu bir ortamdaki besili danadan yeğdir. Huysuz kişi çekişme yaratır, sabırlı kişi kavgayı yatıştırır. Tembelin yolu dikenli çit gibidir, doğrunun yoluysa ana caddeye benzer. Bilge çocuk babasını sevindirir, akılsız çocuksa annesini küçümser. Sağduyudan yoksun kişi ahmaklığıyla sevinir, ama akıllı insan dürüst bir yaşam sürer. Karşılıklı danışılmazsa tasarılar boşa çıkar, danışmanların çokluğuyla başarıya ulaşılır. Uygun yanıt sahibini mutlu eder, yerinde söylenen söz ne güzeldir! Sağduyulu kişi yaşama (cennete) giden yoldadır, bu da ölüler diyarına (cehenneme) inmesini önler. Rab kibirlinin evini yıkar... Rab kötünün tasarılarından hoşnut olmaz, temiz düşüncelerden hoşnut kalır. Haksız kazanca düşkün kişi kendi evine sıkıntı verir, rüşvetten nefret edense rahat yaşar. Doğru kişinin aklı yanıtını iyi tartar, kötünün ağzı kötülük saçar. Rab kötülerden uzak durur, oysa doğruların duasını duyar (icabet eder). Gülen gözler yüreği sevindirir, iyi haber bedeni ferahlatır. Yaşam veren uyarıları dinleyen, bilgeler arasında konaklar. Terbiyeden kaçan kendine zarar verir, eleştiriye kulak verense sağduyu kazanır. Rab korkusu bilgelik öğretir, alçakgönüllülük de onurun önkoşuludur. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 15:1-33)

İnsan her yaptığını temiz sanır, ama niyetlerini tartan Rab'dir. Yapacağın işleri Rab'be emanet et, o zaman tasarıların gerçekleşir. Rab herşeyi gayesi için yarattı, kötü adamı da şer günü için. Rab, yüreği küstah olanı kötü görür, bilin ki öyleleri cezasız kalmaz. Sevgi ve bağlılık suçları bağışlatır, Rab korkusu insanı kötülükten uzaklaştırır. Rab kişinin yaşayışından hoşnutsa düşmanlarını bile onunla barıştırır. Doğrulukla kazanılan az şey, haksızlıkla kazanılan büyük gelirden iyidir. Kral adaleti çiğnememelidir. Doğru ölçü ve ölçek Rab'bindir,59 bütün tartı ağırlıklarını O belirler. Krallar kötülükten iğrenir, çünkü tahtın güvencesi adalettir. Kral doğru söyleyenden hoşnut kalır, dürüst konuşanı sever... Bilgelik kazanmak altından daha değerlidir, akla sahip olmak da gümüşe yeğlenir. Dürüstlerin tuttuğu yol kötülükten uzaklaştırır, yoluna dikkat eden, canını korur. Gururun ardından yıkım, kibirli ruhun ardından da düşüş gelir. Mazlumlar arasında alçakgönüllü biri olmak, kibirlilerle çapul malı paylaşmaktan iyidir. Öğüde kulak veren başarıya ulaşır, Rab'be güvenen mutlu olur. Bilge yüreklilere akıllı denir, tatlı söz ikna gücünü artırır. Sağduyu, sahibine yaşam kaynağı, ahmaklıksa ahmaklara cezadır. Bilgenin aklı diline yön verir, dudaklarının ikna gücünü artırır. Hoş sözler petek balı gibidir, cana tatlı ve bedene şifadır. Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür, ama sonu ölümdür (cehennemdir)... Alçaklar başkalarına kötülük tasarlar, konuşmaları kavurucu ateş gibidir. Huysuz kişi çekişmeyi körükler, dedikoducu can dostları ayırır. Zorba kişi başkalarını ayartır ve onları olumsuz yola yöneltir. Göz kırpmak düzenbazlığa, sinsi gülücükler kötülüğe işarettir... Sabırlı kişi yiğitten üstündür, kendini denetleyen de kentler fethedenden üstündür... Her kararı Rab verir. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 16:1-33)

