Harun Yahya

Kadının Yemen toplumundaki yeri




 

Yemen’in gelişimi ve istikrarındaki en önemli unsurlardan biri bu ülkede yaşayan kadınlar. Yemen nüfusunun yarısını oluşturmalarına karşın, nüfusun diğer yarısı yani erkekler ile aynı imkânlara sahip değiller. Uluslararası kurumların yayınladıkları istatistiki bilgilere bakıldığında bunu hemen görmek mümkün:

 

Dünya Ekonomik Forumu’na göre Yemen cinsiyet ayrımcılığının en fazla olduğu bölge. 

 

Kadınların büyük çoğunluğu okuma yazma bilmiyor. Kadınların yarıdan fazlası da 18 yaş altında evleniyor. 

Yemen’in kırsal bölgelerinde erkeklerin % 73’ü ilkokula giderken kadınların sadece %30’u gidiyor. 1995’te çıkan yasa cinsiyete göre ayrımı yasaklasa da, özellikle iş yerlerinde kadınlara karşı ayrımcılık yapılıyor. 

 

Kadınların okuma yazma oranının % 35 olduğu Yemen’de, kadın erkek arasında ekonomik olarak da derin bir ayrım var. Aynı işte bir erkek 100 kazanırken, aynı durumdaki bir kadın ancak 30 oranında kazabiliyor. Yemen, dünyadaki 136 ülke arasında kadın eğitimi konusunda 134. sırada. Yemen’deki kadınların eğitim, evlilik, sağlık ve insan hakları çok düşük seviyede. Boşanma, velayet ve miras hakları da aynı şekilde çok alt seviyelerde. Kadınların seyahat etme ve pasaport alma hakkı da ancak babalarının ya da kocalarının onayıyla mümkün. Yemen parlamentosunda kadınların temsili ise dünyada en düşük seviye olan % 1 seviyesinde.  Dünya Ekonomik Forumu’nun 2013 yılında kadın hakları konusunda yaptığı araştırmada Yemen 136 ülke içinde son sırada yer alıyor. 

 

Yemen’de yaşayan kadınlar neden bu durumda? Aslında Fas’tan Afganistan’a kadar uzanan İslam coğrafyasında pek çok ülkede kadınlar Yemen’dekine benzer koşullarda yaşıyor. Bu durum bazı insanların, kadınların içinde bulunduğu bu olumsuz koşullardan İslam’ı sorumlu tutmasına neden oluyor. Şüphesiz bu apaçık bir yanılgı. Dinimiz hakkında birçok insanda var olan bilgi eksiği, her konuda olduğu gibi kadınların hakları ve Kuran’da kadının önemi konusunda da ortaya çıkıyor. İslam’da kadına ikinci sınıf bir insan muamelesi emredildiği yanılgısı Kuran ayetlerine değil, çeşitli hurafelere dayanıyor.  

 

Allah, Kuran ayetlerinde kadınların sürekli olarak korunarak gözetilmesini istemektedir. Allah ayetlerde kadınların korunması için erkeklere çeşitli sorumluluklar vermiştir. Bu durumu erkeğin kadına egemenliği olarak anlamak ancak bir bilgi eksikliğinin ya da bir kastın göstergesidir. Kuran-ı Kerim’e göre erkekler kadınların hâkimi değil, yalnızca onları gözetip koruyan kişilerdir:

 

Allah’ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde ‘sorumlu gözeticidir’... (Nisa Suresi, 34) 

 

Allah ayette bildirildiği üzere erkeği kadını korumakla, kollamakla görevlendirmiştir. Nitekim bu ayette geçen “kavvam” kelimesinin Arapça anlamı, “koruyucu, kollayıcı, gözetici” demektir.

 

Allah ve herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için kadınları çeşitli maddi ve manevi haklarla desteklemiş, kadınları övmüş ve hukuk olarak da hep önde tutmuştur. Ayetlere göre kadın boşandıktan sonra da maddi güvence altına alınmakta, örneğin kadınlara verilen mallar boşanmayla birlikte geri alınamamakta, ayrıca kadınların barınmaları da sağlanmaktadır. Kuran’da ayrıca kadınlara zorla mirasçı olunması yasaklanmış, Müslümanların annelerine karşı özel hürmet göstermeleri gerektiği de belirtilmiştir.

 

Bütün bunların yanı sıra Allah ayetlerde kadın ile erkeğin toplumdaki yerinin eşit olduğunu bildirmiştir. Sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz kadın ile erkek arasında ayrım yapan tüm cahiliye inanışlarını Kuran ayetleriyle ortadan kaldırmış, kadına hak ettiği değerin verilmesini emretmiştir. Kadın ya da erkek olsun, bu, tamamen kişinin Allah'a olan imanının gücü doğrultusunda, ahlakıyla, kişiliğiyle ve üstlendiği sorumluluklarla ön plana çıkmasına bağlıdır. 

 

Bir başka ayette ise Allah, "Erkek olsun, kadın olsun, bir mümin olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz." (Nahl Suresi, 97) şeklinde buyurarak, erkek ya da kadın, kim olursa olsun, tüm insanların dünyada ve ahirette hiçbir haksızlığa uğratılmadan eksiksiz olarak karşılık göreceklerini hatırlatmıştır. Tüm bunlar Allah'ın inanan kulları üzerindeki rahmetinin delilleridir. 

 

Yemen yapısal olarak büyük bir değişim hazırlığında. Bu hazırlık Yemen’de kadınların toplumda saygın ve daha etkin bir yer edinmeleri için büyük bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Sözgelimi hazırlanmakta olan anayasada kadınların modern Batı toplumlarındaki haklara kavuşması için düzenlemeler yapılabilir. Kadın haklarının güçlendirilmesi ve kadının korunmasına yönelik yasal düzenlemeler Yemen Anayasası ile sınırlı tutulmayıp medeni kanun ve ceza kanunda da yapılan değişiklikler ile güçlendirilebilir. 

 

Yemen’de kadınlara karşı ayrımcılığın kaldırılması, kadına şiddet uygulamasının önlenmesi ve hepsinden önemlisi kadınlara daha çok eğitim imkânı tanınması, ülkenin kalkınması için atılacak önemli adımlardandır. Tüm bunlar sadece bir partinin girişimi olarak kalmamalı, ülkedeki tüm partilerin desteğiyle kadınlara daha çok imkân tanınması ulusal bir politika haline getirilmelidir. Yemen parlamentosunda kadınlara verilen temsil hakkının arttırılması bu konuda yapılacak güzel bir başlangıç olacaktır.

 

Adnan Oktar'ın National Yemen'de yayınlanan yazısı:

 

http://nationalyemen.com/2014/05/01/womens-place-in-yemeni-society/

Masaüstü Görünümü