Harun Yahya

Gök Gürültüsü Allah'ı Hamd ile Tesbih Eder





Yılda 3 milyar yıldırım…

Saatte 96.000 km hızla hareket eden ve 30.000 oC ısı açığa çıkaran muazzam birer enerji kaynağı…

Allah’ın var ettiği en görkemli atmosfer olaylarından biri olan yıldırımın nasıl oluştuğunu ve nasıl bu kadar yüksek miktarda enerjiyi açığa çıkardığını hiç düşündünüz mü?


Sağanak yağmurda, atmosferdeki elektriğin boşalması esnasında oluşan parlak ışıklardan meydana gelen şimşekler ve yıldırımlar, birer iklim olayı olmanın yanı sıra aynı zamanda binlerce santralden daha fazla elektrik üreten enerji kaynaklarıdır. Bu doğal enerji kaynaklarının nasıl oluştuğu ve ne kuvvette ısı ve ışık yaydıkları sorularının yanıtları, Yüce Rabbimiz’in sonsuz gücünü ve ihtişamlı yaratma sanatını gözler önüne seren birer yaratılış harikasıdır.

Yarım Saniyede Oluşan İhtişam: Şimşek Mucizesi


Tek bir şimşeğin yaydığı enerji dahi Amerika’daki tüm elektrik santrallerinin ürettiği enerjiden daha fazladır.

Bir şimşek çakışı 3 aydan daha fazla bir zaman için 100 watt’lık bir ampulü yakabilir.

Bir şimşeğin yere temas noktasında hava 25.000 oC’ye kadar ısınır. Şimşeğin hızı saniyede 150.000 km’dir, ortalama kalınlığı 2.5-5 cm’dir.

Şimşek yeryüzünü kaplayan bitki örtüsünün yaşamını devam ettirebilmesi için önemli olan nitrojen moleküllerini üretir.

Ortalama şimşek çakması 20.000 amper elektriksel güç içerir. Bir kaynakçı çeliği kaynakla birleştirmek için yalnızca 250-400 amper kullanır.

Şimşek saniyede 150.000 km yani neredeyse yarı ışık hızıyla hareket eder ve sesten 100.000 defa daha hızlıdır.

Şimşeğin yaydığı ışık 10 milyon tane 100 wattlık ampulün yaydığı ışıktan daha fazla aydınlık verir. Örneklendirmek gerekirse; İstanbul’daki her evde bir ampul yansa, çakan tek bir şimşek etrafı bunlardan daha fazla aydınlatır. Allah, Kuran’da şimşeğin bu harika parıltısını şöyle bildirir: “... şimşeğinin parıltısı neredeyse gözleri kamaştırıp götürüverecektir.” (Nur Suresi, 43)


Şimşek Nasıl Oluşur? Güneş ışıkları ile yeryüzünde ısınan hava, içinde buharlaşan suyu da taşıyarak yükselir. Bu yükselen hava yaklaşık 2-3 kilometreye ulaşınca havanın soğuk katmanlarıyla karşılaşır. Bulutların bu yükselişleri sırasında içlerinde oluşan buz kristalleri birbirlerine sürtünerek bir statik elektrik enerjisi açığa çıkarırlar. Bu elektrik enerjisi bulutların üst katmanlarında pozitif (+), alt katmanlarında ise negatif (-) yüklü olarak birikir. Bulutun içindeki yük havayı iyonize edecek güce ulaştığında şimşek oluşur. Niçin Gök Gürler? Şimşek veya yıldırım etraflarındaki havayı saniyenin milyonda biri kadar bir sürede 30.000 dereceye kadar ısıtırlar. Isınan bu hava aniden genleşir. Normal atmosfer basıncının neredeyse 100 katı bir basınçla, ses hızından çok hızlı ses dalgaları yayar. Bu aynen ses hızını geçen uçaklarda olduğu gibi kulağımıza bir tür patlama sesi olarak ulaşır. Bu patlama sesi gök gürlemesi olarak adlandırılır. Gök Gürültüsünün Sesi ile Yıldırımın Işığı Neden Yeryüzüne Aynı Anda Ulaşmaz? Çünkü gök gürültüsünün sesi bize ses hızı (havada 340 m/ saniye) ile ulaşırken, şimşek ve yıldırımın görüntüsü gözümüze ışık hızıyla (299.793 km/saniye) ulaşır. Bu da iki olay arasında belli bir sürenin geçmesine ve yıldırımın ışığının gök gürültüsünden önce yeryüzüne ulaşmasına neden olur. Şimşek ve Yıldırım Arasındaki Fark Nedir? Bulutla yer arasındaki elektrik yükü farkı arttıkça aradaki havanın da delinmesi kolaylaşır ve belli bir değerden sonra havanın delinmesiyle oluşan iletken kanal boyunca buluttan toprağa veya topraktan buluta elektriksel boşalma başlar. Bulutla bulut arasında olan elektriksel boşalmaya şimşek ve bulutla toprak arasındaki elektriksel boşalmaya ise yıldırım denir. Kuran’da Bildirilen Şimşek Gerçeği Kuran’da bulunan surelerden biri olan Ra’d Suresi’nin anlamı “gök gürültüsü”dür. Allah bu surede, şimşeğin çakmasıyla oluşan gök gürültüsünün Kendisi’ni tesbih ettiğini şöyle bildirmiştir: ”Gök gürültüsü O’nu hamd ile, melekler de O’na olan korkularından tesbih ederler…” (Rad Suresi, 13) Yıldırım Çarpması Ölümü Düşündürüyor Her yıl yüzlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan yıldırım çarpmasından sağ kalan insanların deneyimleri, ölümü hatırlatırken insanın Allah’ın karşısındaki acizliğini de gözler önüne seriyor. Bir kişiye yıldırım çarpması olasılığı 700.000’de birdir ancak bu olasılığı ve yıldırımın etkilerini azımsamamak gerekir. Yıldırım çarpan insanların kendi ifadelerine göre; elektrik akımı giysilerin fermuarlarını veya düğmelerini patlatabilmekte, oluşan akımla insanlar yere düşerek baygınlık geçirebilmektedirler. Yıldırım çarpması sonucunda hastanelerin yoğun bakımlarında 1-2 ay süreyle tedavi gören bu kimseler, beyinde meydana gelen hasarlar nedeniyle yürümeyi, yutmayı daha genel bir ifade ile yeniden yaşamayı öğrenmektedirler. Bu kişiler “ölümü yaşamış ve dirilmiş gibi” hissettiklerini ifade etmektedirler. Kuran’da Yüce Allah’ın Hz. Musa’nın kavmine yaşattığı bir yıldırım çarpmasında bu yaşananlara çok benzer bir durum haber verilmiştir. Çirkin bir cesarette bulunarak, iman etmek için Hz. Musa’dan Allah’ı apaçık görmeyi talep eden İsrailoğulları’nı Allah yıldırımın buna benzer etkisine maruz bırakmıştır. Ayette geçen “yıldırım sizi kendinizden almıştı“, “ölümünüzden sonra dirilttik“ ifadeleriyle, yıldırım kurbanlarının kalplerinin durarak ölümlerinden sonra dirilmiş gibi olmalarına, yaşadıkları şoka, bilinç ve hafıza kayıplarına işaret ediliyor olabilir. (Şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.) Kuran’daki ilgili ayetler şöyledir: “Ve demiştiniz ki: "Ey Musa, biz Allah'ı apaçık görünceye kadar sana inanmayız." Bunun üzerine yıldırım sizi (kendinizden) almıştı. Ve siz bakıp duruyordunuz. Sonra şükredesiniz diye, sizi ölümünüzden sonra dirilttik.” (Bakara Suresi, 55-56)

Adnan Oktar'ın Arab News'de yayınlanan makalesi:

http://www.arabnews.com/islam-perspective/news/730311

Masaüstü Görünümü