Huzur içinde kuru bir lokma, kavga ve ziyafet dolu evden iyidir... Altın ocakta, gümüş potada arıtılır, yüreği arıtansa Rab'dir. Kötü kişi fesat yüklü dudakları dinler, yalancı da yıkıcı dile kulak verir... Sevgi isteyen kişi suçları bağışlar, olayı diline dolayansa can dostları ayırır... Kötü kişi ancak başkaldırmaya eğilimlidir... Azgınlığı üstünde bir akılsızla karşılaşmak, yavrularından edilmiş dişi ayıyla karşılaşmaktan beterdir. İyiliğin karşılığını kötülükle ödeyenin evinden kötülük eksik olmaz. Kavganın başlangıcı su sızıntısına benzer, bir patlamaya yol açmadan çekişmeyi bırak. Kötüyü aklayanı da, doğruyu mahkum edeni de Rab kötü görür. Akılsız biri bilgelik satın almak için niye para harcasın? Zaten sağduyudan yoksun! Dost her zaman sever, kardeş sıkıntılı günde belli olur... Başkaldırıyı seven kavgayı sever... Diliyle aldatan da belaya düşer. Akılsız kendisini doğurana derttir... İç ferahlığı sağlık getirir, ezik ruh ise bedeni yıpratır. Kötü kişi adaleti saptırmak için gizlice rüşvet alır. Akıllı kişi gözünü bilgelikten ayırmaz, akılsızın gözüyse hep sağda soldadır... Bilgili kişi az konuşur, akıllı kişi sakin ruhludur... (Süleyman'ın Özdeyişleri, 17:1-28)

Geçimsiz kişi kendi çıkarı peşindedir, iyi öğüde hep karşı çıkar. Akılsız kişi bir şey anlamaktan çok kendi düşüncelerini açmaktan hoşlanır. Kötülüğü aşağılanma, ayıbı utanç izler. Bilge kişinin ağzından çıkan sözler derin sular gibidir, bilgelik pınarı da coşkun bir akarsu. Kötüyü kayırmak da, suçsuzdan adaleti esirgemek de iyi değildir. Akılsızın dudakları çekişmeye yol açar... Akılsızın ağzı kendisini mahveder, dudakları da canına tuzaktır... Zengin, servetini bir kale, aşılmaz bir sur sanır. Yürekteki gururu düşüş, alçakgönüllülüğü ise onur izler. Dinlemeden yanıt vermek ahmaklık ve utançtır... Akıllı kişi bilgiyi satın alır, bilgenin kulağı da bilgi peşindedir... Yıkıma götüren dostlar vardır, ama öyle dost var ki, kardeşten yakındır insana. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 18:1-24)

Dürüst yaşayan bir yoksul olmak, yalancı bir akılsız olmaktan yeğdir. Bilgisiz heves işe yaramaz, acelecilik insanı yanılgıya düşürür... Yalancı tanık cezasız kalmaz, yalan soluyan kurtulamaz... Aklı izleyen bolluğa kavuşur... Sağduyulu kişi sabırlıdır, kusurları hoş görmesi ona onur kazandırır... Sağduyulu kadın Rab'bin armağanıdır. Tembellik insanı uyuşukluğa iter, haylaz kişi de aç kalır. Allah buyruğuna uyan canını korur (cenneti kazanır), gitmesi gereken yolları umursamayan ölür (cehennem azabıyla karşılık bulur). Yoksula acıyan kişi Rab'be borç vermiş olur, yaptığı iyilik için RAB onu ödüllendirir... Öğüde kulak ver, terbiyeyi kabul et ki, ömrünün kalan kısmı boyunca bilge olasın. İnsan yüreğinde çok şey tasarlar, ama gerçekleşen, Rab'bin amacıdır. İnsandan istenen vefadır, yoksul olmak yalancı olmaktan yeğdir. Rab korkusu doygun ve dertsiz bir yaşama kavuşturur... Akıllı kişiyi eleştirirsen bilgisine bilgi katar... Oğlum, uyarılara kulağını tıkarsan, bilgi kaynağı sözlerden saparsın... Kötülerin ağzı fesatla beslenir. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 19:1-28)









Kavgadan kaçınmak insan için onurdur, oysa her ahmak tartışmaya hazırdır... İnsanın niyetleri derin bir kuyunun suları gibidir, akıllı kişi onları açığa çıkarır. İnsanların çoğu, "Vefalıyım" der. Ama sadık birini kim bulabilir? Doğru ve dürüst bir babaya sahip olan çocuklara ne mutlu!... Rab hileli tartıdan da, hileli ölçüden de hoşlanmaz... İşiten kulağı da gören gözü de Rab yaratmıştır.  Bol bol altının, mücevherin olabilir, ama bilgi akıtan dudaklar daha değerlidir... Tasarılarını danışarak yap... "Bu kötülüğü sana ödeteceğim" deme; Rab'bi bekle, O seni kurtarır... Rab hileli teraziden hoşlanmaz. İnsanın adımlarını Rab yönlendirir... Düşünmeden adakta bulunmak sakıncalıdır. Bilge kral kötüleri ayıklar... İnsanın ruhu Rab'bin ışığıdır (Allah'ın nurunun tecellisidir)... Sevgi ve sadakat kralın güvencesidir. Onun tahtını sağlamlaştıran sevgidir. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 20:3-28)

Kralın yüreği Rab'bin elindedir, kanaldaki su gibi onu istediği yöne çevirir. İnsan izlediği her yolun doğru olduğunu sanır, ama niyetlerini tartan Rab'dir. Rab Kendisi'ne kurban sunulmasından çok, doğruluğun ve adaletin yerine getirilmesini ister. Küstah bakışlar ve kibirli yürek kötülerin çırası ve günahıdır.... Yalan dolanla yapılan servet, sis gibi geçicidir ve ölüm60 tuzağıdır. Kötülerin zorbalığı kendilerini süpürüp götürür, çünkü doğru olanı yapmaya yanaşmazlar. Suçlunun yolu dolambaçlı, pak kişinin yaptıklarıysa dosdoğrudur… Kötünün can attığı kötülüktür, hiç kimseye acımaz… Bilge olan öğretilenden bilgi kazanır... Yoksulun feryadına kulağını tıkayanın feryadına yanıt verilmeyecektir… Hak yerine gelince doğru kişi sevinir, fesatçı dehşete düşer. Sağduyudan uzaklaşan, kendini ölüler arasında bulur.61 Zevkine düşkün olan yoksullaşır… Bilgenin evi değerli eşya ve zeytinyağıyla doludur, akılsızsa malını har vurup harman savurur. Doğruluğun ve sevginin ardından koşan, yaşam, rahatlık ve onur bulur… Gururlu, küstah ve alaycı: Bunlar kas kas kasılan insanın adlarıdır. Tembelin isteği onu ölüme götürür, çünkü elleri çalışmaktan kaçınır; bütün gün isteklerini sıralar durur, oysa doğru kişi esirgemeden verir… Kötü kişi kendine güçlü bir görünüm verir, erdemli insansa tuttuğu yoldan emindir. Rab'be karşı başarılı olabilecek bilgelik, akıl ve tasarı yoktur. At savaş günü için hazır tutulur, ama zafer sağlayan Rab'dir. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 21:1-31)

... Saygınlık gümüş ve altından yeğdir. Zenginle yoksulun ortak yönü şu: Her ikisini de Rab yarattı… Alçakgönüllülüğün ve Rab korkusunun ödülü, zenginlik, onur ve yaşamdır.62 Kötünün yolu diken ve tuzakla doludur. Canını korumak isteyen bunlardan uzak durur. Çocuğu tutması gereken yola göre yetiştir, yaşlandığında o yoldan ayrılmaz... Fesat eken dert biçer, gazabının değneği yok olur. Cömert olan kutsanır, çünkü yemeğini yoksullarla paylaşır. Alaycıyı kov, kavga biter; çekişme ve aşağılamalar da sona erer... Rab bilgiyi gözetip korur, hainin sözlerini ise altüst eder... Servetini büyütmek için yoksulu ezenin ... sonu yoksulluktur. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 22:1-16)

Kulak ver, bilgelerin sözlerini dinle, öğrettiğimi zihnine işle. Sözlerimi yüreğinde saklarsan mutlu olursun, onlar hep hazır olsun dudaklarında. Rab'be güvenmen için bugün bunları sana, evet sana da bildiriyorum. Senin için otuz söz yazdım, bilgi ve öğüt sözleri... Öyle ki, güvenilir, doğru sözleri bilesin, böylece seni gönderene güvenilir yanıt verebilesin. Yoksulu, yoksul olduğu için soymaya kalkma, düşkünü mahkemede ezme. Çünkü onların davasını Rab savunacaktır... Huysuz kişiyle arkadaşlık etme; tez öfkelenenle yola çıkma. Yoksa onun yollarına alışır, kendini tuzağa düşmüş bulursun. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 22:17-25)

Uyarıları zihnine işle, bilgi dolu sözlere kulak ver. Çocuğunu terbiye etmekten geri kalma... Oğlum, bilge yürekli olursan, benim yüreğim de sevinir. Dudakların doğru konuştuğunda gönlüm de coşar. Günahkarlara imrenmektense, sürekli Rab korkusunda yaşa. Böylece bir geleceğin olur ve umudun boşa çıkmaz. Oğlum, dinle ve bilge ol, yüreğini doğru yolda tut... Yaşlandığı zaman anneni hor görme. Gerçeği satın al ve satma; bilgeliği, terbiyeyi, aklı da. Doğru kişinin babası coştukça coşar, bilgece davranan oğulun babası sevinir… (Süleyman'ın Özdeyişleri, 23:12-24)

Kötülere imrenme, onlarla birlikte olmayı isteme. Çünkü yürekleri zorbalık tasarlar, dudakları belalardan söz eder. Ev bilgelikle yapılır, akılla pekiştirilir. Bilgi sayesinde odaları her türlü değerli, güzel eşyayla dolar. Bilgelik güçten, bilgi kaba kuvvetten üstündür… Zafer kazanmak için birçok danışman gerekli… Kötülük tasarlayan kişi düzenbaz olarak bilinecektir... Alaycı kişiden herkes iğrenir. Sıkıntılı günde cesaretini yitirirsen, gücün kıt demektir. Ölüm tehlikesi içinde olanları kurtar, ölmek üzere olanları esirge. "İşte bunu bilmiyordum" desen de, insanın yüreğindekini bilen sezmez mi? Senin canını koruyan anlamaz mı?... Bilgelik de canın için öyledir, bilmiş ol. Bilgeliği bulursan bir geleceğin olur ve umudun boşa çıkmaz. Ey kötü adam, doğru kişinin evine karşı pusuya yatma, konutunu yıkmaya kalkma. Çünkü doğru kişi yedi kez düşse yine kalkar, ama kötüler felakette yıkılır. Düşmanın düşüşüne keyiflenme, sendelemesine sevinme. Yoksa Rab hoşnut olmaz... Kötülük edenlere kızıp üzülme, onlara özenme. Çünkü kötülerin geleceği yok... Oğlum, Rab'be... saygı göster, başkaldıranlarla arkadaşlık etme... Şunlar da bilgelerin sözleridir: Yargılarken yan tutmak iyi değildir. Kötüye, "Suçsuzsun" diyen yargıcı halklar lanetler, uluslar kınar... Dürüst yanıt gerçek dostluğun işaretidir... Başkalarına karşı nedensiz tanıklık etme ve dudaklarınla aldatma. "Bana yaptığını ben de ona yapacağım, ödeteceğim bana yaptığını" deme. Tembelin tarlasından, sağduyudan yoksun kişinin bağından geçtiğimde her yanı dikenlerin, otların kapladığını gördüm; taş duvar da yıkılmıştı. Gördüklerimi derin derin düşündüm, seyrettiklerimden ibret aldım. "Biraz kestireyim, biraz uyuklayayım, ellerimi kavuşturup şöyle bir uyuyayım" demeye kalmadan, yokluk bir haydut gibi, yoksulluk bir akıncı gibi gelir üzerine. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 24:1-34)

Yerinde söylenen söz, gümüş oymalardaki altın elma gibidir. Altın küpe ya da altın bir süs neyse, dinleyen kulak için bilgenin eleştirisi de öyledir. Hasatta kar serinliği nasılsa, güvenilir ulak da kendisini gönderenler için öyledir... Yağmursuz bulut ve yel nasılsa, vermediği armağanla övünen kişi de öyledir. Sabırla bir hükümdar bile ikna edilir, tatlı dil en güçlü direnci kırar. Başkasına karşı yalancı tanıklık eden topuz, kılıç ya da sivri ok gibidir. Sıkıntılı günde haine güvenmek, çürük dişe ya da sakat ayağa güvenmek gibidir. Düşmanın acıkmışsa doyur, susamışsa su ver. Bunu yapmakla onu utanca boğarsın ve Rab seni ödüllendirir... Kötünün önünde pes eden doğru kişi, suyu bulanmış pınar, kirlenmiş kuyu gibidir... Kendini denetleyemeyen kişi yıkılmış, sursuz kent gibidir. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 25:11-28)

Yaz ortasında kar, hasatta yağmur uygun olmadığı gibi, akılsıza da onur yakışmaz.... Akılsıza ahmaklığına göre karşılık verme, yoksa sen de onun düzeyine inersin. Akılsıza ahmaklığına uygun karşılık verme, yoksa kendini bilge sanır. Akılsızın eliyle haber gönderen, kendi ayaklarını kesen biri gibi, kendine zarar verir. Akılsızın ağzında özdeyiş, kötürümün sarkan bacakları gibidir. Akılsızı onurlandırmak, taşı sapana bağlamak gibidir. Sarhoşun elindeki dikenli dal ne ise, akılsızın ağzında özdeyiş de odur... Kendini bilge gören birini tanıyor musun? Akılsız bile ondan daha umut vericidir... Menteşeleri üzerinde dönen kapı gibi, tembel de yatağında döner durur. Tembel elini sahana daldırır, yeniden ağzına götürmeye üşenir. Tembel kendini, akıllıca yanıt veren yedi kişiden daha bilge sanır... Odun bitince ateş söner, dedikoducu yok olunca kavga diner. Kor için kömür, ateş için odun neyse, çekişmeyi alevlendirmek için kavgacı da öyledir... Okşayıcı dudaklarla kötü yürek, sırlanmış toprak kaba benzer. Yüreği nefret dolu kişi sözleriyle niyetini gizlemeye çalışır, ama içi hile doludur. Güzel sözlerine kanma, çünkü yüreğinde yedi iğrenç şey vardır. Nefretini hileyle örtse bile, kötülüğü toplumun önünde ortaya çıkar. Başkasının kuyusunu kazan içine kendi düşer, taşı yuvarlayan altında kalır. Yalancı dil incittiği kişilerden nefret eder, onursuzca davranan ağızdan yıkım gelir. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 26:1-28)

Yarınla övünme, çünkü ne getireceğini bilemezsin. Seni kendi ağzın değil, başkaları övsün, kendi dudakların değil, yabancı övsün. Taş ağırdır, kum bir yüktür, ama ahmağın kışkırtması ikisinden de ağırdır. Öfke zalim, hiddet azgındır... Açık bir eleştiri, gizli tutulan sevgiden iyidir. Düşmanın güzellikleri aldatıcıdır, ama dostun seni iyiliğin için yaralar... Güzel koku ve buhur canı ferahlatır, dostun verdiği öğüt insana tatlı gelir. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 27:1-10)

Demir demiri biler, insan da insanı... Su görüntümüzü nasıl yansıtıyorsa, yürek de insanın içini yansıtır. Ölüm ve yıkım diyarı insana doymaz,63 insanın gözü de hiç doymaz. Altın ocakta, gümüş potada sınanır, insansa aldığı övgüyle sınanır. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 27:17-21)

Kötü kişi kendisini kovalayan olmasa bile kaçar, doğrularsa genç aslan gibi yüreklidir. Ayaklanan ülke çok başlı olur, ama akıllı, bilgili kişi düzeni sağlar. Yoksulu ezen yoksul, ürünü harap eden sağanak yağmur gibidir. Yasayı terk eden kötüyü över, yerine getirense kötüye karşı çıkar. Kötüler adaletten anlamaz, Rab'be yönelenlerse her yönüyle anlar. Dürüst bir yoksul olmak, yolsuzlukla zengin olmaktan yeğdir. Kutsal Yasa'yı64 yerine getiren çocuk akıllıdır... Dürüst kişileri kötü yola saptıran kendi kazdığı çukura düşer. İyiliği, özü sözü bir olanlar miras alacak. Zengin kendini bilge sanır, ama akıllı yoksul onun içini okur. Doğruların zaferi coşkuyla kutlanır... Günahlarını gizleyen başarılı olmaz, itiraf edip bırakansa merhamet bulur. Günahtan çekinen ne mutludur! İnatçılık edense belaya düşer. Yoksul halkı yöneten kötü kişi kükreyen aslan, saldırgan ayı gibidir. Gaddar önderin aklı kıttır; haksız kazançtan nefret edense uzun ömürlü olur. Alnı ak yaşayan kurtulur, yolsuzluk yapan ansızın yıkıma uğrar. Toprağını işleyenin ekmeği bol olur, hayal peşinde koşansa yoksulluğa doyar. Güvenilir kişi bolluğa erer, zengin olmaya can atansa beladan kurtulamaz... Cimri servet peşinde koşar, yoksulluğa uğrayacağını düşünmez... Açgözlü kavga çıkarır, Rab'be güvenense bolluk içinde yaşar. Kendine güvenen akılsızdır, bilgece davranan güvenlikte olur. Yoksula verenin eksiği olmaz, yoksulu görmezden gelense bir sürü lanete uğrar. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 28:1-27)

Defalarca uyarıldığı halde dikbaşlılık eden, ansızın yıkıma uğrayacak, çare yok. Doğru kişiler çoğalınca halk sevinir, kötü kişi hükümdar olunca halk inler... Adaletle yöneten kral ülkesini ayakta tutar, ağır vergiler koyansa çökertir. Başkasını pohpohlayan kişi, ona tuzak kurar. Kötünün başkaldırısı kendine tuzak olur, doğru kişiyse ezgi (İlahi) söyler ve sevinir. Doğru kişi yoksulların hakkını verir, kötü kişi hak hukuk nedir bilmez. Alaycı kişiler kentleri bile karıştırır, bilgelerse öfkeyi yatıştırır. Bilge kişiyle davası olan ahmak kızar, alay eder ve rahat vermez. Kana susamışlar dürüst kişiden nefret eder, doğrularsa onun canını korur. Akılsız hep patlamaya hazırdır, bilgeyse öfkesini dizginler... Yoksulları adaletle yöneten kralın tahtı hep güvenlikte olur... Kötüler çoğalınca başkaldırı da çoğalır, ama doğrular onların düşüşünü görecektir. Oğlunu terbiye et, o da sana huzur verecek ve gönlünü hoşnut edecektir. Vahiyden yoksun olan halk sınır tanımaz olur. Ne mutlu Kutsal Yasa'yı65 yerine getirene!... Öfkeli kişi çekişme yaratır, huysuz kişinin başkaldırısı eksik olmaz. Kibir insanı küçük düşürür, alçakgönüllülükse onur kazandırır... İnsandan korkmak tuzaktır, ama Rab'be güvenen güvenlikte olur. Hükümdarın gözüne girmek isteyen çoktur, ama Rab'dir insana adalet sağlayan. Doğrular haksızlardan iğrenir, kötüler de dürüst yaşayanlardan. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 29:1-27)

Allah'ın her sözü güvenilirdir, O Kendisi'ne sığınan herkese kalkandır (koruyandır)... Ey Allah... Sahtekarlığı, yalanı benden uzak tut... (Süleyman'ın Özdeyişleri, 30:5-8)

Öyleleri var ki, kendilerini tertemiz sanırlar, oysa kötülüklerinden arınmış değiller. Öyleleri var ki, kendilerinden üstün kimse yok sanır, herkese tepeden bakarlar. Öyleleri var ki, dişleri kılıç, çeneleri bıçaktır... (Süleyman'ın Özdeyişleri, 30:12-14)

Dünyada dört küçük yaratık var ki, çok bilgece davranırlar: Karıncalar güçlü olmayan bir topluluktur, ama yiyeceklerini yazdan biriktirirler. Kaya tavşanları da güçsüz bir topluluktur, ama yuvalarını kaya kovuklarında yaparlar. Çekirgelerin kralı yoktur, ama bölük bölük ilerlerler. Kertenkele elle bile yakalanır, ama kral saraylarında bulunur... Ordusunun başındaki Kral, "Eğer budala gibi kendini yücelttinse ya da kötülük tasarladınsa, dur ve düşün! Çünkü nasıl sütü dövünce tereyağı... çıkarsa, öfkeyi kurcalayınca da kavga çıkar." (Süleyman'ın Özdeyişleri, 30:24-33)

