Harun Yahya

Örümceklerin Ağlarında Gizlenen Detaylar


Örümcek ağının özellikleri nelerdir?

Örümcekler ağlarını korumak için nasıl yöntemler kullanırlar?

Örümceğin ağı; ağırlığı taşıyan iskelet iplikleriyle, bu ipliklerin üzerine yerleştirilmiş spiral şekilli yapışkan özellikteki yakalama ipliklerinden ve ağın iplerini birbirine birleştiren bağlantı iplerinden oluşur. Spiral şekilli yapışkan iplikler, iskelet ipliklerine tam olarak bağlanmazlar. Böylece ağa yakalanan böcek kurtulmaya çalıştıkça yapışkan ağa daha fazla yapışmış olur. Böceğin üzerine tamamen yapışan yakalama ipi, zamanla esnekliğini kaybederek, sertleşir ve sağlamlaşır. Bu şekilde böcek kapana kısılır, hareketsiz kalıp kaskatı kesilir. Bundan sonra ise av adeta canlı paketlenmiş hazır bir besin gibi, sağlam iskelet ipliklerinin üzerinde, örümceğin gelip son darbeyi vurmasını beklemek zorundadır. Allah örümcek ağlarının bu şekilde sağlam kalmaları için pek çok detay yaratmıştır. İşte bu detaylardan bazıları:



www.orumcekmucizesi.imanisiteler.com

Ağın Darbeleri Emme Özelliği

Örümcek ağlarının etkili bir tuzak olabilmesi için sadece yapışkan özelliğe sahip olması ya da farklı özellikteki ipliklerden üretiliyor olması yeterli değildir. Örneğin ağın uçan böcekleri durdurabilecek şekilde dizayn edilmiş olması da gerekmektedir. Ağa takılan böceği güdümlü bir füzeye benzetecek olursak böceğin hareketinin durdurulması tek başına yeterli olmayacaktır. Çünkü ağa yakalanan avı, örümceğin gelip inceleyebilmesi ve ısırabilmesi için, hareketsiz tutabilmesi gerekmektedir. Bir füzeyi yakalayıp, hareketsiz tutabilmek ise oldukça zor bir iştir.

Ağı oluşturan iplikçikler çok sağlam oldukları gibi aynı zamanda da esnektirler. Fakat ağın esneklik payı, farklı bölgelerde, farklı oranlardadır. Bu esneklik oranının önemi şu sebeplere bağlıdır;

Eğer iplikçiklerin esneme payları gerektiğinden az olsaydı, ağa çarpan böcek sert bir yaya çarpmışçasına geldiği yöne doğru geri fırlardı.

Eğer iplikçiklerin esneklik payı gerektiğinden fazla olsaydı, böcek ağı çok fazla esnetir, yapışkan iplikler birbirine yapışır ve ağ deforme olurdu.

İplikçiğin esneklik payı hesaplanırken rüzgâr etkisinin de göz önüne alınması gerekir ki böylece esen rüzgârın gerdiği ağ tekrar eski haline dönebilsin.

Esneklik payı, ağın tutturulduğu yer için de önemlidir. Örneğin ağ bir ota tutturulmuşsa, ağın esnekliği bu otun hareketinden kaynaklanan gerilimleri ortadan kaldıracak nitelikte olmalıdır.

Spiral şeklinde örülen yakalama iplikçikleri birbirine çok yakındır. Herhangi küçük bir sallanma bu ipleri birbirine yapıştırarak, yakalama alanında büyük gedikler oluşturabilir. Bu yüzden esneme payları yüksek, yapışkanlı yakalama iplikçikleri, esneme payları düşük kuru iplerin üzerine yerleştirilmiştir. Böylece ağda oluşabilecek potansiyel kaçış deliklerinin önü alınmıştır.

Görüldüğü gibi ağın her özelliğinde mucizevi bir yapı görülmektedir. Her türlü olasılık düşünülmüştür. Bunlar düşünüldüğünde evrim teorisinin iddiasının akıldışılığı bir kere daha ortaya çıkmaktadır. Tesadüfen ortaya çıkan değişimlerle bir ağda darbe emici özelliklerin nasıl oluşturulacağının bir örümceğe öğretilmesi elbette ki mümkün değildir. Örümceklere bu yeteneği veren, bilinçli davranışlarda bulunmalarını sağlayan Allah’tır:

“O Allah ki, yaratandır. (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakim’dir.” (Haşr Suresi, 24)

 Hiçbir canlının davranışlarını tesadüflerle, başka herhangi bir mekanizma ile ya da ilginç kavramlarla açıklamak mümkün değildir. Böyle bir iddiada bulunmak sadece bir aldatmaca   olmaktan öteye gidemeyecektir. Allah bunu bir ayetinde şöyle bildirmektedir:



“De ki: “Siz, Allah’ın dışında taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Bana haber verin; yerden neyi yaratmışlardır? Ya da onların göklerde bir ortaklığı mı var? Yoksa biz onlara bir kitap vermişiz de onlar bundan (dolayı) apaçık bir belge üzerinde midirler? Hayır, zulmedenler, birbirlerine aldatmadan başkasını vadetmiyorlar.” (Fatır Suresi, 40)

Örümceklerin Ağlarını Görünür Hale Getirmeleri



Örümcekler, kendileri için çok değerli olan ağlarını genellikle tenha yerlere kurarlar. Bunun nedeni hayvanlar veya doğa şartları tarafından ağın bozulmasını önlemektir. Ağlarını korumak için örümcekler son derece ilginç yöntemler kullanırlar. Bu yöntemlerin en ilginçlerinden bir tanesi de Orta Amerika’da yaşayan Argiope örümceklerinin ağlarında görülür. Bu örümcekler yuvalarına diğer hayvanlar tarafından yanlışlıkla zarar verilmesini önlemek için, yuvalarının görünürlüğünü arttırırlar. Bu amaçla ağlarına parlak beyaz renkte, zig-zag şeklinde dekoratif şekiller yaparlar. Bu cama yanlışlıkla birinin çarpmasını engellemek için camın üzerine birşeyler yapıştırılmasına benzer.

Bugüne kadar bu örümceklerin bu süslemeyi yapmalarının tam sebebi anlaşılamamıştı. Ancak Avustralyalı araştırmacılar tarafından yapılan bir araştırma bu süslemelerin ağların zarar görmesini önlemek için yapıldığını ortaya koymuştur.

Araştırma ekibinin başındaki Dr. Walter, laboratuvarda örümceklerin yuvalarını tutturmak için kullanabileceği plastik çerçeveler hazırladı ve sonra örümcekleri üç gruba ayırdı. Bunun ardından örümceklerinin yuvalarına kontrollü hasar vermeye başladı. Birinci gruba hafif hasar, ikinci gruba orta hasar ve üçüncü gruba ciddi hasar verdiler. Yuvaları ağır hasar gören örümcekler dekorasyon faaliyetlerine ağırlık verdiler. Örümceklerin bu şekilde bir davranış göstermeleri bu süslemeleri taktiksel olarak kullandıklarını ortaya koymuştur.

Örümcekler her hasarda harekete geçmezler. Her gün olan hasarla (örneğin avın ağa çarpması) istenmeyen ziyaretçilerin verdiği hasarı ayırırlar. Örneğin bu işaretler kuşlar için bir uyarıdır ve ağın içinden geçmemeleri gerektiğini hatırlatmaktadır. Dekoratif işaretlerin örümcek için ifade ettiği  başka özellikler de vardır: Örneğin, işaretler örümcek tarafından saklanmak için kullanılır. İşaretlerin arkasında duran örümcek, bu şekilde avının kendisini görmesini engeller.

İkinci olarak da ağlar üzerindeki dekoratif desenler UV ışığını yansıtarak avları kendisine çeker.

www.dogadakiayetler.imanisiteler.com

Ağların Kontrolünün Yapılması



Örümcek ağlarının düzenli olarak kontrol edilmesi gerekmektedir. Çünkü ağın spiral şeklindeki yapışkan bölümü, yağmur nedeniyle veya tuzaktan kurtulmaya çalışan avlar yüzünden hasar görür. Ayrıca ağa yapışan tozlar da, spiral ipliklerin yapışkanlık özelliklerini yitirmelerine sebep olur.

Ağ, bulunduğu ortama bağlı olarak, örülmesinden çok kısa bir zaman içinde -24 saat sonra bile- böcekleri yakalamasını sağlayan özelliklerini yitirebilir. Bu yüzden ağ, periyodik olarak bozulup yeniden yapılır. Örümcek bozduğu ağın ipliğini yer ve sindirir. Sindirdiği iplikteki amino asitleri bir sonraki ağın yapımında kullanacaktır.

Örümceklerin türlerine göre ağın yenen bölgesi ve yeme zamanı da değişiklik gösterir. Örneğin bahçe örümcekleri ağın çerçevesine dokunmayıp, yalnızca ağın yarıçapını ve yapışkan spiralini yerler.

Tropikal bölge örümcekleri ağlarını alacakaranlıkta kurar ve bu ağı şafakla birlikte yerler. Ilıman bölgelerde ise örümcekler, ağlarını yiyerek yenisini kurma işini gece yaparlar. Çünkü bu bölgelerde yaşayan gece böcekleri tropikal bölgelerdeki gibi bol değildir. Bu nedenle ağın gündüz boyunca kurulu tutulması gereklidir.

Allah’ın Sonsuz İlmi Örümceklerde Tecelli Eder



Yeryüzünde yüzlerce cins örümcek yaşar. Bu küçük hayvanlar kimi zaman yuvasının statik hesaplarını yapabilen bir inşaat mühendisi, kimi zaman üstün tasarımlar yapan bir iç mimar, kimi zaman olağanüstü güçlü ve esnek ipler, öldürücü zehirler, eritici asitler üreten bir kimyager, kimi zaman da son derece kurnaz taktiklerle avlanan bir avcı olarak karşımıza çıkabilirler.

Sahip oldukları üstün özelliklere rağmen, günlük hayatta birçok kişi örümceklerin ne kadar özel yaratılmış varlıklar olduğunu düşünmez bile. Bu gaflet içindeki kişilere göre etraftaki herşey gibi örümceklerin varlığının da şaşılacak bir tarafı yoktur. Oysa bu, son derece hatalı bir düşüncedir. Çünkü doğadaki tüm canlılar gibi örümceklerin davranışlarını örneğin avlanma yöntemlerini, üreme şekillerini, savunma taktiklerini incelediğimizde, bu konuda detaylı bilgiler edindikçe hayret uyandıran örneklerle karşılaşırız. Şüphesiz bu kusursuz detaylar Allah’ın yaratma sanatının örneklerindendir. Allah üstün kudret, ilim, akıl ve hikmet sahibidir:

“Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir, üstün ve güçlü olan, bağışlayandır.” (Sad Suresi, 66)

Örümcek Ağlarından Esinlenerek Hazırlanan Tasarımlar



Örümcekler de doğada örnek alınan canlılardan biridir. Örneğin tepeli toygar örümceği veya çiy örümceklerinin yaptıkları ağlar gerek estetik, gerekse mühendislik açısından muhteşemdir. Bu örümcekler ağlarını, çayırlardaki otlar üzerine yayılmış bir çarşaf görünümü verecek şekilde yatay düzlemde kurarlar. Dikey otları bir kiriş gibi kullanarak, ağ üzerinde oluşan yüklerin bu otlar üzerine dağıtılmasını sağlarlar.

Bu yöntem büyük mekânların üstünü kapamak amacıyla insanlar tarafından taklit edilmiştir. Günümüz modern mimari eserlerine örnek olarak gösterilen Münih Olimpiyat Stadı ve Cidde Havaalanı Terminali, bu örümcek türlerinin ağları örnek alınarak inşa edilmiştir.

Münih Olimpiyat Stadı’nın tavanı, örümceğin ağından esinlenerek yapılmıştır. Böylece tavandaki çeşitli gerilimler eşit olarak dağıtılmıştır.

Masaüstü Görünümü