Harun Yahya

Bitkiler Alemindeki Tüm Güzellikler Allah'ın Yaratmasıdır






yaprak



Yağmur damlası düşmüş yaprak





Rengiyle, kokusuyla her biri ayrı birer estetik harikası olan menekşeler, sümbüller, papatyalar, güller; benzersiz tatlara sahip, vitamin deposu meyvelerden kirazlar, şeftaliler, elmalar, üzümler, çilekler, portakallar; canlılığın oksijen kaynağı yeşillikler, çamlar, selviler, kavaklar ve diğerleri Allah'ın insanlara nimet olarak sunduğu güzelliklerdendir.

Tesadüf iddialarına en ufak bir ihtimal bırakmayacak kadar büyük bir estetiğe ve olağanüstü komplekslikteki sistemlere ve benzersiz faydalara sahip olan bitkilerin her biri, sonsuz güç sahibi Allah'ın yaratışındaki harikaları göstermektedir. Bu gerçek küçük bir tohum tanesi için de, bu tohum tanesinin içinde saklı bilgilerle büyüyen metrelerce yükseklikteki bir ağaç için de geçerlidir.

Yere gelince, onu da (yaratılmış bütün) varlıklar için alçalttı-koydu. Onda meyveler ve salkımlı hurmalıklar var. Yapraklı taneler ve güzel kokulu bitkiler. Şu halde Rabbiniz'in hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? (Rahman Suresi, 10-13)

Resimlerde gördüğünüz bu küçücük tohumlarda, Britannica Ansiklopedisi'ndeki bilgilerin 60 katından daha fazla bilgi vardır. Toprağa bırakılan tohumlardaki bilgiler, bir süre sonra bir zambak, bir söğüt ağacı, bir menekşe veya metrelerce uzunluktaki bir meşe ağacına dönüşür. Her tohumdan farklı tatlarda, kokularda, renk ve boyutlarda bitkiler çıkar. Bu kadar olağanüstü bilginin bu tohumlara tesadüfen yerleştiğini düşünmek, insan aklıyla alay etmektir.

Kapkara toprağın, minicik bir tohumla birleşerek, bu tohumun içinden rengarenk çiçekleri, mis kokulu, esanslı meyveleri çıkarması Yüce Rabbimiz'in yaratışındaki mucizelerden sadece biridir.




tohum



"Şimdi ekmekte olduğunuz (tohum)u gördünüz mü? Onu sizler mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren Biz miyiz? Eğer dilemiş olsaydık, gerçekten onu bir ot kırıntısı kılardık; böylelikle şaşar-kalırdınız." (Vakıa Suresi, 63-65)





 




pembe güller
pembe çiçekler




 




manzaralar



"Yere (gelince,) onu döşeyip-yaydık, onda sarsılmaz-dağlar bıraktık ve onda herşeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik." (Hicr Suresi, 19)

"Ve orda sizler için ve kendisine rızık vericiler olmadığınız kimseler (varlıklar ve canlılar) için geçimlikler kıldık." (Hicr Suresi, 20)





 




orman



"Yeri de (nasıl) döşeyip-yaydık? Onda sarsılmaz dağlar bıraktık ve onda 'göz alıcı ve iç açıcı' her çiftten (nice bitkiler) bitirdik. (Bunlar,) 'İçten Allah'a yönelen' her kul için 'hikmetle bakan bir iç göz' ve bir zikirdir." (Kaf Suresi, 7-8)

"Sıkıp suyu çıkaran (bulut)lardan 'bardaktan boşanırcasına su' indirdik. Bununla taneler ve bitkiler bitirip-çıkaralım diye. Ve birbirine sarmaş-dolaş bahçeleri de." (Nebe Suresi, 14-16)





 




sonbahar yapraklar



"Gaybın anahtarları O'nun Katındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve herşey) apaçık bir kitaptadır."(Enam Suresi, 59)

 





 

Bitkiler, sayılarının arttığı bölgelerde bir süre sonra çoğalmayı durdururlar. Evrimcilerin iddialarının tam tersine -güçlü olanın korunması, zayıf olanın yok olması gerekirken- bitkiler yaşamak için mücadele etmeye girişmezler. Çevrelerindeki bitki örtüsünün yoğunluğunu adeta hisseder ve nüfuslarını kontrol altında tutarlar. Bu kontrolü sağlamak için de daha az tohum üretmeye başlarlar. Tehlike ortadan kalkıp üreme ihtiyacı doğduğunda ise yeniden ürettikleri tohum miktarını artırırlar. (Dr. Lee Spetner, Not By Chance, Shattering the Modern Biology of Evolution, s. 16)

"Bitki aleminin tarihinde yüksek seviyeli bitkilerin açıkça aniden ve birdenbire gelişimleri kadar bana daha olağanüstü gelen bir olay yoktur." (Francis Darwin, Charles Darwin'in Hayatı ve Mektupları, 1887, sf. 248)




çiçek



"(Onlar mı) Yoksa, gökleri ve yeri yaratan ve size gökten su indiren mi? Ki onunla (o suyla) gönül alıcı bahçeler bitirdik, sizin içinse bir ağacını bitirmek (bile) mümkün değildir..." (Neml Suresi, 60)





 




sarı çiçekler




Doğadaki bitki çeşitliliği, bitkilerin tesadüflerin eseri olmadığını gösteren delillerden biridir. Her biri birbirinden estetik, hoş kokulu bitkilerin kusursuz sistemlerini ve olağanüstü tasarımını şuursuz atomların tesadüfen oluşturduğunu iddia etmek, büyük bir saçmalıktır. Bu, bir mağazadaki kıyafetlerin, kumaşların, ipliklerin tesadüfen biraraya gelinmesiyle kendi kendine oluştuğunu iddia etmek kadar mantıksızdır.

"...Ancak ben hala önyargısızca, bitki fosili kayıtlarında özel bir yaratılışın olduğunu düşünüyorum. Eğer bununla birlikte, bu sınıflandırmanın hiyerarşisi için başka bir açıklama bulunabilirse, bu evrim teorisinin matem çanı olur. Orkidenin, su mercimeğinin, palmiye ağacının aynı atadan geldiğini düşünebilir misiniz? Ve bu faraziye için herhangi bir delile sahip miyiz? Evrimciler buna bir cevap hazırlamalıdırlar. Ancak birçoğu sorgulamadan önce çökecektir." (W. R. Bird, Origin of Species Revisited, s. 233)




zeytin



"Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tadları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez- yaratan O'dur..." (Enam Suresi, 141)





 




çiçekler



..."O, herşeyi yaratmıştır. O, herşeyi bilendir. İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka İlah yoktur. Herşeyin Yaratıcısı'dır, öyleyse O'na kulluk edin. O, herşeyin üstünde bir vekildir. " (Enam Suresi, 101-102)





 




kiraz ağacı




Yeryüzündeki saymakla bitiremeyeceğimiz çeşitlilikteki bitkiler, milyonlarca yıldır ne zaman, ne yapmaları gerektiğini tohumlarında saklı program sayesinde bilmekte ve unutmadan, yanılmadan bu programı uygulamaktadırlar. Hiçbir zaman bir kiraz çekirdeğinden şeftali ağacı çıkmamış, limon ağacına ait bir tohumdan çilek gelişmemiştir. Beyni, gözü, aklı olmayan bir tahta parçasının böylesine kusursuz işleyen bir programı kendi kendisine uyguluyor olması elbette ki imkansızdır. Milyonlarca yıldır kusursuzca devam eden bu sistemin tesadüflerin başarısı (!) olduğunu düşünmek ise akıl sahibi herkesin gülünç bulacağı bir hayaldir. Bitkileri yaratan Allah'tır.

"Bir meşe palamutu ayçiçeğine değil de meşe ağacına dönüşmesi gerektiğini nasıl biliyor?... Yaklaşık 40 yıl önce biyologlar canlı organizmalarda bilginin önemli bir rol oynadığını öğrenmeye başladıklarında biyoloji bilimi de çok önemli bir mesafe almış oldu. Organizmada ona nasıl işlev görmesi, nasıl büyümesi, nasıl yaşaması ve nasıl üremesi gerektiğini söyleyen bilginin yerini keşfettik. Bilgi bitkinin içerisinde olduğu gibi tohumun içerisinde de mevcuttur. Tavuğun içerisinde olduğu gibi yumurtanın içerisinde de mevcuttur. Yumurta bilgiyi tavuğa geçirir, tavuk yumurtaya, bu böyle sürer gider." (Dr. Lee Spetner, Not By Chance, Shattering The Modern Theory of Evolution, sf. 23)




gül kokusu




Milyonlarca yıldır değişmeyen esansı, birbirinden güzel renkleri, yaprağındaki pürüzsüzlük ve estetik görünümü ile bir gül yaprağı bile evrimcilerin tesadüf iddialarını çürütecek niteliktedir. Yıllarca eğitim gören uzmanlar gül yaprağının esansını taklit edebilmek için laboratuvarlarda deney ve araştırmalar yaparlarken, gül, bir uzmandan daha üstün bir şekilde milyonlarca yıldır aynı benzersiz kokuyu üretmektedir.

Gül, kendine özgü kokusu, rengi, yumuşaklığı ve estetik görünümüyle Allah'ın benzersiz sanatını sergileyen yaratılış harikalarından biridir.




çiçekler



"Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz. Şüphesiz, bunlarda aklını kullanan bir topluluk için gerçekten ayetler vardır." (Rad Suresi, 4)





 




palmiye




Yeryüzündeki tüm bitkiler kendileri için en uygun yapılara sahiptirler. Örneğin hindistancevizi tohumları uzun süre suda kalırlar, bu nedenle kabukları oldukça kalındır ve kabuklarını sudan koruyan özel bir yapıları vardır. Bu sayede suda uzun süre yolculuk edebilirler.

Bu yolculukları sırasında normalden daha fazla besine ihtiyaç duyarlar ki hindistancevizi tohumunun içinde de tam gerektiği kadar besin saklıdır. Ayrıca hindistancevizi tohumu suda açılmaz, karaya geldiğini anlar ve tam o anda açılır.

Tüm bunları, şuursuz atomların tesadüfen hesapladığını iddia etmek mümkün değildir.

Bu bitki, Allah'ın üstün yaratmasının tüm evrendeki örneklerinden yalnızca bir tanesidir.




sarı güller



"Görmedin mi, Allah, gökten su indirdi, böylece yeryüzü yemyeşil donatıldı. Şüphesiz Allah, lütfedicidir, herşeyden haberdardır." (Hac Suresi, 63)

"(Allah) gökten su indirdi; böylelikle bununla her tür bitkiden çiftler çıkardık. Yiyin ve hayvanlarınızı otlatın..." (Taha Suresi, 53-54)





 

"Bitkilerin içinde bazı atomlar biraraya gelerek bileşikler meydana getirirler ve bunun sonucunda birbirinden güzel kokular üretilir. Üstelik bu üretim dünyanın dört bir yanında aynı şekilde oluşur. Sözkonusu bileşikteki en küçük bir değişiklik, örneğin bir atomun sayısındaki farklılık kokuyu tamamen değiştirebilir veya tamamen ortadan kaldırabilir. Ancak, hiçbir zaman formül bozulmaz, bitkilerdeki koku laboratuvarlarında hiç hata yapılmaz. Bu mükemmellik sayesinde dünyanın her yerinde aynı çiçeklerden aynı kokuyu alırız.

Koku üretiminde çok ince hesaplar söz konusudur. Bu işlem sırasında kompleks yapılı moleküller ortaya çıkar. Örneğin güller koku üretimi için 3 ile 10 arası miktarda bileşik kullanırlar, beyaz frezya 10, nilüfer ise 6 bileşik kullanan bitkilerdendir. Bu konuda eğitim almamış insanların formülünü çözmekte zorlanacağı hatta çözemeyeceği kimyasal bileşikler, bitki tarafından ancak mikroskopla görülebilecek bir alanda üretildiği gibi, her bitki ayrı bir koku ve kimyasal formül kullanır. Koku uzmanları ise birbirinden farklı, güzel kokular üretmek için uzun yıllar emek verirler.

Bitkilere, ancak kimya mühendislerinin sahip olabileceği bu şuuru, aklı ve bilgiyi veren nedir? Koku laboratuvarlarından çok daha başarılı olan bitkiler Allah'ın yaratma sanatını gözler önüne seren delillerdendir.




çocuk kuzu



"Yere gelince, onu da (yaratılmış bütün) varlıklar için alçalttı-koydu. Onda meyveler ve salkımlı hurmalıklar var. Yapraklı taneler ve güzel kokulu bitkiler." (Rahman Suresi, 10-12)





 

Ünlü evrimci paleontolog Niles Eldredge itiraf ediyor:

"Aslında tüm biyolojik dünyada gördüğümüz düzen için tek alternatif açıklama özel yaratılıştır." (Niles Eldredge, Time Frames: The Rethinking of Darwinian Evolution and the Theory of Punctuated Equilibria, New York: Simon &Schuster, 1985, s. 29)




meyveler



"O, gökten su indirendir. Bununla herşeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne bindirilmiş taneler türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen- üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kılıyoruz.) Meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde bir bakıverin. Şüphesiz inanacak bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır. "(Enam Suresi, 99)





 

Hz. Muhammed (sav) diyor ki:

"Karpuzdan faydalanınız ve ona ta'zim ediniz. Çünkü onun suyu cennetten, tadı da cennet tadındandır... Karpuz cennet (meyvelerin)dendir."[Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahirzaman Alametleri, İmam Şa'rani, Bedir Yayınevi, s. 313]




meyvalar



"Taneyi ve çekirdeği yaran şüphesiz Allah'tır. O, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. İşte Allah budur. Öyleyse nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?." (Enam Suresi, 95)

"Allah'ın gökyüzünden su indirdiğini görmedin mi? Böylece Biz onunla, renkleri değişik olan meyveler çıkardık."(Fatır Suresi, 27)





Muz, çeşitli karbonhidratlar ve önemli ölçüde potasyum içerir. Bu içeriği ile hücre ve kas gelişimini sağlar, vücudun su dengesini ayarlar ve kalp atışlarının normale dönmesini sağlar. Bu yararlarının yanısıra, Allah Kuran'da "Üstüste dizili meyveleri sarkmış muz ağaçları" (Vakıa Suresi, 29) ayetiyle muzun cennet meyvelerinden olduğunu haber vermiştir. Elbette ki diğer tüm nimetler gibi cennetteki muz da dünyadakinden çok daha kusursuz olacaktır. Ancak Allah dünyada da bu cennet nimetinin bir benzerini yaratmış ve insanları bu meyveden faydalandırmıştır.




sebzeler



"...Gerçek şu ki, sizin Allah'tan başka taptıklarınız, size rızık vermeye güç yetiremezler; öyleyse rızkı Allah'ın Katında arayın, O'na kulluk edin ve O'na şükredin. Siz O'na döndürüleceksiniz."(Ankebut Suresi, 17)





Evrimciler tek bir bezelye tanesi bile meydana getiremezler!

Dünyanın en ünlü bilim adamlarını -hatta geçmişte yaşamış tüm bilim adamlarını- biraraya toplasınlar, dünyanın en gelişmiş ve en yeni teknoloji ile donatılmış laboratuvarlarını kullansınlar, ileri teknolojinin olabilecek tüm imkanlarını bunun için seferber etsinler ve bu iş için yıllarca çaba sarf etsinler… Ne yaparlarsa yapsınlar, değil tek bir bezelye tanesini, bezelyeyi oluşturan tek bir hücreyi dahi oluşturmaları mümkün değildir. İşte bu gerçek evrimcilerin görmezden geldikleri en önemli noktalardan biridir. Herşeyi yoktan yaratan Alemlerin Rabbi olan Allah'tır.

 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü