Harun Yahya

Emre ve Fok Balığı



Emre okuldan dönmüş okuldan dönmüş televizyon seyrediyordu. Açık olan televizyon kanalında bir belgesel vardı. Emre gerçek hayatta hiç görmediği canlıları belgesellerde seyretmeyi çok seviyordu. Bu seferki program fok balıkları hakkındaydı. Emre dikkatle seyretmeye başladı.

Fakat birden üşüdüğünü hissetti. Etrafına şöyle bir bakındı. Hemen yanında az önce televizyonda gördüğü sevimli fok balığı duruyordu! Emre onun yanına gelmişti!

fok

Emre: Merhaba! Burası çok soğuk sen üşümüyor musun?

Fok: Sen buralarda yenisin galiba! Burası hep soğuktur. Baharda bile hava en sıcak –5 derecedir. Tam da bana göre. Çünkü biz foklar soğuğu çok severiz. Ayrıca hiç üşümeyiz. Nasıl mı? Yüce Allah’ın bize bağışladığı bu muhteşem giysimiz, yani kürklerimiz sayesinde! Tabii vücut yağlarımız da soğuktan bizi korur.

fok

Emre: Şu ilerideki annen mi? Sanırım seni arıyor, bir seslen istersen...

Fok: Biz foklar kalabalık sürüler halinde yaşarız ve evet birbirimize çok benzeriz. Ama annemiz hiçbirimizi bir diğerimizle karıştırmaz. Bu Allah’ın annelerimize ilham ettiği bir yetenekle olur. Doğar doğmaz anne yavrusuna bir tanışma öpücüğü verir. Bu öpücük sayesinde yavrusunun kokusunu tanır ve onu bir daha asla başka bir yavruyla karıştırmaz. Allah’ın sayısız nimetinden biridir bu bizim için. Annemize bu kalabalık yaşantımızda bizleri ayırt edebilme yeteneği verdiği için yüce Rabbimiz’e şükrediyoruz.

Emre: Bildiğim kadarıyla hayatınızın büyük kısmı sularda geçiyor. Peki yüzmeyi nasıl öğrendin sen?

fok

Fok: Allah hepimizi yaşadığımız koşullara uygun ve hazırlıklı yaratıyor. Nasıl ki bir deveyi çölün yaşam şartlarına uygun yaratmışsa, beni de bu soğuk ülkenin koşullarına uyumlu yaratmış. Allah’ın dilemesiyle, doğduğumuzda vücudumuz bebek yağı denilen bir yağla kaplı olur. Küçük vücudumuz bu yağ sayesinde sıcak kalır. Ve yine bu yağ tabakası, sudan daha hafif olduğu için, annemiz bize yüzmeyi öğretirken bir “can simidi” görevi görür. İki hafta süren yüzme derslerinden sonra artık başarılı birer yüzücü ve dalgıç haline geliriz.

Emre: Allah yüzmeyi öğrenmeniz için vücudunuzda size özel bir can simidi yaratmış! Ne muhteşem!

Fok: Haklısın, eksiksizce yarattığı her varlık Allah’ın herşeye kadir olduğunun bir delilidir.

Tam o sırada Emre, annesinin yanağına kondurduğu sıcacık bir öpücükle uyandı. Televizyondaki belgesel devam etmekteydi. Emre az önce gördüğü rüyayı anımsadı ve ekrandaki fok balığına bakarak gülümsedi.


... Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız, onu sayıp bitirmeye güç yetiremezsiniz... (İbrahim Suresi, 34)

Göklerin ve yerin yaratılması ile onlarda her canlıdan türetip-yayması O’nun ayetlerindendir... (Şura Suresi, 29)


 




fok



Dayanıklı Foklar



Deniz suyu özellikle derinlerde çok serindir. Bu nedenle Allah soğuk sularda yaşayan fokları, derilerinin altında bulunan kalın bir yağ tabakasıyla yaratmıştır. Bu tabaka fokların vücut ısısının çok çabuk kaybolmasını önlemeye yarar. Fokların ilginç özelliklerinden başka bir tanesi de dişi fokların bilinen en zengin, en besleyici sütü üretmeleridir. Bu süt zorlu koşullarda yetişen yavruların çok süratli büyümelerini sağlar.





 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü