Harun Yahya

Sonuç



Kitabın başından bu yana, sadece "iman ettik" demenin ya da din ahlakına "bir ucundan sarılmanın" yeterli olmayacağını, Allah'ın makbul gördüğü modelinin "yarışıp öne geçmek", takva sahibi müminlere örnek olmak, her an üstün bir ahlak sergilemek olduğunu açıklamaya çalıştık. Müminleri Allah'tan güçleri yettiğince korkmaya, kendilerini asla yeterli görmemeye ve her an Allah rızasını aramaya, vicdanlarını son sınırına kadar kullanmaya çağırdık.

Ancak burada önemli olan bir konu daha vardır. Kamil iman sahibi olmak, uzun uğraşılar sonunda elde edilecek bir şey değildir. Allah bir ayette, "Ve seni kolay olan için başarılı kılacağız" (A'la Suresi, 8) şeklinde bildirmektedir. İnsan kamil anlamda bir imana kısa bir sürede ulaşabilir. O güne kadar nasıl bir yaşam sürmüş olursa olsun, bu bir anlık kararı ile hayatının geri kalan bölümünü Allah'ın hoşnut olacağı şekilde geçirebilir. Dinin sunduğu güzel ahlakı hiç eksiksiz olarak yaşayabilir.

Tüm bunları açıkça belirttikten sonra, şimdi de herkesi bu konuda "acele davranmaya" ve "ertelememeye" çağırıyoruz. Çünkü insana tanınan süre kısadır. İnsan bu dünyada belki bir "göz açıp kapama" veya "bir günün birazı" kadar bir süre yaşam sürecektir. Bu durumda kendisine tanınan bu sınırlı süre içerisinde zamanla yarışmalı ve güzel davranışlarda bulunarak, kamil imanı yaşamakta acele etmelidir. Allah bu sürenin sonunda takvada kararlılık ve süreklilik gösteren, yarışıp öne geçen, kendisine yakınlaşmakta acele eden kullarına cenneti vaat etmiştir. Ki orada onlar peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle birlikte olacaklar ve hepsinden önemlisi Rabbimiz'e kavuşmuş olacaklardır. Allah orada onlara bir de sözlü bir "selam" olduğunu müjdelemektedir ki müminler için bu, olabilecek en güzel karşılıklardan biridir:

Gerçek şu ki, bugün cennet halkı, 'sevinç ve mutluluk dolu' bir meşguliyet içindedirler.

Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, tahtlar üzerinde yaslanmışlardır.

Orada taptaze-meyveler onların ve istek duymakta oldukları herşey onlarındır.

Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardır). (Yasin Suresi, 55-58)

Kim Allah'a ve Resule itaat ederse, işte onlar Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar? Bu fazl (bol ihsan), Allah'tandır. Bilen olarak Allah yeter." (Nisa Suresi, 69-70)

Gelin siz de bu karşılığa kavuşmak, Allah'ın rızasını ve hoşnutluğunu kazanmış olarak sizin için hazırlanan cennetlerde, peygamberler ve kamil iman sahibi müminlerle konaklamak için acele edin.

Kamil imanı en güzel şekilde yaşayarak, tüm Müslümanlara ayetlerde belirtildiği gibi, takvada önder ve örnek olun. Allah Kuran'da kurtuluş bulmak isteyen tüm insanları bu ahlakı yaşamaya davet etmektedir:

Onlar, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onun üstünde sağır ve körler olarak kapanıp kalmayanlardır.

Ve onlar: "... ve bizi takva sahiplerine önder kıl," diyenlerdir.

İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.

Orada ebedi olarak kalıcıdırlar; o, ne güzel bir karargah ve ne güzel bir konaklama yeridir. (Furkan Suresi, 73- 76)

 


Sen Yücesin,
bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok.
Gerçekten Sen, herşeyi bilen,
hüküm ve hikmet sahibi olansın.
(Bakara Suresi, 32)


 

Kitap bölümleri

Masaüstü Görünümü