Harun Yahya

Allah’ın Kusursuz Yaratma Sanatına Örnek: Ellerimiz


Bir yaratış mucizesi olan el, Allah’ın insanlar için özel olarak var ettiği bir organdır ve sahip olduğu mükemmel özellikleriyle Rabbimiz’in yaratma sanatındaki kusursuzluğu bizlere göstermektedir.

Hareketlerin Kolay Yapılabilmesi İçin Yaratılmış Kemik ve Kaslar

Yüce Rabbimiz her türlü hareketi rahatlıkla yapabilmemiz için elimizde irili ufaklı 27 tane kemik yaratmıştır.  Bunlardan bileklerde dörder kemiğin düzensiz gibi görülen bir şekilde iki sıra teşkil etmesiyle 8, avuçta 5 tane karpal denen el tarak kemiği parmaklarda ise başparmakta 2 diğer parmaklarda ise üçer tane olmak üzere 14 tane falanks kemik bulunur. Allah bu kemikleri kaslarla desteklemiştir. Bu şekilde hareketlerin kolaylıkla yapılması sağlanır. El hareketlerinden sorumlu kasların bir kısmı elin içinde yer alır, diğerleri ise önkol bölgesini kat ederek ele ulaşırlar. Bu kaslar fleksör (parmakları kapatıcı) ve eks-tensör (parmakları açıcı) olarak ikiye ayrılırlar.

Önkol (dirsek ile bilek arasındaki kısım) kaslarından uzanan 12 kiriş bileğin ön yüzündeki bir bağın altından geçip, bir kılıf içinde parmaklara varır ve parmaklarda içe doğru bükülmeyi sağlar. Bileğin arkasından elin dışa doğru bükülmesi, avucun aşağı ve yukarı dönme hareketi yapması kontrol edilir. Başparmak ve beşinci parmak köklerinin altında bulunan iki kabartıyı teşkil eden ve el tarak kemikleri arasındaki boşlukları dolduran kaslar ise parmakların birbirlerine yaklaşıp, uzaklaşmalarını ve el içi oynaklarındaki hareketleri kontrol eder. Eğer Allah el kaslarını bu biçimde yaratmasaydı;

Elin kavrama hareketini yapan kaslar, parmaklarımız çalışsa bile, hiçbir cismi tutmamıza imkân vermezdi. Bir ucu dirsek iç kısmına, bir kısmı ön kol kemiklerinin arka dış yüzüne yerleştirilmiş kaslar ve bunlara yardımcı olan iki yardımcı kas olmasaydı parmaklarımız çalışsa bile hiçbir cismi kavrayamazdık.

Cisimleri sıkıca kavrayan parmaklarımızın en uç kemiklerindeki kasların kirişleri olmasaydı, hiçbir şeyi tutamazdık. El üzerinde uygun biçim ve gerginlikte yaratılmış tamamlayıcı kaslar olmasaydı bir cismi kavramak için bükülen kasların kuvvet dengesi bozulacak ve insan eli kaskatı olacak ve kullanılamayacaktı.

İnsanı yoktan var eden, göklerin, yerin ve bu ikisi arasında bulunan herşeyin Rabbi olan Allah, insana mükemmel bir el sistemi yaratmıştır. İnsana düşen, kendisine verilen bu gibi nimetlerin farkına varıp, Yaratıcımız olan Allah’a karşı sürekli şükredici olmaktır.

Sonra o su damlasını bir alak (hücre topluluğu) olarak yarattık; ardından o alak’ı bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir.” (Müminun Suresi, 14)



Kan Damarları ve Sinirler

Allah elin ve parmakların hareketini sağlayan kasların uyarılmaları ve elin hassasiyeti için median, ulnar ve radial sinir adı verilen sinirler yaratmıştır. Eli, radial ve ulnar arter adı verilen iki ana büyük atar damar besler. Bu damarlar arasında ilişki olması, damarlardan birisi travma sonrasında çalışamaz hale gelse veya cerrahi olarak başka bir alanda kullanılsa bile diğer damar tüm elin kanlanmasını sağlar.

Parmaklar

Eldeki bütün parmaklar, işlevlerine göre en uygun uzunlukta ve en uygun yerdedirler, ayrıca birbirlerine orantılıdırlar. Mesela, normal başparmağa sahip bir elle atılan yumruğun gücü, normalden daha kısa bir başparmağa sahip elin attığı yumruğun gücünden daha fazladır. Çünkü başparmak, kendisi için seçilen uygun uzunluk sayesinde diğer parmakların üzerine kıvrılabilmekte, böylece onları destekleyerek güç artırımını sağlamaktadır. 

Parmaklarımız üç boğumludur. Allah parmaklarımızda mükemmel bir altın oran yaratmıştır. Parmağın tam boyunun ilk iki boğuma oranı altın oranı verir (başparmak dışındaki parmaklar için). Ayrıca orta parmağın serçe parmağına oranında da altın oran vardır. İnsanın iki eli vardır, iki elindeki parmaklar 3 bölümden oluşur. Her elde 5 parmak vardır ve bunlardan sadece 8’i altın orana göre boğumlanmıştır. 2, 3, 5 ve 8 fibonocci sayılarına uyar.

Deri:

Allah avuç içinde deriyi kalın, alttaki yapılara sıkıca yapışık, nemli, gerilme ve aşınmaya dayanıklı olarak yaratmıştır. Bu yaratış özelliği cisimleri kavrama esnasında kullanılan bu kısmın dış darbelere karşı korunaklı olmasını sağlar. El sırtındaki deri ise ince, hareketli, gerilme ve alttaki yapıların üzerinde kaymaya uyumlu bir yapıdadır.

Tırnaklar:

Allah elin yapısında çok ince detaylar yaratmıştır. Kas ve sinirler kadar önemli olan bu detay tırnaklardır. Parmaklarımızın ucundaki tırnaklar hem ellerimize estetik bir görünüm kazandırır  hem de parmakların kavrama hareketine yardımcı olur. Nitekim yere düşmüş bir iğneyi alırken, parmaklarımız kadar tırnaklarımızın da yardımına başvururuz. Elimizdeki parmak izlerini oluşturan pürüzler ve tırnaklar sayesinde de küçük şeyleri rahatlıkla kavrarız. Hepsinden önemlisi tırnaklar, parmakların, tuttukları cisme uygulamaları gereken hassas basıncın ayarlanmasında önemli rol oynarlar.

Ellerin Farklı Güç Gerektiren İşleri Aynı  Anda Yapabilme Özelliği

Bir çayı karıştırmak, gazetenin sayfalarını çevirmek, yazı yazmak gibi sıradan gördüğümüz işlemleri yürüten elimiz gerçekte muazzam bir mühendislik harikası olarak çalışmaktadır.

Elin en önemli özelliği, tamamen standart bir yapısı olmasına rağmen birbirinden çok farklı kullanım alanlarında çok büyük bir verimle işlemesidir. Çok sayıda kas ve sinire sahip olan kollarımız, şartlara göre elimizin kuvvetli veya yumuşak kavramasında yardımcı olurlar.

Mesela; insan eli, yumruk sıkılmamış haldeyken bile herhangi bir nesnenin üzerine 45 kilo ağırlığında bir güçle darbe indirebilir; diğer taraftan da başparmak ve işaret parmağı arasına aldığı, milimetrenin onda biri inceliğindeki bir kağıt parçasını da hissedebilir.

Görüldüğü gibi bu iki işlem de birbirinden tamamen farklı niteliklere sahip işlemlerdir. Biri çok ince bir ayar gerektirirken, diğeri büyük bir güç gerektirmektedir. Ama biz, kâğıdı alırken de, yumruk atarken de 1 saniye bile nasıl yapmamız gerektiğini düşünmeyiz, ikisi arasındaki güç farkını ayarlamayı da düşünmeyiz. “Şimdi bir kağıt alacağım en iyisi 500 gramlık bir güç uygulayayım, şimdi de su dolu kovayı kaldıracağım bunun için de 40 kiloluk bir güç uygulayayım” demeyiz. Bunlar aklımıza bile gelmez.

Çünkü insan eli bütün bu işlemleri aynı anda yapabilecek şekilde yaratılmıştır. Allah insan elini, bütün özellikleriyle ve kendisine bağlı bütün yapılarla birlikte aynı anda yaratmıştır.

Masaüstü Görünümü