Yaratılış Gerçeği 2/2 (Fosiller Evrimi Yalanlıyor)
Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 45 milyon yıl
Bölge: Rusya
At nalı yengeçleri, Chelicerata (kelikeserliler) alt filumuna dahildirler ve örümcekler ve akrep familyalarına daha yakındırlar. Resimde görülen 150 milyon yıl yaşındaki at nalı yengeci fosili, Yaratılış'ın açık bir gerçek olduğunu, evrimin hiçbir zaman yaşanmadığını bir kez daha teyit etmektedir.
Canlıların Evrimi.com
Günümüzde yaşayan bir at nalı yengeci ve altta da 150 milyon yıllık Almanya'da bulunmuş bir at nalı yengeci fosili.
Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 45 milyon yıl
Bölge: Litvanya
Mürekkep balıklarının tarih boyunca hep mürekkep balığı olarak var olduklarının ispatı olan resimdeki 95 milyon yıllık fosil, evrimcilerin iddialarına meydan okumaktadır. Mürekkep balıklarının evrim geçirdiğine dair en küçük bir delil dahi öne süremeyen evrimciler, fosil kayıtları karşısında büyük perişanlık içindedirler.
Darwinizmin Sonu.com
En üstte Lübnan’da bulunmuş 95 milyon yıllık mürekkep balığı fosili görülüyor. Hemen altında da günümüzde yaşayan bir mürekkep balığı.
54 – 37 milyon yıllık bu sumak bitkisiyle, günümüzdeki sumak bitkileri arasında hiçbir yapısal fark yoktur. Milyonlarca yıl boyunca sumaklar değişime uğramamış, evrim geçirmemiştir.
www.Evrim Aldatmacası.com
54 - 37 milyon yıllık sumak yaprağı fosili ve günümüz sumak bitkisinin yaprakları.
Resimde görülen fosil, 33 milyon yıl önce yaşayan gergedanlarla, günümüzdeki gergedanlar arasında hiçbir fark olmadığının delilidir. Milyonlarca yıldır yapıları değişmeyen canlılar, evrim teorisinin büyük bir aldatmacadan ibaret olduğunu göstermektedir. Allah'ın üstün yaratışının izleri olan fosiller, evrimcilerin yalanlarını her geçen gün daha da güçlü bir şekilde deşifre etmektedir.
Hayatın Kökeni.com
Üstte, 33 milyon yıllık gergedan kafatası ve milyonlarca yıldır hiçbir değişikliğe uğramamış gergedanlar.
Kara bitkileri fosil kayıtlarında oldukça yeterli kalıntılara sahiptir, ama bu kalıntıların hiçbiri, bir türden diğerine ara geçiş formu özelliği göstermez. Hepsi kendi içlerinde orijinal olarak yaratılmış apayrı türlerdir ve birbirleri arasında iddia edildiği gibi herhangi bir evrimsel bağlantı yoktur.
İman Hakikatleri.com
Günümüz çınar ağacı yaprakları ve 50 milyon yıllık çınar yaprağı fosili
37 - 23 milyon yaşındaki karacaların, günümüzde yaşayan karacalardan hiçbir farkının olmaması, bu canlıların milyonlarca yıldır hiç değişmedikleri, yani evrim geçirmedikleri anlamına gelir.
Net Cevap.org
37-23 milyon yıllık karaca kafası fosili ve günümüzde yaşayan bir karaca.
"En eski kaplumbağalara, Almanya'daki Trias devri fosil yataklarında rastlanır. Bugün yaşayan örneklerine çok benzeyen sert kabukları sayesinde kolaylıkla diğer türlerden ayırt edilirler. Daha erken ya da daha ilkel kaplumbağalara ait hiçbir iz tanımlanamamıştır. Oysaki kaplumbağalar çok kolaylıkla fosilleşirler ve fosillerinin çok küçük parçaları dahi bulunsa kolaylıkla tanınırlar." (Robert Carroll, Vertebrate Paleontology and Evolution, s. 207)
Darwinist Neleri Düşünmez.com
Üstte 37-23 milyon yıllık kaplumbağa fosili
Günümüzdeki deniz yıldızları hangi özelliklere sahipse, bundan yüz milyonlarca yıl önce yaşayan deniz yıldızları da bu özelliklere sahiptir. 360 – 325 milyon yıldır deniz yıldızlarının aynı olduğunu gösteren bu fosil, evrimcilerin iddialarını geçersiz kılmakta, canlıların sahip oldukları özelliklerle yaratıldıklarını söylemektedir.
Yaşayan Fosiller.com
360-325 milyon yıllık deniz yıldızı fosili ve en altta günümüzde yaşayan canlı örneği.
Vatozların çoğu deniz tabanında yaşar. Solungaçları altta, gözleri üsttedir. Kuyruk yüzgeçleri ve sırt yüzgeçleri çok küçüktür, hatta kimi türlerde yoktur. Bundan 100 milyon yıl önce yaşayan vatoz balıklarının sahip oldukları tüm özelliklere günümüzdeki vatoz balıkları da sahiptir. Bunun anlamı ise, vatozların aradan geçen 100 milyon yıla rağmen hiç değişmedikleri, yani evrim geçirmedikleridir.
www.darwinizminsonu.com
100 milyon yıllık vatoz fosilinin en altta görülen günümüzde yaşayan vatozlardan hiçbir farkı yoktur.
Kanada'daki fosil yataklarında çok fazla dişli ringa balığı fosiline rastlanmıştır. Bu fosil örneklerinin hepsi, dişli ringa balıklarının milyonlarca yıldır aynı olduklarını göstermektedir. Milyonlarca yıldır devam eden bu durağanlık (canlıların yapısındaki değişmezlik), evrimcilerin iddia ettikleri gibi bir sürecin hiçbir zaman yaşanmadığının önemli bir delilidir.
Evrim Masalı.com
50 milyon yıllık Hiodontidae (dişli ringa) balığı Günümüz denizlerinde yaşayan dişli ringalar, 50 milyon yıllık dişli ringalarla aynıdır.
Fosil kayıtları tüm sinek türlerinin bir anda ortaya çıktıklarını ve milyonlarca yıldır yapılarında hiçbir değişiklik olmadan varlıklarını devam ettirdiklerini ortaya koymuştur. Bu da sineklerin, diğer tüm canlılar gibi evrim geçirmediğini ispatlayan bir durumdur. Pek çok bilim adamı da bu gerçeği ifade etmekte, evrim teorisiyle böceklerin kökenini açıklayamadıklarını söylemektedirler. Aşağıdaki fosilde 50 milyon yıllık sekoya yaprağı fosili ile birlikte bir mart sineğinin fosili görülmektedir.
Yaratılış Müzesi.com
50 milyon yıllık sekoya yaprağı fosili ve günümüzde yaşayan sekoya yaprağı.
Ciğerli balıklar suların azaldığı dönemlerde, kendilerini çamura gömerek yaşamlarını devam ettirebilmektedir. Bilinen en eski ciğerli balık fosili Devoniyen dönemine (417 – 354 milyon yıl) aittir. Resimde görülen fosil de aynı döneme aittir. Bundan 350 milyon yıl önce yaşayan ciğerli balıkların günümüzde yaşayanlardan hiçbir farkı yoktur. Yüz milyonlarca yıldır değişime uğramayan ciğerli balıklar, canlıların evrim geçirmediklerinin, yaratıldıklarının ispatlarından biridir.
Denizlerde Sanat.com
350 milyon yıllık ciğerli balık fosili ve günümüz denizlerinde yaşayan ciğerli balık.