Harun Yahya

Birkaç Dakikalığına Cehennemi Görmek




İnkar edenlerin içinde sonsuza kadar kalacakları yer, onların dünya hayatında yaptıklarına karşılık cezalarını çekmeleri için yaratılmış olan “cehennem”dir. Allah, bir ayetinde şöyle buyurmaktadır:

... Doğrusu Bana ibadet etmekten büyüklenen (müstekbir)ler; cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak gireceklerdir. (Mü’min Suresi, 60)

Bir an için dünyadaki hayatın durduğunu düşünün. Yalnızca birkaç dakika için milyonlarca insan oldukları yerde kalsa ve bu birkaç saniyede cehennemdeki hayatı izlese... Amerikan borsasındakiler, Afganistan’da, Irak’ta, Filistin’de, Suriye’de mazlumların kanını akıtanlar, Avrupa’da banka kasalarına para yığanlar, büyük iş merkezlerinde toplantıda olanlar, spor salonlarında bedenlerini büyük bir gayretle şekillendirmeye çalışanlar, dünyada bir parça çıkar için en yakınlarını harcayanlar, miras kavgası uğruna yıllarca kendi kardeşlerinin yüzüne bakmayanlar, dünya hayatına iyice dalıp ahireti unutanlar, tüm hayatlarını eğlenceye adayanlar... Bu insanlar yalnızca birkaç dakikalığına cehennemi seyretseler buna nasıl tepki verirler?

İnsanların Değer Verdiği Mal, Mülk Cehennem Arazisinde Yer Almaz

Söz konusu kişiler dünya hayatının mutlaka bir sonunun olduğunu ve hayatın aslında ölümden sonra başlayacağını o an anlayacaklardır. Dünya hayatı ile ahiret arasındaki gaflet perdesi kalkacak ve insanlar ölümle birlikte dünya hayatının ne kadar boş olduğunu, peşinde koştukları işlerin, paranın, malın, mülkün, eşlerin, dostların, arkadaşların, kariyerlerinin geride kalacağını göreceklerdir. Bütün konuşmalar kesilecek, yürekler ağıza gelecektir. Yemek yiyen lokmasını yutamayacak, konuşan sözünü bitiremeyecek, ayakta olan oturacak, sokaklarda yürüyenler bulundukları yere çökecek, yataklarında yatanlar yerlerinden heyecanla fırlayacaklardır. İstisnasız herkes dünyadaki tüm zenginliklerin, güzelliklerin, lüks evlerin, yatların, katların, kısaca hırsını yaptıkları şeylerin cehennem arazisinde olmadığını göreceklerdir. Ayette şöyle buyrulur:

Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider. (İsra Suresi, 18)

www.cehennemcennet.imanisiteler.com

...Ateş sizin içinde süreniz kalacağınız konaklama yerinizdir. Şüphesiz Rabbin, hüküm ve hikmet sahibi olandır, bilendir. (Enam Suresi, 128)

Paranın Cehennemde Hiçbir Değeri Yoktur

Bu dünyada para için kendi kardeşine yüz çevirenler, servetlerine servet katmak için tüm hayatları boyunca hırsla çalışanlar, bu parayı Allah rızası için harcamayanlar, yoksula yedirmeyenler, yetimin hakkını gözetmeyenler, para için her türlü kirli işe bulaşanlar vardır. Bunlar cehennemi gördüklerinde paranın orada hiçbir geçerliliği olmadığını anlayacaklardır.

Para sadece dünya hayatında geçerlidir, cehennemde ise dünyanın en zengini olunsa para, işe yaramaz. Dünyanın en iyi mevkisinde olunsa, o mevki işe yaramaz. Dünyada en güçlü dostlara, arkadaşlara, akrabalara sahip olsa yine bir işe yaramaz. Cehennemdeki azap görüldüğünde bu azaptan kurtulmak için insanların hepsinin bunları hiç düşünmeden fidye olarak vermek isteyeceğini Allah Kuran’da bizlere bildirir:

Rablerine icabet edenlere daha güzeli vardır. O’na icabet etmeyenler ise, yeryüzündekilerin tümü ve bununla birlikte bir katı daha onların olsa mutlaka (kurtulmak için) bunu fidye olarak verirlerdi. Sorgulamanın en kötüsü onlar içindir. Onların barınma yerleri cehennemdir, ne kötü bir yaratıktır o!.. (Ra’d Suresi, 18)

Masum İnsanları Katledenler Bu Dünyanın Sonunda Cehennem Azabının Olacağını Bilmelidirler

Dünyanın dört bir yanında savaşanlar, masum insanların başına bombalar yağdıranlar, zavallı kadınları, çocukları hiç acımadan yurtlarından sürenler, toprak uğruna, petrol uğruna, altın veya elmas uğruna bozgunculuk çıkaranlar, kendi çıkarları uğruna ülkeleri birbirlerine düşürenler, iç savaşları körükleyip uzaktan seyredenler...

Peki, bunlar bu dünyanın bir sonu olduğunu gördüklerinde, cehennemi birkaç dakika seyrettiklerinde savaşmaya ve masum insanları katletmeye devam edebilirler mi? Şu anda imtihanımız gereği cennet ve cehennemle aramızda görünmez bir perde var. Bu öyle kalın bir perde ki iman etmeyen, dünyanın sonunun ahiret olduğunu bilmeyen, bu hayatı yalnızca dünyadaki hayattan ibaret zanneden bu perdeyi bir an bile aralayamaz. İşte bu yüzden de dünyadaki herşey gözünde büyüdükçe büyür. Bu insan ahiretteki sonsuz hayatı bırakıp kısacık dünyadan pay almak için çırpındıkça çırpınır.

www.sahtedunya.imanisiteler.com

Cehennemin en korkunç özelliği  azabın hiçbir zaman bitmeyecek olmasıdır. İçine bir kez girdikten sonra Allah’ın diledikleri dışında artık geri dönüş yoktur. Tek gerçek sonsuza kadar sürecek ateş azabıdır. Allah’ın kahredici (“Kahhar”) sıfatının en çok tecelli ettiği yer cehennemdir. Bununla yüzyüze gelen insan ruhen sonsuz yıkıma uğrar. Çünkü artık hiçbir umut kalmamıştır. Kuran’da, cehennemliklerin çaresizliği şöyle anlatılır: Fasık olanlar içinse, artık onların da barınma yeri ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, geri çevrilirler ve onlara: “Kendisini yalanladığınız ateş azabını tadın” denir. (Secde Suresi, 20)

Dünya Hayatında Övünülen Konular Cehennemde Hiçbir Değer İfade Etmez

İnkarcının en büyük hedeflerinden biri, başka insanların kendisine imrenmeleri, kendisini takdir etmeleridir. İyi bir iş, çocuklar, güzel evler, arabalar ve benzeri dünyevi tutkular insanlara yapılan gösterişle değer kazanır. Nitekim Kuran’da dünya hayatının aldatıcı süslerinin arasında insanların kendi aralarında “övünme”leri sayılır.

İşte, insanların dünyadaki en büyük tutkusu olan bu “övünme” inkarcılar için cehennemde şiddetli bir azaba dönüşür. Bu azap, fiziksel acıların yanında, aşağılanmayı, hor ve aşağılık kılınmayı da içermektedir. Çünkü inkar eden kişi dünyadayken (Allah’ı tenzih ederiz.) “Övülmeye layık olan” (Bakara Suresi, 267) Allah’ı unutmuş, buna karşın “kendi istek ve tutkularını (hevasını) ilah edinmiş”tir. (Furkan Suresi, 43) Bu nedenle de hayatını Allah’ı övmekle değil, kendisine övgü toplamaya uğraşmakla geçirir. Kendisini yaratan Allah’ın değil, insanların hoşnutluğu üstüne bir hayat kurmuştur. İşte bu yüzden de, en büyük yıkımı insanlar karşısında küçük düşüp aşağılanınca yaşar.

İnkarcı için en büyük kabuslardan biri, başkalarına rezil olma, küçük düşme, aşağılanma halidir. Hatta inkarcılar arasında, diğer insanlara rezil olmamak, aksine, onlardan övgü toplamak için canını bile verebilecek çok sayıda insan vardır. Bu yüzden cehennemdeki birçok azap, bu kabusun üzerine kuruludur. İnkar edenler dünyadaki kibir ve büyüklenmelerine karşılık, cehennemde korkunç bir biçimde aşağılanırlar. Kuran ayetlerinde, bu gerçeğe şöyle dikkat çekilir:

İnkar edenler ateşe sunulacakları gün, (onlara şöyle denir:) “Siz dünya hayatınızda bütün ‘güzellikleriniz ve zevklerinizi tüketip-yok ettiniz, onlarla yaşayıp-zevk sürdünüz. İşte yeryüzünde haksız yere büyüklenmeniz (istikbarınız) ve fasıklıkta bulunmanızdan dolayı, bugün alçaltıcı bir azab ile cezalandırılacaksınız.” (Ahkaf Suresi, 20)

Ateşten çıkmak isterler, ama ondan çıkacak değiller. Onlar için sürekli bir azap vardır. (Maide Suresi, 37)

Allah’a Samimi Bir Kalple Yönelen Mümin İçin Dünya Hayatı ile Ahiret Arasında Bir Gaflet Perdesi Yoktur

Mümin kalbini Allah sevgisi ve Allah korkusu ile doldurmuştur. Hayatını Allah’a adamıştır, ayette bildirildiği üzere “Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah’ındır.” (Enam Surei, 162. ayet) der ve dosdoğru yoluna devam eder. Cehenneme inanması için onu gözleriyle görmesi gerekmez, zaten tüm samimiyetiyle inandığı için onu kalbiyle görür. Derin imanı ile dünyada yaşarken aslında cennetin ve cehennemin tam kıyısında olduğunu bilir. Bu bilgi onun tüm hayatını yönlendirir.

Hayır; ileride bileceksiniz. Yine hayır; ileride bileceksiniz. Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız, Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz. Sonra onu, gerçekten yakîn gözüyle (Ayne’l Yakîn) görmüş olacaksınız. Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz. (Tekasür Suresi, 3-8)

Cehennem inkar edenleri büyük bir şevkle içine alırken, cennetin kapıları da ardına kadar iman edenlere açılacaktır. İşte o zaman müminler görmeden kesin bir bilgiyle ahirete iman etmelerinin ve samimiyetlerinin karşılığını sonsuza kadar alacaklardır. Kuşkusuz bir kul için Allah’ın kendisinden razı olmasından ve O’nun sevgisini kazanmaktan daha büyük bir ödül yoktur. Şuurla, akılla ve imanla geçirilen bir hayat sonsuza kadar cennetle mükafatlandırılacaktır.

Rableri Katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuştur, kendileri de O’ndan razı (hoşnut, memnun) kalmışlardır. İşte bu, Rabbinden ‘içi titreyerek korku duyan kimse’ içindir. (Beyyine Suresi, 8)

www.dunyaahiret.imanisiteler.com

Cehennemi Düşünmemek Büyük Bir Gaflettir

Allah’a iman etmeyen, O’nu gereği gibi takdir etmeyip kulluk görevini yerine getirmeyen her insan sonunda cehenneme gidecektir ve kimsenin de cehennemden kurtulmak için bir garantisi yoktur. Tüm insanlar için en büyük tehlike Allah’ın azabıyla karşılık göreceği yer olan cehennemdir. Dünya üzerindeki hiçbir şey Allah’ın rızasını kazanmaktan ve cehennemden korunmaktan daha önemli olmayacaktır.

Bu açık gerçeğe karşın, insanların bir kısmı bir tür sarhoşluk içindedirler. Kendilerine başka dertler bulurlar. Önemsiz bir konu için aylarca, yıllarca didinirler de, kendileri için en büyük tehlike olan cehennemi düşünmezler bile. Ateş yanı başlarındadır, ama bunu fark edemeyecek kadar kördürler. Kuran’da, “daimi sarhoşluk” (gaflet) halindeki bu insan grubundan şöyle söz edilir:

İnsanları sorgulama (zamanı) yaklaştı, kendileri ise gaflet içinde yüz çeviriyorlar. Rablerinden kendilerine yeni bir hatırlatma gelmeyiversin, bunu mutlaka oyun konusu yaparak dinliyorlar. Onların kalpleri tutkuyla oyalanmadadır... (Enbiya Suresi, 1-3)

Masaüstü Görünümü