Harun Yahya

Sn. Adnan Oktar'ın Dabbet-ül Arz ile ilgili görüşleri (30 Ağustos 2009)

Kanal 35 – Kral Karadeniz


SUNUCU:
Dabbet-ül arz konusu inanılmaz ilgi gördü. Hocam Sansürsüz programında “Dabbet-ül arz bilgisayardır” dedi. Yine gündeme damgasını vurdu.

OKTAR BABUNA:
Bilgisayarların beyni olan mikro işlemcilerin hammaddesi toprağın en temel elementi olan silisyumdur. Mikro işlemci üretiminde kullanılan silisyum ise doğrudan kumlu toprağın özellikle de quartz kumunun ayrıştırılıp rafine edilmesi ile elde edilir.  Özetle mikro işlemci üretimindeki ilk adım kumlu toprağın ayrıştırılmasıdır. Diğer bir deyimle bilgisayar teknolojisinin beyni olan mikro işlemcilerin temel yapı taşı topraktır. Bu nedenle bilgisayar işlemci üreten dünya çapındaki en büyük tesislerin bulunduğu Güney California’daki Saint Jose vadisine, toprağın temel yapı taşı olan silisyumun İngilizce karşılığı olan Silicon Vadisi adı verilmiştir. Intel, Misco, Apple, Google, HP, Oracle, ati, macstore gibi yüksek bilgisayar teknolojisi ve mikro işlemci üreten firmaların merkezleri ve çıkış yerleri Silikon vadisidir. Dabbet-ül arz ile ilgili ayetin bulunduğu sure olan Neml Suresi’nin 27. ayetinde de karınca vadisinden bahsedilmesi de manidardır, maşaAllah. Mikro işlemcilerin genel boyutları da yaklaşık bir karınca büyüklüğündedir. Yine işlemcilerin karınca ve yerde debelenen kırkayak vesaire benzeri canlılar gibi bacakları vardır, maşaAllah.

ADNAN OKTAR:
Bakın zoom yapabiliyor musunuz? Şu an bekliyoruz. Bütün parçaları görebiliyoruz değil mi? Özellikle şu parçalar olayı tam anlatıyor. O iki parçaya özellikle dikkat çekelim.

OKTAR BABUNA: Hocam ayakları var.

ADNAN OKTAR:
Bakın ne diyor? Karıncaya benziyor. İbn Abbas’tan rivayet (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 276), gagası kıllı diyor Dabbetül arz’ın. Yani parçalarındaki o kablolara dikkat çekiliyor, ince, çok ince, kıl gibi kablolar var. Buna mesela şu an eklediğimiz parça gaga tarzında inşaAllah. Adeta plastiği de gagayı andırıyor. Hayvanın gagası plastik gibidir. Mikayı andırır. Aynı şekilde ince kablolara dikkat çekilmiş oluyor. “Hiç kimse ona yetişemeyecek” diyor, “kaçan da kurtulamayacak.” Nasıl açıklamıştık biz bunu aklında kaldığı kadarıyla…

OKTAR BABUNA:
Bilgisayarın hızına hiç bir insanın yetişmesine imkan yok ve herkesin bilgisayar var önünde artık.

ADNAN OKTAR:
Kaçan da kurtulamayacak diyor. Mesela normalde Müslümanların anlatımını dinlemek istemeyenler oluyor ama, bilgisayar evine girdiği için kaçamıyor. Girdin mi, onlar ne diyorlar, sörf mü diyorlar, birşeyler diyorlar, girdin mi mutlaka karşılaşıyorlar. Mesela renkli olacak diyor, Dabbetül arz’da her türlü renk mevcuttur. Var mı her türlü renk?

OKTAR BABUNA:
Var, her renk var.

ADNAN OKTAR:
Her türlü renk var değil mi, öyle diyoruz. Herşeyi gören bir gözü olacak ve her türlü sesi mükemmel algılayacak diyor. Gözü hınzır gözü gibidir diyor, bakıyoruz evet bilgisayarın gözü öyle hınzır gözü gibi. Domuz gözüne benziyor değil mi, domuz gözü gibidir diyor. Kulağı fil kulağı gibidir diyor, şöyle kaldır ayağı bakayım bilgisayarını. Filin kulağı bu tarz olmuyor olmuyor mu şöyle.

OKTAR BABUNA:
Evet.

ADNAN OKTAR: Tamam, değil mi?

CİHAT GÜNDOĞDU:
Doğru inşaAllah.

ADNAN OKTAR:
Bak kulağı fil kulağı gibi. Ben birşey konuşsam buradan duyar mı o?

OKTAR BABUNA:
Duyuluyor, her türlü sesi alabiliyor evet

ADNAN OKTAR: Fil kulağı gibi geniş çaplı heryeri alır heryeri kavrar anlamında hadis söylenmiş. Hadis böyle ifade edilmiş. Hz Musa’nın asası gibidir. Yaratılışı ispatta kullanılıyor mu Hz Musa’nın asası gibi?

OKTAR BABUNA:
Evet kullanılıyor inşaAllah.

ADNAN OKTAR:
Kullanılıyor değil mi? İnternete girenler Darwin’in saçmalıklarını, yalanlarını öğreniyor mu?

OKTAR BABUNA: Öğreniyor.

ADNAN OKTAR:
Öğreniyorlar. Hz Musa asasını attığında o devrin Darwinistlerini yerle bir etti mi?

OKTAR BABUNA:
Etti.

ADNAN OKTAR:
Yaratılışı ispat etti mi?

OKTAR BABUNA: Evet.

ADNAN OKTAR:
Asayı attı yaratılışı ispat etti.

OKTAR BABUNA:
Evet inşaAllah.

ADNAN OKTAR:
Evet, mesela mümini ve kafiri damgalayacak diyor. Yani Peygamber Efendimiz (sav)’in mührüyle, açtık mı, Peygamber Efendimiz (sav)’in mührüyle karşılaşacağız. Allah, Resul ve Muhammed. İnşaAllah. Bunlarla karşılaşacağız, karşılaşıyor muyuz şu an?

OKTAR BABUNA:
Karşılaşıyoruz.

ADNAN OKTAR:
Karşılaşıyoruz, tamam.

OKTAR BABUNA:
MaşaAllah.

ADNAN OKTAR: Müslümanın diyor bakın, Müslümanın nuruna nur katacak, müminin yüzünü damgaladığında yüzü pırıl pırıl olacak. Sen açtığında bilgisayarı, Allah’ı, Kitap’ı, Kuran’ı öğrendiğinde, duyduğunda içine ferahlık geliyor mu?

OKTAR BABUNA: Geliyor elhamdülillah.

ADNAN OKTAR:
Evet, müminin yüzü aydınlanıyor değil mi?

OKTAR BABUNA:
Evet maşaAllah.

ADNAN OKTAR:
Kafiri damgaladığında simsiyah kesilecek. Peygamber Efendimiz (sav)’in mührüyle karşılaşınca dinsiz, ateist, bir kısmı tabi, canı yanıp rahatsız oluyor mu?

OKTAR BABUNA:
Oluyor

ADNAN OKTAR:
Niye insanın yüzü kararır, tansiyonu çıkar; bunalır, sıkılır, tansiyonu çıkarsa ne oluyor, bir morarma oluyor değil mi?

OKTAR BABUNA:
Evet

ADNAN OKTAR:
Evet olağanüstü hızlı olacağına dikkat çekiliyor, yeryüzünde bir yıldız gibi seyredecek, peşine düşen onu yakalayamayacak. Dünyanın heryerine akıl almaz bir hızla…

OKTAR BABUNA:
Saniyeler içerisinde.

ADNAN OKTAR:
Evet yayılıyor evet

SUNUCU: Peki Dabbet-ül arz bilgisayardır açıklamanız neden bazı kesimleri bu kadar çok rahatsız etti ve birçok köşe yazılarında Dabbetül arz’a yer verildi son haftalarda?

ADNAN OKTAR:
Rahatsız etmedi şok oldular, hayret ettiler uyuma. Nasıl rahatsız olsunlar?

SUNUCU:
Özellikle size karşı gelen basın kesiminde fazlasıyla yer aldı Dabbetül Arz’la ilgili.

ADNAN OKTAR: Ben görmedim. Sadece bunu söylüyor, yani bu şekilde söylüyor dediler.

OKTAR BABUNA:
Evet.

ADNAN OKTAR:
Karşı çıkamadılar.

OKTAR BABUNA:
Karşı çıkan olmadı evet.

ADNAN OKTAR:
Sesini herkes duyacak Dabbet-ül arz’ın. Bak çıkacak, üç defa yerle gök arasında herkesin duyacağı bir sesle haykıracak. Her yerde duyuluyor mu? Amerika’da, Rusya’da... Dabbetül arz yerin altına da hakim, rivayetlerde yerin üstüne de hakim, gökyüzüne de hakim. Ve girmedik hiçbir ev bırakmaz diyor hadiste. Her eve girer diyor. Her eve giriyor mu?

OKTAR BABUNA :
Evet, giriyor.

SUNUCU: Her eve hatta birkaç tane birden giriyor. Her odaya bir bilgisayar.

CİHAT GÜNDOĞDU:
Saniyeler içerisinde her yere ulaşıyor.

SUNUCU: Evet her yere ulaşıyor.

ADNAN OKTAR:
Yalancı münafıkları ve ikiyüzlü kimsenin de iki gözünün arasına yalancı damgasını vuracak diyor. (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul Al-Huseyni El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, s. 277) Biz burada sahtekar bazı dindar gözüken kişilere, yani yalan söyleyen, İslam’ı başka türlü anlatanlara, internet yoluyla cevap veriyor muyuz?

OKTAR BABUNA: Veriyoruz.

ADNAN OKTAR: Başka dindar hocalar da cevap veriyorlar mı? Yalancı damgasını vuruyor mu?

OKTAR BABUNA:
Evet

ADNAN OKTAR: Çünkü yalan söylüyor, mesela farz edelim, bir açıklama oluyor Kuran’da yahut hadiste. Bu yok diyor mesela veya çarpıtıyor. Bak ona diyor yalancı damgasını vuracak diyor. Neyle? İnternetle, bilgisayarla. Şeytanı öldürecek diyor. Yani deccaliyeti, Darwinizmi, materyalizmi, internet öldürüyor mu? Bilgisayardaki bilgiler bu insanlarla karşılaştığında onların beynini dağıtıp, fikirlerini yıkıp, onlardaki şeytanı öldürüyor mu?

OKTAR BABUNA:
Tabi ki.

ADNAN OKTAR: Şeytani düşünceyi öldürüyor mu? Evet, evet. Çok kısa sürede her yere ulaşabilecektir diyor. Çünkü bir adım atışta üç günlük mesafeyi birden kat edecektir diyor. Bir anda düğmeye basıyorsunuz, şak istediğiniz yere ulaşabiliyorsunuz.

SUNUCU: Evet

CİHAT GÜNDOĞDU: Birkaç saniye içinde Amerika’ya ulaşabiliyorsunuz.

ADNAN OKTAR:
İnternetteki bilgi, bakın ne diyor. Herşey kum ile başlıyor. Kum ve özellikle de kuartz. Yarı iletkenleri üretmede temel malzeme olan silisyum dioksitten yüksek miktarlarda içermektedir diyor. İnternetteki bilgi. Kuran’da ne diyor Cenab-ı Allah, yerden mamuldur diyor. (Neml Suresi, 82) Yerde neler var: bakır, kobalt, çinko, alüminyum, silisyum, demir; hepsi var. Bu neden oluşuyor?

OKTAR BABUNA: Tam bu saydığınız maddelerden oluşuyor inşaAllah.

ADNAN OKTAR:
Bunlardan oluşuyor, insanlara hitap ederek konuşur diyor, anlatıyor mu insanlara?

OKTAR BABUNA: Evet

ADNAN OKTAR: Gerek yazılı, gerek sözlü, film olarak anlatıyor değil mi? Her renk de mevcut.

OKTAR BABUNA:
Evet

ADNAN OKTAR: Din zayıfladığında, dine saldırı olduğu bir dönemde çıkacak diyor. Ahir zamanda çıkacağı belirtiliyor. Ahir zamanda çıktı mı? Çıktı.

OKTAR BABUNA:
Evet

ADNAN OKTAR:
Mehdi’ye yardımcı olacağını da buradan anlıyoruz işte. Mehdi Aleyhisselam’ın, Hazreti Mehdi’nin kılıcıdır, Hz. İsa Aleyhisselam’ın da kılıcıdır. Diğer rivayetlerden de anlıyoruz. Çünkü Hz. İsa bakar diyor, dünyanın heryerini görür diyor. Mehdi eline bakar ve bütün talebelerini, herkesi görür diyor. Mehdi’nin talebeleri de yine bakarlar ve Hz Mehdi’yi görürler diyor, ellerine bakarlar, her yeri görürler diyor. Aynısı mı? Çünkü şu anki küçük telefonlar, cep telefonları görüntülü olarak yapıldı biliyorsunuz ve dünyanın her yerini ve herkesi görmek mümkün oluyor. Karşılıklı konuşurken insanlar birbirlerini görebiliyorlar. Bu oluştu mu?

OKTAR BABUNA:
Oldu

ADNAN OKTAR:
Oluştu

CİHAT GÜNDOĞDU :
Bir de Mehdi’nin çıkışı Hicri 1400’de bekleniyordu, ki rivayetlerde o şekilde geçiyor. Bilgisayarın çıkışı da yine 1980’li yıllar, yani hicri 1400’ün başına gelmiş oluyor.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah, maşaAllah. İnsanların dinden kaçındığı dönemde, dinlemekten kaçındıkları dönemde.

SUNUCU: Ortaya çıkacak.

ADNAN OKTAR: Evet Dabbet-ül arz’ın ortaya çıkacağı belirtiliyor.

SUNUCU: Dinlemekten kaçıyorlar ama sonuçta bir şekilde dinlemek zorunda kalıyorlar herhalde.

ADNAN OKTAR: Dabbet-ül arz’ın bulunduğu yeri bana bulur musun?

OKTAR BABUNA: Neml suresi, 82. Ayet:
“O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler.”

ADNAN OKTAR:
… İki din birleşmesiyle zaten dünyada muazzam bir güç meydana gelecek. Tek İslam dini meydana gelmiş olacak. Böylece bütün dünyada inanmayan tek bir fert kalmayacak. Şeytanın ölmesi o işte, ahir zamanda şeytanın bir ölümü var. Dabbetül arz şeytanı öldürür diyor. Hz. Mehdi’nin ve Hz. İsa Aleyhisselamın gayretleriyle ölecektir. Dabbetül arz vesile olacaktır, hizmet edecektir. Dabbetül arz tek başına bunu yapmıyor. Dabbetül arz sadece yardımcı olma vasfıyla bunu yapıyor.

Masaüstü Görünümü