Ağzını hakkını savunamayan için, kimsesizin davasını gütmek için aç. Ağzını aç ve adaletle yargıla, mazlumun, yoksulun hakkını savun. Erdemli kadını kim bulabilir? Onun değeri mücevherden çok üstündür. Kocası ona yürekten güvenir ve kazancı eksilmez. Kadın ona kötülükle değil, yaşamı boyunca iyilikle karşılık verir... Mazluma kollarını açar, yoksula elini uzatır... Güç ve onurla kuşanmıştır, geleceğe güvenle bakar. Ağzından bilgelik akar, dili iyilik öğütler. Ev halkının işlerini yönetir, tembellik nedir bilmez... Çekicilik aldatıcı, güzellik boştur; ama Rab'be saygılı kadın övülmeye layıktır. Ellerinin hak ettiğini verin kendisine, yaptıkları için kent kurulunda övülsün. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 31:8-31)

 


Dipnotlar



1. "İman eden, salih müminler" anlamındadır.<

2. Allah'ın Cemali; Allah'ın Nuru

3. Allah'ın Adl (Adil olan, Adaleti emreden) isminin tecelli etmesi anlamında kullanılmıştır.

4. Allah'ın Sani (Sanatçı, nihayetsiz güzellikleri sanatının içinde yaratan) ismi teşbih yöntemiyle anlatılmaktadır.

5. Allah'ın Adl (Adil olan, Adaleti emreden) isminin tecelli etmesi anlamında kullanılmıştır.

6. Allah Yüce isimlerinden biri de Melca (Kendisi'ne sığınılan)'dır. Allah'ın Melca isminin tecelli etmesi manasındadır.

7. Allah'ın "Semi (İşiten)" ismi teşbihle anlatılmaktadır.

8. Salih müminlerin, cennet nimeti olarak Allah'ın Cemali'ni görmeleri kast edilmektedir.

9. Allah'ın inayeti kast edilmektedir.

10. Allah'ın inayeti, müminlere neşe, huzur ve güven veren olduğu teşbih kullanılarak anlatılmaktadır.

11. Allah'ın koruyan olması teşbihle anlatılmaktadır.

12. Allah'ın "Sanatçı, nihayetsiz güzellikleri sanatının içinde yaratan" anlamına gelen "Sani" isminin teşbihle anlatımıdır.

13. Allah kullarına yol gösteren, onları hidayete erdirendir.

14. Allah'a müminlerin "kötülüklerinin örtülmesi, hatalarının bağışlanması için" dua edilmesi manasındadır.

15. Allah Melca (Kendisi'ne sığınılan)'dır. Teşbihle Allah'ın bu sıfatı anlatılmaktadır.

16. Salih müminlerin, cennet nimeti olarak Allah'ın Yüce Cemali'ni görmeleri kast edilmektedir.

17. Allah'a ibadet edilen mekanı tarif etmek için kullanılan bir teşbihtir.

18. Allah'ın Zatı; Allah'ın rızası, hoşnutluğu.

19. Allah'ın Mümin (Emniyet veren, emniyet kılan) isminin tecelli etmesi teşbih yöntemiyle anlatılmaktadır.

20. Teşbih yöntemiyle "Allah'ın himayesi, koruması" kast edilmektedir.

21. Teşbih yöntemiyle, Allah'ın inayeti, iman edenler üzerindeki koruması anlatılmaktadır.

22. Teşbih yöntemiyle, Allah'ın inayeti, iman edenler üzerindeki koruması anlatılmaktadır.

23. Teşbih yöntemiyle Allah'ın korumasına, rahmetine sığınma kast edilmektedir.

24. Allah'ın Hadi (Hidayet lütfeden, doğru yola ulaştıran) ismi teşbih yöntemiyle anlatılmaktadır.

25. Allah Melca (Kendisi'ne sığınılan)'dır. Teşbihle Allah'ın bu ismi anlatılmaktadır.

26. Allah'ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazanmak teşbihle anlatılmaktadır.

27. Allah'ın Melca (Kendisi'ne sığınılan) ismi teşbihle anlatılmaktadır.

28. Allah'ın inayeti ve alemlerin Nuru olması teşbih yöntemiyle anlatılmaktadır.

29. Teşbih yöntemiyle Allah'ın himayesi, koruması kast edilmektedir.

30. Allah'ın Melca (Kendisi''ne sığınılan) isminin tecelli etmesi anlamındadır.

31. Allah'a ibadet edilen mekanı tarif etmek için kullanılan bir teşbihtir.

32. Teşbih yöntemiyle Allah'ın himayesi, koruması kast edilmektedir.

33. Teşbih yöntemiyle Allah'ın himayesi, koruması kast edilmektedir.

34. Allah'ın herşeyi bilen, herşeyden haberdar olan olduğu teşbih kullanılarak anlatılmaktadır.

35. Allah'ın "Nur" ismi kastedilmektedir.

36. Allah'ın yardımı, kurtarışı teşbih yöntemiyle anlatılmıştır.

37. Allah'ın Adl ismi kast edilmektedir. Allah adalet yapanların en hayırlısıdır.

38. Allah öfkeden münezzeh olandır. Kastedilen Allah'ın Muazzip (Azap eden) isminin tecelli etmesidir.

39. Allah'ın üstün güç ve kudreti teşbihle anlatılmaktadır.

40. Allah'ın Nuru teşbihle anlatılmaktadır.

41. Allah'ın koruyan, esirgeyen olduğu ifade edilmektedir.

42. Allah'ın üstün güç ve kudret sahibi olduğu teşbih yapılarak anlatılmaktadır.

43. Allah'ın Rahmetine sığınmak kast edilmektedir.

44. Allah'ın koruyan esirgeyen olduğu teşbih yapılarak anlatılmaktadır.

45. Allah'ın "Sanatçı, nihayetsiz güzellikleri sanatının içinde yaratan" anlamındaki "Sani" isminin tecelleri manasındadır.

46. Allah'ın "Sanatçı, nihayetsiz güzellikleri sanatının içinde yaratan" anlamındaki "Sani" isminin tecelleri manasındadır.

47. Allah'ın inayeti teşbih yöntemiyle anlatılmaktadır.

48. Allah'ın "Koruyan" anlamındaki "Asim" isminin tecellisi kast edilmektdir.

49. Allah'ın "Basir" isminin tecellisi olarak, her an herşeyi en iyi gören anlamında kullanılmaktadır.

50. Rahmetinin örnekleri, kulları için yarattığı nimetler anlamında kullanılmıştır.

51. Allah'ın "Kendisi''ne sığınılan" anlamındaki "Melca" isminin tecelli etmesi manasındadır.

52. Rabbimiz'in yarattığı herşey kast edilmektedir.

53. Allah'ın "Kerimi bol olan, cömert olan" anlamındaki "Kerim" ismininin tecelli etmesi anlamında kullanılmaktadır.

54. Allah'ın rızasını kazananlar için, sonsuz cennet hayatı olduğu müjdelenmektedir.

55. Allah'ın rızasını kazananlar için, sonsuz cennet hayatı olduğu müjdelenmektedir.

56. Buradaki yaşam ve ölüm, cennet ve cehennemin teşbihli anlatımıdır.

57. Buradaki "ölüm", sonsuz cehennem azabının teşbihle anlatımıdır.

58. Allah'ın "Basir" isminin tecellisi olarak, her an herşeyi en iyi gören anlamında kullanılmaktadır.

59. Rabbimiz'in adaleti, herşeyin hesabını en iyi bilen olması teşbihle anlatılmaktadır.

60. Buradaki "ölüm", sonsuz cehennem azabının teşbihle anlatımıdır.

61. Buradaki "ölüm", sonsuz cehennem azabının teşbihle anlatımıdır.

62. Salih müminlerin hem dünyada hem de ahirette güzellik içinde yaşaması kastedilmektedir.

63. Buradaki "ölüm ve yıkım diyarı", sonsuz cehennem azabının teşbihle anlatımıdır.

64. Allah'ın emir ve tavsiyeleri kastedilmektedir.

65. Allah'ın emir ve tavsiyeleri.

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü