Harun Yahya

Atatürk’ün İdealindeki Gençlik



Atatürk'ün en büyük hedefi, çok büyük emeklerle kurulan Yüce Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü ve gelişmiş demokratik ülkeler topluluğuna girmesi ve bu entegrasyon sürecinin çok hızlı ve başarılı olmasıydı. Türk Milleti'nin bu süreci hızlandırmasının birinci koşulu ise Batı'nın medeniyetini alırken, milli birlik ve beraberliğini her şeyin üzerinde tutması, milliyetçi karakterini ana esas olarak belirlemesi, İslam'ın özünü savunan çağdaş bir yapıyı ivedilikle oluşturmasıydı.

İşte bu nedenle Atatürk, Cumhuriyet'i emanet ettiği Türk gencinin, milli birlik ve beraberliğini her şeyin üzerinde tutan, vatanperver, cesur, ülkesi için canını seve seve veren, İslam'ı özümsemiş, güzel ahlaki vasıfları hayatının her aşamasına yerleştirmiş olmasını istiyor, bunun için karşısına çıkacak her engeli bizzat ortadan kaldırıyordu. Aşağıda sıralanan maddeler, Atatürk'ün hedeflediği milliyetçi, ülkesinin sorunlarını gayet iyi bilen ve bunlara çözüm üretebilen, demokrat, kendini iyiye ve doğruya adamış, milleti ve devleti için yaşayan bir gençliğin müjdesini vermektedir.

Gerçek bir Türk Milliyetçisi Olmalıdır











Türk genci kendi öz benliğini kaybetmeden, kendi kimliğini, kültürünü unutmadan yeniliklere adapte olabilmeli, onları kendi milli kültürü içinde sindirebilmelidir. Aksi hem o kişiyi, hem de milleti içten içe yok edebilir. Atamızın Türkiye Cumhuriyeti'ni korumakla sorumlu kıldığı Türk genci, bağımsız ve özgür yaşama konusunda kararlı, her milletin haklarına saygılı, kendi haklarını koruma konusunda azimli, insani bir Türk milliyetçisi olmalıdır. Bunun için de Atatürk'ün milliyetçilik tanımını kendine bir şiar bilmelidir.

√ Türk milliyetçiliği, ilerleme ve gelişme yolunda ve milletlerarası temas ve ilişkilerde bütün çağdaş milletlerle aynı çizgide ve onlarla uyum içinde yürümekle birlikte, Türk toplumunun özel karakterlerini ve başlı başına bağımsız kimliğini saklı tutmaktır.33

√ Türk Milleti milli duyguyu, insani duyguyla yanyana düşünmekten zevk alır. Vicdanında milli duygunun yanına insani duygunun şerefli yerini daima muhafaza etmekle iftihar eder. Çünkü Türk Milleti bilir ki bugün uygarlığın yüce yolunda bağımsız ve fakat kendileriyle paralel olarak yürüdüğü bütün uygar milletlerle karşılıklı insani ve medeni ilişkide bulunmak elbette gelişmemizin devamı için gereklidir ve yine malumdur ki; Türk Milleti, her uygar millet gibi mazinin bütün devirlerinde keşifleriyle, ihtiralarıyla uygar dünyaya hizmet etmiş insanların, milletlerin değerini takdir ve hatıralarını saygı ile muhafaza eder. Türk Milleti, insaniyet aleminin samimi bir ailesidir..34

√ Biz doğrudan doğruya milliyetperveriz; Cumhuriyetimiz'in mesnedi Türk camiasıdır. Bu camianın efradı ne kadar Türk harsıyla dolu olursa o camiaya istinat eden Cumhuriyet de kuvvetli olur.35

Milli Kültüre Önem Vermelidir ...










Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk bir gencin verdiği dilekçe hakkında görüşme sırasında.





... Başarıya ulaşmak ve başarıları kuvvetle, emniyetle yürütebilmek için güçlü bir karaktere sahip olmak gerekir. Bizim güçlü karakterimizi hep ve hep yükseltmek, korumak gerekir. Bundan milliyetseverlik çıkar... Türkiye halkı denildiğinde, bildiğiniz gibi, kaderlerini birleştirmiş olan his ve din bakımından kalpten birbirlerine bağlanmış insanlar söz konusudur. Bunlar arasında ırk yönünden farklı olanlar vardır. Ama karşı ırktan olanlardan birinin diğeri üzerinde onun milliyetini yok edecek bir dava peşinde olmasına gerek yoktur. Her biri için ayrı ayrı olduğu gibi Türkler için de daima bağlı kalmak, milli karakteri yükseltmek, tüm girişimlerinde bu sağlamlığı göstermek lazımdır. Bu noktada tembellik büyük felaketlerin nedeni olur. Nitekim şimdiye kadar da olmuştur. Milliyet hissi sosyal bir topluluğa güç veren, yaşama yeteneğini genişleten başlı başına bir niteliktir. Bu konuda cahil kişilerden oluşan bir sosyal topluluk, bir ırk bölünmeye mahkumdur. Böyle bir toplumun içinde zaten gereği kadar iyilik ve güç olamaz. Böyle bir toplum, böyle bir milli devlet kuramaz. (2 Şubat 1923 İzmir'de halkla yaptığı sohbetten)36

Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştirilirken onlara özellikle varlığıyla, haklarıyla, birlik ve bütünlüğüyle çelişen tüm yabancı öğelerle mücadele zorunluluğu, milli görüşleri derinlemesine bilerek her karşı görüş önünde şiddetle ve özveriyle savunma zorunluluğu telkin edilmelidir. Yeni kuşakların ruh gücüne bu nitelik ve yeteneklerin aşılanması önemlidir. Hayatları sürekli ve müthiş bir mücadele biçiminde beliren milletlerin felsefesi, bağımsız olmak ve mutlu kalmak isteyen her millet için bu nitelikleri çok şiddetli olarak gerektirmektedir. (16.7.1921 Maarif Kongresi’ni açış konuşmasından)37

Millete Güven Vermelidir



Bizim halkımız çok temiz kalpli, çok asil ruhlu, ilerlemeye çok kabiliyetli bir halktır. Bu halk eğer bir defa karşısındakilerin samimiyetle kendilerine hizmet ettiğine inanırsa her türlü hareketi hemen kabule hazırdır. Bunun için gençlerin herşeyden önce millete güven vermeleri lazımdır. 1923 38

Millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur. Kurtuluş Savaşı'nda benim de milletime ettiğim birtakım hizmetler olmuştur zannederim. Fakat, bunlardan, hiçbirini kendime maletmedim. Yapılanın hepsi milletin eseridir dedim. Aranacak olursa doğrusu da budur. Mazide sayısız medeniyet kurmuş bir ırkın ve milletin çocukları olduğumuzu ispat etmek için, yapmamız lazım gelen şeylerin hepsini yaptığımızı ileri süremeyiz. Bugüne ve yarına bırakılmış daha birçok büyük işlerimiz vardır. İlmi araştırmalar da bunlar arasındadır. Benim arkadaşlarıma tavsiyem şudur: Şahsınız için değil fakat mensup olduğumuz millet için elbirliği ile çalışalım. Çalışmaların en büyüğü budur.39

Milli Terbiyeye Sahip Olmalıdır










Atatürk, Ankara Kız Lisesi'nin bitirme sınavının ardından öğrenci ve öğretmenlerle birlikte.





Efendiler, şunu anlatmak istiyorum, ilk esin ana – baba kucağından sonra okuldaki öğretmenin dilinden, vicdanından, terbiyesinden alınır. Bu esinin gelişme kaynağı olması, kişiye millet ve ülkeye hizmet edebilme gücünü ve yeteneğini verebilmesi için millete ve ülkeye büyük, derin ilgi yaratan fikirler, duygularla her an güçlendirilmesi gerekir. Bu fikirlerin ve duyguların kaynağı doğrudan doğruya ülke ve milletir. Milletin ortak isteğine ve eğilimine değinmek ve onun gereklerine kendini adamak, böyle davranmak ve doğru yolda yürüyebilmek sözünü ettiğim terbiyenin temel ilkesidir. Bir milletin bireylerinde egemen olması, onlar tarafından uyulması gereken şey milletin ortak isteği ve fikirleridir. Bir kişinin milletine ve ülkesine yararlı bir iş yaparken hiç aklından çıkarmaması gereken şey milletin gerçek eğilimidir.Efendiler, şunu anlatmak istiyorum, ilk esin ana – baba kucağından sonra okuldaki öğretmenin dilinden, vicdanından, terbiyesinden alınır. Bu esinin gelişme kaynağı olması, kişiye millet ve ülkeye hizmet edebilme gücünü ve yeteneğini verebilmesi için millete ve ülkeye büyük, derin ilgi yaratan fikirler, duygularla her an güçlendirilmesi gerekir. Bu fikirlerin ve duyguların kaynağı doğrudan doğruya ülke ve milletir. Milletin ortak isteğine ve eğilimine değinmek ve onun gereklerine kendini adamak, böyle davranmak ve doğru yolda yürüyebilmek sözünü ettiğim terbiyenin temel ilkesidir. Bir milletin bireylerinde egemen olması, onlar tarafından uyulması gereken şey milletin ortak isteği ve fikirleridir. Bir kişinin milletine ve ülkesine yararlı bir iş yaparken hiç aklından çıkarmaması gereken şey milletin gerçek eğilimidir.40

Bir milleti özgür, bağımsız, görkemli, yüce bir toplum halinde yaşatan terbiyedir ve onu tutsak yapan, sefalete iten de bunun yokluğudur.41

Milli terbiyeyle yetiştirilmek ve yüceltilmek istenilen genç beyinlerin bir yandan da paslandırıcı, uyuşturucu, hayali ıvır zıvırla doldurulmasından kaçınılması gerekir.42

Atatürk'ü İyi Anlamış Olmalıdır



Bir gün ulusu, sizin gibi beni anlamış gençliğe bırakacağımdan çok memnun ve mesudum.43

Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir (yeterlidir).44

Atatürk'ün Yolunda İlerlemeli ve Onun Bıraktığı Görevi Tamamlamalıdır



Benim Türk Milleti'ne, Türk Cumhuriyeti'ne ve Türklüğün istikbaline ait görevlerim bitmemiştir. Sizler, onları tamamlayacaksınız. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.45

Bu vatan, evlatlarımız ve torunlarımız için cennet gibi yapılmaya layık ve uygun bir vatandır. Bu ülkeyi böyle bayındır hale getirecek olan çalışmalar, ekonomi ve ekonomik faaliyettir. Öyleyse öyle bir ekonomi dönemi başlamalıdır ki, artık milletimiz insanca yaşamasını bilsin, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrensin ve ona yönelsin. Hepimizin istediği bu milletin insanlarının ellerindeki örneklerle yarının, ticaretin, sanatın, çalışmanın, yaşamın temsilcileri olmalarıdır. Artık bu ülke, bu millet böyle bir devrin içinde bulunuyor ve böyle bir devri yüceltecektir. Böyle bir devrin tarihini yazacaktır. Böyle bir tarihte en büyük makam, en büyük hak çalışkanlara ait olacaktır. Sizler ülkenin gereksinimlerini, milletin yeteneklerini, bunlara karşılık dünyadaki en güçlü ekonomi örgütünü göz önünde tutarak alınması gereken tedbirleri ve uygulanması şart olan yenilikleri çok açık bir biçimde ifade etmelisiniz. Öyle ki o tedbirler, o yenilikler uygulandıkça ülkemiz bolluğa ve aydınlığa kavuşacaktır.46

Ecdadını Örnek Almalıdır



Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.47

Büyük devletler kuran ecdadımız, büyük ve şumullü medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur.48

Bağımsızlığından Ödün Vermemelidir



Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür.49

Ne kadar zengin ve refaha kavuşturulmuş olursa olsun, bağımsızlıktan mahrum bir millet, medeni insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık olamaz.50

Tam bağımsızlık, bizim bugün üzerimize aldığımız vazifenin temel ruhudur.51










Esas, Türk Milleti'nin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu esas ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla temin olunabilir.52

Halbuki Türk'ün haysiyet ve izzetinefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir. Bundan ötürü, YA İSTİKLÂL, YA ÖLÜM!..53

Türkiye Halkı, asırlardan beri hür ve bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı bir yaşama gereği saymış bir kavmin kahraman evlatlarıdır. Bu millet, bağımsızlıktan uzak yaşamamıştır. Yaşayamaz ve yaşamayacaktır. (1922)54









Atatürk gençliğe büyük değer veren bir liderdi ve gençlerle birarada bulunmaya özen gösterirdi.





Arzumuz dışarıda bağımsızlık, içerde kayıtsız ve şartsız milli egemenliği korumadan ibarettir. (1923)55

Bağımsızlık ve hürriyetlerini her ne pahasına ve her ne karşılığında olursa olsun zedeleme ve kayıtlamaya asla müsamaha etmemek; bağımsızlık ve hürriyetlerini bütün mânasiyle koruyabilmek ve bunun için gerekirse, son ferdinin, son damla kanını akıtarak, insanlık tarihini şanlı örnek ile süslemek; işte bağımsızlık ve hürriyetin hakiki mahiyetini, geniş mânasını, yüksek kıymetini, vicdanında kavramış milletler için temel ve ölmez prensip... Ancak bu prensip uğrunda her türlü fedakarlığı, her an yapmaya hazır milletlerdir ki, devamlı olarak insanlığın hürmet ve saygısına lâyık bir topluluk olarak düşünülebilirler. (1928) 56

Demokrasiye İnanmalıdır











Kapıda duran nöbetçi bile benden korkmaz. İsterseniz kendisine sorunuz. Korku üzerine egemenlik kurulamaz. Toplara dayanan egemenlik ayakta kalamaz. Böyle bir egemenlik, hatta diktatörlük ancak ihtilal olduğunda, geçici bir süre için gerekir... ülkemize bakınız, sükunet içindedir. Hep güven ve esenlikten yanayız. Kendi topraklarımız dışında bir metrekare toprakta gözümüz yoktur. Çünkü topraklarımız geniştir ve üzerinde yaşayanlar için dar değildir. Tüm devletlerle güvenlik anlaşmaları yaptık. Ancak yeni saldırılara uğramamak için orduyu buluduruyoruz. (24.4.1930, Vossiche Zeitung muhabirine verdiği demeç) 57

Efendiler, millet bizi buraya gönderdi. Ama biz bu yönetimi ve egemenliğini miras mal gibi ömrümüz boyunca kullanmak için toplanmış değiliz. Ve sizi toplamak ve dağıtmak hakkına hiç kimse sahip değildir. Millet bilmelidir ki bir günde vekillerini toplar ve gönderir. Kimsenin burayı sınırlamaya hakkı ve yetkisi yoktur ve olmamalıdır.58

Millete şöyle dendi: "Egemenliğinizi ve iradenizi kayıtsız, şartsız elinizde tutmanız gerekir ve bunun için sizi temsil edecek kişileri biraraya getirerek bir meclis toplayınız ve bu meclis kayıtsız ve koşulsuz olarak ülke ve millet işlerine, görevlerine el koyacaktır.59

İstikrarlı, Kararlı ve Azimli Olmalıdır



Türk Milleti'nin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.60

Zafer "zafer benimdir" diyebilenin, muvaffakiyet, "muvaffak olacağım" diye başlayanın ve "muvaffak oldum" diyebilenindir.61

Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milleti'nin bu yoldaki hızını, her vasıtayla artırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.62

Arkadaşlar ulusun sevgi ve güveninden emin olarak, üzerinde bulunduğumuz medeniyet, terakki ve ilerleme yolunda azimle, tereddütsüz yürüyelim.63

Sorumluluk Sahibi Olmalı, Hizmete Talip Olmalıdır











Mesuliyet yükü her şeyden, ölümden de ağırdır.64

Türk Milleti, her ne pahasına olursa olsun hizmeti ilke edinmiştir ve bu uğurda hiçbir fedakarlıktan kaçınmaz.65

... Bireyler hayatta üç devre geçirir. Devlet hayatı da bu dönemleri içerir. Eski Osmanlı Devleti bu yaşam dönemlerinin üçünü yaşadıktan sonra yok oldu. Onun yerine dünya tarihine yeni bir Türkiye Devleti geçti. Yeni Türkiye Devleti tüm Türklük özelliklerini, yani onun dinç, kararlı, erdemli olma özelliklerini kendinde toplamıştır. Gençler biz size geçmişten, geçmişin boş inançlarından, geçmiş kalıntılarından arındırılmış yeni diriliş getirdik. Olaylar ve olayların zorunlu sonucu demek olan bu diriliş sizin değerli katkılarınız ve aydın desteğinizle ortaya çıktı. Bu yeni varlığı büyütüp yüceltmek size aittir. Bu görevde başarılı olacağınıza gördüğüm kanıtlara bakarak kuvvetle inananlardanım. Sevgili gençler, yaşam mücadeleden ibarettir. O nedenle hayatta sadece iki şey vardır: Yenmek, yenilmek. Size, Türk gençliğine verdiğimiz ve bıraktığımız vicdani armağan sadece ve hep yenmektir ve inanıyorum ki hep yeneceksiniz. Milletin saygınlığı ve ilerleme koşulları bakımından yapılacak işlerde ve atılacak adımlarda hiç duraksamayınız. Milleti o yükselişe ulaştırmamızı önleyecek engellere hep birlikte göğüs gereceğiz. Bunun için beyinlerinize, kültürünüze, bilginize, gerekirse bileklerinize, pazılarınıza, bacaklarınıza başvuracak ama mutlaka o hedefe ulaşacağız. Gerek burada gerek gezdiğim her yerde genç arkadaşlarınız hep sizler gibi duygulu, kararlı ve yüreklidir. O nedenle şimdiden geleceğin parlak ufuklarını görmenin mutluluğu içindeyim. Bu millet sizin gibi evlatlarıyla hak ettiği yüceliğe erişecektir. Beni çok memnun ettiniz. Birlikte olmaktan, özellikle kararlılık belirten sözlerden ötürü mutluyum. (18.3.1923 Tarsus'da gençlerle konuşmasından)66

Cesur Olmalıdır











Gençler için vatani işlerde ölmek söz konusu olabilir. Ama korkmak asla!67

Büyük kararlar vermek kâfi değildir. Bu kararları cesaret ve kesinlikle tatbik etmek lâzımdır.68

Size Bombasırtı vakasını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperlerimiz arasında mesafemiz sekiz metre, yani ölüm muhakkak, muhakkak... Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulamamacasına tamamen düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar gıptaya şayan bir itidal ve tevekkülle, biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir fütur bile göstermiyor; sarsılmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler, kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, şaşılacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesi’ni kazandıran bu yüksek ruhtur.69

Gençler, cesaretimizi pekiştiren ve sürdüren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz terbiye ve kültürlü insanlık faziletinin, vatan sevgisinin, fikir özgürlüğünün en değerli simgesi olacaksınız. Ey yükselen yeni kuşaklar, gelecek sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, onu yüceltecek ve sürdürecek olan sizsiniz.70

Zorluklardan Yılmamalıdır



Teşebbüslerin başarılı olması için çetin şartlara göğüs germek gereklidir.71

Ben hayatımın hiçbir anında karamsarlık nedir, tanımadım.72

Tatbik eden, icra eden, karar verenden daima daha kuvvetlidir.73

Lüzumuna kani olduğumuz bir işi derhal yapmalıyız.74

Zorlukları çözen kimse olmak isteyenlerin ilk yapacakları, olayların iç yüzünü bilip ona uymak olmalıdır.75

Çalışkan ve Disiplinli Olmalıdır











Fikir hazırlıkları, seferberlikte asker toplamak için davul zurna ile temin edilemez. Fikir hazırlıklarında tevazuyla çalışmak, kendini silmek, karşısındakine samimi bir kanaat ilham etmek lazımdır.76

Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.77

Siz genç arkadaşlar, yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız, sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her canlı için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.78

Çalışma, insanların vücut kuvvetlerini geliştirir ve hayat için gereken şeyleri temin eder. Çalışmaksızın, fikri gelişme ve ahlaki ilerleme de mümkün değildir. Tembellik bütün fenalıkların anasıdır.79

Kendilerine faydalı olduğunuz, onlara müsbet yolda hizmet ettiğiniz müddetçe milletin sevgisini kazanabilirsiniz. Vaatlerinizi yerine getirmez, milletin refahına hizmet vermezseniz, bugün sizi alkışlayan bu topluluk yarın sizi yuhalar.80

Dürüst Olmalıdır



Hakikati konuşmaktan korkmayınız.81

Meseleleri hadiselere göre değil, aslında olduğu gibi ele almak lazımdır.82

Bir şeyi vicdanen iyi yaptığımıza, sözlerimizin iyi olduğuna inanıyorsak, onu olduğu gibi açık, tereddüt ve belirsizlikten arınmış olarak anlatmayı amaçlamalıyız.83

Arkadaşlar benden iltimas beklememelidir. Hepiniz benim gözümde değerli, önemli kardeşlerimsiniz. Ama, hepinize gösterdiğim hedef yüce, kutsal bir hedeftir... Hanginiz daha güzel yöntemle, başarıyla oraya ulaşırsanız onu, ellerimi çatlatıncaya kadar çırparak alkışlayacak, takdir edeceğim. Benden iltimas ve taraf tutma beklemeyiniz arkadaşlar. Adam olanlar, insan olanlar, yüksek ideali olanlar değerlerini göstersinler. Benim size kardeşçe söyleyeceğim şey budur. Tüm arkadaşlarımıza söylemek zorundayım ki, ben o milli hedefe tüm millet kitlesini yürütmek için, doğal olarak ahlaki bir unsurum, bunu isterim. (1922, Prof. Dr. Afet İnan'ın yayımladığı belgeden)84

Meseleleri hadiselere göre değil, aslında olduğu gibi ele almak lazımdır.82

Bir şeyi vicdanen iyi yaptığımıza, sözlerimizin iyi olduğuna inanıyorsak, onu olduğu gibi açık, tereddüt ve belirsizlikten arınmış olarak anlatmayı amaçlamalıyız.83

Arkadaşlar benden iltimas beklememelidir. Hepiniz benim gözümde değerli, önemli kardeşlerimsiniz. Ama, hepinize gösterdiğim hedef yüce, kutsal bir hedeftir... Hanginiz daha güzel yöntemle, başarıyla oraya ulaşırsanız onu, ellerimi çatlatıncaya kadar çırparak alkışlayacak, takdir edeceğim. Benden iltimas ve taraf tutma beklemeyiniz arkadaşlar. Adam olanlar, insan olanlar, yüksek ideali olanlar değerlerini göstersinler. Benim size kardeşçe söyleyeceğim şey budur. Tüm arkadaşlarımıza söylemek zorundayım ki, ben o milli hedefe tüm millet kitlesini yürütmek için, doğal olarak ahlaki bir unsurum, bunu isterim. (1922, Prof. Dr. Afet İnan'ın yayımladığı belgeden)84

Adaletli Olmalıdır



Efendiler! Hükümet memlekette yasayı hakim kılmak ve adaleti dağıtmakla yükümlüdür. Bu açıdan adalet işi çok önemlidir. Adliye siyasetimizde izlenecek yol, adaleti, halkı yormadan, süratle, uygun ve emniyetli bir şekilde dağıtmalıdır. Toplumumuzun dünyayla teması doğal ve zorunludur; o nedenle de adalet seviyemizi tüm uygar toplumların adaletleri seviyesine çıkarmak zorundayız... Çağdaş gelişme milletlerin uygar ihtiyaçlarını genişletir, artırır ve bu ihtiyaçlara uygun uygar hakların var olmasını gerektirir. Her devletin, toplumunun uygarlık seviyesine uygun bir hukuk mevzuatı vardır. Tüm uygar devletlerin medeni kanunları birbirlerine çok yakındır. Bizim milletimiz ve hükümetimiz adalet düşüncesi zihniyeti bakımından hiçbir uygar toplumdan geri değildir. Hatta bu noktada daha ileride olduğumuza tarih tanıklık edebilir. Bu yüzden bizim hukuk mevzuatımızın da tüm uygar devletlerin yasal düzenlemesinden eksik olması kabul edilemez. Hedeflediğimiz tam bağımsızlık kavramı içinde adalet bağımsızlığımızın da yer alması doğaldır.85

Vicdan ve Fikir Hürriyetinden Yana Olmalıdır



Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. Vicdan hürriyeti, mutlak ve taarruz edilemez, ferdin tabii haklarının en mühimlerinden tanınmalıdır.86

Cmhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.87

Gençler, siz almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile, insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli sembolü olacaksınız.88

Akılcı Hareket Etmelidir



Akıl ve mantığın çözümleyemeyeceği mesele yoktur.89

Fikirler, cebir ve şiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez.90

Fikirler anlamsız, mantıksız, boş sözlerle dolu olursa, o fikirler hastalıklıdır. Aynı şekilde sosyal hayat akıl ve mantıktan uzak, faydasız, zararlı ve birtakım geleneklerle dolu olursa felce uğrar.91

Bizim akıl, mantık, zeka ile hareket etmek en belirgin özelliğimizdir. Bütün hayatımızı dolduran olaylar bu gerçeğin delilidirler.92

Bu dünyada her şey insan kafasından çıkar. Bir insan başının ifade etmeyeceği hiçbir şeyi tasavvur edemiyorum.93

İleri Görüşlü ve Tedbirli Olmalıdır



Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır. Geldikten sonra dövünmenin faydası yoktur.94

Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.95

İlerici Olmalı ve İlerlemede Sınır Tanımamalıdır











Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.96

Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni özelliği ve büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.97

Türk Milleti'nin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.98

Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milleti'nin bu yoldaki hızını, her vasıtayla artırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.99

Bir başka çağdan kalma adetlerinizde, alışkanlıklarınızda direnirseniz, cüzzamlılar, paryalar gibi tek başınıza kala kalırsınız. Benliğinize bağlı kalın ama, gelişmiş uluslar için gerekli olan şeyleri Batı'dan almasını bilin. Yoksa, bilim ve yeni düşünceler sizi bir lokmada yiyip bitirebilirler.100

Çağdaş Medeniyet Seviyesine Ulaşmak için Çalışmalıdır



Türk Milleti'nin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.101

Medeniyet öyle kuvvetli bir ışıktır ki, ona bigane olanları yakar, mahveder.102

Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.103

Biz uygarlıktan,ilimden ve fenden kuvvet alıyor ve ona göre yürüyoruz.104









Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.105

Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.106

Efendiler, milletimizin hedefi, milletimizin ideali tüm cihanda tam anlamıyla uygar bir toplum olmaktır. Bilirsiniz ki, dünyada her insan topluluğunun varlığı, değeri, özgürlük ve bağımsızlık hakkı sahip olduğu ve yapacağı uygarlık eserleriyle ölçülüdür. Medeniyet eseri meydana getirme yeteneğinden yoksun olan toplumlar, özgürlüklerinden ve bağımsızlıklarından soyutlanmaya mahkumdurlar. İnsanlık tarihi bu dediğimi doğrulamaktadır. Medeniyet yolunda yürümek ve başarılı olmak yaşam koşuludur. Bu yolda duraklayanlar ya da bu yolda ileri değil geriye bakma cahilliğinde ve vurdumduymazlığında bulunanlar medeniyetin coşkulu selinde boğulmaya mahkumdurlar. Efendiler, medeniyet yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Toplumsal yaşamda, iktisatta, bilimde, fende başarılı olmak için tek gelişme ve ilerleme yolu budur. Yaşama egemen olan koşulların zamanla değişmesi, gelişmesi ve yenilenmesi zorunludur. Medeniyetin, keşiflerin, fennin harikaları cihanı değişiklikten değişikliğe götürürken, böyle bir devirde yüzyıllık köhne zihniyetlerle, geçmişe bağlılıkla varlığını sürdürmek mümkün değildir.107

Uygarlık yolunda başarı, yenilikleri kavrayıp uygulamaya, yenileşmeye bağlıdır.108

Aile Kurumuna Önem Vermelidir



Medeniyetten söz ederken şunu da kesinlikle belirtmeliyim ki, medeniyetin esası, gelişme ve kuvvetin temeli aile düzenindedir. Bu yaşamda aksaklık, ulusça ekonomik ve siyasal yaşayışta da başarısızlığın nedenidir. Aileyi kuran kadın erkeğin, bu işe yararlı hakları ve bilgileri edinmiş olmaları, bu ödeve istekli ve yetenekli olmaları gerektir.109

Gelişen Bilim ve Teknolojinin Takipçisi Olmalıdır



Milletimizin siyasi, sosyal hayatında, milletimizin fikri terbiyesinde de rehberimiz ilim ve fen olacaktır.110

Gözlerimizi kapayıp soyut yaşadığımızı farz edemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile ilgisiz yaşayamayız. Tam tersine ilerlemiş, uygarlaşmış bir ulus olarak uygarlık alanının üzerinde yaşayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fenle olur.111

Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir. Ancak, bilim ve fennin yaşadığımız her dakikadaki aşamalarını, gelişmelerini anlamak ve ilerleyişini zaman içinde izlemek gerekir... Çok mutlu bir hisle kavrıyorum ki karşımdakiler bu gerçekleri anlamışlardır. Mutluluğum artıyor. Mutluluğum şunun için artıyor. Karşımdakiler eğitmekte ve yetiştirmekte oldukları yeni kuşağı da gerçeğin aydınlığının doğmasına etkin olacak biçimde hazırlayacaklarına söz vermişlerdir. Bu, hepimiz için iftihar edilecek bir noktadır. (22.9.1924, Samsun'da öğretmenlerle görüşme)112









Ülkemizin en bayındır, en latif, en güzel yerlerini üç buçuk yıl kirli ayaklarıyla çiğneyen düşmanı yenen zaferin sırrı nerededir bilir misiniz? Orduların yönetiminde, bilim ve fen ilkelerini kılavuz edinmektir. Ulusumuzu yetiştirmek için temel olan okullarımızın, yüksek okullarımızın kurulmasında aynı yolu izleyeceğiz.113

Evet; ulusumuzun siyasal, toplumsal yaşamında ulusumuzun düşünce bakımından eğitiminde de kılavuzumuz bilim ve fen olacaktır. (1922)114









Ülkemiz içinde uygar düşüncelerin, çağdaş ilerlemelerin bir an yitirmeksizin yayılması ve gelişmesi gerektir. Bunun için bütün bilim ve fen adamlarının bu konuda çalışmayı bir namus borcu bilmesi gerekir.115

Öğretmenlerimiz, ozanlarımız, edebiyatçılarımız ulusa bu felaket günlerini ve onun gerçek nedenlerini açık ve kesin olarak yazıp söyleyecekler, bu kara günlerin dönmemesi için dünya yüzünde uygar ve çağdaş bir Türkiye'nin varlığını tanımak istemeyenlere , onu tanımak zorunda olduklarını anımsatacaktır. (1922)116

Türk Ordusunu Gözbebeği gibi Korumalıdır



Türk ordusunun bir parçası eş değerini kesinlikle yener. İki katını durdurur ve kıpırdayamaz hale getirir. Şimdilik bundan fazlasını istemiyorum. Çünkü fazlasını milletimizin yaradılıştan sahip olduğu cengaverlik zaten sağlamaktadır. Ancak, bu değeri ne yapıp yapıp korumamız gerekir. Bunu tüm arkadaşlarımdan özellikle istiyorum. Bu değer saklı kaldıkça örgütümüzü, talim ve terbiyemizi, yönetim ve güdümümüzü bu hedef ve amaç yönünde yürüttükçe, Türkiye her türlü saldırıdan uzak kalacaktır, bundan kimsenin kuşkusu olamaz.117









Türkiye Cumhuriyeti sadece iki şeye güvenir. Biri milletin kararı, öbürü de en acılı ve zor koşullarda dünyanın övgüsünü haklı olarak kazanan ordumuzun kahramanlığıdır. Bu iki şeye güvenir.118

Arkadaş, Türkiye en zayıf olduğu sanılan bir zamanda en güçlü olduğunu kanıtlamıştır. Bu, ordusu sayesinde olmuştur. Ordumuz vatan için zafer kazanmıştır. Bu olay Türkiye'nin olağanüstü canlılığına, kutsal kararlılığına en açık seçik kanıtıdır.119

Arkadaşlar, komutanızdaki ordular kahramanlığına gerçekten güvenilir ordulardır. Bu ordular tarihte benzeri görülmemiş kahramanlıklar, özveriler göstermiştir. Şanlı zaferler kazanmışlardır. Milletin ve ülkenin minnet ve şükranlarını hak etmişlerdir.120

Güzel Ahlaklı Olmalı, Manevi Değerlere Sahip Çıkmalıdır



Her şeyden önce maneviyat, kalp ve vicdan gücü yüksek tutulmalıdır.121

Müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.122

Milli Eğitimin gayesi yalnız hükümete memur yetiştirmek değil, daha çok memlekete ahlaklı, karakterli, cumhuriyetçi, inkılâpçı, olumlu, atılgan, başladığı işleri başarabilecek kabiliyette, dürüst, düşünceli, iradeli, hayatta rastlayacağı engelleri aşmaya kudretli, karakter sahibi genç yetiştirmektir. Bunun için de öğretim programları ve sistemleri ona göre düzenlenmelidir. (1923)123









"Gerçekten de, ahlakiyet özel fertlerden ayrı ve bunların üstünde, ancak toplumsal, milli olabilir. Milletin toplumsal düzen ve sükunu, hal ve gelecekte refahı, mutluluğu, selameti ve dokunulmazlığı, uygarlıkta ilerlemesi, yükselmesi için insanlardan her konuda bilgi, gayret nefsin feragatini gerektiği zaman seve seve nefsinin fedasını talep eden milli ahlaktır. Mükemmel bir millete milli ahlakın gerekleri o millet fertleri tarafından adeta muhakeme edilmeksizin vicdani, duygusal bir nedenle yapılır. En büyük milli duygu, milli heyecan işte budur. Millet analarının, millet babalarının, millet öğretmenlerinin ve millet büyüklerinin evde, mektepte, orduda, fabrikada, her yerde ve her işte millet çocuklarına, milletin her ferdine bıkmaksızın ve mütemadiyen verecekleri milli terbiyenin amacı, işte bu yüksek milli duyguyu sağlamlaştırmak olmalıdır. Ahlakın milli, toplumsal olduğunu söylemek ve maşeri vicdanın bir ifadesidir demek, aynı zamanda ahlakın kutsal sıfatını da tanımaktır."124

Hoşgörülü Olmalıdır



En mühim ve feyizli vazifelerimiz millî eğitim işleridir. Millî eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lâzımdır. Bir milletin hakikî kurtuluşu ancak bu suretle olur. (1922)126

Milletimizin siyasî, toplumsal hayatında, milletimizin fikrî terbiyesinde rehberimiz ilim ve teknik olacaktır. Mektep sayesinde, mektebin vereceği ilim ve teknik sayesindedir ki Türk Milleti, Türk sanatı, ekonomisi, Türk şiir ve edebiyatı, bütün güzelliğiyle gelişir.127

Okul genç dimağlara, insanlığa hürmeti, millet ve memlekete muhabbeti, şeref-i istiklâli öğretir. En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır. Öğretmenlik ömür boyu sürecek bir öğrenciliktir. Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmendir. Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.128

İnsanlar sadece maddi değil, özellikle bu maddi kuvvetin içerdiği manevi kuvvetin etkisiyle yapıcıdırlar. Milletler de böyledir. Manevi kuvvet özellikle bilim ve inançla yüksek bir biçimde gelişir. Öyleyse hükümetin en verimli ve en önemli görevi eğitim işleridir. Bu yolda başarılı olmak için öyle bir program izlemek zorundayız ki, o program milletin bugünkü haline, toplumsal ve hayati ihtiyaçlarına, çevre koşullarına, çağın gereklerine uyum sağlasın, onlara uygun olsun. Bunun için çok büyük, ama hayali ve karışık fikirlerden uzak durup gerçeğe derinliklerini görerek bakmak, dokunmak gerekir. (1.3.1922, TBMM I. Dönem, 3. Toplantı yılını açılış konuşması)129









Bu ülkenin gerçek sahibi ve toplumumuzun temel öğesi köylüdür. İşte bu köylü bugüne dek eğitimden yoksun bırakılmıştır. Öyleyse bizim izleyeceğimiz eğitim siyasetinin temeli önce cehaleti yok etmektir. Ayrıntıya girmekten kaçınarak bu fikrimi birkaç sözcükle açıklamak için diyebilirim ki, genel olarak tüm köylüye okuma, yazma öğretmek, vatanını, milletini, dinini, dünyasını tanıyacak kadar coğrafya, tarih, din ve ahlak bilgisi vermek, dört işlemi öğretmek eğitim programımızın ilk hedefidir. Efendiler, bu hedefe ulaşmak eğitim tarihimizde kutsal bir aşama olacaktır. Bir yandan cahilliği yok etmeye çalışırken öbür yandan da ülke çocuklarını toplumsal ve iktisadi yaşamda etkili ve yararlı duruma getirmek için gerekli olan ilk bilgileri pratik olarak verme yöntemi, eğitimimizin temel ilkesini oluşturmalıdır. Efendiler, uygar, çağdaş bir toplumun bilim ve kültür yolunda bu kadarla yetinemeyeceği kuşkusuzdur. Milletimizin gelişme dehası ve bundan ötürü layık olduğu uygarlık düzeyine çıkması doğal olarak yüksek meslekten insanlar yetiştirmek ve milli kültürümüzü yüceltmekle olanaklıdır. (1.3.1922, TBMM, 1. Dönem 3. toplantı yılını açılış konuşmasından)130

Sanata Önem Vermelidir



Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.131

Efendiler siz hayatınızda mebus olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat hiçbir zaman sanatkar olamazsınız.132

Müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.133









Türk Milleti'nin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müsbet ilimdir. Bunun içindir ki milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, doğuştan zekasını, bilime bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu, her zaman ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besliyerek geliştirmek milli ülkümüzdür.134

Bir milleti yaşatmak için birtakım temel işlere ihtiyaç vardır ve bilirsiniz ki bu temel işlerin en önemlilerinden biri sanattır. Bir millet sanattan ve sanatkardan yoksunsa tam bir hayatı yok demektir. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat, aksayan biri gibidir. Hatta söylediklerim, söylemek istediklerimi belirtmeye yeterli bile değildir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur. Yalnız şunu söyleyeyim ki, sanatkar yetiştirmek milletlere yetmez... Bir millet sanata önem vermediği sürece felakete mahkumdur. Pek çok kimse felaketin derecesini anlamaz. Anladığında da nice korkunç bir çaba harcamak zorunda olduğunu kestiremez. 135

Spora Önem Vermelidir



Efendiler, cihanda spor yaşamı, spor alemi çok önemlidir... Ben size ulus bakımından, ülke evlatları yönünden sporculuğun benim gözümde ne kadar önemli olduğunu anlatmak için şunu diyebilirim. Kutsal vatanı, Türk Milleti'nin yüksek onurunu ve çıkarlarını savunan ordudur. Bundan daha önemli, bundan daha yüce bir dayanak noktası düşünülebilir mi? Özellikle bugünkü Cumhuriyet Ordusu'ndan söz edilirken bundan daha yüce bir kuvvet tasarlanabilir mi? İşte bu değerli, bu yüksek, bu yüce kuvvetin önünde size seslenerek diyorum ki, tüm millet ve tüm ülke evlatlarını sporcu yapmak için harcanan gayretin önemi ve kutsallığı aynı derecede değerli ve önemlidir. (30.9.1926, Çankaya'da Türk İdman Cemiyetleri İttihadı heyetine hitaben yaptığı konuşmasından)136


Sayın Adnan Oktar'ın Çay Tv Röportajı, 18 Şubat 2008

MUHABİR: Efendim şöyle bir soruyla devam etmek istiyorum. Sizin söylemlerinizde dikkat çeken bir konu var. Hem dinini sevmekten, Allah’ı sevmekten, Allah yolunda yürümekten bahsediyorsunuz hem ülkesini, vatanını, milletini sevmekten bahsediyorsunuz. Ama hep şöyle bir çelişki oluşturuldu. Bir kişi vatanını seviyorsa, vatanım yerinde olsun diyorsa o sanki dinsizmiş gibi gösterildi veya dinini seviyorsa vatanını sevmez illa dinine bağlanacak gibi gösterildi. Atatürk’ü seven dinini sevmez, dinini seven Atatürk’ü sevmez gibi bir düşünce hakim birçok insanda. Böyle birşey olabilir mi? Bu aslında bir çelişki değil midir?

ADNAN OKTAR: İşte mason localarında o tütsülü, esrarlı kafayla bu tip planlar yapıyorlar. Atatürk’ten milleti nasıl uzaklaştırabiliriz? Dinle milliyetçiliği nasıl birbirinden ayırabiliriz? Vatan sevgisiyle dini nasıl birbirinden uzak tutarız gibi kendilerince o bunak kafalarıyla, o taş kafalarıyla, o odun kafalarıyla planlar yapıyorlari ama bunlar çok azınlık fikirlerdir. Bunları kimse kaale almaz. Vatan sevgisi, millet sevgisi, din sevgisi iç içedir. Atatürk sevgisi de yine bununla iç içedir. Atatürk’ün dindarlığı çok çok nadir insanda rastlanır. Hangi insan her gece Kuran okur? Hangi insan, Buhari’yi tercüme ettirelim bütün millet okusun der? Hangi insan Elmalılı Tefsiri'ni yaptıralım bütün milletim bunu okusun der? Hangi insan Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurdurur? Hangi insan aşkla, coşkuyla Allah’tan, Peygamber (sav)'den bahseder bu kadar çok? Nadirdir. Dindar insanlar bile çok nadir bunu yaparlar. Parmakla sayılır böyle insanlar. Atatürk’ün dindarlığı görülmüş bir dindarlık değildir. Çok nadir insanda görülür.

MUHABİR: Biraz da kasıtlı mı ön plana çıkarılmıyor bu?

ADNAN OKTAR: Tabi ki ahlaksızlıklarından. Atatürk’ü yalnız görüyorlar kendi akıllarınca. İşte yalnızdı. Yalnız değil Atatürk. 70 milyon yanında insan var Atatürk’ün. 80 milyon insan var. Hatta yüzlerce milyon insan var. Türk alemi de Atatürk’ü sever. Bıraksınlar bunu. Bu oyunların suyu çoktan kaynadı. Bu konular bitmiştir. Kimse inanmaz bunlara. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz derler. Atatürk’ün kurduğu Türkiye ortada. Son derece özgürüz, işte bak açıyoruz Kuran’ı ne güzel okuyoruz. İngiliz askeri yok şu an. İstanbul’dayız biz, değil mi? Görüyor musunuz dışarıda İngiliz askeri? Görmüyoruz. Demek ki birisi gelmiş, güzel bir icraat yapmış. Allah onu görevlendirmiş ve hayırla neticelendirmiş.


 



Dipnotlar



33 http://www.geocities.com/yilmazaynali/ataturk/ataturkilkeleri.htm

34 Afet İnan, Medeni Bilgiler ve Atatürk'ün El Yazıları, s. 21

35 http://www.atamizindeyiz.com/01/ata14.htm

36 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 68

37 Vural Sözer, Atatürklü Günler, Barajans Yayınları, İstanbul, 1998, s. 206

38 http://www.geocities.com/dauadk/atadiyor.html

39 Afet İnan, Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler, s. 309

40 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 72

41 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 72

42 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 73

43 http://www.kimyaokulu.com/Ataturk/genclik.htm

44 http://yayim.meb.gov.tr/yayimlar/medergi/11.htm

45 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

46 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 52

47 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

48 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

49 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

50- 1919, Nutuk I, s. 13

51- 1921, Nutuk II, s. 623-624

52- 1919, Nutuk I, s. 13

53- 1919, Nutuk I, s. 13

54 http://ozgur_cosgun.sitemynet.com/31.htm

55 http://ozgur_cosgun.sitemynet.com/31.htm

56 http://ozgur_cosgun.sitemynet.com/31.htm

57 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 34

58 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 34

59 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 35

60 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

61 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

62 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

63 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 35

64 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

65 http://www.kutludava.com/ataturk/ozellikler.htm

66 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 54

67 http://tadevrimi.sitemynet.com/turkgencligi0.htm

68 http://ozgur_cosgun.sitemynet.com/48.htm

69 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

70 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 55

71 Necati Çankaya, Atatürk'ün Hayatı, Konuşmaları ve Yurt Gezileri, s. 225

72 Adnan Nur Baykal, Mustafa Kemal Atatürk'ün Liderlik Sırları, Sistem Yayıncılık, s. 81

73 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

74 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

75 Cahit İmer, Atatürk'ten Seçme Sözler, s. 171

76 Falih Rıfkı Atay, Atatürk'ün Hatıraları, 1914-1919, s. 92

77 Atatürk ve Gençlik, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1987, s. 20

78 Atatürk ve Gençlik, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1987, s. 72

79 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

80 Sadi Borak, Bilinmeyen Yönleriyle Atatürk, s. 82

81 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

82 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

83 Cahit İmer, Atatürk'ten Seçme Sözler, s. 108

84 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 37

85 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 22

86 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

87 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

88 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

89 http://www.geocities.com/yeremlis/kisiseloz.html

90 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

91 http://www.kho.edu.tr/ yayinlar/btym/yayinlistesi/yayinlar/yayin2000/228-atat%FCrkdevlety%E7netimianlayisi%20dogupasa.htm

92 http://www.geocities.com/yeremlis/kisiseloz.html

93 http://www.ugurzel.com/lider_portre/ataturkun_ileri_gorus.htm

94 Cemal Kutay, Atatürk'ün Son Günleri, s. 94

95 http://yayim.meb.gov.tr/yayimlar/medergi/11.htm

96 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

97 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

98 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

99 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

100 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

101 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

102 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

103 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

104 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

105 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

106 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htm

107 http://yayim.meb.gov.tr/yayimlar/temmuz/3.htm

108 Seyit Kemal Karaalioğlu, Resimlerle Atatürk: Hayati, İlkeleri, Devrimleri, s. 257

109 http://ataturk.yargitay.gov.tr/hukuk/30agustos.html

110 http://www.tekadam.8k.com/15.html

111 Seyit Kemal Karaalioğlu, Resimlerle Atatürk: Hayati, İlkeleri, Devrimleri, s. 257

112 http://www.tekadam.8k.com/15.html

113 http://www.tekadam.8k.com/15.html

114 http://www.tekadam.8k.com/15.html

115 http://www.tekadam.8k.com/15.html

116 http://www.tekadam.8k.com/15.html

117 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 76

118 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 76

119 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 77

120 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 77

121 Hasan İzzet Dinamo, Kutsal Barış, 4. cilt, s. 551

122 Milli Mücadele'nin 80. Yıldönümü'nde Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Panel ve Konferanslar (18-19 Mayıs 1999, Samsun ve İlçeleri), Atatürk Araştırma Merkezi, Divan Yayımcılık, Ankara, 2000, s. 39

123 Cemal Kutay, Ne Buldu, Ne Bıraktı?, Yaşar Eğitim ve Kült

ür Vakfı, İzmir, s.181

124 Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M. K. Atatürk'ün El Yazıları, 1969, s. 20-21

125 Cahit İmer, Atatürk'ten Seçme Sözler, s. 137

126 http://ozgur_cosgun.sitemynet.com/37.htm

127 1922, Atatürk'ün SD II, s. 43

128 http://ozgur_cosgun.sitemynet.com/37.htm

129 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 43

130 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 44

131 Mehmet Özel, Atatürk, T.C. Kültür Bakarnlığı, Ankara, 2001, s. 146

132 Mehmet Özel, Atatürk, T.C. Kültür Bakarnlığı, Ankara, 2001, s. 146

133 http://www.geocities.com/dauadk/atadiyor.html

134 http://www.gazi.edu.tr/ataturk/sozler.htmv

135 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 88-89

136 İşte Atatürk, Tempo Kitapları-11, Mayıs 1994, s. 90


Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü