Harun Yahya

Mümin Ahlakı OLAYLARIN BATINİ YÖNÜNE BAKMAK


Mümin Ahlakı

OLAYLARIN BATINİ YÖNÜNE BAKMAK

Bazı isanları yanıltan konulardan biri, karşılaştıkları olaylarda ‘zahirin’ etkisinde kalıp; olayları dış görünüşüne göre değerlendirmeleri, ‘batıni’ yani; gizli hayır ve hikmetlerini görmeyi unutmalarıdır. Bu kişiler bir hata olarak kendilerini Allah’tan bağımsız hissettikleri için, olayları da kendilerinin yönlendirdiğini düşünür ve sürekli üzerlerinde bunun gerilimini yaşarlar. Allah’a güvenme ve O’nu vekil edinmenin konforundan uzak, sıkıntılı, zorlu ve stresli bir yaşam sürerler. Sadece iyi bir okul, düzgün bir iş, güzel bir aile, hatırı sayılır bir kariyer elde etmek için çalışıp, bunları elde ettiklerinde de kaybetmemek için sürekli efor sarf ederler.

Elbette ki bir kişinin kendi hayatının akışına dair yapacağı faaliyetler, okuyacağı okullar, seçeceği tercihler üzerinde düşünmesi, plan yapması son derece doğaldır. Fakat bunu yaparken asıl yaratılış amacının Allah’a kulluk olduğunu unutmaması gerekmektedir.

 

Allah Her An Bizimledir

Samimi iman eden bir insan, hayatı ile ilgili aldığı kararlarda tek mutlak gücün Allah’ın olduğunu bildiği için her şeyin O’nun kontrolünde olduğunu düşünerek hareket eder. Allah, Müzzemmil Suresi’nin 7. ayetinde ‘Gündüz, senin için uzun uğraşılar vardır.’ diye bildirmiştir. Hepimizin günün akışı içerisinde zaruri olarak ilgilenmesi gereken işleri vardır. Ancak bizim için mühim olan tüm bunları yaparken Allah’ın her an bizimle birlikte olduğunu unutmadan her anımızı şuur açıklığıyla yaşamaktır.

Gün içinde yaşadığımız her olay, hissettiğimiz duygular, konuşulan her cümle daha biz doğmadan belirlenmiş bir kader üzerinedir. Beynimizin içinde duyduğumuz her ses,  gördüğümüz her görüntü, meydana gelen her konuşma, insanların ağızlarından çıkan her kelime, kaderde Allah’ın dilemesiyle önceden yazılmış ve konuşulmuştur. Batın gözüyle baktığımızda çevremizdeki insanların aslında müstakil bir kişiliği yoktur, hepsi Allah’ın birer tecellisidir.



Bu nedenle Müslümanlar kınayanın kınamasından korkmaz, sadece Allah’ın rızasını, rahmetini, cennetini kazanmanın gayretinde olup, bunun heyecanını sürekli kalplerinde yaşar, her yerde hakkı ve doğruyu savunurlar. Her zaman ölçüleri Allah’ın hidayet rehberi kıldığı Kuran-ı Kerim’in emir ve tavsiyeleridir. Zira ‘Başkaları ne der’ gibi zihni boş yere meşgul eden kuruntular, insanın enerjisini alıp bitiren zaman kayıplarıdır. Allah Kuran’da ‘Onlar boş ve yararsız konuşmalardan yüz çevirirler’ diye bildirmiştir. Bakara Suresi’nin 269. ayetinde ise ‘Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.’ diye buyrulmuştur. Ayetlerde de belirtildiği gibi önemli olan aklı lüzumsuz düşüncelerden arındırmak, vicdanı ve aklı temiz tutmaktır.

Allah, Sad Suresi, 30. ayetinde Hz. Süleyman (a.s.) için ‘O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah’a) yönelip dönen biriydi’ diyerek gerçek Müslümanın her işinde Allah’a dönmesi, tüm dikkatini Allah’a yöneltmesi gerektiğini anlatmaktadır. Gerçekten de dikkat tam olarak Allah’a verildiğinde, o kişinin hayatına bereket, güzellik gelir. Bu şekilde kişinin vicdanı son derece rahat olur, mutlu yaşar.

www.Kurandancevaplar.imanisiteler.com

⇒ İnsanların bir olayın zahirini yani yalnız dış yönünü değerlendirerek buna kapılmaları neden yanlıştır?

⇒ Olayların batınını yaşamak ne demektir?

Müminler Allah’a Yakın Olmak İçin Çaba Harcarlar

Yüce Allah’ı tanımanın, kavramanın ve O’na imanda derinleşmenin bir sınırı yoktur. Bir insan Yüce Allah’a yakın olmak ve O’nu daha iyi tanımak için ne kadar fazla çaba harcarsa, ne kadar fazla düşünürse, imanı, aklı ve Allah korkusu o derece güçlenir. Bu nedenle Allah yolunda hizmet etmek için büyük çaba harcayan ve O’na yakınlaşmak için derin tefekkür eden müminler, Allah’tan çok korkan ve Allah’a bütün kalbiyle bağlı olan insanlardır. Müminlerin Allah’ın hükümlerini uygulama konusunda gösterdikleri titizlik ve vicdanlarını kullanma konusunda gösterdikleri hassasiyet O’nun sevgi ve rızasını kazanmak ve O’na yakınlaşmakta en etkili tek yoldur. Nitekim Yüce Rabbimiz iman edenleri Zatı’na yakınlaşmaya Kuran’da şöyle davet etmektedir:

Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakının ve (sizi) O’na (yaklaştıracak) vesile arayın; O’nun yolunda çaba harcayın, umulur ki kurtuluşa erersiniz.” (Maide Suresi, 35)

www.Kurandasabir.imanisiteler.com

Allah Aşkıyla Yanıp Tutuşanlar ‘La İlahe İllAllah’ Diyerek Yaşarlar

Müslümanlar Allah’ın her yeri inayetiyle sarıp kuşattığının bilincindedirler. Bu ruh hali dünyada insanın sahip olabileceği en büyük nimetlerdendir. Kalplerinde ve zikirlerinde ‘maşaAllah, elhamdülillah, inşaAllah’ sözleri vardır. Her baktıkları yerde, her konuştukları insanda, gün içinde karşılaştıkları küçük büyük her olayda Allah’ın ayetlerini görür, Allah’ı anarlar. Yürekleri Rabbimiz’e adeta kenetlenmiştir. Böylesine Allah’a düşkün bir insan hayatının her aşamasında Allah’la beraberdir. Karşılaştığı her olayda ‘acaba Allah benim için imtihan olarak ne yaratacak’ diye düşünür. Nasıl bir tavır gösterirsem Allah benden razı olur, bunun hesabını yapar.



Bu bakış açısı, Müslümanın sürekli salih amellerde bulunmasına vesile olur. Allah, Fetih Suresi’nin 29 ayetinde ‘Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir’ diyerek samimi Müslümanların iç dünyasının dış görünüşlerine yansıdığına dikkat çeker. Dolayısıyla böyle samimi iman edenlerin yüzlerinde nur, üzerlerinde müthiş bir heybet, vakar, asalet olur.

Allah’ın Sonsuz Büyüklüğünü ve Kudretini Düşünmek Olayların Batıni Yönünü Kavramayı Kolaylaştırır

Yüce Allah, insanların Kendi büyüklüğünü kavrayabilmeleri için evrendeki düzeni sayamayacağımız kadar çok detayla birlikte yaratmıştır. Kuran’da Yüce Allah bu gerçeğe , “... sizin gerçekten Allah’ın herşeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle herşeyi kuşattığını bilmeniz öğrenmeniz için” (Talak Suresi, 12) ayetiyle dikkat çekmektedir. Yüce Allah’ın aklı, ilmi ve kudreti sonsuzdur.

Allah sonsuz kudretini ve ilmini mevcut olan her varlıkta gösterir. İnsan vücudunun her detayındaki mükemmellikte, çiçeklerin görünümlerindeki, renk ve kokularındaki güzellikte, gökyüzünün ve kainatın ihtişamında, gezegenlerin yörünge düzeninde, denizlerin derinliklerindeki balıklarda ve aklınıza gelecek her şeyde açıkça görülen düzen ve mükemmellik, Allah’ın varlığının ve sonsuz gücünün çok açık delillerindendir. İşte Yüce Allah’ın sonsuz gücüne ve aklına verilebilecek sonsuz sayıdaki örneklerden bazıları:

➫ İnsana göre “sonsuz” olan, Rabbimiz’in ilmiyle belirlenmiş ve bitmiştir.

➫ Yüce Allah, insanın hiç bilmediği ve sahip olduğu sınırlı akılla anlamakta güçlük çekeceği pek çok şey yaratmaya kadirdir.

➫ Dünyada biz kullarına verdiği ucu bucağı belli olmayan her şeyin hazineleri O’nun Katındadır.

➫ İnsanlık tarihinin başından bugüne kadar milyarlarca değişik insan tipi, milyarlarca değişik parmak izi yaratmıştır ve eğer dilerse bu kişilerden sonsuz sayıda daha yaratabilir.

➫ Yüce Allah bizim görmediğimiz birçok alemi ve varlığı da yaratmaktadır. Örneğin Kuran’da varlıkları bildirilen melekler ve cinler farklı boyutlarda yaşayan varlıklardır.  

➫ Rabbimiz sonsuz sayıda evren, sonsuz sayıda varlık, sonsuz sayıda mekan yaratmaya güç yetirendir. Dahası her birini birbirinden çok daha farklı özelliklerle yaratabilir. Nitekim ahirette cenneti ve cehennemi yaratacaktır. Cennet ve cehennem bizim dünyada alışık olduğumuzdan çok daha farklı bir yaratılışta olacaktır.



Bu makalede sadece birkaç örnekle sınırlandırdığımız konuları müminler sürekli olarak düşünürler. Yüce Allah’ı ve yaratma sanatındaki üstün aklı ve ilmi tefekkür ederler. Bu şekilde Yüce Allah’ın gücü ve büyüklüğünün sınırsızlığını her şeyin O’nun dilemesiyle istediği anda gerçekleştiğini kavrarlar. Yüce Allah’ın, ilminin sonsuzluğunu düşünmek ve O’nun kadrini hakkıyla takdir edebilmek müminlerin Yüce Allah’a yakınlaşmasındaki en büyük vesilelerden biridir. Bu ise olayların batıni yönünü kavramayı kolaylaştırır. Kuran’da Rabbimiz’in sonsuz gücü şöyle bir ayetle haber verilir: 

Allah... O’ndan başka ilah yoktur. Diridir, kâimdir. O’nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. İzni olmaksızın O’nun Katında şefaatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir. (Onlar ise) Dilediği kadarının dışında, O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O’nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O’na güç gelmez. O, pek Yücedir, pek büyüktür. (Bakara Suresi, 255)

 

Masaüstü Görünümü